İlk yarıdaki avantajlı fikstürün de etkisiyle iyi basketbolumuzu 7 maçta 7 galibiyet ile taçlandırmıştık. Şimdi daha zorlu deplasmanların olduğu 2.etap başlıyor. İlk maçımız deplasmanda Panathinaikos ile olacak. Biraz rakibimizin durumu hakkında bilgileri paylaşalım.
Top16’nın ilk bölümünü 4/3 ile kapatan Pana’da aslında beklentilerin karşılandığı pek söylenemez. Özellikle kendi evlerinde aldıkları Kızılyıldız mağlubiyeti sinirleri oldukça bozmuştu. Bu maçın ardından Loko deplasmanında alınan yenilgi de tuz biber ekmişti.
Özellikle kısa rotasyonunda ekleme ihtiyacı duyan Yunan ekibi 3 yeni transfer ile kadrosunu güçlendirdi. Bu transferlerden biri Maquez Haynes. Geçen sene Maccabi’de geçiren Haynes bu sene Sassari’ye transfer oldu. 18 maçlık Sassari macerasında 13 sayı 4,2 asist ortalamaları yakalayan Amerikalı guard Yunan liginde 4 maçtır kadroda ve giderek yükselen süreler ile rotasyona girdi. Son oynanan Paok maçında 20dk süre alıp, 9 sayı 1 asist ile oynadı. Aslında bu sene izlediğimiz Pana basketboluna pek uygun bir oyuncu değil. Çok hızlı oynamayı seven, aldığı ilk topu potaya gönderebilen, tempoyu seven bir guard Haynes. Şutunu da tutturduğu zaman tehlikeli bir oyuncu.
İkinci transfer Elliot Williams. Kolej kariyerinden sonra NBDL – NBA arasında gidip gelen oyuncu aynı Haynes gibi her iki guard pozisyonunu da oynayabiliyor. Sezona NBDL ekiplerinden Santa Cruz’da başlayan oyuncu 21 maçta 28,4 sayı 5,9 asist ortalamaları yakalamıştı. Daha sonra tekrar NBA’e dönüp Memphis formasını sadece 5 maçlığına giyip Yunanistan yolunu tuttu. Avrupa basketboluna ne şekilde uyum sağlar henüz bilemiyorum ama 2 maçtır forma giydiği Yunan Liginde, özellikle 2.maçta 27 dk süre alıp, 18 sayı 2 asist ile oynadı ve gayet tatmin edici yüzdelerle.
Transfer edilen üçüncü oyuncu Vince Hunter yine NBDL liginden transfer edildi. En son NBDL allstar a seçilen forvet özellikle ribaundlarda çok etkili. Transferi 19 Şubat’ta gerçekleşen oyuncu henüz hiç forma giymedi.
Panathinaikos’un bu kadar ekleme yapmasında işlerin yolunda gitmemesinin önemli rolü var. Bunu biraz rakamlarla anlatmak lazım. Top ile ile birlikte ciddi bir performans düşüşü gösterdi yoncalar. Kendi sahalarında aldıkları Daçka ve Efes galibiyetleri maalesef bizim hediyelerimizdi. İki maçı da çok kötü oynadılar. Eğer bu maçları da kaybetselerdi daha ilk yarıdan Top8 hayalleri suya düşecekti. Top 16 başlamasıyla birlikte değişen istatistiklerine bir bakarsak, daha az sayı atan, daha çok sayı yiyen, daha düşük yüzdeyle hücum eden bir görüntü çiziyorlar. Ancak en önemli düşüşleri asist sayılarında görünüyor. Normal sezonda 20,9 maç başına asist yapan rakibimiz, Top16 da 17,7 ye düşmüş durumda.
Kendi sahalarındaki performansları deplasmanlara göre çok daha iyi durumda. Bir kaç grafikle sezon başından beri olan genel performanslarına bakalım.
En belirleyici istatistikleri 3’lük yüzdeleri. Kazandıkları zaman %40 ların üzerine çıkıyorlar, kaybettikleri maçlardaki ortalamaları ise %26. Genelde kendi evlerinde daha iyi atıyorlar ama kendi evlerinde yenildikleri iki maçta (Normal sezonda Kuban’dan %48 ile 3’lük yemişler) 3 sayılık atışlarda ya çok yemişler ya hiç atamamışlar (Top16 da Kızılyıldıza karşı %12,5 ile 3’lük atmışlar).
Daha önce belirttiğim gibi aslında düşük tempo seviyorlar. Temponun ve sayıların yükselmesi onların kaybetmeye yakınlaşmasına neden oluyor.
Raduljica yavaş ayaklarına ve savunma zaafiyetlerine rağmen hücumda kapladığı alan ve yüksek fundemantal’i ile önemli bir silah. Ancak Udoh ile onu durdurmayı başarabiliriz. 4 numaralarının 3 sayı tehdidi her zaman önemli silahları. Hem Fotsis hem de Gist, ceza şutlarını yüksek yüzdeyle sokabiliyorlar.
3 numaradan önemli avantaj sağlayabilecekleri iki oyuncuları var. Jankovic de Pavlovic de hem yüzü dönük oynayıp potaya rahat gidebilen oyuncularken hem de sırtı dönük oynayıp sayı üretebiliyorlar.
2 numara sıkıntıları yeni transferleri ile çözdüler. Pg mevkiinde ise önemli silahları Calathes var. Diamantidis artık iyice az süre almaya başladı. Yine de bazen önemli katkılar yapabiliyor. Calathes organizasyonlarının en önemli parçası. Tek sıkıntı istikrarsız şutu. Onun üzerinde kuracağımız baskı ile oyun kurmasına ve ikili oyun oynamasına engel olmalıyız.
Bu maç bizim açımızdan önemli bir sınav olacak. Bugüne kadar OAKA’dan Obra ile hiç galibiyet çıkaramadık. Hem bu tarz bir seyirci önünde hem de alacakları bir mağlubiyetle oldukça sıkıntıya girecek bir rakiple oynayacak olmak maçın zorluğunu iyice arttıracak. Ancak bu maçtan alacağımız bir galibiyet bizim grup liderliğimiz için bize büyük avantaj sağlayacaktır.