İlk hafta kendi sahasında Gran Canaria karşısında rahat bir galibiyet alan Fenerbahçe , ikinci hafta maçında yine kendi sahasında Khimki’yi konuk ediyor.
Sezona kendi evinde Olympiacos’u ağırlayarak başlayan Khimki bu maçtan büyük bir hüsran ile ayrıldı. Özellikle 2.ve 4.çeyreklerde rakibine hiç direnç gösteremeyen Khimki bu çeyreklerde toplamda 24 sayı fark yedi. Geçen sene hem Robinson hem de maalesef bu yaz kaybettiğimiz Honeycutt’dan büyük katkı alıp oldukça fazla ribaund alan Khimki, Olympiacos maçında sadece 20 ribaund alırken Olympiacos ise maçı 38 ribaund ile bitirdi.
Tamam bu takım Shved’in takımı. Böyle bir oyuncunuz var ise takımı da onun çevresine ve ondan en çok verim alacak şekilde kurmanız da normal. Bir çok yorumda Shved’in takıma zarar verdiği ve çok top kullandığı söyleniyor. Kısmen doğru ancak resme bir de şu açıdan bakmak lazım. Shved 16 adet üçlük kullanıp 8 isabet bulmuş. Takımın geri kalanı 18 denemede 3 isabet bulmuş. Takım bu durumdayken bence Shved az bile atmış. Bir başka benzer durum asistlerde de geçerli. Takımın tamamı 13 asist yaparken Shved tek başına 6 tanesini yapmış. Tabi en çarpıcı rakam da takımın attığı 66 sayının 34’ünün Shved’en gelmiş olması. Böyle bir dağılım ile organize takımları yenmek neredeyse imkansız. Belki NBA’de böyle ekstra performanslar maç kazandırmaya yetebilir ama Avrupa Basketbolunda bu pek olası değil. Biran önce takımın diğer oyuncularının da katkı vermeye başlaması lazım. Süre alan 10 oyuncudan sadece Gill çift haneli skor üretirken 5 oyuncu hiç skor üretemedi.
Kadro olarak geçen seneye göre çok daha zayıfı bir Khimki var bu sene. Geçen seneki kadrosundan önemli kayıp olarak Thomas Robinson , James Anderson ve Honeycutt’ı kaybettiler. Onların yerine yolu Türkiye’den geçmiş Dee Bost ve geçen seneyi Tofaş’ta geçiren Tony Crocker ile birlikte NBA geçmişi olan Jordan Mickey ve Casey Prather’i transfer ettiler. Bost ve Crocker’ı yakından tanıyoruz, bence bu seviyelerin oyuncuları değiller. Buna Prather’i de dahil edebiliriz. Bir tek Mickey eğer uyum sağlarsa katkı verebilecek bir oyuncu o kadar. Bu şartlar altında Jenkins ve Markovic’in Olympiacos maçındaki performanslarına ( iki oyuncu toplam 25 dk süre alıp, toplamda 2 sayı, 2 ribaund 2 asist ve -1 verimlilik ürettiler) devam etmeleri durumunda Khimki’nin bırakın Olympiacos ve Fenerbahçe gibi büyük takımları , Euroleague de herhangi alt seviye bir takıma karşı bile galibiyet alması çok zor.
Diğer taraftan VTB ligine gayet iyi bir başlangıç yaptılar. 2’si deplasman olmak üzere oynadıkları 3 maçı da kazandılar. Üstelik maç başına 23 asist yapıp ortalam 91 sayı atarken, rakiplerini de 69 sayıda tutarak bu galibiyetleri aldılar. Tabi ki VTB ligi bir ölçü değil.
Rakibin süper yıldızı Shved haricinde en etkili oyuncusu Anthony Gill. Geçen seneyi büyük bir sıçrama yaparak geçiren Gill bu sene de kaldığı yerden devam ediyor. Hem eşleşmesi çok zor bir oyuncu hem de savunmada her açığı kapatan bir tıpa gibi oynuyor. Fenerbahçe uzun rotasyonunda çok güçlü ve Gill’e karşı bazen Kalinic’i de kullanarak eşleşme problemi yaşamayacaktır ancak yine de dikkat edilmesi gereken bir oyuncu.
Shved’i savunma konusunda nasıl bir yol izleyecek Obradovic bilmiyorum. Ancak geçen sene oynadığımız iki maçta da onu gayet düşük yüzdelerde tutmayı başarmış ancak yine de iki maçın toplamında 40 sayı bulmasına engel olamamıştık. Bu maçtada biraz olsun yüzdesini düşürmeye çalışıp yakın savunma yapmamız şart. Kiminle savunuruz diye düşününce sanırım koç ilk olarak Guduric ile bunu deneyecektir. Guduric’in pek başarılı olabileceğini düşünmüyorum açıkcası. Sonrasında bir kaç farklı oyuncu ile onu savunup sonunda Kalinic ile birebir bırakacakmışız gibi düşünüyorum. İkili sıkıştırmaların gelmesi durumunda boş oyuncuyu rahatlıkla bulabileceğini unutmamak lazım. Önemli olan o sıkıştırmadan sonra pasın gittiği oyuncunun performansı. Gününde bir Crocker’a denk gelirsek problem olabilir.