2/2 İçin Bir Deplasman Daha.. Rakip Asvel

Sezon başında deplasman maçları listesini çıkarıp hangi takımlara galibiyet yazarız diye düşünsek Asvel ilk sıralarda yer bulurdu. Bugün ise bunu demek hiç de öyle kolay değil. 27 maçta 12 galibiyet ile 12.sırada olmalarına rağmen son 8 maçın 7’sini kazanan , hatta sezon içinde Barcelona’yı iki maçta da yenen bir takıma karşı oynayacağız.

2 kelime ile Asvel’i tanımlar mısın diye bir soru sorulsa “atletik ve inatçı ” diye cevap verirdim. Yıldız oyunculardan kurulu, büyük hedefleri olan bir takım değil belki Asvel ama, basketbol oynamaktan keyif alan, sıralamadan ve sonuçtan bağımsız ellerinden gelen her şeyi sahaya koyan bir takım.

Sezonun ilk yarısındaki maçta 81-59 luk skor ile onları yenmiştik. Fenerbahçe Beko’nun topu iyi paylaşmaya başladığı ve basketbol oynamaya döndüğü bir maçtı. Asvel o gün %47,6 ile 10 üçlük isabeti bulmalarına rağmen pota altında hem Fall’un hem de Yabusele’nin olmaması , o bölgeden skor üretim kapasitelerini çok aşağı çekmişti.

Bu akşamki maçta da onlar için önemli bir oyuncu olan Diot olmayacak. Bizde Melih ve Perez kesin yok, Ulanovas ise maç saatinde belli olacak.

TAKIM İSTATİSTİKLERİ

Attığından daha çok yiyen bir takım Asvel. Ancak son kaybettikleri Zalgiris maçı dahil bu 8 maçlık periyotta +45 averaj yaptılar. Kazanıp kaybettikleri maçlar arasında atıp yedikleri skorlar çok fark ediyor. Standardı olduklarını söylemek zor. Bir çok takım gibi onlar için de 80 sayı barajı kazanmaları için kilit bir nokta. 80 Sayıyı aştıkları 10 maçın 8 ‘ini kazandılar. 75 Sayının altında kaldıkları 10 maçta ise 9 mağlubiyet aldılar.

TSR(True Shooting Ratio, tüm atışlardan kaynaklanan şut yüzdesi)

Şut yüzdeleri de kazanıp kaybederken büyük dalgalanma yaşıyor. Çok ribaund alan bir takım olmadıkları için şut yüzdelerine fazlasıyla bağımlılar. %53 ün üzerine çıktıkları 9 maçın 8’ini kazanırken %49 un altında kaldıkları 10 maçta 9 kez yenildiler. Kazanırken yakaladıkları %55,2 lik oran ile de şut ritmini yakaladıklarından ne kadar yukarı çıkabildiklerinin göstergesi.

Ligin yüksek isabetle üçlük kullanan takımlarından biri Asvel. Özellikle kazandıkları maçlarda %46,8 üçlük yüzdesi ile 2.sıradalar. Ayrıca bu kazandıkları maçlarda rakiplerini de %33,5 e kadar indiriyorlar. Kaybettikleri maçlarda yakaladıkları %35,6 lık yüzde de dikkat çekici.

Asist istatistikleri aslında çok da dalgalanmıyor. Ancak onlar için önemli bir baraj 13 asist. Bunun altında kaldıkları 7 maçta 6 kez yenilmişler. Cole ve Lighty hariç kendi pozisyonlarını yaratan çok oyuncuları yok. Bu nedenle onların organizasyonlarına darbe vurmak önemli.

Ligin en çok top kaybı yapan 3.takımı Asvel. Özellikle kaybettikleri maçlardaki 16 top kaybı ortalama ile ligin en kötü takımı. Biraz önceki asist konusunda olduğu gibi onların pas trafiğinin arasına girip organizasyonlarını zorlaştırıp top kayıplarına yöneltmek maçın anahtarlarından biri.

TRR(True Ribaunding Ratio, bir maçta oluşan toplam ribaund pozisyonlarının yüzdesel dağılımı)

Tablodan da görüldüğü gibi çok ribaundcu bir takım değiller. Kazanırken bile rakiplerinden daha az ribaund alıyorlar. TRR %46,5 ise onlar için kaybetme noktası. Bunun altında ribaund oranıyla bitirdikleri 7 maçın 6’sını kaybettiler.

OYUNCU ANALİZLERİ

Fall’un bu takımda seviye atladığını kabul etmek lazım. Asvel basketbolu için onun sahada yaptıkları çok önemli. Ancak hem büyük avantaj yaratırken aynı zaman büyük dezavantaj da yaratıyor. Yine de onunla daha kolay oynadıklarını söyleyebiliriz. Özellikle ± istatistiğindeki o varken +9 , yokken -78 lik sayılar bunu ispatlıyor. Hücumda potaya çok yakın oynadığını tahmin etmek zor olmasa gerek. Aşağıda vereceğim şut haritasında bunu rahatça görebilirsiniz. Yine hücumda yarattığı koridorlar ile hem Lighty’e hem de Cole’a büyük kolaylık sağlıyor. Diğer yandan savunmada özellikle ikili oyun savunmasında tam bir kara delik. Önce çıksa geri dönemiyor, çıkmasa şutu engelleyemiyor. Burası Fenerbahçe için tam bir hazine , maç boyu o sahada olduğu tüm anlarda bunu değerlendirmek ve onun sahada kalmasını engellemek gerekiyor.

Bana göre takımın en değerli oyuncusu. Her türlü skor üretme opsiyonuna sahip. Ve takım ne zaman sıkışsa sorumluluk alıp yerine getiriyor. Onun istatistiklerini çalışırken beni en çok şaşırtan sayı dağılımı oldu. Tüm sayılarının %63,1 ini iki sayılık atışlardan bulup üçlüklerden sadece %19,9 oranında sayı buluyor olmasını beklemezdim. Bunda tabii ki biraz önce bahsettiğim Fall’un yarattığı koridorlar çok önemli. O sayede rahatça potaya gidebiliyor. Bunu destekleyen bir istatistik de şut mesafesi. Kullandığı topların neredeyse 1/3 ünü 1,5-4 mt aralığında kullanıyor.

Takımın kariyeri en büyük oyuncusu Norris Cole. Haliyle Lighty dahil herkesten daha fazla top kullanıyor. Harika yüzdeleri yok, ancak bazen iyi attığı günlerde rakip için oldukça zor savunulur hale geliyor. Bununla beraber tercih hatalarını çok yapan , tecrübesine yakışmayacak hatalar yapan bir oyuncu. Onun şut yüzdesi takımın tüm dengesi açısından çok kritik. Risk etmeyeceğin ama teşvik edeceğin bir oyuncu Cole.

Yabusele fiziği ile sahaya koydukları çok farklı olan bir oyuncu. Şöyle bir baktığınızda bu ayaklarını yerden kaldıramaz diyebilirsiniz ancak belki de takımın en atletik oyuncusu. Yaklaşık 24 dk ile de önemli bir süre alıyor ama onun sahada kaldığı anlarda Asvel’in -84 yapmış olması da organizasyon için çok da faydalı olmadığı sonucunu çıkarıyor. O yokken takımın hem şut hem ribaund yüzdeleri yükseliyor. Fiziksel teması çok seven Yabusele için dikkat edilmesi gereken konulardan biri aldığı basketfauller . Bizim de bu konuda çok dikkatsiz bir takım olduğumuzu düşünürsek canımızı yakabilecek pozisyonlara şahit olabiliriz.

Bahsetmek istediğim son oyuncu William Howard. Sadece 17 dk civarında süre almasına rağmen takımın hatta ligin en tehlikeli üç sayı atıcılarından biri Howard. Onu üç sayı çizgisinin gerisinde asla boş bırakmamak gerekiyor.

FENERBAHÇE BEKO’DA SON DURUM

Çift maç haftasının ilk maçında deplasmanda alınan Milano galibiyeti ligin geri kalan bölümü için oldukça önemliydi. Hem sıralama hem de moral açısından takıma pozitif etkisi çok büyük oldu. Efes mağlubiyetinin ardından 92 sayı yediğin bir maçı 100 atarak kazanmak sadece moral anlamında da değil, takımın kazanmak için savunamadığı zamanlarda neler yapabileceğini göstermesi açısından önemli bir maçtı.

Bu maçın da kazanılması durumunda daha özgüvenli ve daha yukarıları hedef alan bir takım görebiliriz.

KARŞILAŞMANIN KİLİT NOKTALARI

Yukarıda da bahsettiğim gibi bence en önemli konu Fall. Onun üzerine hücum ederek hem kolay sayı bulma hem de onun sahada alacağı süreyi azaltmak maçın ilk kilit noktası.

Lighty savunması önemli. Ona yardım getirmeden birebirde savunmamız gerekiyor. Fenerbahçe Beko savunması yardım getirdiği anda rotasyonu toparlamakta sıkıntı yaşıyor. Lighty’nin birebirleri sonrasında eğer yardım gelirse ceza atıcılarını boş pozisyonda topla buluşturabilen bir oyuncu. Bir şekilde onu iyi savunmak zorundayız.

Geçen maçın ikinci yarısında toparlanan Marko Guduric’e de önemli görevler düşecek. Onun şut ritmini yakalaması önemli. Ondan ve Barthel’den alacağımız katkılar maçı bize çevirecektir.

Son olarak ribaundlarda çok da etkili olmayan Asvel’e karşı eğer Milano maçındaki ribaund performansımızı gösterebilirsek işler iyice kolaylaşır.

Keyifli ve galibiyetle biten bir maç olması dileğiyle.

Herkese iyi seyirler.

Basketbolla kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir