Playoff Geldi, Şimdi Hedef İlk 4.. Rakip Barcelona

Sezonun finali niteliğindeki Bayern Munich maçından galibiyetle ayrılıp Playoff biletini alan Fenerbahçe Beko, kalan son iki maçta F8’e hangi sıradan gireceğini belirleyecek maçlar oynayacak. İlk rakip Barcelona.

Barcelona ligin lideri ve bana göre en iyi takımı. Sezona Sarunas Jasikevicius’u koç koltuğuna oturtarak başlayan Barcelona senelerdir uzak kaldığı Final 4 hedefine en yakın takım olarak sezonu geçirdi.

Tüm sezon boyunca oyun kurucu sorunu ile boğuşmalarına rağmen buna bir şekilde çözüm buldular. Eğer şu takımda Saras’ın istediği bir point guard olsaydı galibiyet sayısı kaç olurdu çok merak ediyorum.

Şimdi şu soru akla gelebilir : ‘Sezon içinde Leo Westermann’ı aldı ya Saras, neden hâlâ bir point guard sorunu olsun ki?’. Evet mantıklı bir soru ancak Westermann bu seviyeleri kaldıramıyor, bunu daha önce bir kaç kez söylemiştik. Onun iyi performans gösterebilmesi için takımın en önemli oyuncusu olması gerekiyor. Ancak ne CSKA’da, ne Fenerbahçe’de ne de Barcelona’da bu rolü alabilmesi mümkün değil. Bu nedenle bir türlü beklenen performansı ortaya koyamıyor.

Ligin en önemli hücum oyuncularından bir kaçına sahip olmalarına rağmen en iyi savunmaya da sahip olmaları tabii ki Saras’ın başarısı. Zaten kadronun en önemli özelliği hem çok iyi hücumcuları sahip hem de çok iyi savunmacıları var. Mirotic, Higgins, Abrines, Davies, Kuric gibi harika hücum silahlarının yanında, Hanga, Oriola, Claver, Smits gibi savunma bakanları da kadrodalar.

Maç başına 72,5 sayı ile ligin en az sayı yiyen takımı Barcelona. Yazdığım tüm yazılarda ve yorumlarda, atılan ve yenilen sayıların tek başına iyi hücum veya savunma takımı olarak belirleyeci olmadığını, pozisyon sayılarının da çok önemli olduğunu belirtmiştim. O yüzden hücum verimliliklerine ve savunma verimliliklerine yani 100 pozisyon üzerinden hesaplanan bu sayılara bakmak gerekiyor. Buna baktığımızda da Barcelona’nın en iyi savunma verimliliğine sahip takımı olduğunu söylememiz gerekiyor.

Topa baskıyı çok iyi yapıyorlar. Ancak bu baskıyı çok seçerek ve bir plan dahilinde yapıyorlar. Hangi noktada kiminle baskı yapılacağı ve kime yapılacağı Saras’ın maç önü hazırlıklarında belirleniyor. İlk maçımızı hatırlayın, bize çok sayıda yapmış ve çok top çalmışlardı.

Boyalı alanı çok iyi savunuyorlar. Zaten rakiplerini 2 sayılık yüzdelerinde en düşük (%48,6) tutan takım Barcelona. Ancak bu üç sayı savunmasını kötü yaptıkları anlamına gelmesin. %34,2 ile bu konuda da rakiplerini en iyi savunan takım.

Tam 10 maçta rakiplerini 70 sayının altında tuttuklarını da belirterek savunma tarafını sona erdirelim.

True Shooting yüzdesi aslında bir takımın ne kadar doğru hücum ettiğini, şutlarını ne kadar seçerek kullandığını gösteren bir istatistik. Bir kez daha nasıl hesaplandığını söyleyerek bu konuya girelim: Attıkları sayı / 3×3 sayılık atışlar + 2×2 sayılık + 1x Serbest atışlar. Bu istatistikte %52,1 ile ligin en iyi ikinci takımı. En iyi takımı kim derseniz çok uzağa gitmeye gerek yok : %52,2 ile Fenerbahçe Beko. En iyi şut yüzdesine sahip iki takımın maçında kimin daha iyi yüzde tutturacağı büyük ihtimal maçın galibini belirleyecek.

Yine bu yüzdede rakiplerini en aşağıda tutan iki takım da Barcelona ve Fenerbahçe. Barcelona %45,8 ile ilk sıradayken Fenerbahçe de %47,5 ile ikinci sırada.

Takımın hücumda top yönlendiricisi herkesin tahmin ettiği gibi Nick Calathes. Yine herkesin bildiği gibi onun pas yeteneği ve saha görüşü ne kadar iyiyse şut yüzdesi de o kadar kötü. Ancak özellikle Saras’ın setlerini oynatma, Mirotic ve Higgins’e pozisyon hazırlama ve harika pas açıları ve zamanlamasına sahip olan Calathes takımın önemli oyuncularından biri. Yine de şöyle bir durum var ki bence maçın anahtarı burada. Onun pas açılarını kapatıp, topla karar vermesine ve kendi şutuna gitmesine zorlarsak Barcelona’nın hücum gücünü oldukça aşağı çekebiliriz. Bunu sürekli yapma şansımız olacağını sanmıyorum ama onun kullandığı top sayısını arttırmamız lazım. Calathes’in pozisyon sayısı ve attığı sayı arttığı zaman Barcelona’nın maç kazanma şansı azalıyor. Sezon ortalaması 7,8 sayı olan Calathes’in kaybettikleri 9 maçta ortalaması 9,7 ye çıkıyor.

Obra ve Saras takımlarının ortak özellikleri top kayıpları sayısının fazla olmasıdır. Genelde mükemmel hücum etme prensibini tercih eden bu koçlar top kayıplarını minimize etmeyi çok da başaramazlar. Bu senenin Barcelona’sı da top kayıpları konusunda kötü bir takım. Ancak bunu rakiplerinin top kaybı sayısını arttırarak telafi ediyorlar.

Higgins ve Mirotic bu takımın en önemli hücum silahları. İkisi de bize büyük problem çıkarabilecek oyuncular. Mirotic savunmakta en zorlanacağımız oyuncu olacaktır. Her türlü hücum silahına sahip bir 4 numara. Onun savunmakta zorlanırken bunu bir şekilde avantaja çevirebilmek için onun sıkıntılı savunmasına hücum etmek de önemli bir strateji olacaktır. Mümkün olduğu kadar uzun oyuncumuzdan perde getirip, Nando’yu onun üzerine hücum ettirmek bence yine maçın kilit noktalarından biri.

Higgins gibi Kuric de kısa rotasyonunun önemli skorerlerinden biri. Ligin en hızlı şutörlerinden. Hiç boş bırakmamaz gereken, o şut için perdelerden çıkarken perdeye hiç takılmadan kovalamamız gereken, eğer kaçırıyorsak da hiç zaman kaybetmeden adam değişerek savunmamız gereken bir oyuncu.

Yine Abrines de ritim bulduğu zaman çok tehlikeli bir hücum silahı.

Gördüğünüz gibi daha Davies ve Oriola’dan bahsetmedim bile.

Bu takımın çok fazla hücum silahı var. Burada yapacağımız tercihler çok önemli olacak. İkili sıkıştırma son maçta Maccabi’nin sıkça kullandığı bir savunma stratejisi idi. Zaman zaman da çok etkili oldular. Bunu yapacaksak oyuncu seçimlerine çok dikkat etmeliyiz. Calathes ve Mirotic’e bunu yapmak kendi kafamıza silah dayamak gibi bir şey. Çünkü onlar bu sıkıştırmalara rağmen boştaki oyuncuyu çok rahat bulabilecek yetenekteler. Ancak diğer tüm oyunculara bu silahı kullanmak ama yerinde ve zamanında kullanmak hem rakibe top kaybı yaptırmaya hem de hızlı hücumla kolay sayı bulmamıza yol açacaktır.

Gelelim bizim tarafa. Son maçta gördük ki, savunma stratejilerine çok iyi çalıştığımız zaman başka bir takıma dönüyoruz. Olympiacos ve Bayern Munich maçlarında harika savunma yaptık. Yine benzer şekilde eğer iyi savunma yapar ve hücumda Nando/Vesely ikilisine Marko, Pierre ve hatta Barthel/Kyle ikilisinde birini eklersek ligin en iyi takımına karşı galibiyet çıkarma ihtimalimiz artar.

Yenildiği maçlarda rakiplerin top kayıplarından bulduğu sayılarda ve ikinci şans sayılarında geride olduklarını belirterek, hücum ribaundlarının ne kadar önemli olacağını da söyleyelim. Bu konuda maalesef hem en az alan takımız, hem de rakiplerine en çok hücum ribaund veren takımız. Ancak eğer Barcelona’yı yenmek istiyorsak bir şekilde hücum ribaundlarındaki etkinliğimizi arttırmak ve savunma ribaundlarında da rakibe mümkün olduğu kadar az şans tanımalıyız. Davies ve Oriola ikilisinin boxout ile mutlaka potadan ve pozisyondan uzak tutmak ribaund başarısı için olmazsa olmazlardan.

Ne olursa olsun güzel bir maç bizleri bekliyor. Basketbola doyacağımız ve umarım galip geleceğimiz bir maç olur.

Herkese iyi seyirler.

Basketbolla kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir