27. HAFTA
HAFTANIN TAKIMI: VALENCIA
Valencia kadrosunun Euroleague seviyesi için yeterliliği bir yana bu takım sezon boyunca sakatlık problemleri ile de boğuştu. Yine de rekabetçi kimliklerinden asla taviz vermeden örnek bir tutum sergiliyorlar. 27. haftada ağırladıkları Real Madrid ile âdeta bir İspanya Ligi Play-off maçındaymış gibi bir mücadele verdiler ve aldıkları galibiyet ile haftanın takımı oldular.
HAFTANIN OYUNCUSU: NANDO DE COLO (CSKA Moscow)
HAFTANIN BEŞİ:
NANDO DE COLO (CSKA Moscow): Sezonun MVP adaylarından Fransız oyun kurucu güçlü Olympiacos karşısında bütün yeteneklerini gösterdi. 26 dakikada sadece 2 şut kaçırarak attığı 25 sayının yanında 5 ribaund, 4 asist ve 31 verimlilik puanı ile hem takımına galibiyeti getirdi hem de haftanın oyuncusu oldu.
NICK CALATHES (Panathinaikos Superfoods Athens): Kızılyıldız maçı Panathinaikos’un sahasında kaybetmeye tahammülü olmadığı bir karşılaşmaydı. Maçı kolaya çeviren çoğu zaman olduğu gibi Calathes’in performansı oldu. Euroleague’in asist ve top çalma kralı olan Yunan guard bu sezonki 9. Double-double istatistiğine imza atarken maçı da 17 sayı, 10 asist, 5 ribaund, 6 top çalma ve 34 verimlilik puanı ile bitirdi.
MARKO GUDURIC (Fenerbahçe Doğuş İstanbul): Şu aralar Fenerbahçe taraftarlarını en çok mutlu eden olaylardan bir tanesi yıldız oyuncu Bogdanovic’in yerine alınan Guduric’in tuttuğu form. Genç oyunucu Maccabi karşısında sezonun en iyi performansını ortaya koyarken maçı da 23 sayı, 4 asist, 3 ribaund, 2 top çalma, 1 blok, 5/6 üç sayı isabeti ve 29 verimlilik puanı ile bitirdi.
MALCOLM THOMAS (Khimki Moscow Region): Birleşik Amerikalı uzun belki de sezonun en istikrarsız takımlarından biri olan Khimki’nin Gill ile beraber en istikrarlı oyuncusu. Mutlak kazanılması gereken Anadolu Efes maçında 17 sayı, 5 ribaund, 3 asist, 1 top çalma, 1 blok ve 21 verimlilik puanı ile oynarken galibiyette önemli pay sahibi oldu.
BOJAN DUBLJEVIC (Valencia Basket): Valencia’nın Real Madrid önünde aldığı prestij galibiyetinde en önemli faktörlerden biri de pivotları Dubljevic’in performansı idi. Karadağlı uzunun 17 sayı, 7 ribaundluk performansı haftanın flaş galibiyetine damga vuran unsurlardan biri oldu.
27. HAFTA MAÇLARI
FENERBAHÇE DOĞUŞ İSTANBUL – MACCABI FOX TEL AVIV: 87-73
İkili maç haftasına iç sahadaki maçı kazanarak başlamak isteyen Fenerbahçe maça istediği sertlikte başlayamadı. Kısa sürede yapılacak iki maç dolayısıyla rotasyona erken girerken, dış atışlarda yüzdeli isabet yakalayan Maccabi karşısında ilk çeyrek skor olarak geri düştü. İkinci çeyrekte Fenerbahçe hücumda ekstra pasları düşününce düzenini oturttu. Top kaybını da kontrol eden Sarı Lacivertliler topa baskıyı artırıp hücumdan aldıkları ritimle savunmayı sertleştirdiler. İkinci yarıda iyi oyununu sürdüren Fenerbahçe, savunmada devam eden baskısı ile Maccabi’nin hücumlarını sınırladı. Dördüncü çeyrekte dönem dönem konsantrasyon kaybı yaşayan ancak skoru hep kontrolünde tutan Fenerbahçe, Maccabi’nin yaklaşmasına hiç izin vermedi. Rahat geçen gece ile ilk dörtteki şansını oldukça artırdı. Guduric 23 sayı, Datome 16 sayı kaydetti. 12 oyuncu rotasyonda süre alırken tüm oyuncular ribaund katkısı verdi. Maccabi’nin üç sayılık yüzdesi %36.4’de kalırken Fenerbahçe % 52.1 ile üç sayılık atış kaydetti.
ZALGIRIS KAUNAS – AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN: 77-65
Zalgiris çok zor geçecek son üç maçı öncesi evinde hata yapmak istemiyordu ve maça o stresle başladı. Üç çeyrek boyunca yakın giden skor, bolca el değiştirdikten sonra son çeyrek gaza basan ev sahibi bir daha arkasına bakmadı ve maçı 77-65 kazanmayı bildi. Üçüncü çeyrekte skor üstünlüğü her iki takımın da eline geldi gitti. Son çeyrekte Zalgiris on altıncı galibiyetini alacak farkı yakaladı. Zalgiris’in 17 tanesi hücum, 49 ribaundu ve 22 asisti galibiyetin anahtarı olurken White 16 ve Jankunas 15 sayı kaydetti. Pangos 10 asist ile oynadı. Micov ve Goudelock’dan sayı bulamayan Milan, Gudaitis’in 19 sayısı ve 10 ribaundu ile direnmeye çalıştı.
PANATHINAIKOS SUPERFOOD ATHENS – CRVENA ZVEZDA MTS BELGRADE: 91-71
Panathinaikos, baştan sona önde götürdüğü karşılaşmada Kızılyıldız’ı 20 sayı farkla yenerek 16. galibiyetine imza atarken, rakibinin Play-off ümitlerinin matematiksel olarak da sona ermesine neden oldu. Karşılaşmaya 17-2 lik seriyle başlayan ev sahibi, 3. çeyrekte farkı 20li sayılara çıkarıp rakibin fişini çekmeyi başardı. Tüm oyuncularına minimum 9 dakika süre veren Yunan ekipte, Nick Calathes 25 dakikadan daha az bir süre sahada kalmasına rağmen 17 sayı, 5 ribaund, 10 asist ve 6 top çalma (kariyer rekoru) ile oynayıp 34 verimlilik puanı topladı. Tüm oyuncuların skor katkısı verdiği ev sahibi ekipte Singleton da 8/9 saha içi isabetiyle 21 sayı üretip sahanın en skorer ismi olmayı başardı.
Kızılyıldız tarafında ise zaten ümitsiz çıkılan karşılaşmadaki kötü başlangıç maça tutunma şansını iyice ortadan kaldırdı. Sadece Davidovac’ın her geçen gün olgunlaşan basketbolu Kızılyıldız için önümüzdeki seneye bir umut olarak ortada duruyor.
VALENCIA BASKET – REAL MADRID: 96-88
İki İspanyol takımın mücadelesinde gülen ev sahibi Valencia oldu. Başa baş geçen ilk çeyreğin ardından maçın kontrolünü eline alan Valencia maçın sonuna kadar üstünlüğünü koruyup %40’ın üzerinde üçlük isabet sağladığı bir karşılaşmayı daha kazanmayı başardı. Doncic’in de forma giymediği konuk ekipte Campazzo’nun 35 dakika sahada kalıp 17 sayı ve 12 asistle oynaması galibiyet için yeterli olmadı. 5 oyuncunun çift haneli skor ürettiği ev sahibi ekipte 10 farklı oyuncudan 15 üçlük isabetinin sağlanması konuk ekibin çaresiz kalmasına neden oldu.
CSKA MOSCOW – OLYMPIACOS PIREAUS: 89-81
CSKA gerçekten bu önemli ön alan oyuncuları ile çok zorlu bir rakip. Olympiakos gibi bir savunma takımına bile 89 sayı atmayı başardılar. Bunu yapabilecek çok fazla ekip yok Euroleague’de bile. Nando De Colo, Playoff’lar yaklaştıkça vitesi arttırıyor. Attığı 25 sayının yanına eklediği 5 ribaunt ve 4 asist ile adeta maçı tek başına domine etmeyi başardı. 31 verimlilik ile haftanın oyuncuları arasında da sivrildi. Takımca aldıkları 14 hücum ribauntu maçın en etkili istatistiği oldu ve maçın kazanılmasında önemli bir etken oldu gerçekten. Koç İtoudis hem maçı kazandı ve prestij kazandı hemde 2 maçlık haftaya oyuncularını fazla zorlamadan başlamış oldu. Olympiakos tarafında ise bu maç çok da hedef maç değilmiş gibi oynandı, biraz Printezis biraz da Spanoulis maça asılmak niyetinde idi ama bu konsantre eksikliği ile CSKA yı evinde yenmek kolay değil. Aldıkları 17 savunma ribaundunun yanına verdikleri 14 hücum ribauntuna bakınca maçı kaybetmeleri gayet normal. Kimsenin hedef olarak belirlemediği bu maç prestij maçı olmaktan çıkamadı.
ANADOLU EFES İSTANBUL – KHIMKI MOSCOW REGION: 73-85
Bu sefer maç mı kazanacak Efes derken yine kabus gibi çöken klasik bir 4ncü çeyrek sonunda Efes mağlubiyet hanesine 21 rakamını yazdırmayı başardı. Böyle bir kadro, böyle bir bütçe ile sadece 6 galibiyette kalıp ligin dibine demir atmaları gerçekten Türkiye basketbolu adına çok üzüntü verici. Sonny Weems’i kadrolarıne eklediler belki ama maç başı 15-20 hücum kullandırmak da neyin nesi. Euroleague’de böyle maç kazanmak imkansıza yakın, kenar yönetimi tamamen yerel lige odaklanmış durumda ki bu onların Euroleague’deki geleceklerini riske atmaz umarım. Khimki için çok önemli ve hedef bir maçtı zaten kazanmamaları sürpriz olurdu ama onlar içinde aynı şey geçerli ver topu Shved’in eline bekle ne yapacak. Bu basketbol Khimki’yi de bir yere götürmeyecek. Playoff başarısı gösterdiler bu sezon belki ama bu kadro daha iyi yerleri hakkediyor. Birgün bir antrenör çıkıp da Alexey Shved’i dizginleyip etrafına bir takım kurmayı başarırsa işte o zaman durdurulamaz olacaklardır. Maçın kilit istatistiği ise Khimki’nin Shved’in 8 asisiti önderliğinde yaptığı toplam 27 assit. Her ne kadar takım oyunu gibi dursa da değil ama. Malcolm Thomas formunu sezon sonu yaklaşırken yukarılara çekerken, Anthony Gill de ki hafif düşüş gözlerden kaçmıyor değil.
BASKONIA VITORIA GASTEIZ – BROSE BAMBERG: 103-79
Koşar adım Play-off’a doğru giden Baskonia amaçsız Bamberg karşısından sezonun en iyi hücum performanslarından birini göstererek galip geldi. Maçın en başında farkı açan ve maç boyunca kapanmasına izin vermeyen Baskonia’da Ivan Martinez hariç oyuna giren her oyuncu skor katkısı verdi. Granger 3/4 üç sayı isabeti ve 16 sayı ile dümene geçerken 5/8 saha içi isabetiyle oynayan İlimane Diop da göz doldurdu. Brose’de Zizis ve Hickman’ın yanına eklenen başka skorerler olmaması mağlubiyetin temel nedenlerinden biri oldu.
UNICAJA MALAGA – FC BARCELONA LASSA: 95-91
Daniel Diez’in 4/4 üç sayı isabetiyle 21 sayı atarak yıldızlaştığı maçta Malaga sonlarına doğru farkı koruyamadığı maçtan zor da olsa 4 sayı farkla galip çıkmayı başardı. Rakibinden 8 top çalıp toplamda 10 top kaybına zorlayan Unicaja için bu istatistik belki de maçın özetiydi. Pesic ile birlikte biraz daha toparlanmış gözükse de Barcelona’da sezon başından beri süregelen sıkıntılar devam ediyor. Ante Tomic’in 8/9 saha içi isabeti ile 22 sayı, 11 ribaundluk kariyer gecesi olmasına rağmen sahadan üzgün ayrılan taraf Barcelona oldu.