Euroleage’de 14.Hafta.. Rakip Buducnost

Euroleague’in kadro açısından en zayıf ancak en sempatik takımı olan Karadağ ekibine deplasmana gidiyoruz. Salı akşamı alınan CSKA galibiyeti ile bir çok kesim tarafından EL’in en iyi takımı olarak gösterilen Fenerbahçe için normal sezonun ilk yarısının son deplasman karşılaşması olacak.

Uzun zaman sonra Euroleague’e katılım hakkı kazanan Buducnost sezon öncesinde Gran Canaria ve Daçka ile birlikte ligin en zayıf takımları  arasında gösteriliyordu. Sezona da bunu ispatlayacak bir performansla başladılar. Ligin ilk 6 maçında 3’ü kendi sahasında olmak üzere 6 mağlubiyet aldılar ve bunların hiçbirinde maçları son topa bile taşıyamadılar. 

Ta ki kendi evlerinde misafir ettikleri Baskonia maçına kadar. Bu maçta farklı bir şeyler oldu. Baskonia henüz koç değişikliğini yapmamış ve kötü sonuçlar alan bir takım olarak Podgorica’ya gelmişti. Ev sahibi ekip maça 4/4 üçlük ile başlayıp ilk çeyreği 5 üçlük isabeti ile 26 sayı üretip 8 sayı farkla önde kapattı. Sonrasında tüm maç boyu yayın gerisinden inanılmaz bir maç çıkaran Buducnost %61.8 ile tam 21 üçlük isabeti bulup tüm EL sezonları üçlük isabet rekorunu kırıp, karşılaşmayı da 15 sayı farkla kazanmayı başardı.

Bu maçın bir tesadüf olduğunu düşünenler, bir sonraki iç saha maçında CSKA’yı da yenmeleriyle yanıldıklarını anladılar. Sezonun ilk mağlubiyetini yaşayan CSKA ilk yarıyı 14 sayı önde kapatmasına rağmen yine yayın gerisinden çok yüksek yüzdeyle oynayan Buducnost’a ( %60.9) son topta yenilmekten kurtulamadı.

Son iç saha maçında bu sefer de Barcelona’yı konuk ettiler ve bu sefer yayın gerisinde %29 ile atmalarına rağmen yine kazanmayı bildiler.

Son 3 iç saha maçından da galibiyetle ayrılan Buducnost’un deplasman karnesi ise pek iç açıcı değil : 6 maç 6 mağlubiyet ve yenilen ortalama 20 sayı fark.

EARL CLARK

Kadronun zayıf olduğu su götürmez bir gerçek. Takımın en önemli oyuncusu tanıdık bir isim olan Earl Clark. 2009 yılında adım attığıNBA’de 6 sezonda 7 takım gezen ancak bir türlü dikiş tutturamayan ABD’li oyuncu son iki sezonu Beşiktaş’ta geçirmişti. 30 yaşında ilk kez EL deneyimi yaşamasına rağmen takıma büyük uyum sağlayıp 13 maçın 13’üne de ilk beş başladı. Bu maçlarda ortalama 28 dk sahada kalıp 13.2 sayı 3.7 ribaund ortalamaları tutturdu. Özellikle hücumda takımın en güvenilir ismi olmayı başardı.

EDWIN JACKSON 

Bir başka ABD’li oyuncu son zamanların gezgin oyuncusu Edwin Jackson. Earl Clark’ın ardından takımın en skorer ikinci oyuncusu olan guard %49 ile üçlük isabeti yakalamış durumda. Sadece 1.7 asist ortalaması ile point guard’dan daha çok shooting guard gibi oynuyor. Bazen aşırı özgüven ile anlamsız şut seçimlerine rağmen bu takım için önemli bir oyuncu.

Sırp oyun kurucu Nemanja Gordic de takımın temel oyuncularından biri. Özellikle hücum organizasyonlarında 4.1 asist ile baş rolü oynuyor. Maç başına 9.3 sayıyı takım ortalamalarından daha düşük yüzdelerle atıyor. Sehovic kardeşlerden Suad kritik anlarda üçlük atışlarıyla takımına ivme kazandıran oyunculardan biri. Seyirciyi ateşleme konusunda aktif bir oyuncu. Alen Omic sezon başında Fenerbahçe ile antremanlara çıkmış ve ardından bu takıma imza atmıştı. Bir dönem Efes’te görev alan pivot büyük takımlarda oynayabilecek kapasitede olmamasına rağmen bu seviylerde kendine iş bulabiliyor. Bizim uzunlarımız karşısında varlık gösterebileceğini düşünmüyorum.

Dev fiziği değişik tarzı ile koç Dzikic takıma olan sempatiyi arttıran faktörlerden biri. 47 yaşındaki Sırp koç elindeki malzemeden maksimum verim alıyor. Kendi sahasında seyircisinin sürekli aktif olduğu maçlarda tüm rotasyonu kullanarak kendisinden ve takımından konuşturmayı başarıyor.

Zorlu deplasmanların ardından Fenerbahçe için kolay bir maç gibi görünse de, kendi evinde ritim yakaladıklarını ve son üç maçlarını kazandıklarını unutmamak lâzım. Özellikle konsantrasyon sorunları yaşadığı zaman sürpriz mağlubiyetler alabilen Fenerbahçe için yine sürpriz bir mağlubiyet çıkması açıkcası beni şaşırtmaz. Oynadığı tüm ciddi rakiplerini yenen EL’in lideri için, koç Obradovic tarafından belki de ayakların yere basması ve çok da havaya girilmemesi için oyunculara mesaj içeren bir maç da izleyebiliriz.

Yol ve saha şartlarının da konuk takımları zorladığını belirtmek istiyorum. Haftaya oynanacak Real Madrid maçı öncesi sakatlık ve motivasyon sorunun olmaması önceliğinde umarım galibiyetle kapanan bir çift maç haftasını daha geride bırakırız.

Herkese iyi seyirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir