Yetmez mi?

Her sene bu kritik döneme geldiğimizde kafamızda soru işaretleri yaşamak durumunda kalıyoruz. Önce Bjelica, sonra Vesely, şimdi de Sloukas ve Bogdanovic. Gerçekten acaba bizim F4 kazanmamızı istemeyen ulu bir güç mü var diye düşünüyor insan. İçimde yetmez mi demekten kendimi alamıyorum gerçekten.

 

Dün akşam ki maçı maç gibi yorumlamak kolay iş değil. Bu takımın direksiyonda olması gereken 1 numaralı adam Slouksa’dı ve o zaten yoktu, onun yerine oynayan adam olan Bogdanovic’in de sakatlanarak çıkması ile bize bir kahraman gerekiyordu. Bu maçın kahramanlığına da neyse ki Bobby soyundu ve aldı maçı getirdi bize. Bu maçı kazanabilmek için sayı atma problemi yaşamamak lazımdı ve neyse ki takım sayı atma konusunda iyiydi. 83 sayı gerçekten Almanya deplasmanı için gayet başarılı bir istatistik. 23 tane 3 sayılık kullandık ve bundan 10 tanesini sokmayı başardık. %43,5 lik 3 sayı yüzdesi gayet tatmin edici. Ribaundlarda problem yaşıyorduk son maçlarda bu maçta ise aldığımız 31 ribaund tatmin edici dursa da tüm maçı sadece 2 hücum ribaundu ile kapatmış olmak takım içinde Vesely ve Kalinic gibi iki savaşçı varken bana çok düşük geldi. Koç savunma ribaundlarına özel uyarı yapmış belli ki, neyse ki takım bu sefer koçu dinledi. Assist rakamlarına bakmak içimden bir gelmiyordu ama gerçek 1 numara olmadan oynayan takımın yine de 14 assist yapmış olması gerçekten beklentilerimin çok üzerinde. Burada Ekpe ve Nunnally 4 Vesely ise 3 assit ile etkileyici performans gösterdiler. Dün akşam maçı bırakmayan oyuncuların bir tanesi de Kalinic idi. Savaşçı ruhunu sahaya sürdü sertliği sahaya getirdi attığı 7 sayıda çok önemli idi bence.  Direksiyon boş olunca 14 top kaybı yapıldı ki bu rakamda maç kazanmak zor iş.  Topları kaybedenlerin başında 5 top kaybı ile Bobby geliyordu ama bu kadar büyük oynayan bir oyuncunun top kayıplarını görmezden gelebiliyor insan. Bir minik parantez de Gigi’ye, 16 sayı 5 ribaund hemde sadece 23 dakikada. İyi oynadığı zaman Gigi’yi seyretmek büyük zevk veriyor. Savunmada ki birebirler ile rakip onun zaafını kullanmaya çalışsa da Gigi savunma tarafında da elinden geleni yaptı. Birde Udoh tabii ki. Bir koçun bu kadar elini rahatlatan bir oyuncu nasıl olabilir yahu. Elin her sıkıştığında ver topu Udoh’a ya postup oynasın, ya faul line dan şut soksun sayı atamıyor mu pas verip başkasına attırsın. Gerçekten bu adam bize piyango. Takımın buralara kadar hasarsız gelmesinin en büyük destekçisi Ekpe Udoh.  Yalnız Obra’nın Melli’yi pasifize eden savunmasını da görmek lazım. Bu senenin en formda oyuncularından olan Melli, sahada 27 dakika kalıp sıfır sayı ile maçı tamamladı. Bu sene hiç bir maçta böyle bir istatistiği olmamıştı Melli’nin.

 

Bu maç artık geride kaldığından dolayı önümüze bakmamız lazım. Eğer Bogdan’ın sakatlığı ciddi ise bizi çok zor günler bekler. Ciddi olmasa bile en az 2-3 hafta oynamayacağı düşünülürse dün akşam kazanılan maçın değeri ilerki haftalarda daha iyi anlaşacak. Şu aşamada ilk 4 neredeyse garanti gibi gözükse de önümüzde halen 4 maç var ve Hem Bogdan hem Sloukas olmadan işimiz çok da kolay değil.

 

Sevgiyle Kalın,

Yetmez mi?” te bir düşünce

  1. okanbaytin diyor ki:

    Evet hücum ribaundlarında sadece 2 de kaldık ama bence bu özellikle tercih edilmiş bir şeydi. Takım hiçbir hücum ribaunduna girmedi, almak için uğraşmadı, öncelik geri koşmaktı, kolay basket yememek için kimse ilerde kalmadı. 2 ribaundun bir tanesi Gigi, diğeri takım, Gigi’nin aldığı ribaund da maçın sonlarında çok kritik bir yerde geldi ama yine dışarı seken bir toptu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir