Çift maç haftasının ikinci maçında sıkıntılı günler geçiren Panathinaikos’u konuk ediyoruz. Bir kez daha koç değişikliği yaşayan rakibimizin son durumunu inceleyelim.
Sezona Khimki deplasman galibiyeti ile başlayan yeşiller, devamında oynadığı 3 maçta yenilmiş ardından bizi Nedovic’in harika oynadığı maçta 82-68 yenmişlerdi.
Devamında yine 4 maçlık bir mağlubiyet serisi yaşadıktan sonra sürpriz Bayern Munich ve Milan galibiyetleri aldılar. Sonraki 7 maçta da sadece Alba ve Asvel galibiyetleri alan Atina ekibi bir maç eksikle 18 maçta sadece 6 galibiyete ulaştı.
ÖNE ÇIKAN OYUNCULAR
Obradovic dönemi sonrası bir türlü bekledikleri başarıları yakalayamadılar. Kadro kaliteleri de her geçen yıl geriye gitti. Bu sene transfer döneminde en önemli transfer olarak Nedovic’i kadrolarına dahil ettiler. Son iki seneyi Milan’da geçiren Nedovic yetenekleri çok yüksek ancak hem sürekli sakatlık sorunları yaşayan hem de istikrarı bir türlü yakalamayan bir oyuncu profili çiziyor.
Gerçek bir oyun kurucusu olmayan Yunan ekibinde Nedovic aslında daha çok 2 numaraya yakın olmasına rağmen bu sene genelde 1 numara olarak oynuyor. İstekli ve iyi başladığı maçlarda durdurulamaz bir performans gösteren Nedovic forma giydiği 17 maç sonunda 17 sayı ortalaması tutturmuş durumda.
Coştuğu zaman tam coşan Nedovic bu sezonki Fenerbahçe maçında 28 , Real Madrid maçında 27 , Maccabi maçında 39 , en son Asvel maçında 33 sayı attı.
Onun maça nasıl başladığı ve nasıl savunulduğu çok önemli. Atamadığı zamanlarda da zorlamaya devam edip takımına zarar verdiği maçları da sıkça görüyoruz. Günümüz basketbolunda şutu elden hızlı çıkartmanın çok büyük önem kazandığını düşünürsek, bu konuda ligin en iyi oyuncularından biri olduğunu hatırlatmak lazım.
Takımın diğer önemli oyuncusu Papagiannis. 2,20 ilk pivot bu sene önemli katkılar veriyor. Ortalama 24 dk sahada kalan pivot, 9,7 sayı 6,4 ribaund , 2 blok ortalamaları yakaladı. Genelde kendi pozisyonunu yaratmaktan çok aldığı asistler ile skor katkısı veriyor. Bu sezon attığı 78 basketin 58’inde asist aldı. Onun sahada kaldığı sürede -3 averajda olan Panathinaikos, o yokken -27’ye düşüyor . Bu istatistiğe Nedovic’de baktığımız zaman ise oldukça ilginç bir sonuç çıkıyor. Nedovic sahadayken -63 , o yokken +33 .
Rotasyonun Yunan omurgasından bir diğer önemli ismi Papapetrou. 31,4 dk ile en çok süre alan kısa forvetin bu sezon takım içindeki rolü oldukça arttı. Maç başına 13,1 sayı 4,5 ribaund 2,3 asist ortalamaları yakalarken Nedovic’ten sonra en çok top kullanan oyuncu olarak dikkat çekiyor. Ancak verdiği bu katkıya rağmen Nedovic’e benzer bir durum onda da mevcut. O sahadayken Panathinaikos -38 averajdayken, onun olmadığı anlarda +8 .
Bahsetmek istediğim son oyuncu da Howard Sant Ross. Aslen kısa forvet pozisyonunda oynamasına rağmen Panathinaikos basketbolunda daha çok top getirici ve oyun kurucu olarak görev alıyor. Çok iyi bir ball-handler olmamasına rağmen saha görüşü ve pas yeteneği sayesinde takımın 4,1 ortalama ile en çok asist üreten oyuncu. Onun bu rolde görev almasında takıma sezon başında alınan Foster ve sonradan dahil olan Mack’in istenilen performansı gösteremiyor olmaları önemli neden oldu.
BASKETBOL TARZLARI
Biraz önce bahsettiğim gibi net bir point guard’ları olmaması nedeniyle oyunu daha çok forvetlerden kuruyorlar. Yarı sahayı hızlı geçmeyi ve hücumda topu tempolu çevirmeyi seviyorlar. Papagiannis sahadayken onun uzun boyu ve sıçrama yeteceğinden fazlasıyla yararlanıyorlar. İkili oyun sonrası genelde topu havaya atıp onun bitirmesini bekliyorlar.
İkinci şans sayılarını da hücum ribaundlarındaki başarıları sayesinde fazlasıyla yakalayan bir ekip. Maç başına 10,6 ile en çok hücum ribaundu alan 4.takımken, kazandıkları maçta bu sayı 12,2 ye çıkıyor ve en iyi ikinci takım konumuna geliyorlar.
Ribaund performansları onların kazanıp kazanmayacağı ile doğrudan orantılı. Maç boyu oluşan ribaund pozisyonlarının %54,5 ve üzerini aldıkları 7 maçın 5’ini kazanmışlar. Zaten toplamda 6 maç kazandıklarını düşünürsek ribaundların onlar için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.
Topun kıymetini bilme konusunda da başarılı bir takım oldukları söylenebilir. Maç başına 12,2 top kaybıyla en az top kaybeden 3.takım. Yalnız bunun yanında benzer bir istatistik de rakiplerine yaptıkları top kayıplarında 11,8 ile en kötü takım olmaları. Özellikle kaybettileri maçlarda sadece 5 top çalma ile ligin yine en kötü takımı durumundalar.
Maç kazanabilmeleri için 80 ve üzeri sayı atmaları gerekiyor. 80’in altında sayı attıkları 7 maçta sadece 1 galibiyetleri var o da herkesin yendiği Khimki.
İşin savunma tarafında ise agresif oldukları söylenemez. Ligin 83,1 sayı ile Khimki ve Alba’dan sonra en çok sayı yiyen takımı. Özellikle kaybettikleri maçlarda bu sayı 88,3 e çıkıyor.
MAÇIN KİLİT NOKTALARI
Görüntü itibariyle Baskonia maçındaki Fenerbahçe Beko basketboluna pek direnebilecek bir durumları yok. Baskonia maçında olduğu gibi Nando DeColo ve Lorenzo Brown takımı yönlendirme konusunda benzer bir oyun oynarlar ise maçın kolay geçme ihtimali yüksek olabilir.
En büyük mücadele yine ribaundlar konusunda olacaktır. İki pota altındaki topların sahibi maçı kazanma konusunda avantaj elde edecek.
Papapetrou ve Sant Roos’un sakatlıkları nedeniyle oynamama ihtimali yüksek. Bu durumda iyice daralan bir rotasyon ile maçı tamamlamak zorunda kalabilirler.
Ancak bu maç ile göreve başlayacak olan yeni koçları Oded Kattash yönetiminde kendilerini göstermek isteyen oyuncular için bir fırsat maçı olabilir.
Marko Guduric geldikten sonra kayda değer bir yükseliş gösteren Fenerbahçe Beko için play off yarışında kalabilmek adına mutlaka kazanılması gereken bir maç.
Herkese iyi seyirler.
Basketbolla kalın.