EuroLeague ’18-’19 sezonunun başlamasına sayılı günler kala 4 yazarımızın 16 takımı sizler için değerlendirdiği serinin ikinci bölümündeyiz. ilk bölümü bu linkten (EuroLeague ’18-’19 sezon öncesi değerlendirmesi) okuyabilirsiniz.
AX Armani Exchange Olimpia Milan
Yazar: Furkan ZENGİN
Gidenler | Gelenler |
Mantas Kalnietis | Nemanja Nedovic |
Jordan Theodore | Christian Burns |
Andrew Goudelock | Mike James |
Davide Pascolo | Jeff Brooks |
Marco Cusin | Amadeo Della Valle |
Amath M’Baye | |
Awudu Abbas |
Olimpia Milano son yıllarda olduğu gibi bu sene de gereksiz para harcayarak sene sonu hiçbir şey elde edemeyecek bir kadro kurmayı başardı. Öncelikle geçen sene beklenenleri veremeyen oyuncularla yolları ayırdılar. Hoş gerçi, Jordan Theodore ya da Kalnietis’den nasıl bir beklentileri vardı onu anlamak da mümkün değil ya neyse. Kağıt üzerinde bakıldığında bu seneki transferler daha mantıklı gözüküyor ama bu takımı yönetecek kişinin Pianigiani olduğu gerçeğini düşünürsek, hayâl kırıklığı olası bir sonuç olacaktır. Nedovic ve James geçen sene ile kıyaslandığında Olimpia Milano’nun guard rotasyonunu iki gömlek yukarı çekmiş durumda. Her iki oyuncunun senelik ücreti de yaklaşık iki milyon Euro civarında. Senede iki milyon Euro kazanıp Milano’da yaşayacaksın ve herhangi bir başarısızlık durumunda kimsenin sana hesap sormayacağı bir takımda oynama lüksün var. James ve Nedovic daha rekabetçi bir takımda olmaktansa Milano’daki bu rahatlığı tercih ettiler. Olimpia Milano’nun bu seneki en faydalı transferi olarak gördüğüm isim ise Amadeo Della Valle. 93 doğumlu oyuncu Euroleague vitrinine adım atıyor bu sene. Sadece Olimpia Milano değil İtalyan basketbolu kendisinden çok şey bekliyor. Geçen seneden devam eden Micov, Bertans, Kuzminskas üçlüsü Milano için gene kritik anların oyuncuları olacaklar.
Guard rotasyonunu her ne kadar biraz daha üst seviyeye çekseler de işin savunma bölümü Olimpia Milano için büyük soru işareti. Hücum anlamında belki istikrarlı bir takım olabilirler ama Euroleague’in uzun maç trafiğinde her maçı atarak kazanmak imkânsız. Pianigiani Siena’dan sonra bir türlü dikiş tutturamama geleneğine bu sene de devam edecek gibi duruyor. Kısa rotasyonunu iyileştirmek mantıklı bir hamle olsa da uzun rotasyonuna ve işin savunma tarafına neredeyse hiç bakmaması gerçekten anlaşılabilecek bir durum değil. Milano şehri her maç salonu dolduruyor, yenmek ya da yenilmek ile ilgili bir dertleri yok. Mr. Armani’nin de harcadığı paranın karşılığını F4 olarak görmek gibi bir kaygısı olmadığı için, Olimpia Milano “Kaygısızlar” ailesi gibi Euroleague’de takılmaya devam eder. 10. sıradan yukarıyı görmeleri biraz zor olur diye düşünüyorum.
CSKA
Yazar: Okan BAYTIN
Gidenler | Gelenler |
Leo Westermann | Joel Bolomboy |
Viktor Khryapa | Ivan Ukhov |
Pavel Korobkov | Daniel Hackett |
Vitaly Fridzon | Alec Peters |
Victor Rudd | |
Alan Makiev |
Bu seneye de yine F4 ve şampiyonluk adayı olarak başlayan CSKA geçen seneki kadrosundan 6 oyuncu ile yollarını ayırdı. Uzun zamandır sakatlık sorunları ile boğuşan Khryapa, yine sakatlıklar nedeniyle hiç katkı sağlayamayan Westermann, şutunun haricinde takıma katkı veremeyen Fridzon ile rotasyonda zor yer bulan Rudd ve Korobkov ile yollarını ayırdılar. Açıkçası hiçbiri eksikliği hissedilecek oyuncular değil. Bu sebeple bir kayıp yaşadıklarını söyleyemeyiz.
Bunun yanında 4 yeni oyuncuyu kadrolarına kattılar. Kısa rotasyonuna Hackett ve Ukhov, uzun rotasyonuna ise Alec Peters ve Joel Bolomboy. Kısalar için rotasyonu tamamlayacak ve takımın önemli oyuncularını yedekleyecek oyuncular olarak değerlendirebiliriz bu transferleri. Diğer yandan iki uzun oyuncu ise CSKA’nın uzun zamandır sıkıntı yaşadığı 4-5 numaralar için beklentinin bile ötesinde katkı verebilecek potansiyelde oyuncular.
Alec Peters’i 4 numarada izleyeceğiz. Atletik özellikleri zayıf olmakla beraber bir çok konuda çok kapasiteli bir oyuncu. Bir kere sadece kendi pozisyonunu yaratmakla kalmayıp 4 numaradan bir oyun kurucu gibi oyunu yönlendirebilip takım arkadaşlarına pozisyon yaratabiliyor. Üstün saha görüşü ile sahadaki en uygun oyuncuyu bulma en önemli özelliklerinden biri. Dış şutu gayet yüksek yüzdeli atabiliyor, topu yere vurabilmesi sayesinde yüzü dönük potaya gidebiliyor, güçlü fiziği ile sırtı dönük oyunları yüksek fundementali ile destekliyor. Pozisyon alma ve saha yerleşiminde de çok başarılı olduğu söylenebilir. Bu senenin en önemli oyuncularından biri olmasını bekliyorum.
Joel Bolomboy da hem 4 hem 5 oynayabilecek, ribaundlarda çok etkili, zaman zaman dış şut kullanabilen ve bunda yüksek yüzde yakalayan, görüntüsünden beklenmeyecek şekilde top hakimiyeti ile potaya yüzü dönük gidebilen değişik bir uzun. Ondan da büyük verim sağlayacak gibi duruyorlar. Peters’a göre oyun zekası ve saha yerleşiminde çok da başarılı olmaması onun eksik yönleri. Ancak Peters’da olmayan atletik özellikleri de fazlasıyla barındırıyor. Bu iki oyuncu ile CSKA’nın 4-5 rotasyonları son yıllarda hiç olmadığı kadar zenginleştirmiş durumda.
Zaten kısalarıyla uzun zamandır ligin en güçlü takımı durumundaki CSKA bu yeni transferler ile uzun katkısını da alırsa sezonun en büyük şampiyonluk adayı olacaktır. Önlerindeki en büyük tehdit ise kaç senedir olduğu gibi koç Itioudis. İşler sıkıntıya girdiğinde bu kadronun hak ettiği çözümleri bir türlü üretemeyen Yunan koçun zor anlarda doğru hamleleri yapıp yapmaması onların şampiyonluk şansını belirleyecek en büyük faktör olacaktır.
KIROLBET Baskonia Vitoria Gasteiz
Yazar: Can SÖNMEZ
Gidenler | Gelenler |
Rodrigue Beaubois | Ajdin Penava |
Janis Timma | Shavon Shields |
Rinald Malmanis | Darrun Hilliard |
Carlos Delfino | |
Jordan McRae | |
Kevin Jones |
2019 Dörtlü finaline ev sahipliği yapacak olan Baskonia, kadrosunda çok büyük değişikliğe gitmeden sezona başlamayı tercih etti. Süre almayan oyuncularını serbest bırakarak kadrosunu rahatlattı. Forvet pozisyonunda Timma ve guard pozisyonunda Beaubois’nın takımdan ayrılmasıyla bu iki pozisyona Shields ve Hilliard transferlerini gerçekleştirdi. Boşnak asıllı genç oyuncu Penava’yı kadrosuna kattı. Geçtiğimiz sezon katkı veren tecrübeli oyuncular takımda kaldılar.
Avrupa’nın en değerli uzunlarından olan Shengelia koç Martinez’in en büyük silahı olmaya devam edecek. Tecrübeli pivotun oyun görüş yeteneği, kuvvetli cüssesi ve yumuşak bileği takımın hücum alternatiflerini çoğaltıyor. Granger ve Matt Janning takımın düzenlerini biliyor ve skor gerektiğinde yine sorumluluk almaya devam edeceklerdir. Voigtmann’ın devamlılığı, Poirier ve Huertas’ın tecrübe katkıları bilinen Baskonia düzeninin içerisinde yer alacaktır. Diop, Garino, Vildoza gibi, ihtiyaç duyulduğunda takım düzeninde hareket eden oyuncular Martinez’in işini kolaylaştıran unsurlar olarak sayılabilir.
Takımdan ayrılan Timma ceza şutlarını sokan ve 20 dakikanın üstünde katkı veren bir oyuncuydu. Yerine transfer edilen Shields (1.93 m) Timma’dan kısa ve 2 numara pozisyonunda da oynayabiliyor. 2016’da Skyliners ile Avrupa’ya adım atan oyuncu geçtiğimiz sezon İtalya’da Trento’da başarılı bir sezon geçirdi. Euroleague’de ne yapacağını ise bekleyip göreceğiz. Bir diğer transfer ise Beaubois’nın yerine alınan Hilliard oldu. Birleşik Amerikalı guard Detroit Pistons ve San Antonio kadrolarında yer aldı. Avrupa’daki ilk senesinde ne yapacağı oldukça belirsiz çünkü profosyonel kariyerindeki takımlarda 10 dakikanın üstünde süre alamadı. Koç Martinez’in elinde takım düzenine uyum sağlarsa, katkı verecektir.
Tecrübeli ve başarılı teknik adam Pedro Martinez geçtiğmiz sezonun ilk yarısının ortasında görev aldığı Baskonia’da, ekibini bir koç takımına dönüştürmeyi başardı. Disiplinli oyununu seven, maç başı planları hazır olan bir basketbol takımı izlemeye devam edeceğiz. Rakibi düzenden çıkaran, ön alan baskısını mutlaka isteyen, maçı sonuna kadar bırakmayan bir ekip olmaya bu sene de adaylar. Kulüp olarak Euroleague ortamında nasıl davranacaklarını biliyorlar. Kombinelerinin tamamına yakınını sattılar. İç sahayı avantaj olarak kullanabiliyorlar. Dörtlü finalin şehirlerinde yapılacak olması da ayrı bir motivasyon kaynağı olacak. Dolayısıyla Baskonia bu sezon hem ciddi bir Playoff adayı hem de final kovalayan bir takım olabilir. Agresif ve güçlü rakipleri Real Madrid, Fenerbahçe, CSKA, Olympiacos gibi takımlar karşısında ne yapabilecekleri, onların hedeflerine ne kadar ulaşabileceklerini belirleyecek. Baskonia’nın ilk sekizde yer alacağını ancak mevcut kalitesiyle dörtlü finale ulaşmasının oldukça güç olduğunu düşünüyorum.
FC Bayern Munich
Yazar: Jacko NAMET
Gidenler | Gelenler |
Reggie Redding | Petteri Koponen |
Anton Gavel | Leon Radosevic |
Jared Cunnigham | Robin Amaize |
Maik Zirbes | Maodo Lo |
Amar Gegic | Nemanja Dangubic |
Karim Jallow |
Bayern geçen seneye göre kadrosunu kuvvetlendirdi. Geçen yıl geniş Zirbes’ten neredeyse istediklerini hiç alamayan takım, bu sene onun yerine Leon Radosevic gibi hem deneyimli hem de Zirbes’e kıyasla daha kabiliyetli bir adam alarak çok doğru bir hamle yaptı. Radosevic takım oyununa yatkın ve Bamberg’de Trinchieri tedrisatından geçmiş bir oyuncu, yine Bamberg’den Maodo Lo’yu da kadrolarına ekleyerek sahaya yürek katma işine de el atmış oldu Bayern. Lo geçen sene başarılı bir sezon geçirdi ve Euroleague’de kalmayı hak ettiğini herkese gösterdi. En üst seviye takımlarda olmasa bile bu ayarda bir takımda yer bulması hiç de fena olmadı. Asıl bombayı ise Petteri Koponen ile patlattılar. Barcelona’da beklediği ortamı bulamayan Koponen Bayern’e huzur bulmaya geldi sanırım. Hem huzur bulup hem de takıma katkı yapacağına kesin gözüyle bakıyorum. Çok potansiyeli olan, topu elinde seven, hem atan hem de attıran bir oyuncu Koponen. Bayern’e kademe atlatacağına kesin gözüyle bakıyorum. Bu takımın liderliğini eline alacağına ve dayanılmaz üçlükler ile rakiplerinin başına bela olacağına da eminim. Yanında Nehad Dedovic ve Stefan Jovic’in de olacağını düşününce ön alan için gayet iyi bir takım kurulduğunu düşünüyorum. Son dakika bombası ise Nemanja Dangubic oldu Bayern adına. Genç Sırp bu sene artık çıkış senesine geldi. Kendini bir Euroleague ekibine atarak bu sene patlama yapmak isteyeceğini düşünüyorum. Pota altında ise hem Melvin Booker hem de Danilo Barthel ile biraz yumuşak kalacaklar gibi gözükse de Bayern’in bu yıl performansının kötü olmayacağına inanıyorum.
Karadağlı deneyimli koç Dejan Radonjic’in elinde geçmiş yıllara göre daha alternatifi bol bir kadro var. Hızlı oynamaya seven bir koç Radonjic, 24 saniye saatine pek gözü kaymıyor, set oyunlarını da pek sevmiyor. Savunma da ise bazen değişmeli savunma yapsa da takım genel olarak set savunmasında birebir savunmaya çalışıyor. Elindeki kadroya bakıldığı zaman Bayern’in bu yıl şutör bir takım olacağı beklenmeli. Şutlarının iyi olduğu günlerde özellikle iç sahada can yakmaya yakın bir takım.
Genel hedef olarak kendilerine Playoff’u belirlediklerini söylemek yanlış olmaz zaten ona göre de bir kadro kurdular. 8. sıra için verilecek çetin savaşın içinde olacaklarını düşünüyorum. Tahminim 8-12 arası bir pozisyonda sezonu bitirecekleri yönünde. Playoff yaparlarsa gerçekten büyük bir iş yapmış olurlar.