2017-2018 THY Euroleague Sezonu 17. Hafta Değerlendirmesi

17.HAFTA

 

HAFTANIN TAKIMI:  BASKONIA VITORIA GASTEIZ

 

Sezona ilk 4 maçta galibiyet göremeden giren İspanyol ekip geçen sezon Valencia’yı tarihinde ilk defa şampiyonluğa ulaştıran koç olan Pedro Martinez’i göreve getirince işler değişti. Zaman zaman sakatlıklar sebebi ile bocalasa da özellikle kendi sahasında çok zor bir takım Baskonia. Bunu da sezonun en istikrarlı takımı Olympiacos karşısında 32 sayı farkla galip geldikleri maçta ispatladılar.

 

HAFTANIN OYUNCUSU: NICK CALATHES (Panathinaikos Superfoods Athens)

 

HAFTANIN BEŞİ:

 

NICK CALATHES (Panathinaikos Superfoods Athens): Geçen yıl çok iyi bir normal sezon geçiren Yunan guard bu sezon da aynı çizgisini korumakla kalmayıp üstüne bir miktar daha koydu. Performansıyla, zorlu geçmesi beklenen Barcelona maçını ise kolaya çevirdi. Euroleague’in asist lideri maçı 17 sayı, 12 asist, 4 ribaund, 5 top çalma ve 31 verimlilik puanı ile bitirdi ve haftanın oyuncusu oldu.

 

MICHAEL ROLL (Maccabi Fox Tel Aviv): UCLA gibi bir üniversiteden mezun olup profesyonel kariyerine Bornova Belediyespor’da başlayan bir isim Michael Roll. Daha sonra kariyer basamaklarını adım adım çıktı ve Maccabi forması ile 30 yaşında Euroleague’e merhaba dedi. Takımı Brose önünde beklenmedik derecede zorlanırken attığı 23 sayı ile galibiyette büyük pay sahibi oldu.

 

ZORAN DRAGIC (Anadolu Efes İstanbul): Genelde sezon ortası transferlerden pek verim alamayan Efes, bu sefer turnayı gözünden vurdu. Aslında son bir iki sezonu kayıp geçiren Zoran Dragic için temkinli konuşanlar fazlaydı ancak muhteşem bir Avrupa Şampiyonası geçiren ağabeyinden epey etkilenmiş gözüken Zoran, Kızılyıldız karşısında sezonun en güzel maçını çıkardı: %100 isabet ile 24 sayı, 4 asist, 3 ribaund ve 34 verimlilik puanı.

 

PAULIUS JANKUNAS (Zalgiris Kaunas): Yaşlı kurt Euroleague’de 15. sezonunu geçiriyor. Bir sezon oynadığı Khimki’yi bir kenara koyarsak bunun 14 sezonu da Zalgiris’de geçmiş. Bunlar çok saygı duyulacak sayılar ancak Jankunas sahadaki oyunuyla da ayrı bir saygıyı hak ediyor. Takımı adeta bir peri masalı yazarken bu haftaki Malaga galibiyetinde baş rol Jankunas’daydı: 14 sayı, 9 ribaund, 3 top çalma, 2 asist ve 22 verimlilik puanı.


NICOLO MELLI (Fenerbahçe Doğuş İstanbul):
Zorlu Valencia maçında Vesely’nin yokluğunda Melli’nin üzerinde çok ağır bir yük vardı. İtalyan oyuncu bu yükün altından kalkarken sahada 38 dakika kalarak aynı zamanda Obradovic’in güvenini kazandığını herkese gösterdi. Maçı da 6 sayı, 11 ribaund, 4 top çalma, 2 asist, 2 blok ve 20 verimlilik puanı ile tamamladı.

 

18.HAFTANIN MAÇI

 

FENERBAHÇE DOĞUŞ İSTANBUL – PANATHINAIKOS SUPERFOODS ATHENS: Bu maçın konuşulacak çok yönü var. Geçen sezonki play-off serisinden gelen bir rekabet, Panathinaikos’un Obradoviç’in eski takımı olması, Atina’daki maçta Yunan ekibin son saniyede galibiyete ulaşması gibi faktörlerden bahsedebiliriz. Tüm bunlar bir yana ilk dört içinde yer almak isteyen iki takımın mücadelesi ve bu iki takımı sadece 1 galibiyet ayırıyor. Fenerbahçe kazanırsa rakibini altına alacak, Panathinaikos kazanırsa ilk dört mücadelesinde büyük bir adım atmış olacak. 17 Ocak Çarşamba TSİ 20:45

 

19.HAFTANIN MAÇI

 

PANATHINAIKOS SUPERFOODS ATHENS – CSKA MOSCOW: Duble haftanın en zor maçlarını kuşkusuz Panathinaikos oynayacak. Fenerbahçe deplasmanından sonra Atina’da lig lideri CSKA ile karşılaşacaklar. İstanbul’da alınacak bir mağlubiyet bu maçı kazanmayı zorunlu kılacak. Oradan galibiyetle dönerlerse yine de bu maçın önemi azalmayacak. CSKA da Atina’dan galibiyetle dönüp zirvede yalnız kalmak isteyecek. 19 Ocak Cuma TSİ 22:15

17. HAFTA MAÇLARI

 

PANATHINAIKOS SUPERFOODS ATHENS – FC BARCELONA LASSA: 84-75

 

Panathinaikos evinde 9/9 yaparak seriye devam etti. Barcelona iki galibiyet alarak toparlanma sinyalleri vermişti, bu maça da istekli başladılar. Calathes bu sezonu oldukça verimli oynuyor. O takımını iyi yönetince şut tehdidi olan iki uzunu Singleton ve Gist ile sayı opsiyonu yaratması kolay oluyor. İç sahada taraftarından aldığı kuvvetle  Pappas gibi seyirci ile coşan oyuncular Yeşillerin işini bir kat daha kolaylaştırıyor. Barcelona Heurtel ile zaman zaman oyuna ortak olsa da yine aynı oyuncunun tercihleri ile rakibine avantaj yaratıyor.  25. dakikadan sonra rakibinin top kayıplarını iyi değerlendiren ev sahibi farkı açmaya başladı ve sonrasında Barcelona’ya yaklaşma şansı tanımadı. Gist ve Calathes 17şer sayı buldu. Bunun yanı sıra Pappas 15 ve Singleton 14 sayı kaydettiler.  Barcelona’nın 19 top kaybı maçı kaybetmelerindeki en büyük etkendi.

 

MACCABI FOX TEL AVIV – BROSE BAMBERG: 90-88

Maccabi son üç  dakikasında yaptığı savunma ile galip gelmeyi bildi. Kırk dakika boyunca başa baş bir mücadele ile geçen karşılaşmada bir çok oyuncu ön plana çıktı.  Bolden ilk Double-Double’ını yaptı. Musli 20 sayı 7 ribaund ile kariyer rekoru kırdı. Son çeyreğin Brose adına ilk 13 sayısını bulan Hickman maçı 23 sayı ile tamamladı. 2 sayılık atışlarda  Brose’nin isabet yüzdesi düşüktü.  Bitime üç dakika kala Hickman’ın sportmenlik dışı faulu Maccabi’nin istediği kıvılcımı çaktı. O dakikadan sonra baskıyı en üst seviyeye çıkaran Maccabi önce 6 sayılık farkı kapattı ve 1:38 kala aldığı hücum ribaundu ve takip eden hücumunda öne geçti. Son bir buçuk dakika her iki takım da eline gelen fırsatları değerlendiremedi ve heyecan fırtınası şeklinde geçen saniyeler skoru değiştirmedi. Böylece Brose oyunu kontrol edememenin bedelini ödemiş oldu.

 

VALENCIA BASKET – FENERBAHÇE DOĞUŞ ISTANBUL: 67-80

Fenerbahçe, Jan Vesely -James Nunnally ikilisinin yokluğu nedeniyle endişeli gittiği Valencia deplasmanından, rakibin de Green’den yoksun çıkmasının da etkisiyle çok zorlanmadan dönmeyi başardı. İki takımın da maçın başında skor bulmakta sıkıntı çektiği 2.5 dakikanın ardından Fenerbahçe harika bir seri yakalayıp 15-0 öne geçti. Bu dakikadan sonra savunmasını sertleştiren ev sahibi önce oyunu sonra skoru dengeledi. Hem savunmada hem de hücumda tam bir takım gibi hareket eden Fenerbahçe’de Melli biraz daha öne çıksa da Thompson, Ahmet, Datome, Guduric ve Sloukas çok iyi bir maç çıkardılar.

Valencia ise maçın başında rakibine verdiği avantajı büyük bir gayretle geri alsa da kadrosunun da eksikliği nedeniyle bunu maç sonuna taşıyamadı. Kötü bir yüzdeyle atıyor olmalarına rağmen tüm maç boyunca 31 adet üç sayılık  atış denemeleri onların hücumdaki en büyük hatasıydı.

 

AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN – CSKA MOSCOW: 81-107

İki farklı sikletin boks maçı gibi bir karşılaşma oldu. CSKA maç boyunca oyunun her alanında üstünlüğünü rakibine kabul ettirdi. Bir ara 30 sayılara çıkan fark maç sonunda 26 ile bitti. 4 çeyreğin tamamını kazanan CSKA’da 3 oyuncu, De Colo , Rodriguez ve Cluyburn 20 ve üzeri verimlilik üretirken tüm takım olarak da bu sezonun en yüksek değeri olan 127’ye ulaştılar. Milan’da ise Kuzminskas transferine rağmen kötü gidiş devam ediyor. Jordan Theodore’un yokluğunda oyun kurucu pozisyonunda sıkıntı yaşamaları onları etkilerken Goudelock’ın maçı sadece bir şut deneyip 0 sayı ile tamamlaması takımın ne kadar formsuz olduğunun göstergelerinden biriydi.

 

KHIMKI MOSCOW REGION – REAL MADRID: 78-95

Mesaj maçında doğru mesajı veren taraf İspanya temsilcisi oldu. Maçın henüz başında sazı eline alan Real Madrid ilk çeyreği 26-17 ilk devreyi ise 51-31 ile önde bitirme başarısını göstererek maçı erkenden keyifsiz hâle getirdi. Real tarafında Doncic’in iyi oyunu ve takım oyununa geri dönmesi, Rudy Fernandes’in inanılmaz 5/6 3 sayılık yüzdesi ve tabii ki Walter Tavares’in ayak sesleri maçın kolaya dönmesinde en büyük etkenler oldu. Bu kadar eksiğe rağmen rotasyonu çok da zorlamadan ilerliyorlar ve ilerisi için ümit vermeye başladılar. Khimki tarafı ise sezon başında söylediğimiz gibi Shved’in takımı fakat zaman içinde takım oyununa dönüştüremiyorlar oyunlarını, bu da sertleşecek sezonun 2. yarısı için onlar adına kötü haber. Alexey Shved tek başına 24 tane hücum yaptı maçta, bu basketbolun bir takım oyunu olma kavramına tamamen aykırı, eğer koç Bartzokas bu konuyu çözemez ise Playoff bile zora girebilir Khimki adına.

 

ANADOLU EFES ISTANBUL – CRVENA ZVEZDA MTS BELGRADE: 104-95

Anadolu Efes için artık her maç son maçmış gibi oynanacak, eğer ki sezona iddialı devam etmek istiyorlarsa her maçı kazanmak için maksimum da çaba göstermeleri lâzım. Maç genelde Efes’in kontrolünde geçti, Kızılyıldız hep kovalayan tarafta idi ama bir türlü gelip maçı götürme noktasına gelemediler çünkü parkede Zoran Dragic gerçeği vardı. Geldiğinden beri ilk defa böyle dominant bir oyun sergiledi, 24 sayı, 3 ribaund, 4 asistlik performansını 34 verimlilik puanı ile tamamlamayı bilen Dragic gecenin baş kahramanı idi. Yanında Bryant Dunston ve Eric McCollum da sahne alınca Efes için maçı almak kaçınılmaz oldu. Kızılyıldız tarafında ise zaten oldukları yer beklentilerin çok üzerinde olduğundan her maçlarını rahat oynuyorlar. Pero Antic hafif sakatlığı nedeniyle riske edilmediği için oynatılmadı zaten onun olmadığı maçları da kazanmaları kolay değil yalnız son maçlarda sahne almaya başlayan Zoran Davidovac ilgi çekmeye başladı, okurlarımıza takip etmelerini tavsiye ederiz.

 

ZALGIRIS KAUNAS – UNICAJA MALAGA: 79-77

Son haftaların kazanan iki takımı bu kez kozlarını Kaunas’da paylaştı. Devreye 8 sayı geride girmesine rağmen Kaunas kendini toparlayarak son nefeste de olsa maçı kazanmayı bildi. Jankunas’ın muazzam performansına (14 sayı,  9 ribaund, 2 asist, 3 top çalma) kısalardan Pangos da eklenince Zalgiris sonuca gitmesini bildi. İstatistik kağıdında çok öne çıkmasa da Ray McCallum’a yaptığı son saniye bloğu ile maçın kahramanı Ulanovas oldu.

Malaga’nın galibiyet serisi Litvanya’da son bulurken fena da oynamadıkları bir maçı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadılar. Nedovic Waczynski Augustine isimlerinin toplamda 50 sayıya varan oyunları galibiyet için yetmedi Malaga’ya.

BASKONIA VITORIA GASTEIZ – OLYMPIACOS PIRAEUS: 86-54

Baskonia son yılların en ağır yenilgisini yaşattı Olypiacos’a bu hafta. Maçın ilk çeyreğini geride kaptmasına rağmen devreye 6 sayı önde giren BASK ekibi, üçüncü çeyrek sonunda neredeyse 30 sayı farkı yakalamıştı. Ev sahibi ekipte Voigtman attığı 19 sayı ve 23 PIR değeri ile takımın lideriydi. Baskonia takım halinde 115 PIR üreterek rakibini bu alanda ikiye katlayıp geçti.

Olympiacos için söylenecek çok şey yok. Maçı toplam 48 PIR ile bitirmiş olmaları her şeyi açıklıyor. Baskonia geçen sene şampiyon Fenerbahçe’ye de buna benzer bir sürpriz yapmıştı. Euroleague’in güzelliği burada işte.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir