Devlerin Savaşı.. By Jacko Namet

Değerli basketbolsever Jacko Namet’in CSKA maçı hakkındaki görüşlerini sizlerle paylaşıyorum.

İlk bakışta CSKA da eksiklerin olması maçı kolaya çevirecek sananların çok yanıldığı bir maç olduğunu söylemem gerekir. CSKA Teodosic ve Khryapa’dan noksan kadrosu ile geldi Istanbul’a fakat kadro derinlikleri gerçekten çok iyi.

 

İlk çeyrekte olan herşey sürprizdi kendi adıma, Bennet ve Kalinic’li bir 5 i asla düşünemezdim herhalde, Obradovic bunu düşünmek bir yana bir de uyguladı. CSKA karşısına böyle sert ve savunmacı bir 5 ile çıkmak bir mesajdı sanırım Itoudis’e.  Zaten ilk çeyrek U13 basket maçı seyreder gibiydik salonda. Kimse bir şey atamıyor, atılan şutlar girmiyor sadece faul çizgisinden sayı buluyorduk. 15-14 lük çeyrek skoru, her iki takımın bize sayı filan atma derdinde olmadığını gösterdi zaten.  Bizim kısır başlayan ilk 5 daha sonra yaratıcı 5 le değiştikçe hem daha fazla yedik hem daha fazla attık. İlk devrenin son hücumunu çok iyi savunduktan sonra bir süredir parkelerde olmayan Kalinic harika bir assist verdi rakibine ve bu kadar kafa kafaya giden bir maç için dehşet bir hata yapmış oldu. Kalinic maalesef maç içinde yaptığı hatalara çok takılan bir oyuncu, elinden gelenin en iyisini veriyor sahada fakat bazen kendini aşan işler yapmaya kalktığında eline yüzüne bulaştırıyor. Son zamanlarda biraz formu düşük ama o da ilerleyen haftalarda toparlar diye umuyorum.

Maçı CSKA adına kaybettiren bence koçları oldu. O kadar lüzumsuz bir yerde o kadar anlamsız bir teknik faul aldı ki bizim 14-0 lık serimizin başlangıcı oldu. 36-42 olan skor 6 dakika içerisinde 50-42 olmuş ve momentum artık bize dönmüştü. O saatte sazı eline alan Fenerbahçe gibi bir takım bir daha o sazı kolay kolay elden bırakmaz. Nitekim o dakikada ki fark maç sonuna kadar 3 aşağı 2 yukarı gidip geldi. Ayrıca Kulagin gibi çok basiretsiz bir oyuncudan aşırı performans beklemesi ve bu oyuncunun da bir ara Teo modunda sanması kendini bizim lehimize oldu. Hines’ ın erken faulleri de momentum yakalamasına engel oldu çünkü biz bu maçta ikili oyun savunmasında pek iyi değildik. Hines da bunu iyi yapan bir oyuncu. De Col’nun 23 sayısı Teo’nun olmadığı yerde normal ama 2 tane 3 sayılığı varki hemen bizimkiler arkasından geldi onlarda olmasa maç erken kopabilirdi.

 

Maçı aydınlatan istatistiklerin başında 27/32 serbest atış yüzdemiz en başta geldi. 3 sayılık yüzdemiz kabus olsa da çok sert oynayan CSKA’yı faul çizgisinden bitirmeyi başardık. Burda aslında Vesely’nin 3 faul yüzünden az oynamasının da payı var zira o oyunda olsaydı bu kadar yüzdeli faul atamazdık. 3 sayılık yüzdemiz kabus gibiydi 6/23 ama onları da kabus gibi bir yüzde de tutmayı becerdik 6/21. Bu sene %40 üzerinde ortalama tutturmuşları bunu kırmak büyük başarı bence.

Bir övgüde ribaundlara 36 ribaund almak bence gayet iyi, karşı takımın sadece 32 de kalmış olması da onları bu alanda da yendiğimizi gösteriyor. Özellikle Antic’de ki ribaund iştahı bu maçta da devam etti. Aldığı 5 ribaundun tümü kritik ribaundlar idi. Tüm maç diri kalmayı başaran Antic maçın gizli kahramanı oldu.

Maç sonu CSKA nın sadece 10 assist yapabilmiş olması bizim savunmamızın iyiliği kadar onların hücum setlerinin başarısızlığın da gösteriyor, maç başı 20 assist ile oynayan bir takım CSKA ama karşılarında Fenerbahçe gibi bir ekip çıkınca bu oyunlarını sürdüremediler.

Tek tek oyunculara bakmaya gerek bile yok çünkü bu maçı alıp götüren bir oyuncu olmadı, herkes yapması gerektiği kadar istatistik yaptı zaten bu tip maçları bir oyuncunun alıp götürmesi de kolay iş değil. Takım olarak iyi savunma yaptığımız gerçek ama halen savunmada aksayan çok yönümüz var. Bennet henüz kaymaları yapamıyor, Antic artık ayaklarını hiç çekemiyor. Nunnally birebir savunmada iyi ama switchlerde hep adamını kaçırıyor, Datome ise geçen sene ki yardım savunması standartına henüz çıkmadı. Ama savunma genel olarak istekli yapılıyor ki buda gelecek için ümit verici.

 

Maçın bitimine 8 saniye kala faul atarken salonun “Obradovic” tezahüratına ko. Obra susun diye yaklaşıyorsa bu adama hayran olmamak elde değil. Hep konsantre, hep ciddi ve hep rakibe saygılı. Hataları mutlaka var fakat basketbol tutkusu onun kadar çok olan başka bir insan görmedim ben. EL standartlarının çok üzerinde bir kalite getiriyor girdiği ortama. Bakınız 4 sene evvel hayatımızda F4 kelimesini ağzımıza alamazken bugün F4’ü kazanmazsak bozuk atacağını bildiğim çok kişi var. Seyirci de bu takımın hakkını veriyor tabii. Ufak bir eleştiri yapmak lazımsa #sarıtribün olayını bir türlü beceremiyoruz. Evet salon dolu, tezahürat yavaş yavaş oturmaya başladı ama o tribünleri sapsarı bir düşünün ne kadar haklı olduğumu anlayacaksınız.

 

Önümüzde zorlu maçlar var ve bence Cuma akşamı oynayacağımız Daçka maçı sezonu 1-2 mi 3-4 mü bitireceğimizi gösterecek. Kazanmamız halinde kendimizi 1-2 de bulacağımızı düşünüyorum ama bu durumda CSKA’yı kendimize F8 de rakip görürsek şaşırmayalım. Tüm bunlardan dolayı koç sonlara yaklaşıldıkça kendine rakip seçmek isteyecektir. Asla ve asla kasten maç kaybedeceğini düşünmem ama oyuncular üzerinde ki stresi bazı maçlarda azaltabilir.

 

Sevgiyle Kalın,

 

Jacko NAMET

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir