EL’DE 9.HAFTA..ÇİFT MAÇ ZORLUĞUNDA İLK DURAK BARCELONA

Zorlu fikstürün sonlarına geldik. Zorlu deplasmanlarla dolu ilk 10 maçlık periyodun sonunda çift maç haftasında önce Barcelona sonra Asvel deplasmanında olacağız. 8 Hafta sonunda sadece 2 galibiyette kalmamız nedeniyle çok önemli 2 maça çıkıyoruz.

Barcelona kurmuş olduğu astronomik bütçeli kadrosuyla sezona büyük beklentilerle girdi. Özellikle Mirotic transferi ile zirve yapan sansasyonel kadrosu ile 8 maçta 6 galibiyet alarak favori gösterilmelerini haklı çıkarmış durumdalar.

Sadece Mirotic ile kalmadı tabi ki Barcelona, Cory Higgins gibi EL’in belki de en formda 2 numarası, Brandon Davies gibi herkesin kadrosunda görmek istediği bir 5 numara, Alex Abrines gibi atletik ve şutör bir 3 numara ile kadrolarını güçlendirdikten sonra sakatlanan iki point guard’ı Heurtel ve Pangos’un açığını kapatmak için bir de Malcom Delaney transferi yaptılar.

Bu yapılan transferlerden oluşan Delaney,Higgins, Abrines, Mirotic,Davies beşi sanırım en iyi beşler arasında ilk 3 de yerini alacaktır. Sanki sıfırdan takım kuruyormuş gibi alınan bu oyuncuların arkasında geçen seneki kadrodan kalan, Adam Hanga, Victor Claver, Ante Tomic, Pierre Oriola, Pau Ribas, Kyle Kuric gibi zaten inanılmaz bir rotasyon daha var.

Bir çok iyi kadrolar gördük bugüne kadar, özellikle son yıllardaki iyi kadroları düşününce Real Madrid ve CSKA’nın eksiksiz ve yıldız dolu kadrolarını görmüştük. Ancak bu kadar pahalı ve sansasyonel oyunculardan kurulu , her pozisyonda en az iki oyuncunun olduğu bir kadroyu ben hatırlamıyorum.

Bu takımın şampiyon olmasındaki tek engel koç Pesic olabilir. Ancak şu ana kadar çıkan bir iki probleme rağmen büyük bir patlak olmadan yollarına devam ediyorlar. 6-2 lik galibiyet sayısının elde edildiği 8 maçlık periyodda 6 kez deplasmana gittiklerini de atlamamak lazım.

Bununla beraber yapılan bu 8 maç içinde zirve hesabı yapan sadece 3 takımla oynadılar. Efes’i sezonun ilk maçında deplasmanda yenerken, Milan ve Madrid deplasmanlarından ise mağlubiyetle ayrıldılar. Yani zorluk derecesi yüksek maçlarda henüz rüştlerini ispatlamış değiller benim gözümde.

Kazanılan diğer 5 maçta Zenit, Alba, Kızılyıldız, Valencia ve Zalgiris ile oynadılar.

Pesic geçen seneden beri fizikli, sert ve savunması güçlü bir takım yaratmaya çalışıyor. Bunun için senelerce 4 numarada izlediğimiz Claver’i üç numara olarak kullanıyor. Hatta point guard’ların sakatlığında elinde Higgins gibi bir kısa olmasına rağmen 1 numaraya Hanga’yı çekerek her pozisyonda rakiplerine fiziksel üstünlük kurmak istediği net bir şekilde anlaşılıyor.

Mirotic tabi ki takımın birinci skor opsiyonu ve en büyük yıldızı. Sürelerin dengeli dağılmasına ve tüm rotasyonu kullanmaya çok meraklı olan Pesic’e rağmen ortalama 27:31 dk süre alıp 19 sayı 5,8 ribaund 1,4 top çalma istatistikleri ile takımın en önemli oyuncusu. Onun ardından en çok süre alıp ( 26:41 ) en skorer ( 12,9 ) olan oyuncu da Higgins. Üstelik Higgins’in üçlük yüzdesi %60. Bu iki oyuncu dışında çift hane skor ortalaması yok ancak tüm takımın skora katkısı var. Biraz önce de belirttiğim gibi Pesic takımlarında James Harden bile oynasa sahada kalabileceği süre belli.

Çok iyi bir ribaund takımı Barcelona. Zaten önemli önceliklerinden biri bu takımın. Toplam ribaund ve savunma ribaundu istatistiklerinde Maccabi’nin ardından 2. en iyi takımlar. Bazen sahada yer aldıkları Hanga-Abrines-Claver-Mirotic-Davies beşi (bu beşin boy ortalaması 2.04cm ) ile zaten başka bir sonuç beklemek hata olur.

Bizim maça gelirsek. Bir kere ribaundlarda büyük sıkıtı yaşayan Fenerbahçe için ciddi bir tehdit Barcelona. İki pota altında da bizi ezmeleri büyük ihtimal. Diğer yandan bize genelde büyük sorun yaratan hareketli kısa oyuncu konusunda o kadar da büyük tehdit değiller. Delaney-Higgins-Kuric üçlüsüne dikkat etmeli onların ritm bulmasına izin vermemeliyiz. En büyük tehdit Higgins olacaktır, ancak gününde olan Kuric de beklenmedik zararlar yaratabilir.

Mirotic fiziksel oyunu çok seven bir uzun değil. Bu nedenle genelde dışardan oynamayı tercih ediyor, onu birebirde iyi savunmak ve şutuna el göstermek zorundayız. Ancak asıl tehdit kısanın oynayacağı ikili oyunda potaya değil dışarıya devrilen Mirotic’in boş kalması ki bunu çokca yiyeceğimizi düşünüyorum. Özellikle savunma anlayışı henüz oturmayan Williams’ın bu konuda hata yapma ihtimali yüksek.

Rakipte uzun süreli sakatlıkları olan Heurtel&Pangos ikilisine Claver de dahil oldu ki Pesic sisteminde Claver’in çok önemli bir rolü var. Bizim için onun olmaması bir avantaj. Ancak Nando’dan sonra Westermann’da sakatlığı nedeniyle kadroda yok ve kısa rotasyonumuz oldukça daraldı. Bobby&Kostas ikilisine Melih ve Biberovic ikilisinden gelecek katkı maçın senaryosunu belirleyecektir.

Rakibin zayıf noktalarından biri de Ante Tomic’in yavaş ayakları. Eğer hücumda onun tuttuğu oyuncu üzerinden perdeleme yapar ve Tomic’i potadan uzaklaştırırsak, hem kısamızın hem de perdeye gelip devrilen uzunun skor üretme şansı fazla olacaktır.

Tabi tüm bunların yanında takımın moral motivasyonu ne durumda ve sahaya nasıl bir direnç ile çıkacaklar asıl konu bu. Çok kötü bir dönem geçiren Fenerbahçe Beko için bir galibiyetten çok daha fazla önem taşıyan bir maç olacak. Eğer galip gelirsek Asvel deplasmanına olumlu bir şekilde gidip bizim için çok değerli olacak bir galibiyet daha alma şansı ne kadar yüksek ise, bu maçın kaybedilmesi göreceli olarak daha kolay bir rakip olan Asvel’e de yenilme ihtimalimizi güçlenderebilir.

Türkiye’den maça giden fazlaca arkadaşımız var. Orada güzel bir atmosfer yaratacaklarını düşünüyorum. Eğer bir şekilde takım da bu enerjinin içine girer ve savunmada direncini düşürmeden tüm maçı oynayabilirse hiç kimsenin beklemediği bir sonuçla oradan çıkma şansımız olabilir.

Her ne sonuç olursa olsun takımımızın yanındayız. Onlara güvenmeye ve inanmaya devam ediyoruz. Ne de olsa ‘En son umutlar ölür’

Basketbolla kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir