Dün akşam ki maç için söylenebilecek tek şey bu bence. Maç hem çok sonlara kalarak seyirciye mutluluğu geç tattırdı hem de çok zor bir maç sonu oldu ve galibiyet çok zor geldi.
Anlamsız bir şekilde sakin başladı herkes maça bizim takımda, ayrıca taraftar da maçın başında sanki bu maçı rahat alırız havasında idi. Olympiakos fırtına gibi girdi maça özellikle Eric Green yanıyordu adeta. Arka arkaya attığı 9 sayı ile adeta parkeyi domineetti. Spanoulis’ in yokluğunda adeta dizginlerine eline almıştı Green. Genelde böyle başlayan maçların sonu kolay olur diye düşünüyordum maçı seyrederken ama maalesef düşündüğüm gibi olmadı. Bizde ise tüm ilk çeyrek boyunca sadece 3 oyuncudan sayı bulmak hiç de alışık olduğumuz bir durum değil idi. Antic çember dövüyor, Vesely ise çembere yakın topu hiç alamıyordu. İçimden “eyvah!” sırf dışarıdan oynarsak yanarız diye düşünmeye başladım ki korkutuğumda başıma geldi. Devreyi 40-34 önde kapattık ama oyun olarak tatmin edici hiç bir şey yoktu benim için. Hücum hiç akmadı ilk devre boyunca, atılan 40 sayı iyi gözüksede hücum çok aksıyordu aslında.
Zaten olanlar oldu 3ncü çeyrek salon başımıza yıkıldı. Devreye 40-34 önde girmişken, garip bir 5 ile sahaya çıktık. Sonuç olarak da koca 10 dakikada sadece 7 sayı atabildik ve oda yetmezmiş gibi 22 sayı yedik. Hemde uyuyan Olympiakos takımını uyandırdık. Papanikolau 3ncü çeyrekte eski günlerinde bir kesit sunarak 3/3 3 sayılık atış ile takımı alıp maçı alma noktasına getirdi. İşte o andan sonra tüm salonun içini bir korku sardı. Ama seyirci devreye girmeye karar verip Udoh’un destek isteğine süper olumlu bir tepki verdi. 4 ncü çeyrek 47-56 bitmiş iken takım ayağa kalktı ve maçı kazanacaklarsa savunmayı çok yukarı çekmeleri gerektiğini hatırladılar. 20-8 lik bir 4ncü çeyrek skoru ile maçı almayı başardık ama oynanan oyun yüzlerde mutluluk değil sıkıntı ifadesi ile salondan ayrılmamıza sebep oldu.
Bogdan dün maça direnen adamdı. 27 sayı 3 ribaund ve 4 assist ile adeta tek başına maçı aldı diyebiliriz. Yardımcı oyuncu rolüne Gigi soyunup 17 sayı 6 ribaund ile ona el verdi. Vesely ve Udoh ise hücum tarafında çok etkisiz ve daha da kötüsü çok isteksiz idiler. İkisi toplayıp ancak double-double a imza attık. Bu iki uzundan sadece 11 sayı ve 11 ribaundluk bir katkı aldık ki bu istatistiklere rağmen Olympiakos gibi bir takımı yenmek ufak çaplı bir mucize denebilir. Sadece 2 oyuncumuz çift hanelere çıkarken 3 sayılık atış yüzdemiz ise 8/27 ile ancak %29 da kaldı. Maç boyu yaptığımız 14 assist ise maçta ki verimsizliğin en büyük göstergesi idi.
Oyuncular hakkında kolay kolay negatif yorum yapmam fakat şu dönem Kostas’ a özel bir parantez açılmasını gerektiriyor. Darüşafaka maçında 11 dakika oyunda kalıp 0 sayı, 1 assist, dün akşam ki Olympiakos maçında ise 12 dakika oyunda kalıp 0 sayı, 0 assist. Sezonun ilk maçı hariç bu adam hiç 0 sayı gibi bir istatistik yapmamış. Bunun mutlaka bir sebebi olması gerekli. Takımın lideri olmak isteyen, bunun için yıllar sürebilecek bir Olympiakos kariyerini hiçe sayıp Obra’nın yanına gelen bu Yunan guard’ın bu durumua gelmesi çok düşünüdürü. Aklıma gelen 2 şey var; ya koç ile problemi var yada aldığı sorumluluk ile ilgili. Zaman gösterecek tabii ama bu seviyelerde bu tarz bir oyun ile hem kendine hem de bize zarar veriyor. Eminim koç bunun farkındadır ve oyuncu ile konuşuyordur. Kostas gelirken benim en mutlu olduğum oyuncu idi, dönem dönem haklı da çıkarttı beni ama şu son zamanlarda ki halini anlamakta zorluk çekiyorum. Aynı şekilde Bobby’ nin de formu biraz düştü, ve tabii guardların düşük formda olduğu durumlarda onlardan iyi servis alamayan uzunlar da pek iyi gözükmüyor. Nisbetten kolay fikstürü tamamladık, sezonun son maçları giderek zorlaşacak ve bizim tüm takıma ihtiyacımız var.
Bennett konusunda da sadece bekle-gör stratejisi en mantıklısı. Şimdilik bir rolü olmadan sahada kafası kesik tavuk gibi ordan oraya koşuyor. Adeta terapi gören bir hasta gibi. Koç onu tekrar basketbol oynamaya döndürmek istiyor sanırım. Bakalım başarılı olacak mı zira çok uzun zamandır parkede varlığını hissetmemiş bu çocuk. Şimdilerde kendini bulursa buraları rahat domine eder zira fizik olarak muazzam bir görüntü veriyor. Gherardini-Obra ikilisine güvenmekten başka elimizden gelen bir şey yok. Dün akşam az biraz takımın bir parçası gibi hareket etti ama onun oynadı dönem maçı az daha verecek hale geldiğimiz dönem olması tesadüf değil.
Haftaya Zalgiris deplasmanına gidiyoruz. Çok zor ve sert bir maç bizi bekliyor. Hele ki bu akşamda Brose karşısında galip gelirlerse senenin en sert maçını oynayabiliriz. Umarım takım az maç temposu olan bu dönemde tatil havasına girmemiştir de bu maçı alarak potansiyel ilk 2 şansımızı devam ettiririz zira dün akşam ki skorla Olympiakos’ u geçmek için onlardan 1 fazla galibiyet almamız gerekecek.
Sevgiyle Kalın,
Jacko Namet