3.HAFTA
Haftanın Takımı:
OLYMPIACOS PIRAEUS: Geçen sezonun sürpriz finalisti bu sezon lige çok iyi girdi. Spanoulis ve Tillie gibi iki önemli oyuncusundan yoksun oynamasına karşın kendisi gibi namağlup olan Maccabi’yi zorlu Tel-Aviv deplasmanında geçmeyi bildi. Nefes kesen maçı Olympiacos 69-68 kazanırken bir kez daha maç sonunun nasıl oynanması gerektiğini gösterdi.
Haftanın Oyuncusu:
LUKA DONCIC (Real Madrid)
Haftanın Beşi:
SERGIO RODRIGUEZ (CSKA Moscow): Acaba Teodosic’in yeri dolacak mı? SerRod beklentileri karşılayacak mı? Ya da beklenenden fazlasını mı verecek? Bu soruların yanıtları yavaş yavaş şekilleniyor. Panathinaikos karşısında CSKA rahat bir galibiyet alırken takımını taşıyan Rodriguez maçı 29 sayı, 9 asist, 1 ribaund, 2 top çalma ve 29 verimlilik puanı ile tamamladı.
LUKA DONCIC (Real Madrid): Llull, Kuzmic, Randolph ve Thompkins’den yoksun Real Madrid’in bu süreçte bir miktar tökezleyeceği öngörülüyordu. Ama şimdiden Euroleague tarihinin en önemli genç oyuncularından biri olmayı başaran Sloven oyuncu takımının her türlü eksiğini kapatmakta. Avrupa Şampiyonası’nda ustası Dragic’den kazanma konusunda önemli dersler alan Doncic Milano maçını 27 sayı, 8 ribaund, 5 asist, 3 top çalma ve tam 41 verimlilik puanı ile tamamlarken haftanın oyuncusu olmayı da bildi.
VASILIJE MICIC (Zalgiris Kaunas): Bayern Munich’de dikkat çeken, daha sonra acaba kaybolacak mı derken geçen sezon Tofaş’da kendini bulan genç Sırp, Zalgiris forması ile bu sezon tekrar Euroleague’de kendini gösterme fırsatı buldu. Barcelona deplasmanını 20 sayı, 8 asist, 2 top çalma ve 24 verimlilik puanı ile tamamlarken takımının sürpriz galibiyetinde önemli pay sahibi oldu.
GEORGIOS PRINTEZIS (Olympiacos Piraeus): Kariyerinin en olgun dönemini yaşayan Printezis zorlu ve tamamı başa baş giden Maccabi deplasmanında 3/5 üç sayı isabeti ile 21 sayı bulurken galibiyetin kritik ismi oldu.
ARTURAS GUDAITIS (AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN): Genelde haftanın karmalarında kaybeden takımın oyuncuları yer almaz. Ancak genç Litvanyalı pivot performansı ile Madrid deplasmanında takımının son anlara kadar oyunun içinde yer almasını sağladı. Maçı 20 sayı, 7 ribaund, 4 blok, 1 top çalma ve 28 verimlilik puanı ile tamamlarken tüm bunları faul problemi ile beraber sadece 22 dakikada yaptı.
KHIMKI – CRVENA ZVEZDA 85-78
Khimki evindeki üçüncü maçından da galibiyet ile ayrıldı. Anderson ve Shved’in skor yükünü üstlendiği karşılaşmada, Shved 9 asist ile EL’deki kişisel en yüksek assist sayısına ulaştı. İlk çeyrekte Kızılyıldız rakibinin savunma zaaflarını kullanıp 28 sayı buldu, ikinci çeyrekte geri dönen ev sahibi, üçüncü çeyrekteki savunması ile sadece 11 sayıya izin verdi. Skoru koruyarak maçı 85-78 kazanmayı bildi. Anderson’un 24 sayı bulduğu maçta Thomas 10 ribaund ile katkı verdi. Konuk ekipte Feldeine’in 14 Bjelica’nın 15 sayısı galibiyete yetmedi.
MACCABI FOX – OLYMPIACOS 68-69
Olympiacos maçı Maccabi için zorlu bir testti. Sarılar galip gelerek eski yıllardaki sezon başı ivmesini yakalamak istiyordu. Maç boyunca maçı dengede götürüp galibiyete yaklaştılar. Olympiacos tecrübesi ve kurt oyuncusu Printezis’in iyi oyunu ile galip geldi ve ev sahibinin hanesine bir mağlubiyet yazdırdı. Ribaundlar , asistler, top kayıpları tıpkı skor gibi çok yakın gitti. Son çeyrek Maccabi’nin yaptığı top kayıpları ve kaçırdığı faulleri iyi değerlendiren Olympiacos küçük bir fark yakalamıştı. Son bir hamle ile ev sahibi maçı son topa taşımayı başarsa bile Yunan ekibi aldığı avantajı vermedi ve maçı 69-68 kazandı. Cole 22 sayı ve 7 ribaund Printezis 21 sayı Papalikanou ve Milutinov ribaundları ile öne çıktılar.
BARCELONA lASSA – ZALGIRIS KAUNAS : 75-81
Zalgiris haftanın sürprizini yaparak Barcelona deplasmanından galibiyetle ayrılmayı bildi. Bu galibiyetle Zalgiris 3 hafta sonunda 2.galibiyetini alırken Barcelona ise 2.mağlubiyetini almış oldu. Micic’in kariyer gecesini oynadığı maçta 8-11 iki sayılık isabet oranı tutturup 20 sayı 8 asistlik bir performans sergiledi. Pangos’un 16 White’ın da 13 sayılık performansları galibiyete katkı yaptı. Barcelona’da ise 19 sayı 10 ribaund ile oynayan Hanga’nın performansı galibiyet için yeterli olmadı.
Zalgiris potaya giden kısalarına savunmada bir türlü çözüm bulamayan Barcelona , özellikle son çeyrekte yapmış oldukları basit top kayıpları sonrasında yedikleri kolay basketler sebebiyle tüm maç boyu geriden takip ettiği rakibini bir türlü yakalayamadı. Ne zaman rüzgarı arkalarına alsalar Micic devreye girip buna engel oldu ve evindeki maça mutlak galibiyet hedefiyle çıkan Barcelona sahadan 75-81 yenik ayrılmak zorunda kaldı.
REAL MADRID- AX ARMANI EXCHANGE OLIMPIA MILAN : 100-90
Oldukça yüksek skorlu geçen maçta Real Madrid evinde konuk ettiği Milan’ı bir kez daha eli boş gönderdi. Her geçen gün inanılmaz oynayan Doncic, yine harika bir maç çıkardığı geceye, 27 sayı 8 ribaund 5 asist ve 41 verimlilik ile damga vurdu. Sergio Llull’un yokluğunda süre ve şans bulan Campazzo’nun iyi oyunu ile birlikte 5 oyuncu çift haneli skor katkısı verdi.
Milano temsilcisinde ise Gudaitis’in şut kaçırmadan attığı 20 sayının yanında 7 ribaund alıp çok verimli oynarken, Goudelock’un 20 , Micov’un 15 sayıları galibiyete yeterli olmadı.
İlk yarısı 54-54 beraber geçilen karşılaşmasının 3.çeyreğine 6-0 ile başlayan İtalyan temsilcisine 12’sini Doncic’ten gelen 20-0 lık seriye karşılık veren ev sahibe ekip maçı da 10 sayı farkla kazanmayı bildi.
CSKA – PANATHINAIKOS SUPERFOODS: 81-63
Haftanın keyifli maçlarından biri olmasını beklerken CSKA’nın 1. dakikada sazı ele alıp götürdüğü bir maç oldu. Zaten Sergio Rodriguez böyle oynarsa CSKA herkesin kabusu olur. 25 sayı 9 asistlik performansını 29 dakikada ve sadece 3 top kaybı ile yaptı. Kyle Hines ile anlaşmaları çok hızlı olmuş CSKA iyi yolda ilerliyor.
Panathinaikos Superfoods ise beklentilerin çok altında kaldı bu maçta. Tüm oyunu Nick Calathes ve Chris Singleton üzerine kurmuşlar. Maç başı 13 asist ortalaması ile nereye kadar gidecekler ki bir an önce takım oyununa dönmeleri lazım yoksa koç Pascual’ı zor günler bekler. Bu arada Nando DeColo ve James Gist’in bir didişme sonrası oyundan atıldıklarını da eklemek lâzım ama her ikisi olsaydı da sadece fark CSKA lehine daha fazla olurdu.
FENERBAHÇE DOĞUŞ – ANADOLU EFES: 81-70
Son şampiyonun sahasında çıktığı ilk EL maçı olması sebebi ile önemli bir maçtı. Daha 10 gün önce Anadolu Efes ligde rakibini mağlup etmeyi başarmışken bunu Euroleague’e de taşımak istiyordu. Fenerbahçe Doğuş cephesinde ise seyircisi önündeki ilk maçta iyi bir skor alma isteği vardı. Ricky Ledo’nun yokluğu Anadolu Efes hücumlarını baltalamış gözükürken, Fenerbahçe Doğuş tarafından Kostas Sloukas, Brad Wanamaker ikilisinin uyumu gözleri okşadı. Fenerbahçe Doğuş’un en büyük sıkıntısı büyük umutlar ile transfer edilen Jason Thompson’un henüz takıma oturmayışı ve sezona Bobby Dixon ve Nikola Kalinic’den yoksun başlamaları ama sarı-lacivertliler ilk 3 maçta tutturdukları 20 asist ortalama ile takım oyunu oynama isteklerini sahaya koydular. Anadolu Efes ise kadrosunu yıldız olmayan oyuncular ile süslemiş fakat koç halen takım oyunu oynatmayı başaramamış, Bryant Dunston ve Vladimir Stimac özveri ile oynuyorlar ve Krunoslav Simon da dün akşam yapabileceklerinden bir kesit sunmuş olsa da Fenerbahçe Doğuş’u mağlup etmeye yetmedi ve 0-3 lük başlangıç koç Velimir Perasovic için tehlike çanlarını çaldırmaya başladı.
BASKONIA VITORIA GASTEIZ – VALENCIA BASKET: 63-80
Valencia geçen haftaki Efes galbiyeti üstüne Baskonia deplasmanında inanılmaz bir galibiyet aldı. Baskonia takımı yeni yapılanma sürecinde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Gidenlerin yeri dolmadığı gibi gelenlerin EL seviyesine ne kadar uyduğu da tartışılır. Sadece Shengelia ve Granger ile bir yere kadar.
Valencia ise takım oyunu ile galibiyetlerine devam ediyor. Kağıt üzerinde çok güçlü bir kadro olmamalarına rağmen, tüm oyuncularına süre verebilmeleri büyük lüks. Zaten takım halinde ürettikleri 109 PIR de bunun ispatı. Green-Dubljevic ikilisine Pleiss da katkı verince Valencia kimsenin beklemediği kadar rahat bir galibiyete uzandı. .
UNICAJA MALAGA – BROSE BASKET BAMBERG: 76-80
Geçen hafta Nedovic ve Shermadini’nin katkısı şart dediğimiz Malaga bu hafta bu iki oyuncunun performansına rağmen yenildi. Geçen haftanın yıldızları Milosavljevic ve Musli bu ikiliye katılmayınca Malaga için sonuç yine hüsran oldu.
Brose ise senelerdir çizgisini korumaya devam ediyor. Trinchieri kendi sistemini oturttu ve Bamberg ile bütünleşti adeta. Augistine Rubit’in üstün performansına takım arkadaşları da katılınca Brose çok önemli bir deplasman galibiyetiyle Almanya’ya döndü.