2017-2018 THY Euroleague Sezonu 9. Hafta Değerlendirmesi
HAFTANIN TAKIMI: FC BARCELONA LASSA
Euroleague’de kazandığı maçlarda rakibini Barcelona kadar ezen bir takım daha yok. Daha önce Panathinaikos’a 27, Olympiacos’a 22, Valencia’ya 18 sayı fark atan Barca, bu sezon biraz toparlanmış görünen Maccabi’yi de 22 sayı farkla geçti. Bu oyununda istikrar sağladığı zaman play-offlar için iddialı olacaktır.
HAFTANIN OYUNCUSU: RICKY HICKMAN (Brose Bamberg)
HAFTANIN BEŞİ:
SERGIO RODRIGUEZ (CSKA Moscow): Teodosic ve Jackson gibi iki önemli guardını kaybeden CSKA, buna ragmen guard performanslarıyla maç kazanmayı sürdürüyor. Zorlandıkları Malaga deplasmanında sahne sırası Sergio Rodriguez’deydi ve deneyimli oyun kurucu takımının sıkıştığı yerlerde attığı sayılarla galibiyeti getirdi. 21 sayı, 4 asist, 1 top çalma ve 22 verimlilik puanını istatistik kağıdına yazdırdı.
RICKY HICKMAN (Brose Bamberg): Yeni takımında iyi maçlar çıkaran Hickman zirveyi Valencia maçı ile yaptı. Brose’nin yine muhteşem bir geri dönüş yaptığı maçta 26 sayı, 4 asist, 2 top çalma, 5/8 üç sayı isabeti ve 28 verimlilik puanı ile sahanın yıldızı olmanın yanı sıra haftanın oyuncusu da olmayı başardı.
JAMES NUNNALLY (Fenerbahçe Doğuş İstanbul): Geçen sezon bu zamanlar sahada epey şaşkın bir vaziyette gördüğümüz Nunnally artık taş gibi bir Euroleague oyuncusu olmuş durumda. Fenerbahçe’nin epey zorlandığı Khimki maçında 20 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 2 top çalma, 4/5 üç sayı isabeti ve 27 verimlilik puanı ile galibiyete en çok katkı sağlayan oyuncuydu.
JOHANNES VOIGHTMANN (Baskonia Vitoria Gasteiz): Zorlu Kızılyıldız deplasmanı ve geçen sezonun sürpriz oyuncusu 17 sayı, 8 ribaund, 5 asist ve 1 blok ile yine başroldeydi. Üstelik 21 verimlilik puanı ile bu sezon 3. kez bir maçta 20 ve üzeri bir sayı elde etti.
EDGARAS ULANOVAS (Zalgiris Kaunas): Anadolu Efes’in oyun sistemi maalesef her maç rakip takımdan bir oyuncunun kariyer maçını oynamasına çok müsait bir sistem. Geçen hafta Calathes sahne almışken bu hafta piyango Ulanovas’a vurdu. Euroleague’de 4. sezonunu oynayan forvet 22 sayı ile Euroleague kariyer rekorunu kırarken 7 ribaund, 4 asist, 2 blok ve 32 verimlilik puanı gerçekleştirdi.
- HAFTANIN MAÇI
CSKA MOSCOW – FC BARCELONA LASSA: Sahasında oynadığı son iki maçta rakiplerine toplam 40 sayı fark atan Barcelona, Moskova’ya çok formda gidip ilk deplasman galibiyetini almak isteyecek. Liderliği sürdürmek isteyen CSKA’nın maçı oldukça ciddiye alacağı kesin gibi. Basketbolseverleri sert ve zevkli bir mücadele bekliyor. 1 Aralık Cuma TSİ: 20:00
- HAFTA MAÇLARI
ZALGIRIS KAUNAS – ANADOLU EFES ISTANBUL: 91-83
Anadolu Efes dokuzuncu maçında yedinci mağlubiyetini Zalgiris karşısında aldı. Zalgiris ilk çeyrek dışında oyunun her bölümünde istediğini daha iyi yapan takımdı. Bir önceki hafta Calathes’i maç boyunca durduramamış ve savunma zaafından mağlup olmuş Efes bu maçta da Ulanovas’ın sırtı dönük oyunlarına çare bulamadı, Jankunas Ulanovas ikilisinden 39 sayı yedi. Rakibine 40 ribaund verirken 18 asistte kaldı. Zalgiris topu çok iyi paylaşırken 25 asist yaptı. Hemen hemen tüm oyuncularından sayı bulan Zalgiris, ikili oyun savunmasında zaafı olan rakibini bu noktadan çökertti ve evinde bir galibiyet daha aldı.
BROSE BAMBERG – VALENCIA BASKET: 83-82
Geçen sene başa baş geçen maçları üst üste kaybeden Brose bu sene aynı hataları yapmadan ilerliyor. Bugüne kadar kazandığı maçlarda en fazla 6 sayı fark olan Bamberg’in mütevazi kadrosu etkili bir geri dönüş yaptığı Valencia maçını bir sayı farkla kazandı.
Hickman’ın 26 sayı ve 4 asist ile yıldızlaştığı maçta son dakikalar büyük çekişmeye sahne oldu. Son üç dakikanın skoru 14-1 Brose lehine olunca, son basketini 3:04 kala atabilen Valencia’nın mağlubiyeti kaçınılmaz oldu. Valencia rakibinden daha fazla ribaund alıp daha fazla asist yaptığı maçta 7 oyuncusundan da sayı katkısı aldı ancak buna rağmen inatçı ve geri adım atmayan ev sahibi maçı bırakmamanın ödülünü aldı.
AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN – OLYMPIACOS PIRAEUS: 85-86
Şiddetle galibiyet ihtiyacı olan Milan, sahasında konuk ettiği Olympiacos’a 1 sayı farkla yenilmekten kurtulamadı. Arka arkaya 3. sezon toplamında 7. galibiyete imza atan Olympiacos, büyük çekişme içinde geçen karşılaşmanın son 45 saniyesine 2 sayı geride girmişken, eski Milanlı oyuncusu Jamal McLean’ın basketfaul sonrası bulduğu 3 sayı ile öne geçti ve bunu maçın sonuna taşımayı başardı. Milan ise son 15 saniyede son hücumu kullanma şansı varken, Curtis Jerrels’ın kötü tercihi ve zorlamasıyla bu şansı kullanamayıp evinde bir mağlubiyet daha almış oldu.
Olympiacos cephesinde, 28:50 dk sahada kalan McLean, 22 sayı 7 ribaund ve 25 verimlilik puanı ile maçın en değerli oyuncusu olurken, Brian Roberts 18 sayı 4 ribaund 3 asist, Janis Strelnieks de 14 sayı 2 ribaunt 5 asist ile galibeyete katkı verdi. Milan tarafında ise Gudaitis’in 19 sayı 10 ribaund, Theodore’un da 20 sayı 4 asistlik katkılıları galibiyet için yeterli olmadı.
CRVENA ZVEZDA MTS BELGRADE – BASKONIA VITORIA GASTEIZ: 81-85
Perşembe akşamı Belgrad’da karşı karşıya gelen iki takımın mücadelesinde, İspanyol temsilci Baskonia arka arkaya 3. maçını kazanıp toplamda 4. galibiyetine imza atarken Kızılyıldız da 7. mağlubiyeti ile tanışmış oldu.
Baskonia’da Voigtmann’ın çok iyi performansı dikkat çekti. 17 sayı 8 ribaundunun yanında 5 asist ile takımın en çok asist yapan oyuncusu oldu. Baskonia adına maçın bir diğer kahramanı da toplam 16 sayısının 12 sini ilk yarıda bulan, maçın tamamlanmasına 17 saniye kala 2 sayı öndeyken bir basket daha bulup son noktayı koyan Shengelia idi. Kızılyıldız tarafında ise, kariyer rekorlarını kıran Matthias Lessort (19 sayı) ve Ognjen Dobric (17 sayı)’e ve maç boyunca toplamda sadece 4 top kaybı yapmış olmalarına rağmen, takımın en güvenilir ismi Taylor Rochestie’nin çok kötü gününde olması (0/6 üçlük, 2/6 ikilik), takım olarak üç sayılık atışlardaki düşük yüzdeleri mağlubiyete sebep oldu.
FC BARCELONA LASSA – MACCABI FOX TEL AVIV: 89-67
Haftanın maçı olacak ayarda bir maç beklerken Barcelona’nın rakibine hiç şans tanımadığı sadece tek taraflı oynanan bir maç seyrettik. Maccabi tam da bir yeni kurulmuş takım gibi davranıyor yani hemen dağılabiliyor zaten yedikleri 22 sayı fark da bunun en büyük göstergesi. Barcelona tarafında ise skora bakınca insan umutlanıyor fakat oynanan basketbol çok da umut verici değil. Petteri Koponen ve Rakeem Sanders’ın muazzam 3 sayılık yüzdeleri maçın Barcelona’ya dönmesinde çok etkili oldu. %48 üzeri bir 3 sayılık takım ortalaması ile maç kaybetmek zor iş olurdu zaten. Aldıkları 43 ribaund ise istediklerinde ne kadar dominant olabildiklerini göstergesi. Barcelona büyük potansiyel, koç ile oyuncular aynı frekansa geçmeyi başarırlarsa önleri açılabilir. Maccabi tarafında ise Pierre Jackson, Norris Cole ikilisinin bu kadar etkisiz oldukları bir maçı kazanmaları neredeyse imkânsız. Hızlı top oynuyorlar ama bazen gereğinden de hızlı. Evinde dişlerini gösteren Maccabi ilerleyen haftalarda savunmasını oturtmayı becerebilirse çok can yakar.
FENERBAHÇE DOĞUŞ – KHIMKI MOSCOW REGION: 71-67
Fenerbahçe’ de maç başlamadan sakatlanan Kostas Sloukas ve Milli Takım’a giden Melih Mahmutoğlu’nun yokluğunda 2 numara rotasyonunda sıkıntılı bir başlangıç olacağını beklerken James Nunnaly sahne alıp kafalarda ki tüm soruları cevapladı. 20 sayı 3 ribaund 3 asist ve 27 verimlilik puanı ile maçın kazanılmasında başrol oyuncusu idi. Fenerbahçe zaman zaman oyundan kopuyor olsa da zaman zaman da oynadığı oyun ile öyle sinyaller veriyor ki seyredenlerin iştahı kabarıyor. Bobby Dixon’ın dönüşü, Gigi Datome’nin ribaund katkısı da eklenince galibiyet geldi fakat son çeyrek yine taraftarların heyecanlanması için elinden geleni yaptı Fenerbahçe. Khimki tarafında ise Shved ve arkadaşları sisteminin büyük takımlara karşı işlemesinin zor olduğu bir daha ispatlandı. Anthony Gill sakatlıktan dönmesine rağmen çok yararlı bir oyuncu olduğunu gösterdi, Stefan Markovic inanılmaz şutlar soktu ve James Anderson gerçekten iyi oynadı fakat Fenerbahçe Doğuş’u mağlup etmek için bireysel oyun yetmiyor.
PANATHINAIKOS SUPERFOODS ATHENS – REAL MADRID: 82-80
Son olarak sakatlar kervanına Jeff Taylor’ı da ekleyen Real Madrid’in Panathinaikos deplasmanında tökezlemesi beklenen bir şeydi. 14 sayı farkla soyunma odasına gitmelerinin ardından oradan maça gelmeyi unutunca yenilgi de kaçınılmaz oldu. Son yılların en özel oyuncusu olan Doncic’in tek başına bu yükü kaldıramadığını da gördük (8 top kaybı yapması gibi). Real için tek çözüm Allah’tan bir mucize bekleyip sakatların erken dönmesini beklemek olacaktır.
Yeşiller kaldığı yerden devam ediyor. Calathes 12 sayı 8 asist, Rivers 20 sayı Gist 15 sayı kaydedince 14 sayılık farktan dönüp maç kazanıldı. İyi ya da kötü oynasalar da takım hâlinde kazanıyor ya da kaybediyorlar. Şu an için işler iyi ama sezon uzun, sağlıklı değerlendirme için Mart ayını da görmek lâzım.
UNICAJA MALAGA – CSKA MOSCOW: 80-89
Fark aldatıcı olmasın, Malaga aslında son 2 dakikaya kadar iyi direndi . Malaga kapasitesi sınırlı olan bir takım ama 38 dakika CSKA ile başa baş oynadılar. Hem ilk hem de son çeyrekte rakiplerinden 11 fark yemeleri onları galibiyetten eden şeydi. James Augustine ve Carlos Suarez’in güzel performansları Malaga için yetmedi.
CSKA için diyecek söz şu olabilir. They have SerRod. 22 PIR ile maçı tamamlayan SerRod maçın son bölümünü de De Colo ile harika bir uyum içine oynayarak CSKA’yı galibiyete taşıdı.