Barcelona – Fenerbahçe : 65-84.. Sıradaki Gelsin

Kendi sahasında oynadığı Bayern Munich maçının ardından başlayacak zorlu deplasmanlarla dolu fikstüre baktığımızda çok az kişi bu maçlardan Fenerbahçe’nin hasarsız çıkacağını düşünüyordu ki ben de Olympiacos deplasmanında takıma bir mağlubiyet düşünmüştüm. Geriye bir tek Panathinaikos deplasmanı kaldı. Oynanan 4 zorlu deplasmanda da galibiyetle ayrılan Fenerbahçe son yıllarda hiç görmediğimiz bir galibiyet yüzdesi ile 10. hafta sonunda sadece 1 mağlubiyet ve averajla iderlik koltuğuna oturmuş durumda. Genelde Mart-Nisan ayına doğru formu yükselip galibiyet yüzdesi yükselen Fenerbahçe’nin Kasım sonunda bu şekilde dominant olmasına pek de alışık değiliz aslında.

 

Maça gelirsek. Bazen bazı şeyler çok basitmiş gibi görünür. Halbuki arkasında büyük çalışma efor ve strateji vardır. Fenerbahçe dün akşam 4 çeyreğin tamamında rakibine üstünlük sağlayıp karşılaşmadan 19 sayı farkla galip ayrılınca rakibin ne derece ciddi bir rakip olduğunu görmezden gelebilecek bir çok yorum olabilir. Ancak hiç de öyle değil.

 

Maç önü analiz yazımda da belirttiğim gibi Barcelona bu sene ne İspanya Liginde ne de Euroleague’de kendi sahasında hiç yenilmedi (toplam 9 maç) ve geçen hafta ezeli rakibi Real Madrid’i de farklı yendi.  Kendi sahasında yapılan maçlara baktığında bir çok istatistikte lider olmasının dışında rakiplerini de çok kötü istatistikler yapmaya iten bir basketbol oynadılar.

 

Kadro zenginliği olarak da her pozisyonda birbirinden değerli oyunculara da sahipler. Maç önü hazırlıklarında ve düzen içinde basketbol oynamakta da oldukça iyi durumdalar. Ancak hep söylediğim ve hep söyleyeceğim bir şey var ki çok kötü bir koça sahipler. Pesic bu takıma koçluk yapabilecek kapasitede değil. Onun koçluk stili çok eskilerde kaldı ve günümüz şartlarına kendini asla uyarlıyamıyor. Dünkü maç da bunun net bir örneği oldu.

 

Fenerbahçe dün rakibinin karşısına takımın bu seneki en formda oyuncusu olması haricinde artık büyük bir yıldız gibi ve lider gibi oynayan Kostas Sloukas’tan yoksun çıktı. Daha önceki maçlarda onun kenarda olduğu veya iyi oynamadığı anlarda takımın ne kadar zorlandığına şahitlik etmiş ve sürekli sağlıklı olması için temennilerde bulunmuştuk. Tyler Ennis’in sakatlığı sonrası transfer edilen Eric Green’in iyi bir oyuncu olmasına rağmen tam anlamıyla Kostas’ın yedeği olabilecek bir oyuncu olmaması bizi hep tedirgin etmişti. Üstelik geldiğinden beri henüz takıma entegre olamamış durumdayken Kostas’ın oynamayacak olması ve bununla beraber Milli Takım’da bulunan Sinan ve Melih’in de olmaması karşılaşmanın iyice zor geçeceğini işaret ediyordu.

 

Tüm bu gerçekler Bobby’nin üzerindeki yükü arttıracağı kesindi. Üstelik bir de topa baskıyı çok iyi yapan Barcelona savunmasını düşününce rakibin galibiyete daha yakın olduğunu söylemek çok da yanlış bir görüş olmazdı.

 

Biz bunların hepsini düşüne duralım, Obradovic her zaman herkesten bir adım önde olduğunu ve takımın oyuncu karakterinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha izledik. Yine çok zorlu Olympiacos deplasmanında Vesely yokken, rakip uzunlar çok formdayken maça çıkıp oradan koç kalitesi ve oyuncu karakteriyle galip ayrılmış olan Fenerbahçe dün de benzer bir senaryo ile maçı kazanmayı bildi.

 

Bobby oyuna harika başladı, Green kısıtlı sürelerde ona destek oldu, Guduric geçen hafta Maccabi maçında yakaladığı özgüven ile potansiyelini sahaya yansıttı, Ahmet 11 dakika sahada kalmasına rağmen 5 ribaund aldı, Kalinic&Vesely ikilisi haftalardır oynadıkları iyi basketbola devam ettiler, Louvergne&Melli ikilisi hem hücumda hem savunmada görevlerini yerine getirdiler, Gigi yüksek yüzdeyle şutları soktu ve Obradovic yine harika maç yönetti.

 

Fenerbahçe ile ilgili sezon başından beri bazı aksaklıklardan bahsediyoruz. Bunlardan en önemlilerden biri ribaundlardı. Özellikle kendi pota altındaki ribaundları almakta çok zorlanan Fenerbahçe’yi sıklıkla konuştuk. Diğer taraftan Claver’i de 3 numarada kullanarak tüm rakiplerine büyük ribaund üstünlüğü kuran Barcelona kendi sahasında 40 ribaund ortalama ile oynayıp rakiplerini 25 ribaund veren bir takımdı.

 

Peki dün akşam ne oldu. Barcelona maçı sadece 27 ribaund ile tamamlarken Fenerbahçe 35 ribaund aldı. Hücum ribaundu sonrası ikinci şans atışlarından Barcelona sadece 6 sayı çıkabilirken Fenerbahçe 11 sayı buldu.

 

Yine son zamanlarda Fenerbahçe’nin çok gereksiz top kayıpları yaptığını ve bunun hücumda ritm bulmakta zorlanmasına neden olduğunu konuşmuştuk. Dün ne oldu: İlk çeyrek 0 top kaybı maç sonu 11 top kaybı. e

 

Diğer bir rakam, Barcelona’nın kendi evinde rakiplerini 2 sayılık atışlarda %48’de tuttuğu yerde Fenerbahçe ne yaptı : %59,5.

 

Bunun dışında Heurtel&Pangos ikilisini aşırı verimsiz hale getirmekten mi, Singleton’ın hiç devreye girememesinden mi , takımın en formda oyuncusu Tomic’i sadece 7 sayıda tutmaktan mı bahsedelim bilmiyorum. Rakibin bütün silahlarını devre dişı bırakıp, kendi oyununu parkeye rahatça yansıtan Fenerbahçe , karşısında bir türlü çözüm bulamayan , B planı olmayan Pesic gibi bir koç da bulunca elini kolunu sallayarak karşılaşmadan galibiyetle ayrıldı.

 

Sadece sürpirz bir Adam Hanga performansı vardı sahada ancak o da sadece bir dönem saman alevi gibi parlayıp takımını canlandırmaya çalışsa da bir yerden sonra tek başına direnmeye gücü yetmedi.

 

Kostas, Sinan ve Melih’in yokluğunda maçın büyük bölümünde Bobby ile, o yokken bazen Guduric , bazen Vesely, bazen Melli ile topu getirip, tüm takım olarak oyun kuran, bazen sahada sadece 2mt üzeri oyuncularla kalıp tüm maç full konsantrasyon ile oynayan Fenerbahçe ne kadar büyük bir takım olduğunu bir kez daha ispatlamış oldu.

 

Her maçta kazanmanın başka bir yolunu bulup farklı oyunculardan katkı alabilen Fenerbahçe benzer bir şekilde bir maç daha kazandı. Bakalım haftaya Panathinaikos deplasmanında bizi neler bekliyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Zeljko Obradovic: “Çok akıllı oynadık”

Bu maça en iyi şekilde hazırlandıklarını belirten Obradovic, “Son zamanlarda Barcelona aşırı agresif oynuyor. Biz de mümkün olduğu kadar az top kaybı yapıp maça hakim olmaya çalıştık. Hücum ribaundu en başarılı olduğu noktalardan biri. İlk yarıda sıfırdı. Demek ki potamızı çok iyi koruduk. Çok akıllı oynadık. Topu iyi kullandık. Bazı açık atışları kaçırdık, küçük hatalarımız oldu ama genel olarak iyi oynadık. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bizi desteklemeye gelen taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum.” dedi.

Savunmanın genel olarak iyi olduğunun altını çizen Obradovic, “Her maçı analiz etseniz mutlaka bir hata olur ama genel olarak bu akşam savunmamız iyiydi.” diye konuştu.

 

Maurizio Gherardini: Harika bir takım eforu ortaya koyduk

Barcelona karşısında çok iyi bir takım eforu ortaya koyduklarını belirten Gherardini, sezonun bugüne kadarki bölümünde iyi bir performans ortaya koyduklarını belirtti.

Öncelikle karşılaşmayı değerlendiren Maurizio Gherardini, “Harika bir takım eforu ortaya koyduk. Rakip hem EuroLeague’de hem de Liga ACB’de iyi maçlar kazanmıştı. Bizim için ise en iyi zaman değildi. Takım olarak fedakarlık yapmamız ve toplam bir efor göstermemiz gerekti. Sonuç olarak takım, bu performansı ortaya koydu ve galibiyeti elde etti.” dedi.

Ardından sezonla ilgili konuşan Gherardini, “Tabii ki sezonun 3’te 1’lik bölümünü geride bıraktık. Sezon başında 10 maçın 9’unu kazanacağımızı söyleseler soru işaretiyle yaklaşırdık. Takım olarak sezonun bu bölümüne kadar iyi bir performans ortaya koyduk.” ifadelerine değindi.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir