Sezonun En Kritik Maçı.. Rakip Zalgiris Kaunas

Bu sezonun farklı bir sezon olacağını bekliyorduk. Sezon başında hem çok fazla takımın Playoff adayı olması, hem COVID19 nedeniyle ertelenecek maçların programı sıkıştırması, hem de hastalık ve sakatlık nedenleri ile eksik kalacak kadrolar ligin dengelerini bozabilirdi.

29 Maç geride kaldı ve aslında beklenmeyen çok şey oldu. Bu beklenmeyen şeylerden biri de Zalgiris idi. Sezona harika başlayıp ilk 4 haftada 3’ü deplasman biri Efes maçı olmak üzere 4 galibiyet aldılar. Ardından gelen 8 maçlık periyotta ise bu sefer 7 mağlubiyet alarak tam havlu atmak üzereyken yeni bir 6 maçlık galibiyet serisi yaparak yeniden lige tutundular. Bugün itibariyle de 15 galibiyet ile Playoff potasından 2 maç gerideler.

Fikstürün kalanına baktığımız zaman aslında çok da korkutucu olmayan maçlar oynayacaklar. Bir de bu hafta Ataşehir’den galibiyet çıkarırlarsa önleri çok açılabilir. Maccabi, Alba ve Panathinaikos’u Kaunas’ta ağırlayıp sadece Bayern Münih deplasmanına gidecekler. O deplasman Playoff biletinin kesileceği bir maç haline gelebilir.

Geçen hafta Valencia-Fenerbahçe Beko maçı, Valencia açısından ne kadar önemliyse bu haftaki Fenerbahçe Beko-Zalgiris maçı da Zalgiris için aynı belki de daha fazla önem taşıyor. Sadece bir maç da değil onlar için, aynı zamanda galip gelmeleri durumunda ikili averajı da alacakları için gerçek manada 2 maç anlamına geliyor.

Benzer durum Fenerbahçe Beko için de geçerli. Geçen hafta büyük bir avantajı Valencia’da bırakan Fenerbahçe Beko artık maç kaybetme haklarını yitirmiş durumda. Bu maç mutlaka kazanılması gereken bir maç haline geldi. Barcelona ilk sekizi garantiledi. Sıralamadaki diğer 3 takım da geri kalan takımlara göre daha bir rahat görünüyor. Ancak 5.sıradan itibaren 11.sıraya kadar olan tüm takımların son 5 haftada başlarına neler gelebileceğini kestirmek çok güç. Tüm bu sebeplerden bizim için önümüzdeki 3 maçın kazanılması en azından Zalgiris ve Olympiacos maçlarının kazanılması şart oldu.

Zalgiris ile sezonun ilk bölümünde oynadığımız ilk maç hiç de hatırlamak istemediğimiz bir maç olmuş, daha ilk çeyrekten 17 sayı fark yapan Zalgiris maçı güle oynaya kazanmıştı. Maç sonunda skor tabelasında görünen 37 sayılık fark ile, 135-51 verimlilik farkı bile , sahada ne yaptığını hiç bilmeyen Fenerbahçe Beko’yu anlatmaya yetecek farklar değildi.

O maçta 5 Zalgiris oyuncusu çift haneli skor, 8 Zalgiris oyuncusu da çift haneli verimlilik üretmişlerdi. Maçı 41 ribaund 31 asist 16 isabetli üçlük gibi inanılmaz istatistiklerle bitirmişlerdi. Fenerbahçe’de ise Vesely’nin olmadığı maçta bir tek Nando çift haneli verimlilik ile maçı tamamlamıştı. Sadece 11 asist yaptığımız maçı 15 top kaybı ile bitirmiştik.

Peki yarın akşam bizi ne bekliyor ? Yine iyi bir koç takımı ile karşı karşıyayız. Martin Schiller ilk kez yer aldığı Euroleague sahnesinde , Sarunas Jasikevicius gibi ikon olmuş bir koçun ardından gayet başarılı bir sezon geçiriyor. Pozisyon sayısını çok arttırmadan ama hücumda çok paslı ve yüksek tempolu oyunları tercih ediyorlar.

Ligin en az üçlük kullanan (maç başına 19,4 deneme) ikinci takımı olmalarına rağmen, en yüksek yüzde ( %41,4) yakalayan ikinci takım. Bu üçlük yüzdelerindeki başarı onları toplam şut yüzdesinde de yukarı çekiyor. %51,4 ile ligin en iyi şut atan 3.takımı durumundalar. Bu şut yüzdeleri onların kazanıp kaybetmelerinde de önemli bir belirleyici. %51’in üzerinde oldukları 16 maçın 13’ünü kazandılar. %51’in altına indikleri 13 maçın ise 11’ini kaybettiler.

Hücumda iç dış organizasyonlarını belki de en iyi yapan takım Zalgiris. Sürekli bir penetre ile potaya gitme ve devamında eğer uygun pozisyon yoksa tekrar dışarıya çıkarma şeklinde fazla pas trafiği ile rakip savunmanın dengesini bozmaya çalışıyorlar. Savunmaları delmek için penetreleri kullandıkları kadar ikili oyunları da sıkça kullanıyorlar. Sadece tepeden değil özellikle forvetten de sıkça ikili oyunlar ile potaya gidebiliyorlar.

Üretken kısaları olmasına rağmen özellikle şutör 4 numaralar sayesinde alan açma işinde de gayet başarılı bir takım olduklarını söyleyebiliriz.

Sırtı dönük oyunları oynayabilen çok oyuncuları yok, bir tek Lauvergne ile bunu yapıyorlar. Onun da bunu çok iyi yaptığını biliyoruz.

Maç başına 18 asist ile oynuyorlar ancak bu sayıyı 20’nin üzerine çıkardıkları 8 maçın 7’sini kazandılar

Savunmada bizim gibi adam değişme savunması ve ikili sıkıştırmaları çok sık kullanıyorlar. 77,2 sayı ile ligin en az sayı yiyen 6.takımı Zalgiris. Tabii bunda düşük pozisyon sayısı ile oynamanın da etkisi büyük. Ayırca kazandıkları maçlarda bu sayıyı 71,3 e kadar indiriyorlar.

Ribaund konusunda ortalamada en iyi takımlar arasına yer almamasına rağmen TRR’da (True Ribaunding Ratio, yani maçta oluşan toplam ribaundların yüzde kaçını aldıkları) %53 üzerine çıktıkları 9 maçın 8’ini kazandılar. Bu oranda %48 in altında 7 maç kalmışlar ve hepsini kaybetmişler.

OYUNCU ANALİZLERİ

Grigonis artık Zalgiris’in üzerinde bir oyuncu. Saras ile çalışmaya başladıktan sonra kendini iyice geliştiren Grigonis büyük ihtimal seneye önemli bir transfer yapacak. Şu anda takımın en çok süre alan, en skorer ve en verimli oyuncusu. Aynı zamanda ligin en iyi serbest atıcısı ve yüksek yüzdeyle üçlük atan 7.oyuncusu.

Ama onu takımın ve hatta EL’in yıldızı yapan özellikleri sadece bunlar değil. Her türlü hücum silahına sahip olması, savunmada aksamaması ve zor anlarda sorumluluk alıp bunu başarıyla yerine getirmesi.

Geçen sene yavaş yavaş süre almaya başlayan Jokubaitis de koç Schiller ile bu sene büyük bir gelişim gösterdi. Bence ligin en heyecan verici oyuncularından biri. Bu seneden önce daha çok 1 numara olarak oynarken bu sene onu daha çok 2 numarada görüyoruz. Ancak o sahadayken 1 numarada kim oynarsa oynasın oyunu yönlendirme görevi onda oluyor. Birebirde geçemeyeceği kimse yok, çok rahat potaya gidebiliyor ve adam eksilterek pozisyon yaratabiliyor. Hala istikrarlı bir şutunun olmaması onun eksiği ama yakın zamanda şutunu da geliştirecektir.

Nigel Hayes takımın diğer bir yıldızı. Takımda ikinci yılını geçiren uzun forvet pozisyonundan beklenen her şeyi sahaya koyabilen bir oyuncu. Atletizm, şut, topu yere vurabilme, ribaund, saha görüşü gibi her konuda vasatın üzerinde bir oyuncu. Onu savunmak bizim için kolay olmayacak. Seneye onu da daha üst düzey bir takımda görme ihtimalimiz yüksek.

5 numarada tanıdık bir isim var. Son iki seneyi Fenerbahçe Beko’da hiç de iyi bir şekilde geçirmeyen Fransız pivot Lauvergne , Zalgiris’de kendini buldu. Kendi basketbolunu oynayabildiği zaman farkını hissettirebilen Lauvergne buna imkan bulabildiği bir takımda. Ligin belki de en iyi pivot hareketlerini yapan uzunu olan Lauvergne 11,2 sayı 5,6 ribaund istatistikleri yakalamış durumda. Ancak sakatlığı konusunda net bir açıklama yapılmadığı için oynayıp oynamayacağı yarın akşam maç saatinde belli olacak.

MAÇIN KİLİT NOKTALARI

Son maçlarda savunma konusunda sıkıntılar yaşayan Fenerbahçe Beko için bu maçın da en kritik konusu yapacağı savunma. Guduric’in durumu da maç saati belli olacak, ve onun olmaması durumunda takımın ne kadar etkilendiğini geçen hafta bir kez daha deneyimledik. Ancak bu maçın telafisi yok ve Guduric olmasa da kazanlıması şart olan bir maç. Bu nedenle her şekilde savunmayı sıkı tutup, hücumda şut ritmini yakalamamız gerekiyor. Şut ritmi ve yüksek isabet oranı yakalayabilmek için de topun Nando ve Lorenzo’nun elinde çok uzun kalmaması, pas trafiğinin artması lazım.

Umarım galip geleceğimiz bir maç olur.

Herkese iyi seyirler.

Basketbolla kalın.

Not: Güzel haber. Marko Guduric, Alex Perez ve Melih takımla antremanlara başlamışlar. Yarın akşam büyük olasılık oynarlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir