EuroLeague ’18-’19 sezon öncesi değerlendirmesi (4. bölüm)

EuroLeague ’18-’19 sezonunun başlamasına sayılı günler kala 4 yazarımızın 16 takımı sizler için değerlendirdiği serinin dördüncü ve son bölümündeyiz. Önceki bölümleri bu bağlantılardan (EuroLeague ’18-’19 sezon öncesi değerlendirmesi ve EuroLeague ’18-’19 sezon öncesi değerlendirmesi (2. bölüm) ve EuroLeague ’18-’19 sezon öncesi değerlendirmesi (3. bölüm)) okuyabilirsiniz.

 

Fenerbahçe

Yazar: Can SÖNMEZ

 

Gidenler Gelenler
James Nunnally Joffrey Lauvergne
Brad Wannamaker Tyler Ennis
Jason Thompson

 

Fenerbahçe 2018/19 sezonuna girerken kadrosunun büyük çoğunluğunu korudu. Final Four için en güçlü adaylardan biri olmaya devam edecek. Bu sene takıma iki takviye yapıldı. Tyler Ennis guard rotasyonu için alınırken, Fransız oyuncu Joffrey Lauvergne ise uzun rotasyonuna dahil edildi. Geçen sene Jason Thompson’dan alınamayan destek, bu sezon Lauvergne’nin takıma katılması ile sağlanacak gibi gözüküyor. Lauvergne pas görüşü olan bir uzun ve ribaund konusunda iyi pozisyon alması ile biliniyor. Oyuncunun Avrupa basketbolunu biliyor olması diğer bir avantaj. Avrupa basketbolu için onu uygun kılan özellikleri  arasında temaslı oyundan kaçmayan karakterini, savunma içgüdüsünü sayabiliriz. Ahmet’in süre aldığı dakikalarda doğru işleri yapıyor olması, Melli’nin basketbol bilgisi ve dış şutu, Vesely’nin hareketli ve yüksek basketboluna, Fransız oyuncunun oyun görüşü ve şut tehdidi eklenmiş olacak. Bununla birlikte oyun boyalı alana yığıldığında iş bitiren uzun rolünü de üstlenecektir. Özellikle Vesely’nin kenarda olduğu dakikalarda savunmada blok tehdidinin devam edebilmesi Lauvergne’in katılımı ile sağlanacaktır. Obradovic’in alan yerleşimli hücum ve savunma geçişlerinde, oyuncudan bir süre istenen katkı gelmeyebilir. Fenerbahçe’nin adam değişmeli savunmadan vazgeçmeyeceğini, birinci plan olarak uygulayacağını biliyoruz. Ekibe yeni katılan her oyuncu gibi Lauverngne de aynı zorluğu çekecek.Tüm yerleşik düzenleri ezberlemesi, hangi oyuncunun hangi yardım bölgelerine kaymaları yapacağını bir bir öğrenmesi gerekecek ancak tecrübeli oyuncu uyum sürecini kolay atlatacaktır.

Bir diğer yeni transfer Tyler Ennis’i, takımdan ayrılan Wannamaker ile karşılaştırmak yerine, hangi özellikleri nedeniyle Fenerbahçe’ye geldiğini söyleyelim. Ennis zeki bir oyuncu. Takımı için oynamayı seven, oyun içinde doğru kararları çabuk alan bir yapısı var. Şutu iyi, geçiş oyunu oynamayı biliyor, iki eliyle potaya gidebiliyor ve ribaunda yardım etmeyi seviyor. Tüm bunlara bakınca Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan potaya giden ve ribaunda yardım eden kısa pozisyonundaki açığı kapatabilir. İkili oyun hücumunda başarılı bir hücumcu olduğu kadar ikili oyun savunmayı da portföyüne eklemiş bir oyuncu. Hızına ve atletizmine baktığımızda ise tüm anlattıklarımız kadar iyimser bir tablo çizme şansımız yok. Savunmada birçok kez top çaldığını göreceğiz fakat Obradovic’in istediği savunma düzeyine çıkması için çok çalışması gerekecek. Kariyeri boyunca elit bir savunmacı olarak anılmadı. Fenerbahçe onun için ön alan savunmasını geliştireceği bir kariyer fırsatı olacak, oyun zekası ile kısa sürede takım savunmasına adapte olursa, Sloukas’ın yükünü bir hayli hafifletecektir.

Sloukas bu sene yine direksiyonun başında olacak. Tyler’ın çok çabuk uyum sağlayıp, oyun kurmada destek olması Yunan guard’ı rahatlatacaktır. Sezonun büyük bölümünü, uzun süreler alarak oynama zorunda kalan bir Kostas mental yorgunluğa girebilir. Yeterli destek geldiğinde Sloukas önündeki uzun rotasyonunun verimini arttırır. Wannamaker’ın ayrılması ve Nunnally’nin gönderilmesi ile hem hücum hem savunmada fizik eksiği oluştuğundan bahsedebiliriz. Nunnally net bir şutördü. Takım içinden, onun yüksek yüzdelerini yakalayabilecek birini bulmak gerekecek. Şutör eksikliği  bir şekilde giderilse dahi Wannamaker ve  Nunnally’nin atletizmi ile buldukları sayılar bu sezon olmayacak. Nunnally’nin ters eşleşme savunmasında son yılda yakaladığı istikrar da giderilmesi gereken bir başka açık olabilir. Guduric’in bu sene bir seviye yukarı çıkması gerekiyor. Skorer savunan ve yüksek yüzdeli ceza şutu sokan bir Guduric olursa takımın seviyesi de beklenilen seviyenin çok üstüne çıkar.

İsim isim tüm oyunculardan bahsetmemize sanırım gerek yok çünkü Kalinic’i, Datome’yi oldukça yakından tanıyoruz. Lauvergne’den bahsederken Vesely, Melli ve Ahmet ile uyum problemi yaşamayacağını dolayısıyla ekibin bir parçası olacağını söyledik. Ali Muhammed’in formunu geçen senenin üstüne çıkarması gerekiyor. Sinan istikrar yakalayıp süre alabilirse ekstra olur. Melli bu sene görevlerini daha iyi anlamış bir şekilde parkede olacak ve Lauvergne’in gelmesi ile köşe şutlarında daha başarılı bir sene geçirecektir.

Fenerbahçe en iyi uzun rotasyonuna sahip takım olarak bu sene de finalin en güçlü adaylarından biri. Kulüp artık bu düzeyde oynamayı alışkanlık haline getirdi. Takımın uyumunu bozmayacak takviyeler yapıldı. Obradovic, savunma ve hücum düzenlerine bir takım yeni eklemeler yapacaktır. Bu sene iç sahada daha istikrarlı bir takım seyretme ihtimalimiz yüksek. Normal sezonu CSKA ile birlikte domine etmeleri sürpriz olmayacaktır.

 

 

Real MADRID

Yazar: Okan BAYTIN

 

Gidenler Gelenler
Luka Doncic Kremen Prepelic
Dino Radoncic Gabriel Deck
Chasson Randle Matteo Spagnolo

 

Geçen senenin şampiyon takımı bu seneye şampiyon olmanın verdiği özgüven ile başlıyor. Kadrosunda çok az değişiklik yaşayan son şampiyonda geniş ve alternatifli kadronun varlığı onlara mevcut kadroyla devam etme rahatlığı veriyor.

Geçen senenin büyük yıldızı Doncic’in NBA’e gitmesiyle onun boşluğunu kiminle dolduracaklar konusu aslında büyük bir soru işaretiydi. Sonuçta geçen sene neredeyse alabileceği tüm ödülleri alıp 3. sıradan NBA draft’ından seçilmiş bir oyuncunun yerini doldurmak pek de kolay değil. Real Madrid de bu düşünceyle Doncic’in yerine Klemen Prepelic ve 3-4 pozisyonlarında oynayabilen  Gabriel Deck transferleriyle sezona giriyor.

Sloven shooting guard Prepelic yolu Türkiye’den geçen oyunculardan biri. Aslında birkaç yıldır patlama yapması beklenen ancak beklentileri bir türlü karşılayamayan oyuncu geçen yaz Slovenya’nın Avrupa Şampiyonluğunda en iyi performanslarından birini sergilemişti. Yine de EL seviyesinden uzak kalan oyuncu geçen seneyi Levallois Metropolitans ile Paris’te 15,4 sayı 2,9 asist ortalamalarıyla geçirdi. RM’in kısa rotasyonunda çok da önemli olmayan bir rol alacaktır diye düşünüyorum.

Arjantinli forward Deck ilk kez Avrupa’ya geliyor. Pozisyonu tam olarak 3 veya 4 değil açıkçası 3,5 numara demek daha doğru olur. Görüntüsünden hiç anlaşılmayan atletik özellikleri var. Çok hızlı, çok güçlü, çok dengeli bir forvet. Hızlı hücumlarda ve topsuz oyunlarda bir anda potaya gidebiliyor ve genelde savunmalara rağmen smaç ile bitirebiliyor. Set oyunlarında verimi düşmesine rağmen genelde zayıf taraftan gelip kendine uygun pozisyon yaratabiliyor. Bu koşularını değerlendirebilen oyun kurucular olursa yanında ki Llull da Campozzo da bu tarz oyuncular, fazlasıyla jenerik smaçlar izleyebiliriz. Şutunun zayıf olduğunu ve kendi şutunu yaratamadığının altını çizmek lâzım. Bunun yanında savunmada da hem birebirde hem de çember savunmasında etkili bir oyuncu

Takımdan Doncic’in haricinde önemli bir oyuncu ayrılmadı. Radoncic ve Randle rotasyonda önemi olan oyuncular değildi ancak geçen seneye damga vuran Doncic’in eksikliğini mutlaka büyük oranda yaşayacaklar. Sonuçta hem savunmada hem hücumda her alanda takıma katkı sağlayan hem de en zor anlarda sorumluluk alabilen bir oyuncuyu kaybettiler.

Pablo Laso senelerdir bu takımın başında. Genelde de büyük kadro değişiklikleri yaşamadan senelerdir aynı basketbolu oynuyorlar. Pozisyon sayısı fazla, temposu yüksek, pas trafiğinin çok iyi olduğu basketbolu bu sene de oynayacaklardır. Herhangi bir strateji değişikliğine gideceklerini sanmıyorum.  Ancak takımın önemli parçaları olan 5 oyuncu bu sene bir yaş daha yaşlandı (Reyes, Rudy, Carroll, Llull, Ayon). Bu 5 oyuncunun yaş ortalaması 34. Bu da onların klasik basketbolunu fiziksel olarak etkileyebilir.

Normal sezonu ilk dört içinde bitireceklerini tahmin ediyorum. F4 için de yine en büyük adaylardan biri olacaklardır.

 

 

Olympiacos

Yazar: Jacko NAMET

 

Gidenler Gelenler
Ioannis Sfairopoulos (Koç) David Blatt (Koç)
Bobby Brown Axel Toupane
Jamel McLean Sasha Vezenkoz
Ioannis Papapetrou Nigel Williams-Goss
Brian Roberts Janis Timma
Kim Tillie Zach LeDay
Kyle Wiltjer

 

Olympiacos kendini yavaş yavaş Spanoulis olmadan yaşamaya alıştırmak için çalışmaya başladı. Koç Blatt ve kurduğu yeni ekip bunun ilk adımı. Sahneden yakın zamanda çekilecek olan bu süper yıldız sonrasına hazırlık senesi olacağını tahmin ederken sezon hazırlıklarına iyi başladıkları gerçeğini gözden kaçırmamak lâzım. Takıma kabiliyet açısından bayağı katkı yaptı Koç Blatt. Kendi oyun felsefesini oturtabileceği Williams-Goss gibi bir oyun kurucuyu kadroya katıp, daha sonra geçen seneyi harika geçiren Axel Toupane ile mücadeleyi ve gücü de kadroya ekledi. Aynı şeyi Janis Timma ve Vezenkov için de söyleyebiliriz. Olympiacos çok farklı bir takım olmak üzere transferler yaptı tüm yaz boyunca. Israil liginden aldıkları Zach Leday eğer klas atlayıp buralara alışırsa bambaşka bir boyuta yükselmeleri mümkün. Darüşşafaka zamanı da Will Clyburn’ün seviye atlamasını sağlayan Koç Blatt, aynı şeyi Leday ile de deneyecek anlaşılan. Milutinov, Printezis ve Spanoulis’i de kadrolarında düşününce kağıt üzerinde Olympiacos gerçekten iyi bir takım oldu. Oyun kurucu rotasyonunu gayet güçlendirdiler fakat pota altında eksikleri oluştu ama Blatt zaten çok kuvvetli 5 numaraları sevmez, oyunu içeriden de çok fazla oynamaz, sanırım bu sezon da Printezis hatırına biraz sırtı dönük oyunlar oynayacaktır ama çok da fazla değil. Geçen sezon tam bir savunma takımı olan Olympiacos bu sene pek öyle olacak gibi durmuyor. Williams-Goss gibi çılgın bir skorer var ellerinde ama Goss bir o kadar da asist de yapan bir oyuncu. Maçların neresinde Goss neresinde Spanoulis oynayacak ben de merakla bekliyorum ama bu sezon Olympiacos’un zevk veren bir basketbol oynayacağına neredeyse eminim.

Sezona başladıklarında alışma süreçleri olacaktır ama sezon ilerledikçe özellikle Playoff’un yaklaşması ile Blatt artık takıma kendi istediği basketbolu oynatmaya başlamış olacaktır. Bu sezonun iddialı takımlarından olacağını düşünüyorum Yunan takımın. Normal sezonu 1-4 arası bitireceklerini ve bu senenin F4 adaylarından biri olduklarını düşünüyorum.

 

 

FC Barcelona Lassa

Yazar: Furkan ZENGİN

 

Gidenler Gelenler
Juan Carlos Navarro Kevin Pangos
Petteri Koponen Kyle Kuric
Sasha Vezenkov Jaka Blazic
Adrian Moerman Chris Singleton
Marc Garcia Artem Pustovyi
Phil Pressey Roland Smiths
Edwin Jackson
Jalen Reynolds
Rodions Kurucs

 

Geleneksel yeniden yapılanma şenliklerinde bu sene sekiz oyuncu gönderip  altı oyuncu alan Barcelona’da hedef F4. Belki de hedefi Playoff olarak koysalar daha mantıklı ama olsun. Koç Pesic bu sefer kendi istediği oyuncuları alarak bir sistem kurma derdinde. Yazı öncesi iki maçlarını izledim fakat rakiplerin biri Andorra diğeri de Gran Canaria olunca oyun planına dair net bir şeyler söylemek çok mümkün değil. Öncelikle kısa rotasyonunu komple değiştiren (Heurtel hariç) Barcelona, bu sene Avrupa piyasasının en flaş ismi olan Kevin Pangos ile o bölgede kanayan yarayı bastırdı. Efsane Navarro’nun basketbolu bırakmasıyla iyice daralan rotasyonu Pangos ve Blazic ile takviye etmek akıllı bir hamle. Mevcut kadrodan Heurtel devam ederken, forvet pozisyonuna alınan Kuric bu sene Barcelona’nın en iyi transferi olacak gibi duruyor. Aslında Barcelona’nın en iyi transferi iç transferden geldi desek yanlış olmaz. Sakatlıklar sebebiyle neredeyse bir sezonu boş geçen Pau Ribas, sözleşmesini uzatarak Barça ile yola devam dedi. Sakatlıktan sıyrılmış ve kendine güvenen bir Ribas’ı sahada seyretmek zevk gerçekten. Uzun rotasyonu ise Barcelona’nın çok değişiklik yapma ihtiyacı hissetmediği bir konu. Ante Tomic, Adam Hanga ve Victor Claver üçlüsünün yanına, sakatlıktan dönen Kevin Seraphin de eklenince, Pesic’e kadro derinliği için ufak bir iki dokunuş yapmak kaldı. Seraphin’in sakatlığı ve Claver’in istikrarsız performansını düşününce Barcelona için bu senenin en kritik hamlesi Chris Singleton oldu. Valencia’dan Pierre Oriola ve Obradoiro’da harika bir sezon geçiren Artem Pustovyi Barcelona’nın uzun rotasyonuna  derinlik katması için eklenen isimler oldu. Roland Smiths de gelecek vadeden oyuncu kontenjanından bu rotasyonda yer alacak ancak süre bulması zor Euroleague’de.

 

Pesic basketbolu sert savunmaya dayanır genelde ama bu sefer biraz daha farklı bir Pesic takımı izleyecek gibi duruyoruz. Özellikle eldeki mevcut kadro ile öyle sert bir savunma hayâl. Özellikle Pangos ve Kuric varken Claver’i dört numaradan çok üç numarada kısa forvette izleyeceğiz gibi. Pesic’in kafasındaki oyun planı, biraz daha sert savunma yapan ve iyi top çeviren takımlara karşı ne yapar soru işareti. Ne Gran Canaria ne de Morebanc Andorra Barcelona seviyesinde takımlar değiller o yüzden bu maçları ölçü almak zor. Geçen seneye göre çok daha oturaklı bir kadrosu var Barcelona’ın bu sene Playoff yapması olasılık dahilinde. Tahminim ligi 6. veya 7. bitirecekleri yönünde.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir