2017-2018 THY Euroleague Sezonu 11. Hafta Değerlendirmesi

HAFTANIN TAKIMI:  ZALGIRIS KAUNAS

 

Zalgiris’in kadrosu belki de Euroleague’in Kızılyıldız dahil en zayıf kadrosu. Jasikevicius geçen yıl zayıf denebilecek bir kadroyla çok iyi bir iş çıkarmıştı. Yine de kimse 11. hafta sonunda bu takımın galibiyet sayısının mağlubiyet sayısından daha fazla olacağına ihtimal vermiyordu. Panathinaikos karşısında ilk çeyreği 10-20 geride kapattıklarında maça bitmiş gözüyle bakanlar çoğunluktaydı. Zalgiris geriden gelip 3. çeyrek sonunda 17 sayı fark yaptı. Son çeyrekte de Atina takımının can havliyle yaptığı ataklara başarıyla karşı koydu ve haftanın takımı oldu.

 

HAFTANIN OYUNCUSU: ALEXEY SHVED (Khimki Moscow Region)

 

HAFTANIN BEŞİ:

 

KEVIN PANGOS (Zalgiris Kaunas): Kanadalı oyun kurucu NBA tarihinin en önemli oyun kurucularından olan John Stockton’ı yetiştiren Gonzaga’dan mezun oldu. Bir senelik İspanya macerasından sonra geçen yıl Zalgiris ile Euroleague’e merhaba dedi. Bu sezon ise lige oldukça ısınmış gözüküyor. Zorlu Panathinaikos maçını 12 sayı, 11 asist, 5 ribaund, 2 top çalma ve 3/4 üç sayı isabeti ile tamamlarken galibiyette çok önemli pay sahibi oldu.

 

ALEXEY SHVED (Khimki Moscow Region): Bu sezon adeta kariyer sezonunu yaşayan Rus guard zirveyi Milano deplasmanında yaptı. Sayı ve verimlilik puanında sezonun en yüksek değerlerine ulaşırken Milano maçını 29 sayı, 4 asist, 2 ribaund, 2 top çalma ve 35 verimlilik puanı ile bitirdi. Üç sayı çizgisini epey gerilere taşıyarak bulduğu 5/10 isabetin de katkısıyla haftanın oyuncusu oldu.

 

JAMES FELDEINE (Crvena Zvezda mts Belgrade): Her hafta Efes’in Euroleague’de rakibi olacak takımın oyuncuları maçtan önce tatlı bir heyecan yaşıyorlar; “Acaba bu gece kariyer maçını oynayacak olan ben miyim?” şeklinde. Geçen hafta piyango James Feldeine’e vurdu. Amerikalı guard Euroleague kariyer gecesini 29 sayı, 4 top çalma ve 32 verimlilik puanı ile tamamladı.

 

JANIS TIMMA (Baskonia Vitoria Gasteiz): Avrupa Şampiyonası’nda gösterdiği performansla dikkat çeken Letonyalı forvetin Euroleague’e transfer olabileceği tahmin ediliyordu. Nitekim lige yeni oyuncu kazandırmakla ün yapmış olan Baskonia Timma’ya hemen şans verdi. Lig’e yavaş giren ancak gittikçe ısınan Letonyalı, patlamasını Malaga karşısında 24 sayı, 5/9 üç sayı isabeti ve 21 verimlilik puanı ile yaptı.


GEORGIOS PRINTEZIS (Olympiacos Pireaus):
İşte olgunluk çağında zirveyi yaşayan bir oyuncu. Printezis ilerleyen yaşına ragmen basketbolunu geliştirmeye devam ediyor. Uzatmaya giden zorlu Real Madrid maçını 21 sayı, 7 ribaund ve 27 verimlilik puanı ile tamamlarken kritik anlarda sorumluluk almaktan da kaçınmadı.

12.HAFTANIN MAÇI


REAL MADRID – FC BARCELONA LASSA: Eğer o hafta El Clasico oynanıyorsa haftanın maçı odur. İki takımın da beklemedikleri konumda olması maçın değerini azaltmıyor. Kazanan bir miktar nefeslenecek, kaybedenin ise kabusu devam edecek. 14 Aralık Perşembe TSİ 22:45

 

  1. HAFTA MAÇLARI

 

ZALGIRIS KAUNAS – PANATHINAIKOS SUPERFOODS ATHENS: 80-74

Zalgiris sezonun en sürpriz takımı olma yolunda hızla ilerliyor. Umut vadeden koçu Jasikevicus ile altıncı galibiyetlerine imza atarlarken , Panathinaikos’a çelme takmayı başardılar. İlk devrede 11. dakikada 11 sayı ile skor üstünlüğünü yakalayan Panathinaikos olurken ikinci devrede 22. dakikadan sonra öne geçen Zalgiris konuk ekibe bir daha önce geçme izni vermedi. 30. dakikada 17 sayı ile maçtaki en büyük fark ev sahibi lehineydi. Çok iyi oynadığı üçüncü çeyrekten sonra, geri gelmeye çalışan rakibine 8-0lık imkân vermiş olsa da Zalgiris son dakikalarda üstünlüğünü korudu. Pangos 11 asist ile kariyerinin en yüksek asist sayısına ulaştı. 11 ribaund alan Ulanovas, 17 sayı atan Jankunas’ın yanında 12 sayı katkı veren Pangos böylece DBL-DBL yapmış oldu. Panathinaikos’da Singleton ve Gist hiç ribaund alamadılar. Calathes 10 sayı 6 ribaund 4 asist ile son maçlardaki yüksek formunu devam ettirdi.

 

 

BROSE BAMBERG – CSKA MOSCOW: 76-92

CSKA onbirinci maçında dokuzuncu galibiyetini Almanya’da aldı. Brose’nin inatçı maç bırakmayan kimliği bu kez işlemedi. CSKA ile aynı tempoya ayak uydurmaya kalkınca, rakibiyle 25 dakika baş edebildi. Hücumlarında sayı bulmakta zorluk çekmeyince savunma sertliğine gerek duymayan CSKA zaman zaman yaptığı baskı ile maçı önde bitimeyi başardı.  13 sayı ile maçı bitiren Hickman’ın ilk devre hiç sayı atamaması, Rubit’in (16 sayı) yanına ikinci bir skorer yaratamaması bir noktadan sonra Alman ekibinin skor olarak geri kalmasına yol açtı. Asist top kayıpları oranlarında (Brose: 15/13, CSKA : 14/12) iki takım da iyi bir gece geçirmediler. CSKA % 61.9 saha içi atış yüzdesi yakaladığı karşılaşmada rakibine sadece 4 hücum ribaundu verdi. CSKA’da  DeColo 20 sayı, Clyburn 15 sayı 9 ribaund, Brose’da Rubit 16 sayı 4 asist ile oynadılar.

 

MACCABI FOX TEL AVIV – VALENCIA BASKET: 94-91

Bugüne kadar oynadığı 6 deplasman maçında ortalama 72.6 sayı atan Valencia, 7. deplasmanında 91 sayı bulmasına rağmen Maccabi’ye yenilmekten kurtalamayıp arka arkaya 7. mağlubiyetini almış oldu. Maçın son 45 saniyesine 9 sayı geride giren Valencia, rakibinin hatalarından da yararlanarak sürenin tamamlanmasına 4 saniye kala maçı beraberliğe getirebilecek 3 sayılık atış imkânını Erick Green ile yakaladı ancak bundan yararlanamadı.

 

Maccabi guardlarının formda olduğu gecede Jackson, Cole ve Roll üçlüsü, 41 sayı 14 asist ile oynarken, 31 dakikaya yakın sahada kalan Thomas 20 sayı, hiç kaçırmadan oynayan Parakhouski de 14 sayı ile karşılaşmayı tamamladı. Valencia’nın takım olarak 14 üçlük bulduğu akşamda, Green 24 sayı 7 asist ile öne çıkarken San Emeterio 15 sayı 5 ribaund aldı.

 

BASKONIA VITORIA GASTEIZ – UNICAJA MALAGA: 88-82

İki İspanyol takımının mücadelesine ev sahibi ekip 8-0 ile başlayıp ilk çeyreği 27-12 önde kapattı. İkinci çeyreğin başından itibaren çok etkili bir oyun oynayan konak Malaga, üçüncü çeyreğin başlarında 44-41 ile öne geçmeyi başarsa da son çeyrekte kontrolü tekrar ele geçiren Baskonia karşılaşmayı 6 sayı farkla kazanmayı başardı.

 

Topu çok iyi paylaşan ev sahibinin, 27 asisti oyuna giren 10 oyuncunun 9’undan bulmuş olması çok dikkat çekiciydi. Janis Timma 24 sayı ile oldukça skorer bir oyun sergilerken takımın yıldızı Shengelia da 12 sayı 6 ribaund 2 asist 2 top çalmaya galibiyete katkı verdi. Malaga da ise Waczynski’nin 7/9 üçlük isabeti ile 25 sayısı galibiyete yeterli olmadı.

 

AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN – KHIMKI MOSCOW REGION: 71-77

Armani maça çok hızlı başladı ve ilk çeyreği 12 sayı farkla önde bitirdi fakat Khimki ikinci çeyrek ile beraber yavaş yavaş farkı kapattı ve 3. çeyrekte gaza basarak öne geçmeyi başardı. Armani zaten çok kırılgan bir takım ve geriye düşmeyi pek tolere edemiyor. Süper oynayan Alexey Shved 29 sayı, 2 ribaund, 4 asist ve 35 verimlilik puanı ile maçı bitirmeyi başardı. Khimki 14 top kaybına rağmen maçı kazanmayı başardı ama bunda ana etken aldıkları 33 ribaund idi. Armani ise sadece 25 ribaund gibi çok zamandır görülmeyen bir ribaund adedi ile maçı tamamladı. Khimki’de Taylor Honeycutt’ın dönüşü fark yaratmaya başladı ve ilerleyen haftalar için umut verirken, Armani’de Jerrels’ın gelmesi ile yakalanan hava çok hızlı dağıldı. Armani pek buraların takımı gibi oynamıyor daha çok toplama takım görüntüsü veriyor zaten aldıkları sadece 3 galibiyet de bunun göstergesi.

 

CRVENA ZVEZDA MTS BELGRADE – ANADOLU EFES ISTANBUL: 100-91

Bir Efes klasiği olarak her hafta bir kahraman yaratmayı becerdiler yine. Bu sefer de James Feldeine adeta şov yaptı. Maçı 29 sayı ile tamamlayan Feldeine adeta saha içinde at koşturdu. Seyirciyi de arkasına alan Kızılyıldız Efes’i tek kelimeyle parçaladı. Anadolu Efes her kim gelirse performans düşüşü yakaladığı bir takım hâline geldi, sanki bir koç ve oyuncu öğütücü gibi çalışıyor sistemleri. Bu şekilde devam etmeleri senelerdir kazandıkları prestiji kaybetmelerine sebep oluyor. Çizginin gerisini hiç savunmayı beceremediler ve Kızılyıldız’ın 14/28 ile 42 sayı bulmasını engelleyemediler. İstatistik kağıdında önde oldukları tek şey top kayıpları oldu ki 15 top kaybı ile maçın içinde kalmak gerçekten imkânsız. Kızılyıldız ise gerçekten saygı duyulacak işler yapmaya devam ediyor. Hiç beklenmedik şekilde 11 maçın ardından 4 galibiyet ile Efes’in üzerindeler. Yaşlılar ile gençlerin güzel bir karması oldular ve iç sahalarında ne zaman kimi yenecekleri belli olmuyor. Seyircilerini ise her maç gıpta ile seyretmemek elde değil.

 

OLYMPIACOS PIREAUS – REAL MADRID: 92-83

V-Span’ın dönüş maçında sahneyi kankası Printhezis işgal etti. Baştan sona kusursuz bir savunma ve hücum düzeniyle oynayan Olympiacos galibiyeti de cebine koydu. Beş oyuncunun çift hanelere ulaştığı maçta 21 sayı 7 ribaund ile Printhezis MVP oldu.

 

Real Madrid’de tepetaklak gidiş devam ediyor. Bu hafta lig maçında Facunda Campazzo’nun da sakatlanmasıyla antrenmanlarına Madrid Bölge Hastanesi’nde devam eden takım El Classico öncesi çok zor durumda. Maç genelinde Olympiacos uzunları Real Madrid pota altında cirit atarken Real’in kısaları Doncic ve Carroll da toplamda buldukları 57 sayı ile takımı sürüklemeye çalıştılar. Takımın geri kalanından çift haneye ulaşan bir katkı gelmeyince Real bu maçı da kaybetti. Sakat oyuncular iyileştiği zaman bambaşka bir Madrid olacağı kesin ama sakatlar iyileşene kadar sezon kaçıyor R.Madrid adına. Bu hafta rakipleri geçen yıl aynı şu an kendilerinin yaşadığı durumu yaşayan Barcelona olacak.

 

FC BARCELONA LASSA – FENERBAHÇE DOĞUŞ: 68-83

EL’nin Anadolu Efes ile birlikte guardsız oynayarak da bu oyun oynanır felsefesi ile hareket eden takımı Barcelona, bu hafta da rakibin kısalarına çözüm bulamadığı için kaybetti. Aslında ilk çeyrekte buldukları 28 sayı ile umut veren bir başlangıç yapmışlardı ancak Fenerbahçe Doğuş ikinci periyotta rakibini önce durdurdu sonra da vurdu. İstatistik kağıdına bakıldığında Barça takımı asist ve ribaundlarda üstünlük kursa da özellikle maçın ikinci yarısında sadece 1 top kaybı yapan Fenerbahçe’ye direnmeleri pek mümkün değildi. Moerman ve Seraphin’in çabaları Heurtel’in asistleri Fenerbahçe’yi yenmek için yeterli değil.

 

Fenerbahçe sezon ilerledikçe kusursuz çalışan bir makinaya doğru evrilmeye başlıyor üstelik makinanın en önemli iki parçası hâlen daha yerlerine monte edilmedi. Sloukas Wanamaker Nunnally üçlüsüne Vesely de iştirak edince 1. periyot harici rakibine potayı adeta göstermeyen bir Fenerbahçe vardı sahada. Sloukas Wanamaker Nunnally üçlüsü toplamda 47 sayı ve 47 PIR üreterek galibiyetin baş mimarları oldular.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir