Kazanmayı Bilmek.. FB-CSKA=77-71

Ne kadar istediğimiz kadar ‘Sarı’ya boyayamadığımız bir salon olsa da harika bir atmosfer ile seyirci maça hazırdı. Erkenden salona girmeye başlayıp büyük bir enerji ile takımın arkasında yerini almıştı.
Takım da eksiksiz tam kadro olarak sahaya çıkmıştı ve ilk defa rotasyondaki 12 oyuncunun da süre alma ihtimali olan bir kadro ile sahadaydık. Maç önü konuşmalarda Bennett’in ne kadar süre alacağı tahmini yaparken ben ya hiç almayacağını veya alsa da çok az bir süre alacağını düşündüğümü söylemiştim. Ancak Bennett ilk 5 başladı. Bizim düşünemediğimiz şeyler düşünüyor Obradovic ve Bennett sahadaki performansı ile değil başka bir yoldan takıma büyük katkı sağladı ki bu konuya daha sonra değineceğim.

Sadece Bennett değildi ilk beşte beni şaşırtan. Hem Bogdan hem Gigi’nin olmaması beni aslında şaşırttı. Kostas-JN-Kalinic-Bennett-Udoh beşi ile başlayan Obradovic aslında takımın son zamanlarda ilk çeyreklerde (Özellikle GSOB maçında) yaşadığı savunma konsantrasyon eksikliğini gidermek istemişti. Gerçekten de iki takım da kendilerinden beklenenin çok üzerinde bir savunma sertliği ile başladılar. Skor gücü bu kadar yüksek iki takımın da hücümda bu kadar kısır kaldığı bir çeyrek sanırım kimse beklemiyordu Obradovic ve Itioudis hariç. Skorun düşük seviyelerde kalması ve atma değil tutma maçının olmasının bize yarayacağı aşikar olan bir maçta,Itioudis’in, Obradovic kadar yüksek bir savunma konsantrasyonu ile başlaması beni şaşırtan diğer bir konuydu. Bu kadar sert savunmaların olduğu yerde hem Gigi’nin hem de Bogdan’ın olmaması bizi hücümda iyice tıkadı. İlk saha içi basketimizi 7 dakika sonra anca bulabildik ve tüm ilk çeyrek boyunca sadece 3 saha içi basketi ile (ki bir tanesi JN’nin fastbreak sayısı) toplam 15 sayı atabildik. Yine de FB tarafında kimse ilk çeyrek sonunda mutsuz değildi sanırım. Toplam 9 serbest atış sayısı bulup rakibimizi de 14 sayıda tutabilmiştik. Bu maçın geneli için önemli bir gösterge idi.

Hücum anlamında çok zorlandığımız bu çeyrekte Bogdan oyuna girene kadar skor değil pozisyon üretmekte bile aşırı zorlandık. Savunma anlamında Obradovic’in istediklerini sahaya sürebilen beş, işin hücum tarafında büyük sıkıntı yaşıyordu. Topu Kostas haricinde kimse yönlendiremiyor ve herşey Kostas’ın eline bakıyordu. JN önemli bir oyuncu, takıma katkı veriyor ancak 2 numaradan beklenen top dolaşımına, potaya gidişlere ve pozisyon hazırlamaya maalesef katkı veremiyor. Açıkcası Hickman kadar bile katkı alamıyoruz bu konuda JN’den. Çok iyi bir ceza atışcısı, aynı zamanda hızlı hücumlara çok çabuk çıkması ve savunmadaki agresifliği ile ne kadar pozitif katkı sağlıyor olsa da organizasyon konusunda o kadar eksik kalıyor. Bu nedenle ya Bogdan’ın sahada olması yada Kostas&Bobby ikilisin beraber oynaması gerekiyor. Tabi ki bunun her maç olması gerektiğini söylemiyorum ancak, baskılı ve sert savunma yapan rakiplere karşı JN süre alacaksa bunun ancak 3 numaradan olması gerektiğini düşünüyorum.

Kalinic ve Bennett de oyunun hücum tarafına katkı vermekten uzaktılar. Ve ilk çeyrekten sonra Bennett hiç Kalinic ise sadece maçın sonlarında savunma&hücum değişikliklerinde süre aldı. Gelelim Bennett’e. Daha hazır değil. Uşak gibi kolay bir rakibe karşı rahat hücum edebilirken dün hücumda hiç verimli olamadı. Zaten savunmada henüz kaymaları iyi yapabilecek kadar takımla çalışmadı, ayağını da yerden çabuk çekebilen bir oyuncu olmaması bir savunma silahı olamayacağının göstergesi. E peki Bennett yazımın başında belirttiğim hangi alanda takıma katkı sağladı diyeceksiniz? O da Antic’in üzerinde yarattığı etki. Bennett geldiğinden beri Antic’te ciddi farklar görmeye başladık. Dün yine sahanın en verimli oyuncularından biriydi. 20 dk ya yakın sahada kalıp , sadece bir şut ve bir faul kaçırıp (2/2 üç sayı, 2/1 iki sayı, 2/1 serbest atış) 9 sayı 5 ribaund 1 top çalmayla 14 puan verimlilik sağladı. Ki istatistik kağıdına yansımayan tecrübe kokan çok şey kattı maça. Bu şekilde oynayan bir Antic bize çok lazım.

İkinci çeyrek denk bir oyuna sahne olmakla beraber ilk çeyreğe göre en önemli fark toplam 29 sayının atıldığı ilk çeyreğe göre 47 sayı atılarak çok daha skorlu geçmesi idi. Çeyreğin bitimine 2 dk kala 36-32 ile 4 sayı öne geçmemize rağmen geri kalan sürede 0-8 lik CSKA serisine engel olmadık ki maçın son hücumunda çok iyi savunma yapıp rakibizimi durdurmamıza rağmen Kalinic’in yaptığı anlamsız top kaybı sonrasında basit bir basket yemek durumunda kaldık.

İkinci yarıya da basketle başlayan CSKA 36-42 ile maç içindeki en yüksek farkı yakalamıştı ki bu dakikadan sonra dizginleri elimize aldık. Özellikle ilk yarıda hiç ortalıkta olmayan Datome’nin devreye girip 8 sayı atmasının da etkisiyle harika bir çeyrek oynadı FB. Seyircisinin desteğini de arkasına alan takımımız 24-11 lik çeyrek skoru ile CSKA’nın ipini çekti. Maçın geri kalanında  özellikle tek başına direnen De Colo’nun çırpınışlarıya ara ara 4 sayıya kadar inen farka rağmen bir an bile maçı kazanma noktasına gelemediler. Burada en önemli konu maç öncesi analizimde belirttiğim gibi rakibin üç sayılık artışlarda bir ritm bulmasına hiç izin vermedik ve kilit rakam olarak verdiğimiz %36’nın çok daha altında bir yüzde ile maçı bitirmelerine neden olduk : %26

Sadece üçlük yüzdesinde değil organizasyon anlamında da hiç başarılı olamadıla ve sadece 10 asist üretebildiler. Takımın özellikle Teo yokken en önemli oyuncularından biri olan Jackson sadece 1 asist 3 sayı ve -2 verimlilik puanı ile maçı bitirdi. Bu sezonun en düşük skorlu maçını çıkaran CSKA’da, De Colo’yu çıkarttığımız zaman takımın toplam verimlilik puanı 35 de kaldı ki sanırım bu sayıyı hayatları boyunca görmemişlerdir.

Resmin bizim tarafımızda da harika rakamlar belki yok. Çok düşük yüzdelerler hücum ettik belki ama, önemli olan bu maçın nasıl kazanılacağını biliyor olmaktı ki bu konuda zaten bir uzman var takımın başında. Bazen atarak kazanırsınız bazen tutarak, bazen üçlükle kazanırsınız bazen rakibinizi top kaybına zorlayarak. Önemli olan hangi rakibi nasıl yeneceğinizi bilmek. Obradovic’in maçtan önce söylediği gibi rakibini çok iyi tanıyor olması ve ne yapması gerektiğini biliyor olması maçı bize getirdi. Rakibin sadece 13 sayı bulduğu faul çizgisinden tam 27 sayı bulduk ki maçın hakemleri CSKA’yı oyunun içinde tutmak için büyük çaba harcadıkları yerde.

Maçın bence bir kahramını yok eğer bir kişi seçeceksek bu tabi Obradovic olacaktır takım savunması ile. Yine de Kostas’ın 2 asist, Bobby’nin 7 Vesely’nin 6 sayıda kaldığı akşamda, Bogdan, Udoh, Antic ve Gigi’nin iyi oyunlarının altını çizmek gerekir. Ne kadar kötü bir şut yüzdesiyle oynamış olsa da Bogdan takımın en önemli oyuncusu. Onun sahada olmadığı anlarda organize olmakta çok zorlandık. Takımın iki pg’ı Kostas ve Bobby’nin toplamda 4 (2+2) asist ürettiği bir maçta 8 asist yaparak takım için önemini bir kez daha ispatladı.

Dün akşam takım, bir kez daha sezon başındaki isteksiz oyunundan uzaklaştığını ve özellikle Ülker Arena’da asla kimseye yenilmeyeceğini bizlere ispatladı. Maç öncesi bu güvence ile maçı mutlaka kazanacak olacağımıza olan inancım beni şaşırtmadı.

Sezonun bitimine 9 maç var ve bu 9 maç sonunda bu basketbol bizi ilk iki sıraya taşıyacaktır. Saha avantajını aldığımız bir play off serisinde karşımızda kimsenin durabileceğini sanmıyorum.

Maçın İstatistikleri

  1. DocRush diyor ki:

    Öncelikle yazı/yorum her zamanki çok başarılı; tebrik ediyorum.
    Küçük bir düzeltme: CSKA bu sezon en düşük skorunu Kızılyıldız deplasmanında (67 sayı ile) bulmuş.

    Öte yandan, biz bu CSKA’ya 14. haftada Moskova’da ne yaptıysak o maçtan itibaren 8 karşılaşmada sadece 3 galibiyet alabilmişler; breh, breh…

    En iyi dileklerimle

    • okanbaytin diyor ki:

      hem beğeni, hem düzeltme için çok teşekkürler 🙂 CSKA’nın çöküşü net bizimle başladı, zaten bence bize kadar yenilmemeleri biraz ekstraydı, bu sıkışık programda bu kadar iyi takımın olduğu bir ligde sadece 1 mağlubiyet almak gerçekten sıradışı idi. Herkes herkesi yenebiliyor ve bundan sonra da yine yenebilir.

  2. erkutm diyor ki:

    cska yenilmez armada gibi bir hava çiziyordu ne yalan söyliyeyim bende korkmaya başlamıştım ama Moskova’da teodosiçli kadroyu yenince bu duygudan sıyrıldım , Arenadaki maç da rahattım teodosiçin olmasını isterdim ama maçda.
    diğer yazılarınızda görüşmek üzere sevgiler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir