Yazarlarımız Can Sönmez ve Jacko Namet hoş bir Real Madrid sohbeti ile sizlere rakip analizini yazdılar.
Real Madrid sezon içinde neler yaptı?
Can Sönmez : Son şampiyon olarak başladığı 2015-16 sezonunda beklemediği bir şekilde final göremeyen Real Madrid bu sezona kadrosuna önemli takviyeler yaparak başladı. Uzun rotasyonuna Randolph , Hunter gibi değerli iki oyuncu ekledi. Rodriguez’i Nba’e göndermesine rağmen Llull’un sorumluluğunu artırarak bir numarada eksik yaşamadığı gibi Doncic’i de üç pozisyonda çok etkin kullanmaya başladı. Kadro dezavantajlarını en aza indirmiş Madrid ekibi sezon boyunca neler yaptı dersek aklımıza ilk gelen rakamlar bize oldukça fazla ipucu veriyor.
Zaman zaman on iki kişiye çıkan geniş bir rotasyon kullanıyorlar. Sezonu domine eden kadronun,normal sezon istatistiklerini, play off serisinde de yakalamış olması ne kadar istikrarlı olduklarını anlatıyor. Pota altı, üç sayı yüzdeleri, assist ve top kaybı sayıları oldukça tatmin edici. Play off serisinde top kayıplarını 10’un altına çekerek tüm istatistiklerini rakiplerin çekineceği noktaya getirdiler.
Jacko NAMET : Aslında geçen sezon sona erdiğinde Real Madrid nasıl toparlanır diye düşünmüyor değildim. Sergio Rodrigues gibi bir star ellerinden uçup NBA yapmış, Noccioni aman son bir sene daha oynayım diye kenarda oturmayı kabul etmiş. Rudy yaşlanmış durumda iken bu takım nasıl toparlanacak diye sorup durdum kendime. Anthony Randolph hamlesi ne kadar doğru olduğunu ve Doncic’in ne kadar gelişme kaydettiğini sene başında hemen görmemek mümkün değildi. Ve tabii ki Llull direksiyona tek başına geçince tam bir efsane gibi oynamaya başladı. Takımın hem ruhu hem lideri oldu bu sene Sergio Llull ve hepimizin de en çok korktuğu ve korkmakta haklı olduğu yegane oyuncu.
Peki sizce Real Madrid’in en güçlü yönü ne?
Can Sönmez : Altı uzunun tamamından verim alarak iki beş, iki dört, bir beş bir dört numara ile sahada kalabiliyorlar. Geçiş hücumunda çok hızlı yer paylaşıp çabuk sayı bulabiliyorlar. Fast break fırsatı bulduklarında ritim yükseltip oyun kontrolünü ele geçiriyorlar. Çok iyi şutörlere sahipler. Ritmi bulunca şutörler de alev alıyor.
Hem şutörlerin hem uzunların geçişte pozisyonlarını almış olmaları Real Madrid’in en güçlü yönlerinden biri.
Jacko NAMET : Real Madrid’in en korkutucu yanları %37,5 lik 3 sayılık yüzdesi maç başı aldıkları 36 ribaund ve maç başı 20,5 assist. Real başlı başına bir hücum takımı demek en doğrusu. Hücumlarda ikili oyunu Ayon ile ne kadar iyi oynuyorlarsa, savunmada ikili oyunu o kadar kötü savunuyorlar. Maç başına 86 sayı atan bu sayı makinesi takım, savunma da ise yedikleri 78,4 sayı ile işin o tarafını pek de sevmediklerini gösteriyorlar.
Güçlü yönü bulduk, peki sizce Real Madrid’in Zayıf karnı neresi?
Can Sönmez : Yerleşik savunma karşısında set oyunundan sayı üretmek ve başabaş giden maçlarda her hücumu yüksek dikkatle savunmak , her ikisi de sabır gerektirir. İyi savunma yapan ve hücum opsiyonu çok rakipler karşısında Madrid ekibi bu sabrı gösteremiyor. Savunmada iyi yerleşmiş takımlara ve geçiş savunmasında yetenekli takımlara karşı top kaybı sayısında gözle görülür bir artış yaşıyorlar. Bu durum onların hücum ritmini kaybetmelerine neden oluyor. Kontrolü ele alamadıklarında ise üst üste sert savunma yapmayı sevmiyorlar. Böylesi durumlarda Real Madridli oyuncular hakem ve rakip ile uğraşarak bu açığı kapatmaya çalışıyorlar. Ön alan savunmasında PnR savunmalarının düşmesi, birebirde yenilmeleri bu dönemde başlıyor.
Jacko NAMET : Zayıf karnı bence tek oyuncunun kaderine bağlı oynuyor olmaları. Sezon içindeki maçlara şöyle bir bakıldığı zaman görüleceği gibi Llull’un kilitlendiği maçlarda aşırı zorlanıyorlar. Bir de iyi hücum edemedikleri zaman savunma konsantrasyonları yok oluyor. Zaten savunmayı sevmeyen bu takım, boş dündüğü hücumu iyi bir savunma ile kapatırım kafasında değil ki bu onları mağlup etmek isteyen takımın iyi savunma yapması gerektiğini gösteriyor.
Real Madrid’in en iyi oyuncusu kim peki?
Can Sönmez: Llull sezonun en büyük MvP adayı olarak bu konuda zaten bize fazla seçenek bırakmadı. Penetresi kuvvetli, ikili oyunları usta, şutları ve yüzdeleri çok iyi olan 1.90 lık guard , hücumu yönlendirmede, agresifliği uygulamada, oyunun hızını ayarlamada takımının başrol oyuncusu. Rodriguez gittikten sonra tek başına direksiyonda kaldığında , bunu çok iyi kullandı ve takımının en büyük kozu olarak İstanbul’a geliyor.
Jacko NAMET : Real Madrid’in en iyi oyuncusu hiç tartışmasız Sergio Llull. 16,4 sayı , 1,9 ribaund, 5,9 assist ile oynuyor bu sene ve hiç bir zaman olmadığı kadar motive. Tüm bunları yaparken de maç başına sadece 2,3 top kaybı yapıyor. Bir diğer göze batan oyuncu da Anthony Randloph oldu. Bu mental açıdan zayıf adam öyle yerlerde öyle işler yapıyor ki bazen maçı alıp kendi takımına çeviriyor.
X Faktör, yani oyunu değiştirecek olay yada kişi yada istatistik ne olacak sahada?
Can Sönmez : Hücum ribaundları. Hücumda ritmini bulamadığında ve yerleşik savunmalar karşısında zaaflarına değinmiştik. Real Madrid hücum opsiyonları azaldığında ve ritimsiz hücum yaptığında emniyet sübabı olarak hücum ribaundlarını kullanıyor. Atletik uzunları ribaund kavgasını seviyor. Kısaları da ribaunda giriyor. İkinci şans hücumları ile rakip savunmaları yıkabiliyorlar. Hücum ribaundları İspanyol ekibin maç kazandıracak X faktörü olabilir.
Jacko NAMET : X faktör olarak görülebilecek oyuncu kesinlikle Luka Doncic. 18’lik bu beyefendi, inanılmaz kabiliyetinin yanına bu sezon bir de özgüven ekleyerek bir kademe yukarı attı kendini. Bundan sonraki adımı Avrupa’da süperstar olup, kanatlanarak NBA gitmek olacaktır. Bu sezon 8,1 sayı 4,5 ribaund ve 4,3 assist ile oynayan bu genç bu maçta soğuk kanlılığını gösterebilecek mi hep beraber göreceğiz.