2018-2019 THY Euroleague Sezonu 1. Hafta Değerlendirmesi

Haftanın Takımı: OLYMPIACOS

Yeni koçu ve yenilenmiş kadrosuyla bu sezon ne yapacağı en fazla merak edilen takımlardan biri olan Olympiacos ilk haftada aldığı flaş deplasman galibiyeti ile mesajını verdi. Maça 2-12’lik bir skor dezavantajı ile başlayan Yunan ekip ilerleyen dakikalarda tecrübeli yıldızı Spanoulis’in yanı sıra Milutinov’un savunması ve yeni transferleri Nigel Williams, Sasha Vezenkov ve Zach Leday’in performansları ile zorlu Rusya deplasmanında net bir galibiyet elde etti.

 

Haftanın Oyuncusu: JAN VESELY

 

Haftanın Karması:

Nick Calathes (Panathinaikos Opap): Yine top kaybetti, yine 3 sayı çizgisinin gerisinde problemler yaşadı ama ilk haftanın en çekişmeli maçında Panathinaikos Maccabi karşısında galip gelirken Calathes’in 14 asisti maça damga vurdu. Deneyimli oyun kurucu maçta yaklaşık 35 dakika sahada kalarak yeni transferlere rağmen bu sezon da takımının en özel oyuncusu olacağını gösterdi.

Nemanja Nedovic (Ax Armani Exchange Olimpia Milan): Buducnost deplasmanı öncesinde Milano cephesinde soru işaretleri vardı. Rakip Euroleague’in en zayıf kadrolarından biriydi ama İtalyan ekibin son birkaç sezonki performansı soru işaretlerini artırıyordu. Bu endişeler Buducnost galibiyeti ile bir nebze olsun giderilirken yeni transfer Nedovic’in performansı yüreklere su serpti. Sırp oyuncu maçı 34 dakika sahada kalırken 14 sayı, 5 ribaund, 5 asist, 2 top çalma ve 21 verimlilik puanı ile bitirdi.

Jayson Granger (Baskonia Vitoria-Gasteiz): Final Four’un bu sezonki ev sahibi Baskonia ilk haftayı belki de geçen sezonun en zorlu deplasmanı olan Kaunas’da geçirdi. Zorlu maçı kazanırken tecrübeli oyuncusu Granger’ın 5/7 üç sayı performansı ve 21 verimlilik puanının katkısı büyüktü.

Jan Vesely (Fenerbahçe): Geçen sezonun finalisti ilk hafta Gran Canaria önünde beklendiği gibi rahat kazanırken Vesely’nin performansı maça damga vurdu. Çek yıldız daha ilk haftadan sezonun MVP adayları arasında olacağının sinyalini verirken maçı 19 sayı, 11 ribaund, 3 asist ve 34 verimlilik puanı ile bitirdi.

Nikola Milutinov (Olympiacos): Yunan ekip yavaş yavaş Sırp pivota yaptığı yatırımın meyvelerini alacak gibi görünüyor. Zorlu Khimki deplasmanında 9 sayı ve 9 ribaund ile double-double istatistiğini kılpayı kaçıran Milutinov takıma asıl katkısının savunmada olacağını bu önemli galibiyette gösterdi.

 

2. Haftanın Maçı

Baskonia Vitoria-Gasteiz – Olympiacos: İlk haftanın 2 flaş deplasman fatihi 2. haftada karşılaşıyor. Sezonun F4 adaylarından ikisinin F4’un düzenleneceği salondaki randevuları nefes kesecek. 17 Ekim Çarşamba TSİ 21:45

3. Haftanın Maçı

Zalgiris – Fenerbahçe: Duble haftanın ikinci bölümünde geçen sezon F4’un ilk ayağında nefes kesen bir maç oynayan iki takım karşılaşıyor. Adeta F4 yarı finalinin rövanşı olabilecek karşılaşma, usta koç Obradovic ile öğrencisi Jasikevicius’u bir kez daha karşı karşıya getirecek. 19 Ekim Cuma TSİ 20:45

 

1. Hafta Maçları

BAYERN MÜNCHEN – ANADOLU EFES : 71-90

Okan BAYTIN

Sezona 9 yeni transfer ve büyük hedeflerle başlayan Anadolu Efes ilk haftada konuk olduğu Bayern Munich’i, ikinci çeyreğin ortasından itibaren oynadığı etkili basketbol ile rahat geçti. Maça Larkin , Beaubois, Anderson, Moerman ve Dunston beşiyle başlayan Efes ilk maçın heyecanıyla da maça hemen konsantre olmakta sıkıntı çekti. Karşılıklı basketlerle geçin ilk çeyrekte kontrol daha çok Alman ekibindeydi. İkinci çeyrekte yine oyun dengedeyken Doğuş’un 24 saniye süresinin sona ermesine çok az kala bulduğu zor bir üçlüğün ardından tüm takımın oyun kalitesi birden çok yükseldi.

Maçın geri kalan bölümünde Bayern Munich’in de yavaş yavaş düşen direnci ile beraber her hücumda ikili oyunlar ile başlayan setler her oyuncunun eline değen toplar ve en boş oyuncunun kullandığı şutlar ile hücum eden Efes , savunmada da gayet istekli oynayınca farkı giderek açmaya başladı. Özellikle ikil oyun savunmasını hiç yapamayan Bayern Munich, uzunlarından da hiç katkı alamayınca direnemez hale geldi.

İlk haftalarda genelde tüm takımların düşük yüzdeyle şut kullandığı zamanlarda Anadolu Efes inanılmaz şut yüzdeleriyle karşılaşmayı tamamladı. %60 üç sayı yüzdesi yakalayan konuk ekip bunu tam 9 ayrı oyuncudan buldu. İki sayılık atışları da %69 ile atması topun ve tüm takımın çok hareketli olması ve topsuz koşularla hücumların desteklenmesi sayesinde fark bir ara 25 sayılara kadar çıktı. Maçı 19 sayı farkla kazanan Efes’te şut yüzdeleri kadar , 9 ayrı oyuncunun yaptığı toplam 23 asist de dikkat çekiciydi.

 

REAL MADRID – DARÜŞŞAFAKA TEKFEN : 109-93

Okan BAYTIN

Geçen senenin Euroleague Şampiyonu ile Eurocup Şampiyonun karşılaşması maalesef abilerle çocukların maçı gibi oldu. Zaten kadro olarak Euroleague seviyesinin çok altında olan Darüşşafaka oyun kalitesi olarak da oldukça kötü göründü. Son şampiyon neredeyse hiç strese girmeden, hiç zorlanmadan bir maç kazandı. Bu tarz kadro zaafiyeti bulunan takımların özellikle savunmada çok istekli çok mücadeleci olması gerekir ki en azından maçın içinde kalabilsin. Ancak Darüşşafaka o kadar yumuşak bir savunma yaptı kid aha maçın başından teslim olup Real Madrid’in istediği gibi maçı yönetmesini izlemekten başka bir şey yapmadı.

Savunmadaki bu düşük direncin yanında hücumda da birebirler hariç hiçbir şey oynamayan temsilcimiz sürekli bir oyuncunun bir şeyler yaratmasını bekleyen , hiçbir set ve oyun düzeni olmayan bir görüntüdeydi. Umarım yakın zamanda bu görüntüden uzaklaşıp Euroleague seviyesinde basketbol oynamaya başlarlar. Real Madrid cephesinde sezon öncesi değerlendirmede de belirttiğimiz gibi zaten çok geniş ve kaliteli kadro avantajını izledik. Yeni transferler Prepelic ve Deck sadece 2’şer sayı ile oynarken tam 6 oyuncu çift haneli skor üretti. Üstelik bu karşılaşmada Trey Thomkins ve Gustavo Ayon kadroda değillerdi. Ev sahibinin üçüncü çeyrek sonunda 91 sayıya ulaşmış olması ne kadar tek taraflı bir maç olduğunu gösteren en iyi rakam olabilir.

Son bir not, Darüşşafaka kadrosunda yer alan Jeremy Evans bu sene çok değişik performanslar sergileyebilir. Onu takip etmenizi öneririm.

 

ZALGIRIS – BASKONIA VITORA GASTEIZ: 79-87

Furkan ZENGİN

Geçen yılın yarı finalisti Zalgiris bu sezona kötü bir başlangıç yaptı. Kadrodan Pangos, Toupane gibi ağır topları kaybeden Zalgiris geçtiğimiz senelerde de yıldızının barışmadığı Baskonia’ya gene kaybetti. Nate Wolters’ın Euroleague’e hoşgeldim performansı (19S, 5A, 27PIR) yanına saha içi isabeti olarak ikinci bir isim katamayan Zalgiris, Koç Saras’ın tüm çabalarına rağmen Baskonia’ya yenilmekten kurtulamadı.

Evinde düzenlenecek F4’e katılma konusunda en istekli takımlardan biri olan Baskonia kadrosunu büyük ölçüde korumuş olmanın avantajını bütün maç boyu kullandı. Granger (15S,4A) ve Shengelia (12S,6R) Baskonia’ya bu kritik deplasmanda liderlik ederken, Euroleague’in bir diğer yeni ismi Shavon Shields da 14 sayılık performansı ile “gözünüz benim üzerimde de olsun” mesajını verdi.

 

FENERBAHÇE – GRAN CANARIA HERBALIFE: 97-72

Furkan ZENGİN

Son finalist Fenerbahçe, Eurleague’in taze katılımcısı Gran Canarıa karşısında beklendiği gibi zorlanmadan sonuca ulaştı. Vesely Airlines’in kendisini hafta MVP’si yapan performansına (19S, 11R, 3A) Partizan’da oynadığı dönemlerden kankası olan Louvergne  de (12, S4R, 3A) katılınca Gran Canaria için kabus gibi bir akşam oldu. Ennis’in erken faul problemine girdiği akşamda Kostas’ın performansı da (8S, 5R, 7A) salona gelen Fenerbahçelileri mutlu eden unsurlardan biriydi.

Tarihinin ilk Euroleague mücadelesine çıkan Gran Canaria ise Chris Evans (13S) ve Pasecniks (12S) ile direnmeye çalışsa da, hem kadro derinliği olarak hem de kalite olarak son finalistin bir hayli gerisinde kaldı. 40 yaşındaki Albert Oliver ise Euroleague tarihine  “sayı yapan en yaşlı oyuncu” olarak hem kendi hem de takımının adını yazdırdı. Gran Canaria için gecenin tek iyi haberi de bu oldu sanırım.

 

BUDUCNOST VOLI – A/X ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN:   71 – 82

Jacko NAMET

Armani flaş transferler ile başladığı sezona kolay bir deplasman ile ilk adımını attı fakat kadro kalitesi sahaya henüz yansımadığı gerçeği açık seçik ortada. Koç Pianigianni bu malzeme ile de iyi bir menü hazırlayamaz ise kariyeri sorgulanır hâle gelecek. Buducnost ise gücü yettiğince direnmeye çalıştı Milano ekibine fakat maç sonuna nefesleri yetmedi. Ev sahibi ekipte Earl Clark 22 sayısı ile sivrilmeyi başarırken bir diğer göze batan oyuncu 11 sayı 6 ribaundluk katkısı ile Nikola Ivanovic oldu. Deplasman takımında ise bu yılın iki önemli transferi Mike James ve Nemanja Nedovic. Toplamda ürettikleri 27 sayı ve 10 asist ile sezonun devamı için umut vaat ettiler yalnız İtalyan ekibin 40 dakikayı sadece 14 asist ile tamamladığını söylersek sahada nasıl bir oyun oynadığı hakkında daha net fikir oluşmuş olur.

 

KHIMKI – OLYMPIACOS: 66 –  87

Jacko NAMET

Yunan ekibi sezona sağlam bir giriş yapmak istiyordu ve bunu net bir galibiyet ile başardı. Rus ekibini Moskova’da 21 sayı farkla yenmek kolay iş değil. Khimki tarafında değişen hiçbir şey yok. Alexey Shved ve arkadaşları modundan bir türlü kurtulamadılar. Shved 34 sayı atmayı başardı fakat verimlilik puanı sadece 26 yani bariz şekilde kendine oynamış. En çok üzüldüğüm şey ise Anthony Gill’in boşa giden çabaları, seneye kendini başka bir takıma atarsa yıldız statüsüne çıkabilir. Oly tarafında ise işler iyi, Spanoulis’in yüzündeki hırs tüm takıma sirayet etmiş durumda, “Koç Blatt ile beraber bu sene iyi iş çıkartacağız merak etmeyin” dedi ve bu takımın yıldızı hâlen benim mesajını verdi yaşlı kurt. Yeni transferlerden Zach Leday 14 sayı 5 ribaund ile direkt katkı verirken, bir diğer yeni transfer Sasha Vezenkov da 13 sayı 4 ribaund ve 2 asistlik katkı verdi. Oly tarafı sezona iyi başladı bakalım böyle devam edebilecekler mi asıl soru bu.

 

CSKA – FC BARCELONA LASSA: 95-75

Can SÖNMEZ

CSKA sezonun ilk maçını farklı kazanarak evindeki galibiyet serisini onüçe yükseltti. 95-75

Karşılaşmanın altıncı dakikasından itibaren, ev sahibi Sergio ve Clyburn ile oyuna ağırlığını koydu.  İkinci çeyreğin başındaki 10-0lık seri ile farkı açan Rusya temsilcisi devreyi 22 sayı fark ile önde kapadı. İkinci devre başında CSKA’nın savunmasını gevşetmesi, Kuric ve Singleton’ın devreye girmesi ile Barcelona bir atak yapmaya çalıştı. DeColo rakibin yaklaşmasına izin vermeyerek organizasyonu yeniden eline aldı ve karşılaşma CSKA’nın üstünlüğü ile kapandı. CSKA’nın yeni transferlerinde katkı alamadığı maçta Barcelona dağınık bir görüntü sergiledi. Onbeş hücum ribaundu almalarına rağmen ikinci şans sayıları yaratamadılar. Higgins 18 sayı 5 ribaund, DeColo 17 sayı 5 ribaund ile oynarken CSKA takım halinde ribaundları paylaştı. Konuk ekip adına Heurtel’in 12 asisti, Kuric’in 15 sayısı istatistik hanesinde yer aldı.

 

PANATHINAIKOS OPAP  – MACCABI FOX: 89-84

Can SÖNMEZ

Panathinaikos iyi bir giriş yapmak istediği ilk maçta zorlanmasına rağmen, son çeyrekteki üstün oyunuyla galibiyete uzandı 89-84. Yeşiller ev sahibi ağırlığını hissettirerek maça girdi. 11 sayı geride kalan Maccabi, çabuk bir hamle yaparak iki dakikada yakaladığı 10-0lık seri ile rakibine,  maçın kolay geçmeyeceği mesajını verdi. Üç çeyrek boyunca başa baş giden maçta konuk ekip yeni transferleri Wilbekin ve Tarık Black ile öne geçmeyi başardı. Üçüncü çeyrek sonunda Panathinaikos koyduğu karakter, agresif savunma ile oyunun gidişini lehine çevirdi. Dördüncü çeyreğe kaldığı yerden devam edip 8-0lık seri yakalayınca bu farkı tecrübesiyle koruyan ev sahibi karşısında Maccabi son dakikalarda geri dönmeye çalışsa da kritik top kayıpları buna engel oldu. Maccabi’nin yeni transferleri sezon için ışık veren oyun oynadı, bununla birlikte takım halinde hızlı hücum sayıları ile bir çok takımın canını yakacakları sinyalini de verdiler. Yeşillerde Langford 13 sayı, Lojeski 20 sayı 5 ribaund ile, Sarılarda Wilbekin 24 sayı, 8 asist, Black 14 sayı ile oynadı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir