26. HAFTA
HAFTANIN TAKIMI: FC BARCELONA LASSA
Barcelona Olympiacos’a mı çok ters geliyor yoksa yeni göreve gelen koç Svestislav Pesic takıma sihirli bir dokunuş mu yaptı? Ya da her ikisi birden mi? Sonuçta Barcelona zorlu Pire deplasmanından hiç ihtiyacı olmadığı hâlde müthiş bir galibiyet çıkarırken bu sezon oynadığı her iki Olympiacos maçında rakibine toplam 49 sayı fark attı.
HAFTANIN OYUNCUSU: FACUNDO CAMPAZZO (Real Madrid)
HAFTANIN BEŞİ:
FACUNDO CAMPAZZO (Real Madrid): Yıldız guard Llull’un sezon başından beri devam eden sakatlığı Real’in belini bükmüşken bir de diğer yıldız guard Doncic’in eksikliği takımı çok zor bir duruma düşürmüştü. Geçen hafta devreye giren Fransız guard Coiseur bu eksikliği kapattı. Bu hafta ise görev sırası Campazzo’daydı. Hırslı oyun kurucu Milano deplasmanında müthiş bir oyun çıkarıp sezonun en yüksek asist katkısını yaparken haftanın oyuncusu olmayı da başardı: 14 sayı, 11 asist, 6 ribaund ve 27 verimlilik puanı.
KC RIVERS (Panathinaikos Superfoods Athens): Panathinaikos büyük bölümünde oldukça zorlandığı Malaga deplasmanında kritik bir galibiyet alırken şutör guard Rivers’a çok şey borçlu. Amerikalı oyuncu sezonun en iyi maçını çıkarırken sayı, üç sayı isabeti, top çalma ve verimlilik kategorilerinde sezonun en yüksek değerlerine ulaştı: 24 sayı, 3 ribaund, 2 asist, 5 top çalma, 6/10 üç sayı isabeti ve 27 verimlilik puanı.
JAMES FELDEINE (Crvena Zvezda MTS Belgrade): Kızılyıldız Play-off umutlarını az da olsa sürdürmek için Valencia karşısında mutlaka galip gelmeliydi. Maçı kolaya çeviren ise Amerikalı oyuncu Feldeine’in 30 sayılık katkısı oldu. 3 ribaund ve 2 top çalma da gerçekleştiren Feldeine’in maç sonu verimlilik puanı ise 32 oldu.
ANDREY VORONTSEVICH (CSKA Moscow): CSKA, Fenerbahçe deplasmanında son saniye basketi ile müthiş bir galibiyet çıkarırken maça power forveti Vorontsevich’in performansı damga vurdu. Rus oyuncu 17 sayıyı %100 isabet ile bulurken özellikle 5/5 üç sayı performansı Fenerbahçe’nin canını çok yaktı. Vorontsevich’in bundan önceki son 7 maçta üç sayı çizgisinin gerisinden 1/11 ile oynaması ise bir başka ilginç istatistik olarak kayda geçti.
ANTE TOMIC (FC Barcelona Lassa): Pesic’in göreve gelmesiyle Barcelona’da kendini bulan oyunculardan biri de Tomic. Tecrübeli uzun, zorlu Olympiacos deplasmanından sadece 22 dakikada double-double istatistiği çıkartmayı başardı: 19 sayı, 10 ribaund, 2 asist, 1 top çalma ve 26 verimlilik puanı.
27. HAFTANIN MAÇI
CSKA MOSCOW – OLYMPIACOS PIRAEUS: Final Four’da sürekli Olympiacos’a kaybeden CSKA normal sezonda galibiyetlerine devam edecek mi? Olympiacos ağır Barcelona yenilgisinin yaralarını Moskova’da sarabilecek mi yoksa bir başka ağır yenilgi daha onları mı bekliyor? Tüm bu soruların cevapları “27. Haftanın Maçı”nda olacak. 21 Mart Çarşamba TSİ 20:00
28. HAFTANIN MAÇI
MACCABI FOX TEL AVIV – PANATHINAIKOS SUPERFOODS ATHENS: Sezonun son duble haftasının ikinci bölümünde en zorlu mücadele İsrail’de olacak. Sezon başından beri Play-off tablosunun içinde yer alan Maccabi dışarıda kalma tehlikesine karşı mutlaka kazanmak zorunda. Atina takımı da ne olursa olsun saha avantajını elde etmek istiyor. 22 Mart Çarşamba TSİ 22:05
26. HAFTA MAÇLARI
AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN – REAL MADRID: 77-88
Haftanın ilk maçında, saha avantajı yakalamak için dördüncü sırayı hedefleyen Madrid işini şansa bırakmadı ve İtalya’da galip gelerek iddiasını sürdürdü. Doncic’in olmadığı gecede Campazzo ilk double-double performanısını gerçekleştirerek genç yıldızı aratmadı. Maçın başında 12-0 lık seri ile öne geçen Real Madrid tüm maçı önde götürdü. Milano top kaybı yapmamaya dikkat etmesine rağmen yüzdeli hücum edemeyince ribaundlar önem kazandı. Madrid 30 savunma ribaundu ile bu alanda rakibine şans tanımadı. Ayon 15 sayı, Campazzo 14 sayı ve 11 asist kaydederken ev sahibinde Jerrels karşılaşmayı 18 sayı ile bitirdi.
CRVENA ZVEZDA MTS BELGRADE – VALENCIA BASKET: 106-90
Geçen hafta aldığı kötü mağlubiyet sonrası evindeki maçı kazanmak isteyen Kızılyıldız , iddiası kalmayan rakibini maçın son çeyreğinde kurduğu üstünlükle yenmeyi başardı. Fast Break, top kayıpları ve ikinci şanslardan 45 sayı bulan Kızılyıldız mücadelesinin karşılığını aldı. Prestij mücadelesine devam eden Valencia verdiği hücum ribaundları sonucu rakibine fazlaca sayı fırsatı verdi. Feldeine kariyer rekorunu kırdığı maçta 30 sayı bulurken , Rochestie 17, Lessort 16 sayı ile arkadaşına eşlik etti. Valencia’da Martinez 22, Sastre ve Green on altışar sayı kaydettiler.
BROSE BAMBERG – ANADOLU EFES İSTANBUL: 88-79
Play-off potasından kopmuş iki takımın mücadelesinde ev sahibi Bamberg , yeni koçları Banchi yönetimindeki ilk Euroleague galibiyetine imza attı. İlk iki çeyreği başa baş geçen karşılaşmanın 3. çeyreğinde Dorrel Wright ve Ricky Hickman önderliğinde 10-0 lık bir seri yakalayan Alman ekibi, bir daha arkasına bakmadan maçı kazanmayı başardı. Ribaundlarda genelde rakiplerine üstünlük sağlayan Efes, bu karşılaşmada bu üstünlüğü rakibine bırakarak (30-42) maçı kazanma şansını da azaltmış oldu. Bamberg’de Wright, Rubit ve Radosevic üçlüsü maçı 44 sayı, 23 ribaund ile tamamlayarak galibiyetin mimarları oldular. Efes’te ise McCollum (21 sayı) ve Stimac’ın (18 sayı) çabaları yeterli olmadı.
OLYMPIACOS PIREAUS – FC BARCELONA LASSA: 63-90
- Haftanın en ilginç maçı Pire’de oynandı. İlk 4’deki yerini garantiye almaya çalışan Olympiacos bu haftaya kadar deplasmanlarda sadece bir galibiyet almış Barcelona önüne kesin favori olarak çıkmıştı. Maçın ilk yarısı karşılıklı basketlerle ve başa baş geçtikten sonra 3. çeyreğin başında bir üçlük bulan Olympiacos arkasından gelen 17-0 lık Barcelona serisine karşı koyamadı. Çeyreğin sonlarına doğru biraz olsun toparlanan ev sahibi ekip 4. çeyreğin 8.5 dakikası boyunca resmen dayak yiyen bir boksör gibi çaresizdi. Barcelona bu sürede 23-3 lük bir seri daha yakalayıp rakibini nakavt etti. Özellikle Pesic’in üç uzunlu sistemi sayesinde pota altını domine eden konuk ekip 18’i hücum olmak üzere tam 50 ribaund aldı. Sahada sürekli 3 uzun kalan Barcelona’nın 4 ve 5 numaraları Claver, Moerman, Oriola ve Tomic 52 sayı 32 ribaund üretti. Olmpiacos tarafında ise Printezis ve McLean’in çabaları yeterli olmadı.
MACCABI FOX TEL AVIV – KHIMKI MOSCOW REGION: 91-94
Maccabi adeta kendisini ateşe attı, bundan sonra Play-off yolunda işleri hiç de kolay değil. Khimki ise Gill-Shved ikilisi ile Maccabi’yi âdeta yıktı. Alexey Shved böyle oynadığı zaman seyretmesi bir keyif, basketbol sahasında bir yıldız. Anthony Gill ise onu Türkiye’de keşfeden ekibi adeta her geçen gün daha da gururlandırmak için elinden geleni yapıyor. Shved 29, Gill ise 25 verimlilik puanı ile oynadı maçı. Bir adam daha vardı yanlarında; Malcolm Thomas. Âdeta maçı almak için elinden geleni ardına koymadı, maçı 16 sayı, 7 ribaund ve 3 asist ile tamamladı ve şeytan üçgeninin 3. ayağı olmayı başardı Tel-Aviv ekibinde ise işler hiç iyi gitmedi. 3. çeyrek sonunda yakalayıp öne geçtiler momentum da onlardan yanaydı ama ne olduysa maçı kaybetmeyi becerdiler. Pierre Jackson kariyer gecelerinden birini yaşarken 25 sayı, 7 asistlik performansına rağmen takımına galibiyet getiremedi. 43 ribaund aldıkları bir maçı nasıl kaybettikleri büyük muamma ama en önemli sebep 8/30 3 sayılık yüzdesi. Maccabi’nin işi gerçekten zor artık. Geçen sene tüm takımı değiştiren yönetim bu sene de Play-off’a kalamazlarsa neler yapar tahmin etmesi zor.
BASKONIA VITORIA GASTEIZ – ZALGIRIS KAUNAS: 84-64
Aynı Maccabi gibi Zalgiris de ateşle oynamaya başladı. Önlerinde çok zor bir fikstür var ve işleri hiç de kolay olmayacak. Baskonia ise gümbür gümbür geliyor. Kendilerini 8. basamağa attılar ama kimse 8. kalıp da CSKA ile oynamak istemez. Önleri de bayağı açık, fikstürleri iyi. Yükselmemeleri için bir sebep yok. Maça gelirsek, aslında anlatacak çok fazla hikâyesi olan bir maç değil, maç başı dizginleri ele alan Baskonia’ya Koç Saras da bir çare bulamadı. Sezon içinde muazzam bir form yakalayan Kevin Pangos da sahne alamayınca Zalgiris için yenilgi kaçınılmaz oldu. Baskonia da ise Shengelia oynamamasına rağmen hissedilmedi bile. Jason Granger çok iyi bir akşamı 20 sayı ile tamamlarken en büyük yardımcısı Vincent Poirier oldu ve maçı 15 sayı, 6 ribaund ile tamamlamayı başardı. Bu arada Luca Vildoza’nın 10 asistlik performansını da unutmayalım hem de sadece 17 dakika süre alarak. Genç İtalyan geleceğe hafiften göz kırpıyor bu sezon.
FENERBAHÇE DOĞUŞ İSTANBUL – CSKA MOSCOW: 79-81
Avrupa’nın en büyük iki takımının bu sezonki ikinci mücadelesi de aynı ilk maçtaki gibi buzzer beater ile sonlandı. Tek fark bu sefer kazanan tarafın CSKA olmasıydı. CSKA’da olağan şüpheli skorerlerin yanına Vorontsevich’in 17 sayılık katkısı eklenince bu zorlu deplasmandan De Colo’nun son saniye basketiyle de olsa galip gelmeyi başardılar.
Fenerbahçe’de ise en belirgin fark rakibinden 10 fazla top kaybı yapması oldu (18 top kaybı). Buna rağmen Melli, Wanamaker, Vesely ve Nunnally üstünden çift hanelere ulaşan katkı alan Fenerbahçe maçı son topa kadar taşımayı başarsa da galip gelemedi. Olympiacos’un yenildiği haftada ikinci sıra için büyük bir şansı tepmiş oldu böylece.
UNICAJA MALAGA – PANATHINAIKOS SUPERFOOD ATHENS: 79-90
Malaga kusursuz bir ilk yarının ardından soyunma odasından basketbolu unutmuş olarak dönünce PAO’ya karşı mağlubiyetten kurtulamadı. Nedovic, Augustine ve Brooks üçlüsüne başka hiçbir katkı gelmeyince 12 sayı ile önde başladıkları ikinci yarının sonunda 11 sayılık farkla mağlup oldular. Nedovicin 19 sayı, 7 asistlik performansı ise galibiyet için yeterli değildi.
PAO ilk yarı yapmayı unuttuğu herşeyi ikinci yarı hatırlayınca toplamda 23 sayılık bir fark yaratarak maçı kazandı. Bu farkın mimarı 6/10 üç sayı isabetiyle 24 sayı bulup maçı da 27 verimlilik puanı ile bitiren K.C Rivers oldu.