FENERBAHÇE KISA KESTİ

Rakip Milano. Gösterişli salonda, dolu tribünler önünde bir deplasman maçı. Rakibin mutlak galibiyete ihtiyacı var. Fenerbahçe için mağlubiyet büyük bir kayıp değil. Fenerbahçe Beko’da üç eksik var. Bu eksikler 3 kişi ama özellikle Vesely ve Kostas’ın eksikliği takımın üçte biri demek. Lauvergne de yokken uzun rotasyonundan da söz edemiyoruz. Bu şartlar altında olası bir mağlubiyete kimse hayır demezken, Fenerbahçe en rahat deplasman galibiyetlerinden birine ulaştı. Rakip potaya tam 104 sayı bıraktı. Normal sezonu birinci bitirmeyi garantiledi. 90-104

Barcelona maçında Sloukas’ın ortaya çıkıp buralar bizim, bizi yenemezsiniz tavrıyla bir anda oyunun patronunu ilan ettiğini söylemiştik. Dün ilk sözü söyleyen Fenerbahçe’nin büyük yürekli küçük adamı Dixon oldu. Tıpkı arkadaşının diğer maçta yaptığı gibi, siz bizi yenemezsiniz mesajını  Milano oyuncularına ve kenar yönetimine, açık zarfla iletti.  İlk çeyrekte Dixon’un önderliğinde akıcı oyun, doğru top dolaşımı, yüksek isabet ile hücum, 22 sayıyı getirdi. 

Topa yön vermekten vazgeçmemek adına, Erick Green sürekli oyundaydı. Kalinic’in pivota çekildiği kısa beş tercihinde Milano teknik yönetiminin kısaya kısa ısrarı, Sarı Lacivertliler’in ekmeğine yağ sürdü. Tarczewski’nin girdiği mücadelede, sürekli yardımlarla baskı altına alınması, oyuncunun sinirlenmesine ve erken faul almasına yol açtı. Bu durum, Milanolu oyuncuların psikolojisini en iyi anlatan sahneydi. 

Üçüncü çeyrek karşılıklı faullerin bol olduğu, faul çizgisine çokca gidilen bir bölüm oldu. Düşen tempoda Fenerbahçe oyunun kontrolünü rakibe vermemek için dengeli bir oyunu tercih etti. Milano’nun sürekli bireysel tercihleri, bire bir oyun kovalaması Fenerbahçe’nin işleyen düzeninde fayda vermedi. Faul sayısı artan Green’in yerine giren, Sinan yükselen form durumuyla pozitif katkı verdi. 

Son çeyrekte Fenerbahçe’nin hücumda kurduğu üçgenler, sırtı dönük oyunlar, Milano’yu çaresiz bıraktı. Fenerbahçe bir kez daha takımın her bir parçasının değerli olduğunu gösterdi.  Dün oynadığı pozisyonda  Kalinic’in ve Dixon’ın fizik devantajlarını, oyun bilgisi ile nasıl avantaja çevirdiklerini seyrettik. Görev alan herkesin soğukkanlıydı. Her pozisyonun çalışılmış olduğunu ve hiç bir sürprize yer olmadığını gördük. Fenerbahçe basketbol ekibinin en büyük gücü, kusursuz şekilde düzenini korumasıydı. Yazının başında saydığımız şartlarda bu konsantrasyonu gösteren oyuncuları kutlamak gerekir. Haftaya tüm basketbolseverler, kıran kırana geçecek sekizincilik mücadelesini seyredip, rakibimizin kim olacağını öğreneceğiz.

http://cansomnia.blogspot.com/2019/03/fenerbahce-kisa-kesti.html

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir