Efes İstediğini Aldı.

Dün akşam iki ekipten Anadolu Efes ilk sekizi garantilemek  ,  Fenerbahçe ilk dörtteki yerini korumak için parkeye çıktı. Maç öncesi iki takımın son durumlarına bakıldığında , Efes’in yükselen formu , Fenerbahçe’nin eksikleri göze çarpıyordu. Sloukas’ın yokluğunda bir numarada Boby’nin yanındaki adam kim olacaktı? Böyle durumlarda bir numarayı üstlenen Bogdanovic’in durumu belirsizdi. Birden fazla pozisyonda oynayan Gigi de kadroda yoktu.

Anadolu Efes’te  Doğuş oyuna savunma baskısı ve tempo isteğiyle başladı. Fenerbahçe’nin yerleşen savunması ile boğuşmak yerine , bir an önce potayı düşünmek üzerine kurulu hücumu gerçekleştirmek için savunma baskısına ve top çalmaya ihtiyaçları vardı. Fenerbahçe bu baskıyı yememek için topu Melih ile getirip , ikinci bölgede Boby’ye teslim etmeyi düşünmüştü. Maça iki takımda çok sert başladı, daha iki dakika dolmadan beş faul düdüğü çalındı. Doğuş ikinci faulünü yapmasına rağmen kenara gelmedi, Efes baskısını devam ettirmek istiyordu. Fenerbahçe hücumda uzunlarına  topu geç  indirince, Dunston savunma avantajı yakaladı. Çeyrek bitiminde Udoh 0/4 ile henüz  isabet bulamamıştı. Yüzdesi düşük hücumla başlayan rakibinden aldığı ribaundlarla , Efes aradığı tempoyu buldu. Fenerbahçe hücumda yerleşememe sıkıntısı nedeniyle savunmaya dönüşlerde çabuk organize olamadı. Kalinic ve Melih’in bulduğu üç sayı isabetleri de olmasa 21-14 biten çeyrek Efes lehine çok daha iyi sonuçlanabilirdi.

İçeriden istediğini alamayan Fenerbahçe dış atışlara yönelince Efes’in ekmeğine yağ sürdü. Kaçan şutlarla beraber fark üç dakika içinde 12 sayıya çıktı. Karşılıklı top kayıpları , ikili mücadelelerin sertliğinin oyunu dengelemesi beklenirken , Efes’in el üstü şutlardaki isabeti ve ısrarla boyalı alanda cesurca potaya gitmesi çeyrek sonuna kadar skor üstünlüğünü ev sahibinde tuttu.

Sakatlıktan dönen oyuncuyu riske atmamak isteyen kenar yönetim , üçüncü çeyreğe James Nunally ile başladı . James Nunally sezon boyunca olduğu gibi , maç içinde de bir türlü istikrar tutturamıyor, adeta bir saatli bomba. Kafasında bu pozisyonda ne yapacağım sorusuyla fayda sağlayamaz, bildiğini yaparak daha çok fayda sağlayacaktır, nitekim ikinci dakika dolarken yerini Bogdanovic’e bıraktı. Önceki yazılarda Bogdan’ın sakatlığının bu döneme rastlamasının , takımın mental yapısını da olumsuz etkilediğine, Bogdan’ın hücum dişlisinin çok önemli bir parçası olduğuna, sıkça değinmiştik. Onun arkadaşlarına katılması, diğerlerini düşünce olarak rahatlatıyor. Herkes kendi işini yapmaya dönüyor. Fenerbahçenin hücumda düzene girmesi skor gücüne yansımasa da savunmasını toparlamaya yaradı. Gereksiz şutlar olmayınca ribaund üstünlüğünü ele aldı, savunmaya yerleşti.  Bu kez Efes Granger’ın etkili oyunuyla farkı 17 sayıya kadar artırdı, yapılan top kayıpları bu farkı çabuk eritti ve üçüncü çeyrek sonu fark 11 sayıda kalmıştı.

Dördüncü çeyrek Boby Dixon’ın ribaundları , Bogdan’ın sayıları ile kısaların önderliğinde bir Fenerbahçe vardı. Efes’e kalan ,kıran kırana savaşarak maçı bırakmamaktı. Rüzgar bir anda Sarı Lacivertlilerin arkasına geçti. Fark dakikalar geçtikçe erirken bir kaç kırılma anını lehine çeviren taraf Efes oldu. Son saniyelere kadar zevk veren mücadeleden Anadolu Efes 80-77 galip ayrıldı.

Efeste Dunston’ın 14 sayısı ve 7/12 lik 2 sayı isabeti, Granger’ın 13 sayısı öne çıktı. Fenerbahçe ise tam 15 top kaybı yaptı. Udoh ile 9 atışın ikisinde isabet bulabildi, dolayısıyla Boddan’ın 16 ve Dixon’ın 19 sayısı yetmedi. Bir parantez de Vesely için. Vesely’nin gayretinden ve çalışkanlığından kimsenin şikayeti yok ancak ondan beklenen ribaund performansının çok altında. Üstelik bu sene portföyünde olmayan orta mesafe şutu sıkça deniyor ve isabeti bulamadığı bu atışta ısrar ediyor. İyi konsantrasyon sağladığında kısalara geçilmeyen Çek uzunun , bu özelliğini hatırlaması kendisinin ve takımının faydasına olur.

Baskonia’nın evinde Panathinaikos’a kaybetmesi normal sezonun bitimine iki hafta kala Fenerbahçe’yi halen dördüncü sırada tuttu. Ancak artık mağlubiyet hakkı kalmadı, Real Madrid ve Barcelona gibi iki İspanyol devini kayıpsız geçmek zorunda. Efes ise ulaşmak istediği hedefe bu sene için varmış oldu. Play-off larda ötesi olur mu diye şanslarını deneyecekler.

 

Can Sönmez

24 Mart 2017, İstanbul

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir