HAFTANIN TAKIMI: CRVENA ZVEZDA MTS BELGRADE
Kızılyıldız sezon sonunda büyük ihtimalle Play-off tablosunda yer alamayacak ama prestijli galibiyetler almayı sürdürüyor. F4 adayı güçlü Olympiacos karşısında 3. çeyrekte geriye düşse de 32-15 önde kapattığı mükemmel bir 4. çeyrek oynayarak güçlü rakibini yenmeyi bildi ve haftanın takımı oldu.
HAFTANIN OYUNCUSU: DYLAN ENNIS (Crvena Zvezda MTS Belgrade)
HAFTANIN BEŞİ:
DYLAN ENNIS (Crvena Zvezda MTS Belgrade): Kanadalı guard kolejde biraz fazla debelendikten sonra 26 yaşında ilk profesyonel deneyimi için sezon başında Sırp takımı KK Mega Basket’e geldi. Burada dikkat çekince Aralık ayında Kızılyıldız kadrosuna dahil oldu. Olympiacos maçı Ennis’in yalnızca 8. Euroleague maçıydı. Bu maçta tam anlamıyla patladı ve sadece 17 dakikada 21 sayı, 8 ribaund, 5 asist, 1 top çalma, 4/6 üç sayı isabeti ve 31 verimlilik puanı gibi inanılmaz istatistiklerle hem Olympiacos’un canını aldı hem de haftanın oyuncusu oldu.
BRAD WANAMAKER (Fenerbahçe Doğuş İstanbul): Wanamaker bir önceki maç olan Anadolu Efes karşılaşmasında 31 ile sezonun en yüksek verimlilik puanını elde etmişti. Barcelona maçı ile bu puanı 33’e çıkarıp istikrarını devam ettirdi. 24 sayı, 7 asist ve 5 ribaund katkısı da takımının galibiyetinde önemli rol oynadı.
NORRIS COLE (Maccabi Fox Tel Aviv): Free-play oyununa çok yatkın eski NBA oyuncusu Norris Cole, deplasmanda olmasına karşın Milano takımının sağladığı bu olanağı çok iyi değerlendirirken takımının galibiyetine 19 sayı, 6 asist, 3 top çalma ve 27 verimlilik puanı ile büyük katkı yaptı.
TIBOR PLEISS (Valencia Basket): Khimki maçı öncesi Dubljevic’in beklenmedik yokluğu Pleiss’in yükünü çok arttırıyordu. Üstelik Van Rossom’u da maç esnasında kaybettiler. Buna rağmen bir onur mücadelesi veren Valencia, Khimki önünde müthiş bir galibiyet çıkarırken Pleiss’in 15 sayı, 9 ribaund ve 23 verimlilik puanından oluşan katkısı hayati önemdeydi.
WALTER TAVARES (Real Madrid): Ayon ve Randolph’un sakatlıkları sonucu takıma katılan dev oyuncu gittikçe Real Madrid’e ısınıyor. Tavares Efes karşısında sezonun en iyi maçlarından birini çıkarttı ve maçı 14 sayı, 9 ribaund, 4 blok ve sezonun en yüksek değeri 25 verimlilik puanı ile bitirdi.
21. HAFTANIN MAÇI
CSKA MOSCOW – REAL MADRID & OLYMPIACOS PIRAEUS – FENERBAHÇE DOĞUŞ İSTANBUL: Bu haftaya özel bir durum sonucu haftanın maçı olarak iki karşılaşmamız var. İstanbul F4 2017’nin takımları 21. haftada birbirleri ile oynuyorlar. Aynı gün ama farklı saatlerde. Ekran başında yaklaşık dört saatlik bir basketbol şöleni.
1 Şubat Perşembe
TSİ 20:00 CSKA Moscow – Real Madrid
TSİ 22:00 Olympiacos Piraeus – Fenerbahçe Doğuş İstanbul
20.HAFTA MAÇLARI
PANATHINAIKOS SUPERFOODS ATHENS – ZALGIRIS KAUNAS: 94-93
Panathinaikos, zor geçen karşılaşmanın uzatma devresinde gülen taraf oldu. Sezonun akılda kalacak birkaç maçından birine tanık olduk. Yeşillerin ateşli seyircisi önünde 20 sayıdan geri gelip, maçı alma noktasına kadar gelen Zalgiris 33 saniye kala faul atışlarından birini kaçırdı. Son topu kullanamayınca maç berabere bitti. Zalgiris uzatma dakikalarına 7-0 ile başlamasına rağmen yine yakalandı de dört saniye kala bulduğu basketle galibiyeti almak üzereydi. Tüm sahayı geçen Calathes’i durduramayınca maçı kaybettiler. Maçın başında Panathinaikos rakibini iyi savunma ile durdurup 17. dakikayı 43-23 önde geçmişti. Sonrasında konuk ekip muazzam bir mücadele ortaya koydu. Hem rakibiyle hem de hakem üçlüsünü etki altına alan seyirci ile boğuştu ve dördüncü çeyreğin sonunda 10-0 lık seri ile öne geçti ancak yukarıda anlattığımız gibi bir maç sonu ile evine mağlubiyet ile döndü. Pangos’un 14 sayısının yanı sıra 8 asisti ve Kavaliauskas’ın 21 White’ın 17 sayısı karşısında Panathinaikos’da Calathes 14 sayı, 9 asist, Vougiouskas 8 ribaund ile oynadı.
REAL MADRID – ANADOLU EFES ISTANBUL: 87-68
Real Madrid Anadolu Efes’i evinde mağlup ederek üst sıralardaki iddiasını sürdürdü. Anadolu Efes bir kez daha mağlup olurken, İstanbul ekibi için üzücü olan bu mağlubiyetin henüz beşinci dakikada kabullenilmiş olmasıydı. 26. dakikada gelen 11-0 lık seri sonrası 17’ye çıkan fark ile de maç tamamen formaliteye döndü. Kenardan gelen katkılara baktığımızda Real Madrid’in 52-22 gibi 30 sayılık fark yarattığını görüyoruz. Bu fark iki takım arasındaki kalite farkını ortaya koyuyor. Efes’in daha fazla iki sayılık atış kullanıp daha az isabet kaydettiği ve ribaundlarda 34-46 ezildiği karşılaşmada Real Madrid’de Doncic 17, Tavares 14 sayı kaydetti. Tavares 9, Thompkins 6, ribaund aldı. Efes’te en yüksek skor 18 ile Dragic’den geldi.
UNICAJA MALAGA – BASKONIA VITORIA GASTEIZ: 83-85
Karşılaşmaya Nedovic önderliğinde çok iyi başlayan Malaga ilk çeyreğin bitimine 3 dk. kala 18-6 ile 12 sayı farkla öne geçti. Bu dakikadan itibaren toparlanan Baskonia yakaladığı 11-3 lük seri ile maça dengeye getirdi. 2. çeyrekle beraber öne geçmeyi de başaran konuk ekip son çeyreğe kadar bunu sürdürdü. Maçın sonu ise oldukça dramatik geçti. Son 15 saniyede 2 sayı önde olan Baskonia yarı sahadan başlarken Alberto Diaz topu çalıp attığı turnike ile skoru 83-83’e getirdi ancak son hücumda Shengelia bir guard sakinliği ve becerisiyle hücumu oynayıp pota altında Timma’ya asist yaptı ve maçı Baskonia’ya kazandırdı.
Baskonia’da Granger 14 sayı, 8 asist ile öne çıkarken, 10 oyuncunun en az bir assist yapması, 9 oyuncunun ribaundlara katkı vermesi ve %50 ile 3 sayı, %68 ile 2 sayı atmış olmaları maçı getiren istatistiklerdi. Nedovic’in yükselen performansı ve liderliğine rağmen çok kötü bir yüzdeyle 3 sayı atmaları Malaga’ya kendi evinde bir mağlubiyete mâl oldu.
CSKA MOSCOW – BROSE BAMBERG: 81-72
Haftaya 4 mağlubiyetle lider giren CSKA , evinde ağırladığı Bamberg’i 2. çeyrekteki etkili oyunu sonrası yenerek toplamda 16. galibiyetine imza atmış oldu. İlk çeyrek karşılıklı basketlerle geçildikten sonra 2. çeyrekte 10 sayılık fark yakalayan ev sahibi ekip bunu maç sonuna kadar taşıdı. 4. çeyrekte farkı 15 ve üzerine taşıyıp maç sonunu rahat getiren CSKA’da Nando De Colo hiç kaçırmadan attığı 13 serbest atışın da etkisiyle karşılaşmaya 20 sayı ile sahanın en skoreri olarak tamamladı. Rodriguez’in 6 asist, Clyburn’un 8 ribaund ile katkı sağladığı karşılaşmada ev sahibinin tam 30 kez çizgiye gelip bunların 26 tanesini başarıyla değerlendirmesi maçın en kilit noktalarından biriydi. Bamberg’de ise Dorrel Wright 11 sayı, 7 ribaund ile öne çıkarken takım olarak yaptıkları 16 top kaybı bu zorlu deplasmanda maçı kaybetmelerine neden oldu.
FENERBAHÇE DOĞUŞ İSTANBUL – FC BARCELONA LASSA: 86-82
Barcelona her maçını son maç gibi oynamak zorunda olduğundan İstanbul’da da ellerinden geleni yaptı fakat Fenerbahçe’de Brad Wanamaker ve Nicolo Melli galip gelmelerine izin vermedi. Üst üste kötü maçların ardından Wanamaker’ın sergilediği yukarı yönlü ivme ve iki haftadır gösterdiği performans tüm Fenerbahçe taraftarını mutlu etti. 24 sayı, 5 ribaund ve 7 asistlik performansı ve 33 verimlilik puanı ile maçın adamı olmayı başardı. Nicolo Melli ise her ne kadar 3 sayılık atışlarda ancak 1/6 isabet bulmuş olsa da attığı 23 sayı ve yanına eklediği çok değerli 4 ribaund ve 2 asist ile maçın bir diğer değerli oyuncusu olmayı başardı. Maçın ilginç istatistiği ise Fenerbahçe sadece 15 tane 3 sayılık denemesi yaparken, Barcelona’nın 26 tane 3 sayılık denemesi idi. Fenerbahçe bu maçı da kazanarak ilk 2 iddiasını devam ettirdi, Barcelona ise bu mağlubiyet ile Play-off şansını iyice zora soktu. Thomas Huertel’in iyi performansı yanına Ante Tomic’i de eklediler fakat hâlen oturmayan şeyler var. İyi bir takım kimyası olmasına rağmen kağıt üzerinde kalması taraftarlarını da çok üzüyor.
CRVENA ZVEZDA MTS BELGRADE – OLYMPIACOS PIRAEUS: 89-78
Haftanın sürprizi oldu bu maç, taraftar gruplarının samimi olduğu bu iki takımın maçında böyle bir skor çıkacağını bilmek mümkün değil. Hele ki Olympiacos’un 89 sayı yemesi hem de Kızılyıldız’dan pek de mümkün gözükmüyordu. Tüm maç başa baş gitti neredeyse. İlk yarı 9 farkı üstünlük elde etti Kızılyıldız fakat 3. çeyrekte Olympiacos sazı eline alıp 6 sayı öne geçti. Ardından 4. çeyrekte coşan Kızılyıldız, Yunan ekibin potasına 10 dakika içerisinde tam 32 sayı atmayı başarıp maçı da aldı. Dylan Ennis’in 8’i son çeyrek olmak üzere attığı 21 sayı aldığı 8 ribaund ve yaptığı 5 asist ile yakaladığı 31 verimlilik maçın kahramanı olmasına yetti. Takım olarak Pero Antic’in yokluğuna rağmen bu maçı kazanmaları gerçekten bu takıma neden saygı duyduğumuzu bir kez daha ispat etmiş oldu. Olympiacos tarafında ise işler savunma tarafında çok aksamaya başladı. Sezonun sertleşmeye başladığı haftalar geldikçe yaşadıkları düşüş tehlike çanlarının çalmasına sebep oluyor. Hücumlarında bir nebze olsa da çözüm üretirlerken savunmalarının düşmesi, ilk 4’e girmelerini riske atabilir.
VALENCIA BASKET – KHIMKI MOSCOW REGION: 85-83
Shved’in kişisel şovuna sahne olan maçın kazananı Valencia oldu. Tibor Pleiss’in double-double kıyısından döndüğü (15 sayı, 9 ribaund) Valencia’da Erick Green 11, Van Rossom da 7 sayı, 7 asist ile galibiyeti getiren isimler oldular. Shved’in bilerek kaçırdığı serbest atış sonrası Pleiss ile ribaundu vermeyerek galibiyeti alan Valencia, Efes maçına umutla bakmaya başladı.
AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN – MACCABI FOX TEL AVIV: 102-111
Euroelague’in sert basketbol ortamında savunmaya tepki olarak yeralan iki takımın mücadelesi NBA esintileri getirdi. Hücum düellosu şeklinde geçen maçın gülen tarafı misafir takım Maccabi oldu. Pierre Jackson’ın 22 sayı, 6 ribaund, 6 asist performası kilit gibi gözükse de 8 kişilik rotasyonlarında 6 isim çift haneli skor üreterek 111 sayının mimarı oldu.
Milano temsilcisi bildiğimiz performanslarına devam ediyor. Savunma ile alâkası Hasan Ali Kaldırım’ın ön libero ile olan alâkasından bile daha az olan Milano temsilcisinde hücumda Theodore ve Gudaitis dışında kilit katkı veren üçüncü isim olmayınca mağlubiyet kaçınılmaz oluyor.