Uzun yaz dönemi sonunda bitti ve basketbol dolu günler yeniden başlıyor. Geçen sene gelen F4 başarısından sonra , bu sene hem camiadan hem EL organizasyonundan bir çok insan takımdan benzer ve hatta daha önemli bir başarı bekliyor. Büyük bir revizyona gidilen kadro ve yeni oyuncular ile heyecanlı bir sezon bizleri bekliyor.
Geçen sene kadro planlaması yapılırken, Türk oyunculara fazlasıyla güven duyulmuş ve sezona sadece 6 yabancı ile başlanmıştı. Sadece sezon ortasında Zisis hamlesi ile yabancı sayısı 7’ye çıkmış ve sonrasında Hickman’ın sakatlığı ile yine 6 yabancı ile geçen yılı tamamlamıştık.
Bu sene ise kadrodaki Türk oyuncuların neredeyse tamamı gönderildi. Alt yapıdan yetişenler hariç takımda tek Türk oyuncu olarak Melih kaldı. Bu sene kadro alakosyonu 8+1 ile yabancı oyuncu ağırlıklı yapıldı. Son olarak da Kenan’ın kiralanması ile birlikte, takımda gençler hariç Türk oyuncu olarak Melih ve Barış haricinde hiçbir oyuncu kalmadı. Dixon’ın da Türk statüsünde oynayacağını düşünsek bile STSL’de sahaya en az 3 alt yapı oyuncusu ile çıkıyor olacağız.
EL’de ise işler biraz daha rahat olacak. Hickman iyileşene kadar 7+1 yabancı ile çıkıp rotasyonu biraz daha rahatlatabileceğiz. Hazırlık maçlarında süre alan gençler ne kadar süre ve sorumluluk alacak henüz bilemiyorum ancak zorluk derecesi yüksek maçları yabancılar haricinde bir tek Melih desteği(ki onun da sınırlı sürelerde sahada kalacağını düşünüyorum) 9 kişilik bir rotasyonla oynuyor olmamız yüksek ihtimal gibi görünüyor.
Sezon öncesi değerlendirmeleri yaparken, Datome’nin daha çok 4 numara pozisyonunda oynayacağını ve çok fazla 3 numaraya kaymayacağını düşünüyordum, ama anlaşılan Datome’yi 3 numarada da izleme şansımız olacak. Ona rağmen kısa rotasyonumuz çok da zengin değil. Sloukas, Dixon, Bogdan, Melih, Kalinic ve Datome desteği ile 3 pozisyonu dolduruyor olacağız. Uzun rotasyonunda ise elimiz biraz daha güçlü. Vesely, Udoh, Antic, Datome, Barış ve hatta Ömer ile bu pozisyonda daha rahat görünüyoruz.
Rakibimiz B.Münich yerel ligde 3 maç oynayarak bizim maça çıkıyor. Geçen seneye göre onlar da kadroda önemli değişiklikler yaptılar. En önemli transfer olarak Real Madrid’den gelen K.C. Rivers dikkat çekiyor. Geçen sene hem EL hem de İspanya’yı silip süpüren kadronun tamamlayıcısı rolündeki Rivers BM’de daha önemli sorumluluklar alacak gibi duruyor. Rivers’ın haricinde yine kısa rotasyonuna, pg pozisyonuna Alex Renfroe eklemesi yapıldı. Geçen seneyi Alba Berlin’de oldukça iyi geçiren Renfroe sezona da gayet iyi başladı. Üç maçta toplam 23 asist yapan pg bunların yanına 5 ribaund ve 14 sayı ortalamaları ile oynadı. Bir başka yeni transfer olarak eski oyuncuları Deon Thompson’ı görüyoruz. Takımın önemli oyuncusu Savanovic ile 4 numara pozisyonunu paylaşan Thompson da büyük bir yıldız olmamakla birlikte oyunun her tarafında takıma katkı sağlayabilen , gerektiğinde 5 numaraya da kayabilen bir uzun.
Ayrıca geçen seneki takımdan devam eden, combo guard Anton Gavel, yavaş ve ağır ama özellikle ribaundlarda çok etkili olan pivot Bryant, 3 numara yeteneklerinde olup gününde olduğunda çok büyük bir silah olabilen Savanovic ve Nihad Djedovic takımının ana iskeletini oluşturan diğer oyuncular.
Zadar Turnuvası finalinde karşılaştığımız BM’i tam kadro olmamakla beraber ilk çeyrekteki inanılmaz oyun ile saf dışı bırakmış ve kolay bir galibiyet almıştık. Coach Pesic’in takımda bir düzen sistem oluşturmaya çalışıyor. Ancak bir türlü savunma takımı olamadılar. Geçen sene de tüm rakiplerinin kolay hücum ettikleri bir takım görüntüsündeydiler. Bu sene de benzer bir tablo çiziyorlar. Kendi liglerinde ilk maçta 56 sayı yedikten sonraki iki maçta ortalama 86,5 sayı yediler.
Genelde kısaların egemen olduğu, topun çok hızlı döndüğü, savunmada yumuşak ön ve arka alan oyuncularına sahip bir takımla karşılaşıyor olacağız. EL’in ilk maçı için oldukça tercih edilebilir bir rakip olacaklar bizim için. Renfroe’ya baskılı savunma yapıp rahat oyun kurmasını engelleyip, Savanovic ve Djedovic’e rahat şut imkanı vermemeliyiz.Bol skorlu ve çok da zor olmayan bir karşılaşma olmasını bekliyorum.