Kral Ve Askerleri

 

Eğer takımın başına Obradovic gibi bir adamı getiriyorsanız tek yapacağınız şey ona güvenip arkanıza yaslanıp sezonu izlemek. Bu adam tam bir “Basketbol Tanrısı” ve biz onu seyredebildiğimiz için çok şanslıyız. Kral ve askerleri bu seride destan yazmak istiyorlardı ve bunu Euroleague tarihinde 0-2 yapan ilk takım olarak gerçekleştirdiler.

Maça gelince, Bogdan yine hızlı başladı maça fakat bu sefer Pana’nın reaksiyon vermesi uzun sürmedi, koç Pascual yine büyük bir hataya imza atarak oyuna Bourusis ile başladı. Amacı bizi içeriden dışarıdan vurmaktı. Aslında planı tuttu gibi gözüksede maça başlayan ve 26 dakika süre alan Bourusis son çeyreğe geldiğinde yorgunluktan yürüyemeyecek hale gelmişti bile.

Geçen maçta büyük sıkıntı çektiğimiz ribaunlar konusunda bu maç daha rahat idik, maçı 9 u hücum olmak üzere 33 ribaund ile bitirdik ve Pana’yı bu konuda bayağı rahatsız ettik. Onlarda 11 hücum ribaundu yaptılar ama bu maçın seyrini değiştirmeye yetmedi. Bu maçta yine Calathes’i riske ettik ve kendisi gösterdiği 0/4 3 sayılık ve 2/5 2 sayılık performansı ile bizi haklı çıkardı. Pana’nın sadece 11 assistde kalmış olması onların bu maça iyi hazırlanmadıklarının ve bizim ne kadar iyi savunma yaptığımızın bir göstergesi. Bizim yaptığımız 18 assist ise bizim ne kadar takım oyunu oynadığımızın göstergesi oldu. Bu maçı anlatırken aslında istatistiklere boğmamak lazım fakat o kada ilginç rakamlar var ki bunları paylaşmak çok önemli. 11/22 3 sayılık yüzdesi sürdürmesi kolay bir yüzde değil fakat serinin 2 maçında da bu yüzdeleri yakalamış olmak seçilen şutların doğruluğunu gösteriyor. Takıma geri dönen Kostas yaptığı 7 assist ile hücumun akmasına çok yardımcı oluyor, biraz daha hücumda sayı olarak da katkı verirse tam istenen kıvama gelmiş olacak. Udoh denen basketbol abidesi önünde saygı ile eğilmemek mümkün değil. İlk maçta ribaund problemini gören koç Udoh’a demiş “git koçum al şu ribaundları”. Udoh aldığı 9 ribaund’un yanına eklediği 22 sayı ile maçı alıp bize getirdi adeta. Oyunda kaldığı süre ise 35.04 dakika. Diyecek tek şey var “helal olsun koçum sana”.

Bogdan ayrı bir paragrafta bahsedilmeyi hakkediyor serinin ilk 2 maçına bakınca. Dün akşam da saz elinde idi bu genç yıldızın. 5/8 3 sayılı 5/7 2 sayılık atış ve 25 sayı, yetmedi yanına 6 assist yok halen yetmedi 8 de ribaund. Yani ne diyeyim ben daha tam bir “efsane” performans. İnsan seyrederken mest oluyor. Bu sene gidecek olması üzücü tabii ama bence bize kupayı hediye ettikten sonra yolu açık olsun.

Şimdi evimize dönüyoruz, Koç dün akşam maç sonrası “ biri oyuncularıma serinin bitmediğini söylemeli” dedi. Koç hiç merak etme biz Ülker Arena’da herkese gerekli hatırlatmaları yapacağız. Bu takım yeterki böyle oynasın seyirci üzerine düşeni yapıp haftaya Salı akşamı Ülker Arena’yı karnaval yerine çevirecektir. Yolun sonu artık F4 ve herkes bunun farkında.

 

Sevgiyle Kalın,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir