Bu hafta Ataşehir’de konuk edeceğimiz Khimk Moscow takımını , sitemizin değerli yazarı HAKAN ÜNSEVEN değerlendirdi. Bu bilgilendirici yazısı için kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Öncelikle koçlardan başlayalım. Obradovic ile Bartzokas Euroleague’de 9.kez karşılaşacak. Önceki 8 karşılaşmanın 6’sını Obradovic, 2’sini ise Bartzokas kazandı. Bartzokas’ın ilk galibiyeti 2009-10 sezonunda Maroussi’yi çalıştırırken Panathinaikos karşısında Top 16’da elde ettiği 80-78’lik galibiyet (hesapta olmayan bu mağlubiyet sonucu Panathinaikos Top 16’da elendi). İkinci galibiyet ise Obradovic’in Fenerbahçe’deki en kötü Euroleague sezonu olan 2013-14’de Atina’da Top 16’nın ilk haftasında aldığı 95-82’lik rahat galibiyet. Obradovic’in 6 galibiyeti içinde 6’nın üzerinde farkla biten maç yok! Hele Fenerbahçe’nin şampiyon olup Barcelona’nın facia bir yıl geçirdiği geçen sezonki maçlarda 2 maçı da Obradovic kazanmasına rağmen deplasmandaki maç 1 sayı ile içerideki ise uzatma sonunda bitti. Dolayısıyla Bartzokas üstünlük sağlayamasa da Obradovic’e karşı direnmeyi bilen bir koç.
İki takım da aynı galibiyet ve mağlubiyet sayılarına sahipler (5/3). Burada önemli bir fark var. Khimki 5 maçını içeride Fenerbahçe ise 5 maçını dışarıda oynadı. Khimki 1 deplasman galibiyetine karşılık içeride 1 kez yenildi. Bu konuda nötr. Fenerbahçe ise içeride 1 kez yenilmesine karşın dışarıda 3 galibiyet aldı ve iç/dış dengesinde +2’si var. Dolayısıyla aynı puana sahip olmalarına rağmen Fenerbahçe daha iyi konumda.
Khimki’de sakat olan Tyler Honeycutt’a Anthony Gill eklendi. Sezon başından beri çok verim aldıkları Gill’in sakatlığından etkilenecekler.
Fenerbahçe’de Kalinic halen yok. Bobby Dixon TBL maçlarında oynamaya başladı ama maç kopmadıkça burada oynamasını beklemiyorum. Belki yine maç kadrosuna bile alınmayabilir. Ahmet ve Sinan’ın rotasyona girip girmeyeceği ise her hafta merakla beklenen bir soru ve son zamanlarda EL maçlarında bu oyuncular pek süre alamadı. Yine de iç saha maçı ve takımın geçtiğimiz hafta çok zorlu bir periyot geçirmesi gibi nedenlerle Khimki karşısında bu ikiliden süre alan olabilir.
İki takımın da ana rotasyonunda olmayan birer oyuncu –Melih ve Zubkov- milli takımda olacağı için maç kadrosunda olmayacak.
Guard rotasyonunda müthiş bir savaş olacak ve burayı kazanan takım maça hakim olur. Fenerbahçe’de Wanamaker ne Nunnally formda. Sloukas ise son maçlarda çok tepki aldı ancak kanımca yeni oyuncuların hücumdaki uyum sorunu biraz Sloukas’a patladı. Khimki’de ise Shved, Markovic, J.Anderson ve C.Jenkins’den oluşan etkili ve tecrübeli dörtlü takımın en güçlü tarafını oluşturuyor.
Khimki’de en iyi transfer uzun rotasyonundaki Thomas Robinson. Robinson gayet iyi maçlar çıkarmasına karşın Bartzokas garip bir şekilde Robinson’ın dakikalarını belli bir seviyenin altında tuttu (ortalama 19:33). Diğer uzun Malcolm Thomas da etkili ve tecrübeli bir isim ama EL için bir Vesely ve Melli seviyesinde değil. Fenerbahçe’de Jason Thompson’ın CSKA maçındaki oyunu –özellikle takımın çok zorlandığı ribaund konusunda- bir çıkışın işareti ise bu maçta Fenerbahçe’yi çok rahatlatacaktır.
Üç sayının günümüz basketbolunda taşıdığı önemi anlatmaya gerek yok. İstatistiklerde bu konuda Fenerbahçe rakibine karşı net önde. Toplamda isabetli üçlük sayıları birbirlerine çok yakın. 8 maç sonunda Fenerbahçe 65, Khimki ise 61 üç sayı isabeti bulmuş. Ancak Fenerbahçe bu atışlar için 149, Khimki ise 191 denemede bulunmuş. Yüzdeye vurulduğunda Fenerbahçe EL’de 1., Khimki ise 12.sırada bulunuyor.
Basketbolseverleri güzel bir oyun bekliyor.