Öncelikle yazının başlığına cevabı verip yeni transfterimiz hakkında sitemizin yazarlarından HAKAN ÜNSEVEN’in keyifli yorumlarına geçelim. Kimse bir Udoh beklemesin, çok başka bir oyuncu aldı Fenerbahçe. Başka bir oyuncu geldi ve başka şeyler izlettirecek bize. Bunu cebimize koyup Hakan’ın yorumlarına geçelim.
Ve tüm Fenerbahçelilerin beklediği haber geldi. Ekpe Udoh’un yerine eski NBA oyuncusu, 31 yaşında, 2.11 boyunda Jason Thompson Fenerbahçe’nin yeni uzunu oldu. Hayırlı olsun diyelim ve ilk tebriği Maurizio Gherardini’ye yollayalım. İşte kaynağım şunu söyledi bu adam geliyor, yok bununla anlaşılmış kesin bilgiymiş, hayır benim kayınpederin bacanağı bizzat Fenerli yöneticiden duymuş Lakers’dan şu geliyormuş, Tarık Blackler, Thomas Robinsonlar, Chris Singletonlar falanlar filanlar hepsini geçiniz. İşte transfer nasıl yapılmalı? Olay budur! Herkes ilk defa resmi açıklamadan öğrenir ancak o zaman konuşmaya başlar. Neyse darısı futbol şubesinin başına diyelim ve o günlerin çok da uzak olmadığını belirterek yeni oyuncumuza geçelim.
Jason Thompson 1986 New Jersey doğumlu ve hem liseyi hem de koleji bu eyalette okudu. NCAA’lerde Rider Üniversitesi’nin formasını 4 yıl giydi. Rider Üniversitesi NCAA’lerde adını hiçbir zaman duyuramamış bir okul ve Thompson bu okulun yetiştirdiği kuşkusuz en kariyerli basketbolcu. Hatta ikincisi için de kardeşi Ryan Thompson (1.98) diyebiliriz. Ryan 2 sezon önce 5 maç Trabzonspor forması giymiş, halen Alman liginde oynayan ve o ligde tanınan, başarılı olmuş bir basketbolcu. Bir de geçen sezonu Büyükçekmece’de geçiren oyun kurucu Jerry Johnson da bu okuldan. Ama hepsi bu kadar işte. Tabii böyle bir okulda oynamış bir basketbolcunun NBA draftında 1.tur 12.sıra gibi bir yerde seçilmesi çok sık rastlanan bir şey değil. Thompson’un 4.sınıf istatistikleri 20.4 sayı 12.1 ribaund gibi göz alıcı olsa da genelde takımının dişine göre rakiplerle oynadığını unutmayalım. Yine de boyuna karşı hareketliliği Sacramento’nun dikkatini çekmiş olsa gerek. Thompson’un 12.seçildiği 2008 NBA draftında ondan sonra seçilen çok ilginç uzunlar var. O draftta Anthony Randolph 14, Robin Lopez 15, Roy Hibbert 17, Javale McGee 18, Kosta Koufos 23, Serge Ibaka 24, Nikola Pekovic 31, Deandre Jordan 35, Ömer Aşık 36, Ante Tomic 44.sıradan seçildiler.
Thompson NBA’de 8 sezon oynadı. Bunun yedisini Sacramento Kings’de geçirdi. Burada sergilediği performans hiç de yabana atılır cinsten değil. Sacramento kariyerini 9,4 sayı, 6,9 ribaund ortalamaları ile tamamladı. Dahası bunun son beş sezonu tam bir istatistik canavarı olan Demarcus Cousins ile beraberdi. O varken bu rakamları yapabilmesi önemli. Bir başka önemli nokta 7 sezonda oynayabileceği 574 normal sezon maçının 541’inde sahaya çıkmayı başardı. Bu maçların 405’inde ilk beş başladı. Bunlar çok önemli rakamlar ve şimdi gelelim Jason Thompson’ın burada neleri yapıp yapamayacağına. Thompson Udoh’u büyük ölçüde yedekleyecek bir oyuncu değil, çok yerde de söylendi farklı özellikleri var. Hücumda çok daha fazla silahı var ve daha ribauntçu. Ben özellikle hücum ribaundları ile de fark yaratacağını düşünüyorum. Orta mesafe şutu hem Udoh’dan daha istikrarlı hem de menzili daha geniş. Bu menzil Avrupa’daki 3 sayı çizgisine evrilir mi? Bu soruyu şimdilik Obra’ya bırakalım daha iyi. Ayakları yavaş değil, Udoh kadar olmasa da yine de savunmada kısanın karşısında kalır. Ama Udoh gibi çemberi savunamaz. Top keser ama Udoh’un bu konudaki caydırıcılığı Thompson’da olmaz. Tabii Udoh gibi oyuna odaklanmayı da Thompson’dan beklememek gerekir. Hele ki geçen sezonu geçirdiği Çin liginden sonra. Benim Thompson’da en çok canımı sıkan da bu Çin ligi. Orada oynanan şeye basketbol demek biraz zor. Epey kötü alışkanlık ediniyorsunuz. Bir de Avrupa basketbolunu hiç tanımıyorsunuz. Hatırlarsanız Udoh bile ilk zamanlarda çalınan stepslere alışana kadar birkaç ay geçti. O yüzden Thompson’ın da ilk zamanları çok zor geçecek. Pas konusunu da unutmayalım. Udoh çok daha iyi bir pasör ama neyse ki bu açığı fazlasıyla kapatacak bir başka uzun Melli transfer edildi. Melli – Vesely, Melli – Thompson, Vesely – Thompson kombinezonlarını da Obradovic oyuncu kalitesi sayesinde rahatlıkla uygulayacaktır. Udoh’un taraftar ile kurduğu iletişimi özleyenler meraklanmasın çok daha fazlasını yeni uzunda bulacaklar. Bu konuda karakter eksiği yok ve tam bir takım oyuncusu. Risk alınmamış diyebiliriz. Udoh’dan daha atletik olduğu için epey hava harekatı da izletecektir. Tabii tüm bunlar bir kenara asıl önemli konu Jason Thompson koça kendini ne oranda teslim edecek? Udoh’da bunun cevabı %100 idi. Sonuçta hem takımı hem de kendisi kazandı. Thompson’un başarısı da bu soruya vereceği cevaba bağlı..
Bir iki not da ben ilave edeyim. Oyuncu karakteri , yetenekleri ve kapasitesi tabi ki çok önemli. Ancak önemli konulardan biri de uyum sağlaması. Bu konuda tüm taraftarların biraz ona zaman vermesi lazım. Bu takıma ilk geldiğinde Vesely, Kalinic ve hatta James Nunnally için yapılan olumsuz yorumlar ilk zamanlarda onun için de olacaktır. Destek çok önemli 🙂
