Ev’in Gerçek Sahibi

Fenerbahçe Doğuş evinde bambaşka, gerçek ev sahibi gibi oynuyor. Rakipleri Ülker Sports Arena’ya gelirken çekiniyor, seyircinin de dokunuşları ile takım bambaşka bir enerji ile oynuyor iç sahada.

 

Zadar Cup ardından dediğim gibi Vesely takımın liderliğini istiyor, Obradovic takımlarının lideri savunmadan çıkar ve dün Vesely dün bunun bilincinde oynadı. Gerçekten can siperane bir oyun sahaya koyan Vesely maçı 12 sayı, 5 ribaunt ve 4 asist ile tamamladı. Belki rakamlar çok muazzam durmuyor ama oyun içindeki savunma direnci harikaydı. Benim adıma dün akşamın en iyi oyuncusu idi. İlk yarı adam değişmeli savunmamız başarılı olmuş olsa bile, verdiğimiz 11 hücum ribaundu koç Obradovic’i sinirlendirmiş olsa gerek ki ikinci yarıya koç savunmayı değiştirerek başladı. Bu değişime rağmen 11 tanesi ilk yarı olmak üzere toplam verdiğimiz 13 hücum ribaundu Valencia’nın sürekli maç içerisinde kalmasını sağladı. Bu sene ribaunt problemini çok yaşıyoruz fakat bunun salt sebebi uzunlar değil. Havuz tabir edilen faul çizgisi-3 sayı çizgisi civarına düşen topları toplayamamak çok büyük sıkıntı yaratıyor ve adam değişmeli savunmada yeni gelen oyuncular savunma yaparken sonra almaları gereken ribaunt olduğunu unutuveriyorlar. Kalinic ve Dixon, dönüşleri ile bu açığı kapatmaya aday oyuncular. Gecede beğendiğim bir diğer oyuncu James Nunnally oldu. İlk yarı şut bile denemeyen oyuncu, üçüncü çeyrek adeta sazı eline aldı ve oyunu domine etti. Sadece ikinci yarı performansı ile 13 sayı 4 ribauntluk bir katkı ile maçı tamamladı. Gigi Datome’de gecenin bir diğer iyi oyuncusu  idi, tek eksiği savunmada yaptığı gereksiz fauller, pozisyon icabı olmadan çok faul yapıyor ve bu hem onun süresini kısıtlıyor hem de takımın hücum tarafında oyun zekamız eksik kalıyor. Bogdanovic ve Udoh’un olmadığı bu yeni düzende Gigi mutlaka oyunda daha fazla kalabilecek kadar akıllı oynamalı. 16 sayı 2 ribaunt 2 asistlik performans gayet tatmin edici fakat oyunda sadece 21 dakika kalması yeterli değil. İlk çeyreklerde alınan faullere son vermeli Gigi.

 

Dün akşam ki maçta Jason Thompson bir türlü oyuna giremedi, yalnız bu maçta tepeye çıkışları ve oyuncuları karşılayışları nispeten daha iyi idi, yaptığı bir blok var ki ardından attığımız fastbreak ile oyunun momentumunu ele geçirdik. Orta mesafe şutunun olması hücumda onu ciddi bir silah haline getiriyor ama görüntü onun pek içerilere girmekten haz etmediği yönünde. Halbuki ikili oyunda Kostas’ın ona verdiği harika pası smaç ile tamamladığında kendisi de halinden bayağı memnun idi.

 

Akşam daha çok görmeyi beklediğim bazı şeyler vardı, mesela Wannamaker’dan daha fazla topsuz kat, mesela Melli’den daha fazla oyun kurması, mesela Guduric’ten daha fazla özgüven gibi. Ama bunlar için zaman gerekli.

 

Bu arada rakip takımda yaşlı kurt San Emeterio güzel bir oyun sergilerken imkansıza yakın şutları sokarak takımını oyunda tuttu. Erick Green ise akşam sahaya çıkmayı unutmuştu, Obradovic’in ona hazırlık yaptığı çok belli idi. Sürekli ikili sıkıştırmalar ile bunaltıp oyuna girmemesini sağladı bazen Guduric bazen de James Nunnally, Erick Green savunmasında iyi iş çıkardılar ve bu iki oyuncunun savuna istekliliği sayesinde Koç Obradovic’in planı çok başarılı oldu.Ayrıca Dubljevic’in de sırtı dönük oyunlar ile pota altını domine ettiğini iyi bilen koç aynı şekilde onunda içeride topla buluşmasını engellemek adına oyun kurucular ile senkronunu kesmesini iyi becerdi.

 

Bir eleştiride seyircilere, çok sönük ve enerjisizdiler ve bu enerjisizlik takıma da yansıdı. Geçen sene kazanılan kupa takımda rehavete dönüşmüştü ve takım bunu üzerinden yavaş yavaş atmaya başladı, umarım yakın zamanda seyirci içinde aynısı gerçekleşir.

 

Sevgiler,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir