PLAYOFF RAKİBİMİZ ZALGIRIS KAUNAS DEĞERLENDİRMESİ : BÖLÜM 1.. SEZON BOYUNCA YAŞANANLAR

Sezonun en heyecanlı ve en önemli bölümü başlıyor. Son haftaya kadar özellikle Playoff son 3 sıra için büyük bir yarışın yaşandığı Euroleague’de Fenerbahçe’nin rakibi Zalgiris Kaunas oldu. İlk maç 16 Nisan Salı günü oynanacak. O zamana kadar rakibimiz hakkında bir yazı dizisi ile sizleri bilgilendirmeye çalışacağız.

Yeni sezona başlarken takım değerlendirmeleri yapmıştık. Ben hem Sarunas Jasikevicius’a olan hayranlığım hem de Fenerbahçe’den sonra en sevdiğim takımın Zalgiris olması  nedeniyle Litvanya ekibini değerlendirmeyi istemiştim. O zamanki yazıyı https://www.basketbolkeyfi.com/2018/10/04/euroleague-18-19-sezon-oncesi-degerlendirmesi-3-bolum/ linkinde bulabilirsiniz.

Sezona önemli üç oyuncusunu kaybederek giren Saras, aslında yeni bir maceraya girmekten kaçınmadı. Yine ismi olmayan veya henüz yeteri kadar patlama yapmamış oyuncuları tercih etti. Aslında Zalgiris gibi bütçelerle yarışan takımlar için zaten başka bir alternatif de yok. Wolters, Walkup, Grigonis üçlüsü ile Pangos, Micic ve Toupane üçlüsünün yerini ne kadar dolduracağı soru işareti gibi görünmesinin ötesinde, bu sezon için Playoff şansları bile olmadığı düşünülüyordu.

En büyük kozları ise Davies , White ve Ulanovas’ın kadroda tutulmasıydı.

Sezon maalesef büyük hayal kırıklıkları ile başladı. Evlerindeki açılış maçında Baskonia’ya yenilmek bir iş kazası gibi görünebilirdi. Bunu destekleyen sonucu bir sonraki hafta Efes deplasmanında aldılar da zaten ancak Zalgiris’i maalesef bir maçlık iş kazasından öte bir durum bekliyordu.

Efes deplasmanındaki galibiyetin ardından kendi evlerinde zorlu rakipler olan Fenerbahçe ve Real Madrid maçlarında da galibiyet çıkaramadılar. Bu arada guard rotasyonunu güçlendirmek amacıyla Derrick Walton Jr takıma dahil edildi.

Panathinaikos ve Buducnost deplasman galibiyetleri onları ayakta tutuyordu.

7. Haftadaki rakip ise sezona aldığı 2 mağlubiyet ile başlamasına rağmen arka arkaya 4 maç kazanan Barcelona idi ve Barcelona sadece sıradan bir rakip değildi Saras ve Zalgiris için. Yıllar öncesine dayanan Saras-Pesic nefreti sezon başında Pesic’in “Jasikevicius Barcelona’da ancak benim 3. yardımcım olabilir” sözü ile iyice tavana vurmuştu. Tüm bu geçmiş maçın normal bir maç olarak geçmeyeceğinin göstergesiydi.

Maç önü gerginlik Zalgiris tarafında daha çok hissediliyordu. Bu da özellikle 3 sayılık atış yüzdelerine yansımış ve yayın gerisinde 5/22 gibi felaket bir performans sergilemelerine neden olmuştu. Son çeyreğe girilirken Barcelona hem oyun hem skor olarak çok rahat bir maç oynayıp 10 sayılık farkı yakalamıştı.

Ancak son çeyrekte inanılmaz bir geri dönüş yapan Zalgiris maçın bitimine 2 saniye kala Brandon Davies ile maç şutunu da bulmuş ancak bundan yararlanamayınca maç uzatmaya gitmişti. Uzatma bölümünü daha sakin oynayan Pesic’in ekibi, karşılaşmadan galibiyetle ayrılıp Zalgiris taraftarlarını 4. iç saha maçından da evlerine boynu bükük yolladı.

Bununla da kalmayıp CSKA deplasmanında çok iyi oynamalarına rağmen uzatmaya giden maçı kaybedip ardından kendi sahalarında yine kalp kırıcı bir iç saha mağlubiyeti daha aldılar üstelik Khimki’den.

Ve nihayet 10.haftadaki 6. iç saha maçında Milan’ı yenmeyi başardılar. Devamında gelen Olympiacos ve Maccabi galibiyetleri işler yoluna giriyor izlenimi verirken ilk yarının son maçında Gran Canaria deplasmanında aldıkları mağlubiyet hiç de iyi olmadı.

İkinci yarının ilk maçında sahalarında konuk ettikleri CSKA’ya da yine üzücü bir maç sonu ile yenildiler. İlk yarısını 10 sayı geride kapattıkları maçın üçünce çeyreğinde 25-11 lik skor ile son çeyreğe girdiler ancak son çeyrekte CSKA’nın 29 sayı atmasına engel olamadılar. Üstelik CSKA bu skorun tamamını Hackett (11), Clyburn (14) ve Higgins (4) ile buldu. Bir ayrıntı da bu 29 sayının 13’ünün faul çizgisinden gelmesi idi.

Jankunas’ın uzayan sakatlığı nedeniyle uzun rotasyonuna bir katkı yapmak isteyip Deon Thompson’ı kadroya dahil ettiler.

Kötü senaryo bununla da kalmadı. Arada alınan Buducnost galibiyetinin sonrasında Baskonia deplasmanında alınan yenilgi ile 24. hafta itibariyle sadece ligin dibindeki 3 takımın üzerinde yer bulabilen Zalgiris 9 galibiyet 15 yenilgi ile havlu atmış bir görüntüdeydi. Son 10 maçta sadece 2 galibiyet alabilmişlerdi.

Ancak Saras ve ekibi aynı fikirde değildi. Arka arkaya galibiyetler almaya başladılar. Üstelik bu galibiyetleri direkt Playoff yarışındaki rakipleri olan Bayern , Maccabi (deplasman) ve Olympiacos (deplasman) almayı başardılar.

Son haftaya girilirken 64 farklı senaryonun olması ve Zalgiris’in Real Madrid deplasmanı gidecek olması nedeniyle yine çok şans veren kimse yoktu.

Madrid deplasmanına büyük bir inanç ve enerji ile başlayan Zalgiris bir kez daha zoru başardı ve çok zor geçen, çok kalp kırıcı mağlubiyetlerin yer aldığı bu zorlu sezonda son sıradan Playoff’a girmeyi başarıp ligi lider bitiren Fenerbahçe’nin rakibi oldu.

Ve bu başarıyı, sezon içinde yaşanan bir çok sakatlığa – Jankunas 13 maç, Kavaliauskas 12 maç, Westermann 7 maç, Wolters 6 maç kaçırdı – rağmen yakaladılar. 15 galibiyet 15 mağlubiyet ile belki son sıradan Playoff bileti aldılar ancak bir çok basketbolseverin haklı takdirini kazandılar ve belki de 6 ve sonraki sıralarda yer alıp kimsenin eşleşmek istemeyeceği bir rakip olarak Playoff’a giriyorlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir