Vazgeçmek Yok

Fenerbahçe normal sezonu ilk dörtte bitirmek adına kritik bir Almanya deplasmanı oynadı. Brose Arena her konuk için ilgi çekici maçlara tanık oluyor. Maç öncesi Bamberg fizik dezavantajını biliyordu. Bu fizik dezavantajını aza indirmek ise akan oyunlarını kesintiye uğratmamaktan geçmekteydi. Rakibini tanıyan Fenerbahçe maça savunmada adam değişmelere dikkat ederek başladı. En kuvvetli yönü olan savunmadaki adam değişmeleri, kaymaları zamanında yaparak ve birebirde geçilmeyerek öne çıkardılar. Bu durum skorda öne geçmelerini sağladı. Maç boyunca skoru önde götürdüler fakat maç içerisinde yaşanan gelgitler , rahat bir maç olacakmış hissi veren ilk dakikaların aldatıcı olduğunu gösterdi.

İlk devreyi Bogdan’ın sakatlık anı ile ikiye bölerek değerlendirmek yanlış olmaz. Dakikalar 08:31 i gösterdiğinde Fenerbahçe 22-14 öndeydi. Hücumda alan paylaşımını artıran bir takım vardı. Kuşkusuz bu alan paylaşımında sayı çeşidinin bolluğunu yaratan en büyük etken Bobby’nin oyuna çok iyi girmesi ve Bogdan’ın varlığında daha az baskı görerek bulduğu isabetlerdi. Bogdan’ın sakatlanması konuk takımın sadece hücum düzenini etkilemedi. Takımın geçtiğimiz iki sezonda , F4 a giderken yaşadığı kritik sakatlıklar, sezonun bu döneminde kafalarda soru işareti yaratıyor. Bu sene finallere tam kadro ulaşmak ve formda girmek isteyen oyuncular, ekipten birinin uzak kalmasının kendilerini zora sokacağının farkındalar. Bu oyuncu Bogdan gibi hücumu yönlendiren biri olunca maç içerisinde bir anda konsantrasyon dağıldı. Devre sonuna doğru dört dakikayı aşkın süre sayı üretemeyen Fenerbahçe Udoh’un serbest atışları ve Melih’in potaya giderek bulduğu turnike ile ilk yarıyı 42-38 önde kapamayı başardı. Bamberg düzenini bozmadan takibini sürdürmüştü.

İkinci yarıya savunma anahtarını eline alarak başladı Fenerbahçe. Yaptığı sert ve yardımlı savunma 13-0 gibi bir seri getirirken farkı 17 sayıya çıkarıyordu. Sayı bulamayan ev sahibi , alınan teknik fauller , kullanılan erken molalar ile maçı elinden kaçırmak üzereydi. Üçüncü çeyrek böyle giderken, Bobby’nin üstüste faulleri ve kenara gelmesi, Nunally ‘i oyun kurucu olarak kullanma seçeneğini doğurdu. İlk dakikalardaki adaptasyon anı haricinde  James bu görevi olabildiğince iyi yaptı. Bu adaptasyon anı ve yorulan defansın konsantrasyon kaybını iyi değerlendiren Bamberg farkı 12 sayıya kadar indirdi.

Ev sahibi aldığı ivmeyi son çeyrek başında da sürdürdü. Altı sayıya kadar inen farkta sarı lacivertliler son çeyreğin ilk sayılarını 05:36 kala buluyordu. Bamberg’in sertleşen savunması kadar , hücumda oyun kurucuda çok top kalması, paylaşımın azalması ve koridor hücumunu unutmak skor üretimini o ana kadar durdurmuştu.İmdada Radosevic’in teknik faulleri yetişti. Bir anda faul atışlarıyla öne geçen Fenerbahçe, rakibin faul hakkını doldurmasını avantaja çevirdi, aldığı serbest atışlar ile skoru rahatlattı. Alman ekibinin disiplinden hiç kopmaması , boş kaldığı anlardaki şut isabetleri tekrar oyunu başabaşa getirdi.On saniye kala Gigi ile alınan ilk ve tek hücum ribaundu maçın sonucunu işaret ediyordu. Zor akşamdan galip ayrılan İstanbul’un güçlü ekibi , akıllar Bogdan’da gözler puan sıralamasında dönüş yolculuğuna başladı.

26 sayı atan ve 6 ribaund alan Dixon, 16 sayı atan ve iyi bir oyun çıkaran Gigi söz edilmeyi hakederken, kuleler Vesely ve Udoh için ayrı bir paragraf açmak gerekir.Özellikle Udoh öyle maçlar oynuyor ki her maç bir kaset oluştursak, bir maçlık kasedin bir sezondan hazırlandığını sanabiliriz.

Dün pis işleri beceriyle yapan çek partnerinin yanında 12 sayı, 5 ribaund, 4 assist, 1 top çalma , 4 blok gibi muazzam bir istatistiğe imza attı. Son olarak 14 top kaybı ve 14 assistin ilerleyen maçlarda sıkıntı yaratacağını ve Bogdan ve Sloukas’ın takımda olduğunda bu sıkıntının aşılacağını söyleyerek bitirelim.

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir