Sezonun ilk yarısında deplasmanda yenildiğimiz Olympiacos bu hafta Ülker Arena’ya konuk oluyor. 16-6 galibiyet sayısı ile 3.sırada yer alan Olympiacos bu maça Spanoulis ve Young’dan yoksun olarak çıkacak.
Olympiacos genel olarak her sene F4 de yer alması şaşırtıcı olmayan bir takım olmasına rağmen bu seneki performansı da bu kadar beklenmiyordu. Sezona çok iyi başlamamış olsa da oynadıkları son 12 maçta sadece 2 yenilgi alarak (Brose ve Milano deplasmanları) sıralamada oldukça iddialı bir duruma geldiler. Onları bu başarıya taşıyan en önemli faktör savunmaları. Maç başına 73,9 sayı ile EL’in en az sayı yiyen takımı durumundalar.
Sezonun ilk yarısında Pire’de oynanan karşılaşmada maça inanılmaz başlayıp ilk yarıda bizim umutlarımızı tamamen yok etmişlerdi. 18-9 ve 22-12 lik ilk iki çeyrek skoru ile devreye 19 sayı önde gitmişlerdi. Maçın başında iki takımın da skor üretmekte zorlandığı anlar ilk tv molasının ardından Olympiacos adına sona ermiş, onlar şutları sokmaya başlamış olmalarına rağmen biz çember dövmeye devam etmiştik. Maçı %27 üçlük yüzdesi ve 14 top kaybıyla tamamlarken sadece 12 asist yapabilmiştik. Hücumda hiç organize olamadığımız Dixon&Kostas ikilisinin hiç verimli olmadığı bir maç oynamıştık.
Takımın en önemli oyuncusu ilerleyen yaşına rağmen hala Spanoulis. Bu hafta onun olmayacak olması mutlaka büyük bir avantaj. Bu sezon Spanoulis olmadan iki maça çıktılar ve ikisini de kazandılar. İlk olarak Barcelona deplasmanında Printezis önderliğinde galip gelirlerken , ikinci maçta da Kazan deplasmanında Eric Green’in ekstra performansı ile rahat bir galibiyet kazandılar. Bu iki maçın da ortak özelliği, normalde yaptıklarından daha az top kaybı ve yine normalinden daha yüksek bir 3 sayı yüzdesi ile tamamlamış olmaları idi. Bir şekilde Spanoulis olmadan da kazanmayı başarıyorlar.
Takımın bir diğer tecrübeli oyuncusu Printezis bu seneyi oldukça iyi geçiriyor. 32 yaşına gelmiş olmasına rağmen olgunlaşan basketbolu ile 13 sayı 4,6 ribaund ortalamaları yakalamış durumda. Bu sene transfer olan Uşak’tan tanıdığımız Khem Birch büyük katkı veriyor. Young ve Milutinov ile birlikte 5 numaranın dakikalarını paylaşan Birch sahada en uzun süre kalan pivot. Özellikle savunmada uzun kolları ve hareketli ayakları ile hem blok tehdidi hem de yardım savunmasında öne çıkıyor.
Savunma kaynaklı hızlı hücum sayıları onların önemli bir silahı. Kazandıkları maçlarda ortalama 7 top çalıp bunu genelde sayı ile sonuçlandırıyorlar. Kaybettikleri maçlarda bu sayı 4’e düşüyor. Dikkat etmemiz gereken önemli bir konu onlara basit top kayıpları yapmamak olmalı.
Ribaundlarda başarılı bir takımlar. 37,4 ile en fazla ribaund alan takım Olympiacos. Özellikle savunma ribaundlarındaki yüksek konsantrasyonları sayesinde , bu ribaundları net bir şekilde alıp hızlı hücuma kalkabiliyorlar. Hücum ribaundu yapamasak bile zorlayıp onların savunma ribaundlarını kolayca almalarını önlememiz gerekiyor.
Set hücumlarında düzen içinde oynuyor olmalarına rağmen çok fazla asist üzerinden sayıya gittikleri söylenemez. 14,9 ortalama ile 16 takım içinde en az asist yapan 2.takım Olympiacos. Bu 14,9 asistin 6,2 sini tek başına Spanoulis yapıyor, onun dışında kalan takımın tamamının 8,2 asist ürettiğini düşünürsek ne kadar az asist yapan bir takım oldukları daha net ortaya çıkıyor. Ancak bir konuda büyük bir çelişki de var. Spanoulis’in oynamadığı Kazan deplasmanında 75-90 lık galibiyet alırken bu maçta ortalamalarının üzerine çıkıp 19 asist yapmışlar. Bu da Spanoulis’in olmadığı maçlarda topun daha fazla paylaşıldığının göstergesi gibi duruyor.
Son bir rakam ve detay vereyim Olympicos ile ilgili. Tüm maçları dikkate aldığımızda %35,7 ile üçlük atan rakibimiz deplasman maçlarında %41 lere çıkıyor ki bu istatistikte de EL’in en iyi takımılar.
Savunmaların ön planda olduğu, düşük skorlu, bol mücadeleli bir maç bizi bekliyor. Kısa oyuncularımızın performansının belirleyici olmasını bekliyorum. Hem Kostas&Bobby ikilisi hem de Bogdan&Gigi ikilisinin iyi performansları bize galibiyete taşıyacaktır. Özellikle seyircimizin salonu doldurup yüksek bir enerjiyle takımı destekleyecek olması takımızın galibiyeti için önemli bir etken olacaktır. İlk maçı 71-62 ile kaybettiğimizi de aklımızda tutarak eğer mümkünse 10 sayılık farkı yakalamaya çalışmak da daha sonra olası bir puan eşitliğinde çok değerli olacaktır.