Nereden Nereye.. 11.Maç..Rakip Anadolu Efes

Çubuklu Analiz Maç Önü programında uzun uzadıysa konuştuğumuz için bu kez yazıyı çok uzun tutmayacağım. Programa yazının en altındaki linkten ulaşabilirsiniz.

Bu maç çok özel bir maç. Hem Fenerbahçe Beko için hem Anadolu Efes için. Sadece ezeli rekabet bile yeterliyken, bu maç iki takımın birbirine vereceği mesaj anlamında da , sıralama anlamında da , moral anlamında da belki de sezonun en önemli maçı.

Benim için de çok önemli bir maç bu. Bir çok açıdan. Haliyle ben de çok çalışıp zaman ayırdım rakip analizi için.

Çalıştığım tüm görselleri paylaşıp kısa notlarla geçmek ve genel yorumuma gelmek istiyorum.

75 altı ve 80 üzeri. Bu iki skor seviyesi A.Efes’in kazanma şifrelerinden biri. 75 sayının altında kaldığı 10 maçta 9 kez yenildiler. 80 üzerine çıktıkları 11 maçta 11 galibiyet aldılar .

Şut yüzdeleri Efes’in en kilit noktası. Kazanırken %53,7 ile isabet bulup, kaybederken %42,3 e kadar iniyorlar.

Fenerbahçe Beko’ya göre daha düşük yüzdeyle şut kullanan Efes’te yine kazanılan kaybedilen maçlarda 2 sayılık atış yüzdesi yaklaşık 10 puan fark ediyor.

Üç sayılık atışlarda durum Efes adına daha da keskinleşiyor. Kazanırken 41,8 yüzdeye çıkarken, kaybederken bu yüzde 29,5 e düşüyor.

Fenerbahçe Beko’ya maç başına 4 adet daha fazla serbest atış kullanan A.Efes’in isabet yüzdesi ise tüm şut yüzdelerinde olduğu gibi daha düşük. Ancak bu fazladan kullanan 4 serbest atışın %75 isabet bile bulması iki takım arasında 3 sayı fark ettiriyor.

Oyuna yön veren çok sayıda oyuncusu olmasına rağmen A.Efes’in asist sayıları da Fenerbahçe Beko’ya göre daha düşük. Tabi burada onların oyununun temelinde birebirlerin olması ve buna uygun oyuncuların da olması önemli bir faktör.

Ligin en az top kaybı yapan ikinci takımı A.Efes. Bu onların hücumda topun değerini bilerek oynadıklarının bir göstergesi. Üstelik çok fazla penetreye dayalı bir hücum stratejileri olmasına rağmen top kaybı oranları düşük.

Bu departmanda da zirvedeler. Özellikle kazandıkları maçlardaki istatistikleri gerçekten çok başarılı. Neredeyse 2 orana yaklaşıyorlar.

Ligin en kötü hücum ribaundu alan takımı Fenerbahçe Beko. Aynı zamanda ligin en çok hücum ribaundu veren takımı da Fenerbahçe Beko. Maçın kilit noktalarından biri bu ribaundlar olacak.

Savunma ribaundlarında iki takım da ortalarda yer alıyor. Birbirine çok yakın sayılar.

A.Efes de Fenerbahçe Beko da rakiplerine ribaund üstünlüğü sağlayabilen takımlar değil. Ancak sezonun ilk yarısındaki maçta Fenerbahçe Beko inanılmaz bir üstünlük kurup 48 ribaund ile kulübün ribaund rekorunu kırmıştı. Rakiplerinin bu tarz üstünlükler kurması durumunda kaybeden bir A.Efes görüyoruz. Toplam ribaundların %40 ve altında bir oranda aldıkları 4 maç var ve bunların tamamını kaybettiler.

İki takım da ligin en iyi savunma takımlarından. Barcelona’nın ardından savunma verimliliği en yüksek iki takım A.Efes ve FB Beko. Son 10 maçta tüm istatistiklerini düzelten Fenerbahçe Beko yediği sayı ortalamasını da 75,9 ‘a kadar indirdi Ancak bu tablodan da görüldüğü gibi kaybettikleri maçlarda Fenerbahçe Beko’nun savunma yapamadığı ve çok sayı yediğini görüyoruz.

İki takımın da iyi savunma takımları olduğunu gösteren başka bir grafik. Kaybedilen maçlarda rakiplerin şut yüzdesi iki takım için de aynı. (Görselde A.Efes’in sıralamadaki yeri 1 değil 17 olacak)

Yine kazanılan kaybedilen maçlar arasındaki farka baktığımızda A.Efes’in rakip şutlarından bizim kadar etkilenmediğini görebiliyoruz.

Benzer bir durum 3 sayılık atışlarda da söz konusu.

Efes savunması Fenerbahçe Beko’ya göre rakibe daha az asiste izin veriyor. Yine Fenerbahçe Beko’nun kaybederken rakip asistlerinin yükseldiğini görüyoruz.

İki takım da rakiplerine çok top kaybı yaptıran takımlar. Yine savunmalarının başarısının bir kanıtı.

Bu detay istatistikler de iki takımın aslında ne kadar birbirine yakın olduğunu gösteriyor. ORAT= Hücum verimliliği, DRAT=Savunma verimliliği NET RAT= ikisinin farkı, TRR= Maç içinde oluşan toplam ribaundların yüzde kaçını aldığı, TO/POS= Top kayıplarının toplam pozisyonlar içindeki payı. FROM ASS= Atılan sayıların yüzde kaçının asist üzerinden geldiği, PFG= Kullanılan her bir top başına kaç sayı üretildiğini gösteriyor. Bu istatistler içinde en ayrılan iki istatistik top kayıpları ve asist üzerinden gelen sayılar.

Bu notlar aslında tüm hikayenin özeti. A.Efes daha çok kendi oyununa bakıyor. Rakibin ne yaptığından çok Efes’in yaptıkları Efes için önemli.

Son 10 maçta yükselen formun resmi de bu tablo.

Biraz da oyuncu bazında incelemelere bakalım.

Ligin açık ara en önemli hücum silahı Larkin. Onun ne yapacağı , nasıl bir yüzdeyle oynayacağı maçların sonucunu belirliyor. Bu görselde göreceğiniz gibi bir çok detay var. Ancak en önemlisi kazanırken %46 , kaybederken %25 ile attığı üçlükler.

Nasıl savunacağız sorusunun cevabı çok basit değil. Buna programda uzun uzadıya değinmiştik. Ancak kısa şunu söyleyebilirim, penetreye başladığı zaman savunmacısını geçemediği bir durum yok, bu durumda pota altında destek savunma olarak bekleyen savunmacıyı onun üzerine gönderirseniz kendi uzun oyuncusunu kolay bir pozisyonda sayı ile buluşturuyor. Göndermezseniz kendi bitiriyor. Benim tercihim onun üzerine bekleyen savunmacı göndermek ama köşelerden yardım getirip onun uzun oyuncuya asist yapmasını engellemek olacaktır.

Micic , Larkin’e göre biraz daha çözümü olan bir silah. Ama yine de onu da savunmak kolay değil. Özellikle Larkin’e çok konsantre olan savunmalar Micic’den büyük yumruk yiyorlar. Onun da şut ritmine girmeden zorlama turnikeler atmaya yönlendirecek bir savunma stratejisi doğru olacaktır diye düşünüyorum.

Takımın önemli karar vericilerinden biri daha. Onu savunmada yormak, üzerine oynamak ve enerjisini bitirmek hücumda daha az karar verici olmasını sağlayabilir.

Keskin şutör Beaubois özellikle momentumun rakibe geçtiği anlarda Ergin Ataman’ın sahaya sürüp , momentumu değiştirmeye çalıştığı oyuncu. Bu anlarda onun şutuna dikkat etmek gerekiyor. Ancak o da savunmada çok savruk. Bunu da işlemek gerekiyor.

Ceza şutları, sırtı dönük oyunlar, hiç beklenmeyen anlarda alınan hücum ribaundları.. Bunların hepsi Moerman’ı çok değerli kılıyor. Dikkat edilmesi gereken bir uzun.

Güç, enerji, istek, mücadele. Dunston çok özel bir oyuncu. Bir çok iyi şeyi kolayca yapıyor. Ancak en önemli faydalarından birinin altını çizmek istiyorum : Perde kalitesi. Öyle perdeler yapıyor ki , perdeyi alan oyuncunun işi çok kolaylaşıyor.

Gelelim maç yorumuna. Yukarıdakilerin hepsi detay , genel resimde olacak olanlar maçı belirleyecek. Mesela Fenerbahçe Beko’nun ilk çeyrek savunma sertliği. Eğer bunu üst seviyelere çıkarmazsa A.Efes maça iyi başlarsa işler zorlaşabilir.

A.Efes’in çok iyi bir hücum takımı olduğu kadar savunma gücünü de unutmamak gerekiyor. Ne kadar kolay sayı yerlerse hücumda o kadar zorlanıyorlar. Bu nedenle hücumda çok seçici olmak onların canını yakmak önemli.

Fenerbahçe Beko için genelde 3-4 oyuncunun iyi oyunu galibiyet için yeterli oluyordu. Ancak bu maç bu sayının artması çok önemli. Nando,Vesely, Marko ve Pierre dörtlüsüne , Lorenzo , Eddie veya Kyle’dan gelebilecek bir ekstra katkı çok önemli olacak.

Ribaundlardan bahsettik, ancak net alınan savunma ribaundlarının ardından hızlı hücumla bulunabilecek kolay sayılar maçın ayrı bir kilit noktası olacak diye düşünüyorum.

Sonuçta herkesin merakla beklediği çok keyifli olması muhtemel bir maç bizleri bekliyor.

Herkese iyi seyirler.

Basketbolla kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir