Euroleague’de 11.Hafta.. Rakip Panathinaikos

Bu hafta, 10 hafta sonunda 5 galibiyet 5 mağlubiyet ile 8.sırada yer alan Panathinaikos’a rakip oluyoruz. Sezona kadrosundaki Amerikalı oyuncuları değiştirerek başlayan rakibimiz geçen senelere göre daha yaşlı ve daha düşük yetenek seviyesinde bir takım olarak göze çarpıyor. Özellikle kendi evinde seyircisinin de desteğiyle daha iyi sonuçlar olan Panathinaikos deplasman maçlarında ise istediği sonuçlardan oldukça uzak kaldı.

 

Kendi sahasında oynadığı 5 maç sonunda sadece Zalgiris’e yenildiler. Diğer 4 karşılaşmada sırasıyla Maccabi, Canaria, Olympiacos ve Barcelona’yı yenmeyi başardılar. Ayrıca Olympiacos ile Yunun Liginde oynadıkları karşılaşmadan da galibiyet ile ayrıldılar.

 

Deplasman maçlarında ise bunun tam tersi bir performans sergiliyorlar. Bir tek Buducnost galibiyeti dışında 5 maçta 4 mağlubiyet aldılar.

 

Bu tabloda Panathinaikos’u iç saha maçlarına göre değerlendirip, yine bu maçlarda rakiplerinin performası ile karşılaştırdım. Son bölümde ise Fenerbahçe’nin deplasman maçlarındaki istatistiklerini çıkardım. Daha büyük punto ile olan rakamlar ilgili kategoride ilk üçte veya son üçte oldukları istatistikler.

 

Görüldüğü gibi kendi sahasındaki maçlarda en skorer üçüncü takım durumdalar. 88,6 sayı ortalama ile oynarken az de yemiyorlar : 81,6. Bu iki rakamın yanında Fenerbahçe’nin deplasmanda yediği ortalama sayıyı koyunca ( 73,8 ki bu rakamla en iyi takım durumunda) Pana hücumunun mu yoksa Fenerbahçe savunmasının mı dediği olacak bunu göreceğiz.

Hücum ribaundlarında 13,6 ile yine en iyi üç takımdan biriler. Fenerbahçe ise 8 ribaund ile en kötü takım. Özellikle savunmalar sertleşir ve iş ribaundlara kalırsa burada büyük bir savaş yaşanacağı aşikar. Fenerbahçe ribaundlarda kötü bir takım görüntüsü çizdi bugüne kadar ama geçen hafta kendi sahasında ortalama 40 ribaund alan Barcelona’yı 27 ribaundda tutup , 35ribaund aldıklarını da unutmamak lazım.

 

Takım içinde 7,8 asist ile şu an ligin asist kralı olan Nick Calathes olmasına rağmen maç başına 16,4 asist ile ligin en kötü 2.sırasındalar. Düşük asist sayılarına rağmen bunu kompanse eden bir istatistikleri var : Top kayıpları. Maç başına 9,8 top kaybı ile en iyi 3.takım Panathinaikos. Üstelik rakiplerini 14,2 top kaybına zorlayarak en iyi ikinci takımlar.

 

Son rakam 3 sayılık atış yüzdeleri. %31 ile yine en kötü 3.takımlar ama ilginçtir ki rakiplerini de %33 de tutup en iyi ikinci takım oldular.

Nick Calathes üzerine kurulu bir takım oldukları söylemek yanlış olmaz. Takımda Calathes haricinde yetenekli havuzuna girebilecek tek oyuncu var o da Keith Langford. Çok önemli bir skorer olan Langford artık 35 yaşında ve günlük performansları çok farkılılk içerebiliyor. Yine de bu iki oyuncu takımın en önemli isimleri. Calathes yukarıda da belirttiğim gibi 7,8 asist ile takıma bu konuda büyük katkı veriyor, zaten üretme konusunda büyük sıkıntıları olan takımın başka çaresi de yok. Sadece arkadaşlarına pozisyon hazırlamakta değil potaya giderek skor üretmede de başarılı Yunan guard. Ancak bunları söylerken %18,2 lik üçlük yüzdesini ve 3,1 top kaybını da belirtmek lazım. Rakipler çoğu zaman onun kötü yüzdesini bilip yayın gerisinde onu fazlasıyla risk ediyorlar, o da bunların hepsini deniyor. Toplam 44 üçlük deneme ile takımın en çok üçlük atan oyuncusu.

 

Langford 12,1 sayı ile takımın en skorer ve çift haneli ortaması olan tek oyuncusu. Eğer gününde ise durdurulması zor bir oyuncu. Bu da mı girer denen çok şutu sokabiliyor. Ama kötü günündeyse sıfır sayı ile de maç bitirdiği oluyor. Yakın ve baskılı savunma ile rahat bırakmamak lazım.

3 Numarada Lojeski de artık 33 yaşında. Ama hala keskin bir şutör. Özellikle momentumun lehine olduğu zamanlarda yüksek yüzdeyle atıyor yayın gerisinden. Sezona fena başlamamasına rağmen son 5 maçta 2/11 ile atıyor. Yine de dikkat edilmesi gerekli. Antetokoumpo ise kardeşine nazaran yetenek konusunda fazlasıyla zayıf. Ancak enerjisi ve atletizmi ile ara ara katkı sağlıyor. Pascual etkili rakip point guard’ları onunla savunma tercihinde bulunuyor. Çabuk ayakları ve güçlü fiziği ile rakibini sindirebiliyor.

 

4 Numarada Mitoglou ve Thomas ikilisini görüyoruz. Biribine pek benzemeyen iki oyuncu. Mitoglou daha çok fiziksel oyunu seven, boyalı alanın dışına pek çıkmayan bir profilken, Thomas tam tersi ikili mücadeleden mümkün olduğu kadar uzak durup yayın gerisinden daha rahat olan bir stilde. Çok da tehlikeli oyuncular değiller.

 

5 Numarada ise Lasme ve Gist birbirine çok benzeyen, çember koruyucusu, atletik ve iyi ribaundcu pivotlar. Orta mesafede fena değiller. Ama yaşlı kadronun toplam 68 yaşındaki iki oyuncusu.

 

Bizim maçlara genelde büyük motivasyonla çıkıyorlar. Obradovic geldiğinden beri hiçbir normal sezon maçında oradan galibiyet çıkaramadık. Tüm salon dolu olacak ve yine takım gücü üzerine seyirci gücü ile galibiyet için ellerinden geleni yapacaklar. Ahmet ve Melih Atina’ya götürülmediler. Kosta ve Guduric’in durumu maç saattinde belli olacak. Tam kadro olamamanın da sıkıntıları yaşayacağımız aşikar. Ancak bugüne kadar bir çok deplasmanda benzer sıkıntılar ile uğraşmasına rağmen kazanmanın farklı farklı yollarını bulabilen Obradovic ve öğrencileri bu akşam da bunun bir yolunu bulacaktır.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir