2017-2018 THY Euroleague Sezonu 7. Hafta Değerlendirmesi

HAFTANIN TAKIMI:  BROSE BAMBERG

 

İlk periyodu 38-12 Barcelona’nın önde kapadığı maçın bitiminde Brose’nin galip geleceğini kimse tahmin etmiyordu elbet. Hele ilk devrenin bitimine 3:50 kala Barcelona 47-21 öndeyken bu ihtimal tam bir fanteziydi. Ancak bu bölümden sonra oyunun skoru 63-34 Brose lehine olunca imkansız denen şey gerçekleşti ve Euroleague tarihinde şimdiden özel bir yer edinen maç sonunda Brose Bamberg 7. haftanın takımı oldu.

 

HAFTANIN OYUNCUSU: ERRICK MCCOLLUM (Anadolu Efes İstanbul)

 

HAFTANIN BEŞİ:

 

ERRICK MCCOLLUM (Anadolu Efes İstanbul): McCollum’un Maccabi deplasmanında 27 dakikada 31 sayı, 8/11 üç sayı isabeti, 4 ribaund, 3 asist, 1 top çalma, 1 blok ve 33 verimlilik puanı, onu haftanın oyuncusu yapmaya değer istatistikler elbette ancak oyundaki ağırlığı bunlardan fazlaydı. Maccabi’nin üzerine öyle bir çöktü ki Maccabi’nin her geri geliş çabasını parlamadan söndürdü.

 

CURTIS JERRELLS (AX Armani Exchange Olimpia Milan): Milano takımı sezon başladıktan sonra eski oyuncusunu geri çağırdığında biz dahil birçok yorumcu dudak büküp “bu ne biçim transfer?” dedi ancak Jerrells takımının formasını giydiği ilk maç olan Valencia deplasmanında özellikle takımın skoreri Goudelock sakatlanıp çıktıktan sonra öyle bir ağırlık koydu ki daha ilk maçında haftanın karmasına girmeyi başardı. 30 sayı, 6/11 üç sayı isabeti, 4 ribaund, 3 asist, 1 top çalma, 27 verimlilik puanı.

 

DORELL WRIGHT (Brose Bamberg): Kariyerinde 11 NBA sezonu ve 549 NBA maçı bulunduran bir isim Dorell Wright. Takımının 26 sayı geriden gelerek mucizevî şekilde kazandığı Barcelona maçında 16 sayı, 7 ribaund, 5 asist, 2 top çalma ve 25 verimlilik puanı gerçekleştirirken en çok katkı veren oyuncuların başında geliyordu.

 

GEORGIOS PRINTEZIS (Olimpiacos Piraeus): Geçen sezonun finalinin tekrarında Olimpiacos nefes kesen uzatmalı bir maç sonunda Fenerbahçe’yi devirirken başrolde tecrübeli uzunu Printezis vardı. Maçı 18 sayı, 5’i hücum 7 ribaund ve 3 asist ile bitirirken sırtı dönük oyun repertuarından yine güzel örnekler sundu.


BRYANT DUNSTON (Anadolu Efes İstanbul):
Dunston’ın Maccabi karşısında yaptığı 10 sayı, 6 ribaund ve 3 asistlik istatistiği fazla bir şey anlatmayabilir. Ancak aynı maçta yaptığı 5 blok maç hakkında bir şeyler söyler. Bu 5 bloğun 4’ünü eski takım arkadaşı Deshaun Thomas’a yapan pivot, savunmada da her deliği kapatıp yardımlara zamanında gelerek istatistiklere geçmeyen birçok işi yaptı.

 

 

  1. HAFTA MAÇLARI

 PANATHINAIKOS SUPERFOODS ATHENS – KHIMKI MOSCOW REGION: 93-65

Panathinaikos evindeki üçüncü maçını da kazanarak dördüncü galibiyetine ulaştı. Ev sahibi %63 ile üç sayı %51 ile iki sayılık isabet bulduğu gecede, oyunu geniş alana açmayı başardı. Rakibinin kaçırdığı şutlarda çok fazla ribaund şansı tanımayınca maç boyunca skoru önde götürdü. Marcus Denmon’un üç sayılık isabetleri ve Calathes’in iyi oyunu ile farkı daha ilk çeyrekten açtı. Açılan fark 17 sayının altına hiç inmezken, konuk ekip sadece Shved’in bireysel gayretiyle ayakta kalmaya çalıştı. Khimki sadece 13 asist yaptı. Takımın aldığı 29 ribaundun 10 adedini Robinson hanesine kaydetti. Shved 17 sayı atarken Jenkins ve Robinson 8er sayıda kaldılar. Panathinaikos’da ise Denmon 24 sayı buldu. Calathes’in 11 asisti ve Gist’in 23 verimlilik puanı maçın istatistiklerine yazıldı.

 

MACCABI FOX TEL AVIV – ANADOLU EFES ISTANBUL: 72-92

Tel Aviv’de zor geçmesi beklenen gecede, rakibini rahat geçen Anadolu Efes, peş peşe iki deplasmandandan iki galibiyet ile çıkmış oldu. Bu galibiyette en büyük etkenlerden biri ribaund sayılarıydı. Ligin en iyi ribaund alan takımlarından olan Maccabi’ye çok fazla hücum ribaundu vermediler ve rakiplerinden 16 ribaund fazla aldılar. Aslında her iki takım da hücumu istediği gibi organize edemedi. Efes 15 top kaybı yaparken, Maccabi doğru yerleşemeyip, set hücumlarında başarısız oldu. Efes’te McCollum 10/16, Maccabi’de Pierre Jackson 8/13 saha içi isabetiyle oynadılar. İlk çeyrek karşılıklı sayılarla geçti. İkinci çeyrekte  9-0 lık Efes hamlesi sonrası toparlanmaya çalışan Maccabi’ye bu kez McCollum’un bulduğu sayılar umut vermedi. Pierre Jackson’un sayıları ile fark bir ara 6 sayıya kadar geriledi ancak maçın sonunu McCollum ile iyi oynayan Efes gecenin galibi oldu.

BASKONIA VITORIA GASTEIZ – REAL MADRID: 105-75

İki İspanyol ekibinin mücadelesinde, ilk çeyreğin 2. dakikasında 8-5lik skorla önde olan Baskonia, devamında 19-0lık bir seri yakalayıp rakibinin direncini fazlasıyla kırdı.  Hiçbir çeyrekte rakibine yenilmeyen Baskonia maçı da 30 sayı farkla kazanmayı başardı.

12 oyuncunun da süre alıp skor ürettiği ve pozitif verimlilik sağladığı Baskonia’da 132 takım verimliliği ile sahada ne kadar üstün olduğunu istatistik kağıdına da yansıttı. Bunun yanında sadece 68 verimlilikte kalan Real Madrid’de ise yenilginin nedenleri olarak pota altında ve ribaundlarda çok ezilmeleriyle bir türlü ritim tutturamadıkları 3 sayılık atışları gösterebiliriz.

 

UNICAJA MALAGA – ZALGIRIS KAUNAS: 83-85

 3.çeyreğin bitmesine 4.30 kala 20 sayı farkla geride olan Malaga, bu andan itibaren oynadığı inanılmaz sert ve mücadeleci oyun  ile önce basketbol olarak sonra skor olarak dengeyi yakalayıp  normal sürenin bitimine 3.1 sn kala McCallum’un turnikesiyle maçı uzatma bölümüne taşıdı. Uzatma anlarında da büyük çekişmenin olduğu karşılaşmanın sonları da yine çok dramatikti.

 

Uzatma bölümünün bitmesine 16 saniye kala 2 sayı önde olan Zalgiris’in Milaknis ile kaçırdığı üçlüğün ardından yine McCallum ile potaya gidip 1.9 saniye kala basketi bulan Malaga,  maçı bir kez daha uzatmaya götürme şansını yakaladığını sanırken son molasını kullanıp oyunu yarı sahaya taşıyan Jasikevicius, Obradovic’i andıran bir kenar oyunu ile Ulanovas’ı topla buluşturup basketi buldu ve Zalgiris’e bir deplasman galibiyeti daha aldırdı. Maçı 23 top kaybı ile tamamlayan Zalgiris, yüksek yüzdeyle kullandıkları şutlar sayesinde bu açığını kapatabildi.

 

FENERBAHÇE DOĞUŞ ISTANBUL – OLYMPIACOS PIREAUS:  83-90

 

İki farklı maç oynandı sanki. İlk yarı Fenerbahçe Doğuş muazzam bir savunma ve hücum kalitesi ortaya koyarken ikinci yarının başlaması ile Olympiacos Brian Roberts önderliğinde bambaşka bir oyun ortaya koydu. Kırmızı beyazlılar maçın sonunu çok kötü oynamış olmalarına rağmen uzatmaya giden maçı kazanmayı bildiler. Fenerbahçe Doğuş’un özellikle ikinci yarıda göstermiş olduğu hücum zaafları kafalarda soru işaretleri yaratırken bu maça değin 1/10 3 sayılık kullanan Brian Roberts’ın 5/7 lik atış yüzdesi maçın kilit istatistiklerinden biri idi. Fenerbahçe Doğuş’un hücum ve savunmada çözmesi gereken problemler hâlen önünde duruyor ve koç Obradovic bu konuda âcil önlemler alması gerektiğinin bilincindedir. 17 top kaybı ise maç uzatmaya bile gitmiş olsa bile iki maçta yapılacak bir istatistik. Olympiacos tarafında ise Vasilis Spanoulis’in yokluğunda 1 numaradan bu katkıyı almaları onları daha motive edecektir.

 

CRVENA ZVEZDA MTS BELGRADE – CSKA MOSCOW: 59-85

Skordan da anlaşılacağı gibi pek çekişmeli bir maç oynanmadı Belgrad’da. CSKA maçın başında ele aldığı üstünlüğü maçın sonuna kadar götürdü ve zorlu Fenerbahçe Doğuş maçı öncesi oyuncularını dinlendirme şansı bile buldu. CSKA’da De Colo, Sergio Rodriguez dakika paylaşımı ve top paylaşımı onlar adına gayet güzel duruyor De Colo daha skorer, Ser Rod ise daha oynatıcı rollerini benimserler ise onlar adına her şey daha iyi olacak. Kızılyıldız cephesinde ise sınırlı kadro haftalar ilerledikçe zaaflarını daha çok ortaya çıkartıyor. Hedefleri bu sene için büyük değil zaten bu maddi yapı ile gelecekler çok parlak da değil. Kızılyıldız adına görünen en güzel şey ise taraftar ve atmosfer, gıpta etmemek elde değil.

 

BROSE BAMBERG – FC BARCELONA LASSA: 84-81

Maça 38-12lik ilk çeyrek skoru ile başlayan Barcelona maçın diğer üç çeyreğinde basketbolun ne olduğunu unutunca deplasmanda Bamberg’e mağlup olmaktan kurtulamadı. Mehter takımı düzeninde EL’e devam eden Barcelona her hafta kendini aşmayı başarıyor. Rakim Sanders, Adam Hanga, Seraphin ve Moerman’dan çift haneli sayı katkısı alan Barça buna rağmen Dorrel Wright’in muhteşem performansına karşı koyamadı. Trinchieri bir kez daha Bamberg deplasmanının, 25 sayı önde olsanız bile, hiçbir EL takımı için kolay bir deplasman olmayacağını gösterdi.

 

VALENCIA BASKET – AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN: 98-103

 

Önceliği atmak olan iki takımın düellosunda daha çok atan Milano gülen taraf oldu. Euroleague’in kora kor mücadelesi içerisinde bize adeta bir NBA gecesi yaşatan Milano’da bu sezon ilk kez forma giyen Jerrels 6/11 üçlükle bulduğu 30 sayı ile EL’e işte geldim burdayım dedi. Jerrels yanına olağan şüpheli Theodore ve Goudelock’ı da alınca 100 sayıyı geçmek Milano için çok zor olmadı.

 

Valencia’nın ne de olsa tutamayız biz de atalım mantığıyla çıktığı maçta Milano’ya nefesi yetmedi. Sadece Erick Green ve Dubljevic’in performansları ile maç kazanmak zor. Takım halinde 117 PIR ile Milano’dan iyi olmalarına rağmen Jerrrels’in tek kişilik şovuna karşı koyamadılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir