Normal sezona fırtına gibi başlayan, hatta deplasmanda CSKA karşısında 86-78’lik galibiyetle ilk 5 maçta 5 galibiyet alan Malaga, daha sonrasındaki 5 maçlık seride 3 mağlubiyet alıp 7-3 lük seriyle ilk turu CSKA’nın ardından 2.sırada bitirip Top16 E grubunda kendine yer buldu.
Top16’ya da fena başlamayıp, kendi sahasındaki 2 maçı kazanıp, gittiği 2 deplasmanı da kaybettiler. Grubun play-off favorilerinden biri olarak gösterilen Malaga daha sonra kendi sahasında oynadığı Efes ve Kuban maçlarını kaybedip önemli bir avantajı kaybetti.
Coach Joan Plaza takımdaki 3.yılını geçiriyor. Belirli bir standardı olan, ne altına ne üstüne gidemeyen bir performans sergiliyorlar. Plaza, kafasındaki plan ne ise onu uygulayan bir coach. Duruma ve rakibe göre strateji değiştirmiyor. Rotasyona çok fazla inanıyor ve takım içindeki dengelere. Bazı coach’lar vardır, hiçbir oyuncunun takımın üzerine geçmesine izin vermez. Bunu yapabilecek oyuncular bile olsa onları takıma katkı verecek olmalarına rağmen bir yerde tutar. Plaza da öyle bir coach. Mesela bir oyuncu o gün harika oynuyor, takımı tek başına sürüklüyor olsa bile, kafasındaki süre tamamlandığında onu kenara almaktan çekinmiyor. Bu açıdan biraz Tanjevic’e benziyor. Bu nedenle o takımdan asla bir süper star çıkmaz, bir yerden sonra sınırlıyor verdiği sorumluluğu. Bu sene bunun en iyi örneği Litvanyalı Kuzminskas. Bir kaç senedir yükselen grafiğini bu sene oldukça yukarı çıkardı Litvanyalı forvet. Birçok otorite tarafından en komple 3 numara olarak tanımlanan Kuzminskas, ağzıyla kuş tutsa da 25 dk nın üzerinde süre alamıyor. Ve bazen maçın çok kritik bir anında süresi tamamlandığı için kenarda oturmaya devam ediyor.
Sert bir takım Malaga. Galip geldikleri maçlarda rakiplerini 70 sayının altında tutmayı başarıyorlar. Zaten Plaza’nın kafasındaki bol rotasyonlu oyunun temelinde savunma sertliklerini düşürmemek yer alıyor. İki senedir EL in en iyi hücum ribaundu yapan takımılar. Bunun en büyük nedeni bu hücum ribaundlarına çok kalabalık giriyorlar. İki uzunun haricinde en bir boyuncu daha hücum ribaunduna giriyor, alamasalar bile rakiplerinin net bir savunma ribaundu alıp hızlı hücuma çıkmalarına engel olmak istiyorlar. Bizim de savunma ribaundlarında sıkıntı yaşadığımız düşünülürse bu konuda bizi fazlasıyla zorlayabilirler.
Sakatlıklardan sezon başından beri çok çektiler. Önce Markovic sakatlandı. Yerine hemen Demarcus Nelson’u aldılar. Bu hafta da rotasyonun en önemli oyuncularından Jamaar Smith ve Richard Hendrix sakatlıkları nedeniyle oynayamayacaklar.
5 numarada ellerinde bir tek Fran Vazquez var. O pozisyonu genelde 4 numaralarla kapatıyorlar. Will Thomas ve Jack Cooley ile birlikte Daniel Diez ile birlikte iki pozisyonun dakikalarını paylaşıyorlar. Hatta bu hafta oynadıkları ACB ligi maçında Kuzminskas’ı da bir süre 4 numarada kullandılar.
Kısa rotasyonlarında önemli silahları Smith’in sakatlanmasıyla, Sırp Milli oyuncu Nemanja Nedovic, geçen sene Barcelona kadrosunda yer alan Edwin Jackson, tecrübeli Nelson ve genç İspanyol guard Alberto Diaz’ı görüyoruz. Günündü olan Nedovic haricinde bu oyuncuların hiçbiri bizi tehdit edebilecek oyuncular değil.
3 numarada Kuzminskas’ı , tecrübeli İspanyol kısa forvet Suarez tamamlıyor. Aslında en güçlü oldukları pozisyon burası. Suarez de hem sertliği, hem ribaundlara katkısı, hem de ceza atışları ile vasat üstü bir oyuncu.
Genel olarak hem form durumları, hem de önemli sakatları nedeniyle bizi çok zorlamalarını beklemiyorum. Yine de çok etkili oldukları hücum ribaundlarına dikkat etmemiz gerekiyor.
Dolu bir salon önünde, keyifli bir maç olması umuduyla.
Not: Hakem üçlüsü biraz sorun yaratabilir. Taraftalar olarak hakemleri etki altına almamız çok önemli.
Salon NİHAYET bu maç doluydu; belki %97 civarı bir doluluk söz konusuydu.
Öte yandan, eksik kadro ve motivasyonu yetersiz bir ekip ile karşımıza çıkan Malaga pek direnç gösteremedi.
Umarım, bu kadar düşük vasıflı rakiplere karşı oynamak bizi hatalı düşüncelere / böbürlenmelere sürüklemez.
Top 8 düzeyinde elde ettiğimiz saha avantajı kısmen içimi ferahlatsa da Final 4 için sanki tam ümit ve güven dolu değilim.
Hadi hayırlısı…