Takımların adı duyulduğunda , programınızı değiştirip evde TV başına geçeceğiniz bir karşılaşmaydı geceki maç. Kombinesi olanlar ve bilet bulanlar Ülker spor salonunda yerlerini alıp geçen senenin finalistlerini izlemeye koyuldular.
Takımlar rakibinin zayıf taraflarına hücum ederek oyuna başladı. Agresif oynamak isteyen Fenerbahçe hücumda doğru seçimleri yapamayınca ilk çeyrek dolmadan beş top kaybı yaptı. Printezis’in 10 sayı ile iyi başlangıç yaptığı bu dönemde , ev sahibi Melli ve Nunnaly ile sayı bulunca çeyrek başa baş sona erdi. 17-18
İkinci çeyrek Fenerbahçe arzu ettiği sert savunmayı sergileyince rakibi durdurmayı başardı. Devam eden top kayıpları , sarı lacivertlilerin ritmi bulduğu anlardaki el freni oldu. Skorda istenilen fark yakalanamadı. Savunma direncini bozmayan İstanbul ekibi devre sonunda Nunnally’den bulduğu asist ve sayılarla ilk yarıyı 40-30 önde bitirdi.
Olympiacos’un sayı ortalamasına ve ilk yarı skoruna bakan herkes maçın üçüncü çeyreğinin tamamen farklı geçeceğini kestiremezdi. Olympiacos dendiğinde akla gelen savunma , oyuncuların da aklına gelince, savunma agresifliği konuk takıma geçti. Hakemlerin sertliğe izin vermesiyle direnci artan Yunan takımı , iyi savunmasından aldığı ivme ile hücumunu çeşitlendirdi.
Hücumda üretken olamayan Fenerbahçe az sayıda yakaladığı boş şutları sokamayıp, hücum faulleri ile top kayıpları yapınca Olympiacos çeyreği 53-57 önde kapadı.
Son çeyrek taraftarın devreye girmesi ile maçın seyrini değiştiren, alışık olduğumuz Fenerbahçe başkaldırısını , yedi dakika boyunca bekledik. Fark bir türlü istenen şekilde erimedi. Olympiacos sayı bulamadığı anlarda, potasında sayıya da izin vermedi.Üst üste kaçan şutlar, kaçan smaç derken 2:39 kala fark hala on sayıydı. Ev sahibinin asla vazgeçmeyen karakteri nihayet devreye girdi. İki üç sayılık isabet ve ardından gelen 6/6 faul atışıyla maç 75-75 sona erdi.
Uzatma devresinde top kaybı yine sahnedeydi ve 1:24 kala rakip takımın bulduğu üç sayılık oyunun sonunu belli etti ve karşılaşma 83-90 Olympiacos lehine bitti.
Pazar günü sert bir lig maçından çıktıktan sonra, Olympiacos gibi direnci yüksek bir takıma, uzatma devresindeki gibi savunma hataları yapmak normal kabul edilebilir ancak Fenerbahçe’nin üçüncü çeyrekteki savunma konsantrasyonu eksikliği üzerinde durması gerekir. Hücumda oyunun sıkıştığı anlarda ,bire birde üretebilmesi, ikili oyunları daha sık oynayabilmesi ve potaya gitme yollarını bulması beklenir. Henüz Kasım ayında olduğumuz düşünülürse Fenerbahçe bu konulara çare bulacaktır. Takımın bu mağlubiyete ne gibi bir reaksiyon vereceğini Cuma akşamı CSKA karşısında test edebileceğiz.
Gecenin rakamlarını vererek yazımızı bitirelim.
Fenerbahçe’nin üç uzunundan bulduğu sayı 21 , bulduğu ribaund 8 , iki oyun kurucusundan bulduğu asist 5 oldu. Bu istatistikler bir Euroleague maçı kazanmak için yetersiz sayılar.
Olympiacos’da ise oynadığı beş maçta toplam 1/10 üç sayı atabilmiş ve akıllarda acaba sorusu yaratmış Roberts’ın bu maçtaki 5/7 lik isabeti oyuncu için sezonun şu ana kadarki en iyi performansı oldu. Printezis 8/10 pota altı isabeti ile 18 sayı attı.
Can Sönmez
İstanbul , 16 Kasım 2017