Fenerbahçe olarak Zalgiris Kaunas ile bugüne kadar 13 maça çıktık. 10 maçı Fenerbahçe kazanırken 3 maçı Zalgiris kazandı. Obradovic-Jasikevicius baş koçluğundaki durum ise 6-1 Obradovic lehine. Saras tek galibiyeti, geçen sene normal sezonda Aralık ayında, Kevin Pangos’un harika hücum performansı ile 89-90 ile almıştı.
Bu sezon oynanan iki maçı da Fenerbahçe Beko kazandı. Sezonun başında Kaunas’ta oynanan maçta Nate Wolters’ın 23 sayı ile Euroleague kariyer rekorunu kırmış ve Brandon Davies’in de harika oyunuyla son çeyreğe kadar maçı önde götürüp kontrolleri altında tutmuşlardı ancak son çeyrekte üç guardı Kostas-Tyler-Bobby üçlüsünden 20, toplamda 29 sayı bulan Fenerbahçe Beko evine galibiyetle dönmeyi başarmıştı. Bu maçın en ilginç istatistiklerinden biri de Fenerbahçe’nin sadece 19 ribaund ile (toplam 19) kazanmasıydı.
Ligin ikinci bölümünde İstanbul’da oynanan karşılaşmada ise tüm maç boyunca kontrolü elinde tutan Fenerbahçe Beko, Westermann olmadan oynayan Zalgiris’in hücumda hiç organize olamamasından da faydalanarak kolay bir galibiyet elde etmişti. Bu maçla ilgili de yine ilginç bir bilgi de, maç boyunca toplam 22 üçlük atış denemesi (16 Fenerbahçe, 6 Zalgiris) ve sadece 7 isabet (5 Fenerbahçe, 2 Zalgiris) olmasıydı.
EN ZOR DEPLASMANLARDAN GALİBİYET ÇIKARMAYI BAŞARDILAR
Sezona kendi evinde çok kötü sonuçlar alarak başlayan Zalgiris, sezonun geri kalanında evinde oynadığı maçlardaki galibiyet yüzdesini yukarı çekmeye başardı. Toplamda 15 galibiyet alan Zalgiris bunların 8’ini içerde 7’sini dışarda kazandı. Bu 7 deplasman galibiyeti belki çok görünmüyor ancak bu maçlarda Efes, Pana, Maccabi, Oly ve Real’i yendikleri düşünülünce büyük (CSKA’yı da yenmek üzereydiler) ne kadar iyi bir deplasman takımı oldukları ortaya çıkıyor.
Brandon Davies’in takım için ne kadar önemli olduğundan daha önce bahsetmiştik. Takımın hücumdaki en önemli oyuncusu olan Davies sezonu genelde çift hanelerde skor üreterek bitirdi. 5 maçta tek haneli skor ile maçı tamamlarken bunların tamamında Zalgiris sahadan yenik ayrıldı ama asıl konu hücumda topun ona gelmesi. 17 ve daha çok top kullandığı 6 maç oynamış Zalgiris ve bunların 5’ini kazanmış. Tam tersi durum da söz konusu. 11 ve daha az top kullandığı 9 maçın 6’sını kaybetmişler. O sahadayken tüm maçların toplamında rakiplerine 67 sayı fark atan Zalgiris, o kenardayken 31 sayı fark yemiş.
POINT GUARD’LARIN ÖNEMİ
Ancak bu detaydan daha önemli bir başka detay var Zalgiris için. Saras’ın oynattığı basketbolda her zaman point guard’ların çok büyük önemi oldu. Bu seneki guard seçimlerinden çok da memnun olmadığını söylemiştik. Bu guardlar için Saras’ın oynatmak istediği basketbolu en çok sahaya taşıyan isim Leo Westermann. Onun sahadaki varlığını belki istatistikleri ile açıklamak çok mümkün değil ancak sahada olduğu ilk 14 maçta Zalgiris 7-7 galibiyet yüzdesi yakalamıştı. Fransız oyun kurucunun sakatlanıp oynamadığı 7 maçta ve sakatlıktan dönüp pek de henüz hazır olmadığı Barcelona maçı ile birlikte toplam 8 maçta Zalgiris sadece 1 galibiyet alabildi. Tekrar form tutup direksiyonu ele aldığı son 8 maçta ise 7 galibiyet. Oyunda kaldığı dakikalar da takımın aldığı sonuçları çok etkiliyor. 13 ve üzeri dakika aldığı 17 maçın 13’ünü kazandılar. Onun sahada olması demek daha doğru basketbol oynamaları demek oluyor. Tüm takımın düzenlerinin oturmasında onun büyük etkisi var.
Bu son 8 maçta Westermann kadar etkisi olan bir başka oyuncu da Thomas Walkup oldu. İlk 22 maçta 3.8 sayı, 2.5 ribaund 1.8 asist ortalamaları yakalayan Walkup, son 8 maçta 8.5 sayı 3.1 ribaund 3.3 asist ortalamalarına yükseldi. Bu değerlere çıkarken daha çok 1 numara oynamasının etkisi olduğunu düşünüyorum.
KOÇ TAKIMI NE DEMEK BAKINIZ ZALGIRIS VE FENERBAHÇE BEKO
Euroleague takip edenlere bir anket yapılsa ve onlara şu soru sorulsa: 16 takım içinde koçların en etkili olduğu iki takım hangisidir? Bu soruya gelecek cevap neredeyse herkesten Fenerbahçe ve Zalgiris olacaktır. Evet bu iki takımda koçların her zaman oyuncuların önünde olduğu takımlar. Her iki takımın da önemli oyuncuları var ancak asıl büyük oyuncular koçlar.
İki takım da düzen basketbolu oynuyor. İki takım da daha az pozisyonla, daha çok pas ile, daha doğru şutu bulabilmek için daha uzun süre hücum eden takımlar. Rakiplerini daha fazla savunmada tutup yormak ve en doğru şutu bulabilmek için gerekirse son saniyeye kadar top kullanmıyorlar. İki takım da düşük ribaund sayıları ile oynuyor. Bu ribaund alamıyorlar anlamına gelmiyor, rakiplerini de düşük ribaundlarda tutuyorlar (Fenerbahçe 29.1, Zalgiris 30.6 ribuand ile rakiplerin en düşük sayıda tutan iki takım). Hem az pozisyon olması hem de genelde daha yüksek şut isabeti ile oynadıkları için bu sonuca ulaşıyorlar.
Fenerbahçe Beko bulduğu 84.4 sayının 45.2’sini ilk beş oyuncularından 39.2’sini bench’ten gelen oyunculardan bulurken bu dağılım Zalgiris’te 48.3-31.4. Bu bize bildiğimiz bir şeyi bir kez daha gösteriyor. Fenerbahçe’nin en üstün olduğu yer kadro kalitesi. Saras’ın elinde çok fazla silah yok. Belli oyuncuların üzerine daha fazla yük biniyor. Oysa Fenerbahçe’de ne kadar Sloukas ve Vesely isimleri öne çıksa da her maç da başka bir oyuncu öne çıkabiliyor. Kalinic, Bobby, Gigi, Melli hatta bazen Melih bile bir maçı çevirecek performanslar sergileyebiliyorlar.
İki takımın birbirlerine çok benzediği bir durum da atılan sayıların dağılımı. Zalgiris bulduğu 2,391 sayının 1,383’ünü (%58) kısa oyuncularından bulurken 1,008 (%42) sayıyı uzun oyuncularından buldu. Fenerbahçe Beko ise toplam 2,530 sayı attı. Gigi ve Kalinic normalde 3 numara olmalarına rağmen zaman zaman 4 hatta 5 numara olarak da oynadılar. Onların sayılarını (559 sayı) yarı yarıya dağıtsak uzunlar 1,090 (%43) kısalar 1,440 (%57) sayı ediyor.
UZUNSUZ FENERBAHÇE BASKETBOLU
Obradovic son zamanlarda Vesely ve Lauvergne’in sakatlıkları sebebiyle kısa beşlerle oynamaya başladı. Kalinic ve Gigi’yi 4 numarada zaten görüyorduk ama onları 5 numarada daha önce bir kere yine Vesely’nin sakatlandığı ve oynamadığı Real Madrid Playoff serisinde kısa bir süreliğine görmüştük. Son maçlarda ise bunu sık sık kullanmaya başladı. Bu durumda, sahada çok hareketli ve her şeyi yapabilen bir takıma dönüşüyor Fenerbahçe. Ne kadar Fenerbahçe uzunları (Vesely ve Melli için konuşuyorum) çok hareketli, çabuk ayaklı ve yüksek oyun zekalı oyuncular olsa da hiçbir zaman Kalinic ve Gigi gibi değiller. Bu beşlerle oynadığı zaman rakibin ne oynadığı çok önemli hale geliyor. Mesela Milan gibi eğer siz de takımınızı kısaltıp Fenerbahçe karşısında kalırsanız beyaz bayrak çekmeye hazır olmalısınız. Bunu Fenerbahçe’den daha iyi uygulayabilecek bir takım Euroleague’de bulunmuyor.
6 Senedir Obradovic her sıkışık dönemde cebinden bazı ekstra kozlar çıkardı. Her probleme karşı bir çözüm buldu. Şimdi önümüzde yine bir problem bulunuyor. Vesely ve Lauvergne’in sakatlıkları. Lauvergne uzunca bir süredir yok ve büyük ihtimalle Playoff serisinin tamamında forma giymeyecek. Bir çok kişi bunun büyük bir eksiklik olduğunu düşünebilir. Ben pek öyle düşünmüyorum açıkçası. Lauvergne sezon başında beri bazı hataları bir türlü düzeltemedi. Çok önemli bir hücum oyuncusu Fransız pivot ve takımdaki önemli eksikliklerden birini kapatıyor. Sırtı dönük oyunlarda çok etkili ayak oyunları sayesinde ciddi bir skor tehdidi. Ancak savunmada büyük açıklar veriyor. Konsantrasyon eksikliği nedeniyle ve hâlâ tam olarak öğrenemediği saha yerleşimi nedeniyle çoğu zaman düzenin bozulması neden oldu ancak bunlardan daha önemli bir defo ile karşı karşıya kalabilirdik Zalgiris maçlarında. O da Davies’in Tavares’e yaptığını Lauvergne’e yapma ihtimali. Tabi Lauvergne Tavares kadar ağır ayaklara sahip değil ancak Davies’i savunmakta sıkıntı yaşayacağı da net. Vesely ile onun karşısında daha rahat durabiliriz.
VESELY .. VESELY .. VESELY
Gelelim Vesely’e. Yaşadı menisküs problemi nedeniyle operasyon geçirdikten sonra beklenenden çok daha kısa sürede sahalara dönmesi herkesi şaşırtmıştı ancak tekrar eden rahatsızlıklar birkaç haftadır onu sahalardan uzak bıraktı. Onun oynama ihtimali olduğu söyleniyor ama oynasa bile ne kadar hazır olacak belli değil. Umarım sağlıklı bir şekilde forma giyer. Ona bu seride çok ihtiyacımız olacağı kesin. Vesely’nin olmama ya da formsuz bir şekilde sahada olmasını iyi bir şekilde değerlendirebilecek bir koç var karşımızda.
Saras şu ligin Obradovic’ten sonraki en iyi koçu. Belki bunu söylemek için erken olduğunu düşünenler olabilir. Haklılar da. Daha çok erken. Ancak onun basketbol zekâsı o kadar büyük ki, bir çok sorunu halledebiliyor. Karşısında çok yakından tanıdığı, beraber çalıştığı ve büyük saygı duyduğu Obradovic var. Bu tarz ilişkilerde ne kadar birbirlerini çok sevseler de en çok birbirlerini yenmek isterler. Birbirlerinin açıklarını ve defolarını değerlendirip karşısındakinin hiç beklemediği hamleleri yapmak isterler. Bu sezon oynanan ve daha önceki sezonlarda oynanan tüm Fenerbahçe-Zalgiris maçlarında büyük basketbol şölenleri yaşamıştık. Yine benzer bir şölen yaşayacağımızı düşünüyorum.
KİLİT OYUNCULAR KİLİT RAKAMLAR
Gelelim benim tahminimce seride kilit olabilecek unsurlara. Fenerbahçe rakip kısaları tutmakta oldukça zorlanan bir takım. Özellikle birebiri iyi oynayıp bizim arka alanı kolayca delebilen kısalar hep problem yaratıyor. Ancak şöyle bir durum var ki bunu yapabilecek olan tek oyuncu olan Wolters ne zaman çok sayı atsa Zalgiris kaybediyor. Çünkü düzenden çıkıp başka bir şey oynamaya başlıyorlar.
O ne zaman çok top kullanıp çok sayı atsa takımına zarar veriyor. 10 top ve üzeri kullandığı 15 maçın 11’inde yenildiler. Attığı sayılara bakarsak da benzer bir tablo ile karşılaşıyoruz. 14 ve üzeri sayı attığı 8 maçın 7’sinde yenildiler. Wolters’ın çok top kullanıp çok sayı atması Zalgiris’in değil Fenerbahçe’nin işine gelir.
Diğer taraftan Walkup daha büyük bir problem yaratabilir. Özellikle 1 numara olarak sahada olduğu zamanlarda Bobby ve Kostas ile eşleşirse güçlü fiziği sayesinde sırtı dönük oyunlardan fazlasıyla pozisyon yaratabilir. Buna mutlaka bir önlem almalıyız.
Grigonis ve Milaknis takımın en iyi üçlükçüleri ama bu iki oyuncu da genelde düzen içinde şut buldukları zaman etkili oluyorlar, kendi üçlüklerini yarattıkları zaman değil. Bunu da en iyi topun içeri girip tekrar dışarı çıktığı zamanlarda yapabiliyorlar. Top uzunlara indiğinde köşelerde ve perde çıkışlarında bu iki oyuncuya mutlaka dikkat etmek gerekiyor. Tabi bu şutlarda Westermann’ı da atlamamak lâzım.
KİM BU GRIGONIS
Grigonis için bir diğer önemli özellikle de potaya gidişleri. Fazlasıyla gözü kara bir oyuncu Grigonis. Üçlük yüzdesinde %49.2 ile üçüncü sırada olmasının yanı sıra %96.3 lük serbest atış yüzdesiyle de lider durumda. Bir dip not daha: arka arkaya attığı 54 serbest atış ile 58 atışlık rekorun sahibi Rakocevic’i yakalamak üzere. Grigonis ile ilgili önemli bir rakam da , o sahadayken +82 ile rakiplerine fark atarken, o yokken -46 fark yemeleri. Bu istatistikte takımdaki en büyük etkiyi yaratan oyuncu Grigonis. Ayrıca Grigonis ile forvetten oynadıkları ikili oyunlarla da hücuma çeşitlilik katılıyorlar.
Ulanovas-Kalinic eşleşmesinde çok büyük bir sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Ulanovas’ın bütün özelliklerine karşı bir cevabı var Kalinic’in ancak tam tersi durum da söz konusu. Genelde savunmacısını sırtına alıp potaya gidebilen Kalinic bunu Ulanovas’a karşı çok da başaramayabilir. Hem fizik hem güç açısından iki oyuncu arasında pek fark yok.
LİDER NEDİR NELER YAPAR .. KOSTAS SLOUKAS
Kostas bu sene harika bir sezon geçiriyor. Her geçen yıl yükselen performansı bu sene iyice zirveye çıktı. Birçok görüş tarafından sezonun MVP adayları arasında gösteriliyor. Takımın lideri olarak öne çıkmasının en büyük katkılarından biri de son toplarda artık kazanan bir takım yaratmış olması. O kadar kendine güveni yüksek ve o kadar bilerek oynuyor ki top onun elindeyken herkes sonuca gideceğinden emin. Son Maccabi maçında son topta yere düşmesine rağmen yerden kalıp o son saniye üçlüğünü atması maçın kazanılmasından çok bu anların en iyi oyuncusu olduğunu bir kez daha hissetmesi açısından önemliydi. Bunu tabi ki sadece Kostas değil herkes biliyor ve bu ona ekstra bir opsiyon daha sağlıyor. Ligin en iyi saha görüşüne sahip iki oyun kurucusundan biri olan Kostas, bu toplarda herhangi bir ikili sıkıştırmaya karşı en boş durumdaki oyuncuyu da bulabilecek yeteneğe de sahip.
Fenerbahçe açısından bu seride belki de sürpriz bir şekilde öne çıkacak iki oyuncu Green ve Melli olabilir. Obradovic sezon içinde Green’i sprint atmak isteyen ama jokeyi tarafından dizginleri tutulan bir yarış atı gibi kullandı. Hiçbir seti onun üzerine kurmadı. Ondan tek istediği takımın bir parçası olması idi. Savunma yaptırdı, pas istasyonu olarak kullandı. Bir iki maç hariç Green’in dizginleri hiç bırakılmadı. Hâlâ gizli bir silah olarak cepte duruyor. Bu seride onu farklı bir rolde izleyebiliriz.
RAKAMLAR < NICOLO MELLI
Diğer yandan Melli. Sezonun istatistiklere yansımayan gizli kahramanı. Ne çok sayı atıyor, ne çok ribaund alıyor, ne göze hoş gelen bir smaç yapıyor. Tüm bunlara rağmen takımın merkezindeki oyuncu Melli. Ve karşısında onu tutmakta zorluk yaşayabilecek White’ı bulacak bu seride. Hem içerden hem dışardan sezon ortalamalarını geçecek bir skor katkısı alabiliriz Melli’den.
Bu seneye kadar Kalinic normal sezonları genelde daha sıradan geçip Playoffla beraber vites arttıran bir performans sergilerdi. Bu sene ise sezon içinde de takımın önemli silahlarından biri olarak oynadı. Seriye de çok formda ve Obradovic’in en güvendiği oyunculardan biri olarak giriyor. Özellikle ceza atışlarını soktuğu zaman takım için katkısı maksimum seviyelere çıkıyor. Uzun sıkıntısı yaşadığımız bu dönemde onun iyi performansına çok ihtiyacımız olacak.
MARKO GUDURIC PROJESİ
Guduric konusuna da değinmek lazım. Guduric bir proje. Obradovic’in üzerinde en çok çalıştığı, en çok risk aldığı, en fazla fedakarlık yaptığı oyuncu. İkinci senesi olmasına rağmen hala bir çok hatası, eksiği var ve geliştirmesi bir çok alan. Savunma hataları, dalıp gitmesi, şut-pas tercih hataları, kendine güven eksikliği gibi bir çok konuda çok daha iyi olması gerekiyor. Bunların hepsini halledebilir. Obradovic ona inanıyorsa bizim beklemekten başka seçeneğimiz yok. Tüm bunların yanında çok büyük bir yetenek Guduric. Çok iyi bir şut mekaniği var, sahayı çok iyi gören oyun zekası var, potaya gidebilen, uzunları oynatabilen yetenekleri var. Geniş omuzları ve harika bir fiziği var. Ve eğer bu seride yetenekleri ölçüsünde katkı verirse Fenerbahçe büyük avantaj elde edecektir.
Bobby ve Gigi bu takımın en büyük yürekleri. Takımı en çok sahiplenen isimleri. İkisi de ilerleyen yaşlarına rağmen sanki 19 yaşında gibi mücadele ediyorlar. Onları bu forma içinde izleyebildiğimiz için çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Bu seride de yine takımın kazanmasında önemli katkılar vereceklerinden eminim.
ARKANIZA HİÇBİR ZAMAN YASLANMAMANIZ GEREKEN BİR TAKIM ZALGIRIS
Zalgiris ligin en yüksek seyirci sayısına sahip takımı. Sadece kalabalık bir seyirciye oynamıyorlar. Aynı zamanda bence ligin en iyi seyircisine oynuyorlar. Sezon boyunca kötü sonuçlara rağmen hiçbir koltuk boş kalmadı. Son ana kadar takımlarını desteklemeye devam ettiler. Buna rağmen Zalgiris bir iç saha takımı değil. Her sahada her sonucu alabilecek bir takım. Biz ne kadar bu sezon 15-15 yapmış olsak da bu Zalgiris için çok bir şey ifade etmiyor. Rakip seyirciden etkilenmeden oynayabiliyorlar. Buna rağmen Fenerbahçe taraftarı her zaman olduğundan daha aktif bir şekilde maçta etkin olmalı. Tüm bu anlattıklarıma rağmen hiç kolay bir seri olmayacak. Çünkü karşımızda hiç pes etmeyen bir basketbol takımı var.
Fenerbahçe’ye bir çok konuda çok benzediklerini bir kaç kez söylemiştim. Bir konu daha var ki onları iyi takım yapan en önemli özelliklerinden biri , o da takım birliktelikleri. Saras’a çok inanan, birbirini seven ve güvenen bir basketbol takımı Zalgiris. Kötü anlarda ayağa kalkmalarına en çok bu özellikleri yardımcı oluyor.
OBRADOVIC KRAL JASIKEVICIUS PRENS
Gelelim Sarunas Jasikevicius’a. Basketbol tutkusu bu kadar yüksek olan tek bir adam var o da Obradovic. Aynı Obradovic gibi basketbol onun için bir iş değil bir hayat biçimi. Basketbol için yaşıyor. Oynarken de böyleydi koçken de böyle. Her anı her pozisyonu yaşıyor. Fenerbahçe formasıyla geçirdiği yarım sezonda bizde çok büyük izler bırakarak gitmişti. Tüm Fenerbahçe taraftarları daha önce olduğu gibi bu seride de onu sevgiyle kucaklayıp hoş geldin diyecektir. Eminim ki bir gün Obradovic Fenerbahçe’den ayrılmak zorunda kalırsa onun yerine gelmesini tüm Fenerbahçelilerin istediği isimdir Saras.
Bir basketbol şöleni bizleri bekliyor. Heyecan içinde maçları bekliyoruz. Ben de elimden geldiği kadar rakibi ve seriyi değerlendirmeye çalıştım. Son olarak tahmini de vereyim: Deplasmanlarda büyük maçlar kazanarak gelen Zalgiris İstanbul’da bir maç çalmak isteyecek. Bizi bu sene bir takım yenebilecekse o da Zalgiris. Burada çok çetin maçlar oynanacak. Eğer Vesely sağlıklı bildiğimiz Vesely gibi oynarsa bu iki maçı kazanır Litvanya’ya 2-0 gideriz. Ancak aksi bir durum olur da bir 1-1 ile Litvanya’ya gidilirse seri 5.maça taşınabilir. Ben yine de her şeye her zorluğa rağmen serinin 3-0 biteceğini düşünüyorum.