Pero Antic transferi taraftarlar ve camia içinde pek hoş karşılanmadı. Açıkçası benim de pek hoşuma gittiği söylenemez. Bireysel olarak düşündüğünde takıma yapılacak ilk transfer olarak onu ister misiniz sorusuna çok kişi hayır diyebilir. Tabi hiçbirimiz Obradovic’in kafasında neler var bilmiyoruz. Ama bir çok yazımda belirttiğim gibi başınızda Obradovic varsa önce ona güvenmeli sonra düşünmelisiniz. Bu eleştirmeyeceğiz veya yorum yapmayacağız anlamına gelmiyor. Bunu yapmadan önce onun bir bildiği vardır diyip düşünmek daha doğru geliyor bana.
Pero Antic analizini başlamadan önce takıma en çok nasıl katkı verecek bir onu değerlendirmek istiyorum. Aslında Dixon yazımda da belirttiğim gibi geçen sene çok eleştirilen bir çok eksiği olduğu düşünülen kadro F4’e kadar belki de EL’in en iyi basketbolunu oynamış, tüm büyük takımları yenmiş, F8’de geçen senenin şampiyonunu süpürmüş ve çok başarılı olmuştu. Bu tamamen Obradovic’in başarısıydı. Geçen seneki takımda bireysel olarak eleştirilmeyen tek adam Bjelica idi. Onun dışında , gittikten sonra “Goudelock nasıl gönderilir, böyle skorer nereden bulunur” diye feryan figat ağlayan bir çok insan geçen sene Goudelock’ı sürekli eleştiriyordu. Sadece o değil tabi ki, Zisis’in şutu yok, Hickman oyuncu değil, Bogdan bu seviyelerin oyuncusu değil, Vesely şut bile atamıyor… Türk oyuncular için yazmaya bile gerek yok. Tek tek baktığınızda herkesin her konuda eleştirdiği bireysel oyuncuları Obradovic öyle bir takım haline getirdi ki, hem sonuçları hem de izlemesi harika bir ekip yarattı. Fakat herkesin bildiği gibi F4’de özellikle RM önünde feci patladık. Basketbol olarak değildi bu patlamanın nedeni, o seviyelerdeki pskiolojiye hazır değildik. Hatırlamak gerekirse, tam olarak Nocioni’nin oyuna girip , özellikle Bjelica üzerinde yarattığı baskı ve kışkırtmalar ile oyun disiplininden çıkmamıza neden oldu. İşte ne kadar basketbol oynarsanız oynayın, bu işi yapan insan, makina değil. Pskioloji de en az fizik ve teknik kadar önemli. Bizim takımda oraları oynamış denebilecek tek oyuncu Zisis idi. Onun da bu tarz basketbola pek uygun olduğu söylenemez. Soğukkanlılığı ile nam yapmış Bjelica ve zor zamanlarda eli titremeyen Bogdanovic gibi oyuncular feci dağıldılar.
Bütün bu resim Obradovic’i bu sene takım kurarken değişik kararlar aldırmaya itti. İki senedir p&r ün kitabını yazmış Obradovic bunu ilk tercih olarak kullanmıyor, daha çok oyuncularının bireysel yeteneklerine ve pas alışverişine dayalı bir basketbol oynuyordu. Bu bireysel yetenekler bu tarz psikolojik saldırılar geldiğinde maalesef işlemiyor. O zaman devreye takım düzeni ve sağlam sinirler geliyor.
Bu sene Obradovic tamamen düzeni değiştiriyor. P&R merkezli bir basketbol oynayacağız. Buna uygun oyuncuları transfer etti. Ama Antic transferinin bir yüzü de psikoloji. Nocioni tarzı bir oyuncu Antic. Basketbol içi sertliğinden daha çok , basketbol dışı, pis sertlikleri bolca yapabilecek bir oyuncu. Kimse Antic’in iyi bir savunmacı olduğunu söyleyemez. Bunun yanında tuttuğu oyuncuyu düzen dışına çıkaracak, onu sinirlendirecek işleri yapmakta eşi bulunmaz bir uzun. Karşı tarafı bu şekilde bozarken onu bozmak ise pek mümkün değil. İstediğiniz yapın asla düzen dışına çıkmıyor. İşin psikolji tarafı böyle. Bizim takım için oldukça önemli bir eksikti bu ve Antic bu işi layıkıyla yapacaktır.
Tabi ki sadece bunun için transfer edilmedi Antic. Daha önce bahsettiğim gibi bu sene tamamen p&r odaklı bir basketbol oynayacağız. Bu şekilde dersek eksik tanımlamış oluruz. P&R ve P&P odaklı oynayacağız. Artık p&r yani pick and roll herkesin alışık olup bildiği bir tabir. Tepede veya forvette topla oynayan takım arkadaşının savunmacısına perdeye gelen uzun, bu perdenin hemen ardından potaya doğru devrilip pas bekler. Savunmanın dengesini bozan bu oyunun ardından ya topla oynayan oyuncu ya da devrilen oyuncu uygun bir pozisyon bulur. Bu çeşit hücumu savunmak hiç de kolay değildir. Burada önemli olan bu oyunu oynayabilecek kısa ve uzun oyuncuyu doğru seçebilmek ve saha içi yerleşimi iyi yapabilmektir. Geçen seninin takımında p&r oynayabilecek kısa oyuncular çok olmadığı gibi içeriye hızlı devrilebilecek oyuncu sıkıntısı da vardı. Dixon ve Sloukas bu oyunu iyi oynayabilen kısalar. Vesely ve Udoh ise içeriye hızlıca devrilebilen atletik uzunlar. Bir de bu işin pick and pop türü var. Burada perdeye gelen uzun içeri devrilmek yerine dışarıya genelde yayın gerisine şut pozisyonuna açılıyor. Kısa oyuncu da ya içeri hareketleniyor ya da dışarıya kaçan uzuna sayı pasını veriyor. İşte burada da devreye Antic ve Datome geliyor. Bu iki oyuncu p&r yerine p&p oynamayı seven oyuncular. Bu sayede bu iki hücum şeklini de rahatlıkla oynayabilir hale geleceğiz.
Antic bu işi çok iyi yapabilen bir oyuncu. 4-5 oynayabilen bir oyuncu için çok temiz bileği var. Şut mekaniği ve zamanlamasının da harika olduğunu söyleyebiliriz. Şutuna fazlaca güveniyor olması nedeniyle onu potaya yakın değil, yayın gerisinde daha fazla görüyoruz. Aşağıdaki tabloda son 4 senedeki şut sayıları ve yüzdelerini göreceksiniz.
Görüldüğü gibi hem Olympiakos da hem de Atlanta da 3 sayılık denemeleri 2 sayılık denemelerinden daha fazla. Bu nedenle ona bir pota altı oyuncusu demek çok da doğru olmuyor. Aynı Datome gibi o da perdeye geldikten sonra devrilen değil açılan bir uzun olduğunu bu istatistik fazlasıyla gösteriyor.
Olympiakos da geçirdiği iki senede de, Spanoulis den sonra en fazla 3 sayılık atış deneyen oyuncu olmuştu. Bu atışları sadece p&p sonrası bulduğunu söylemek doğru olmaz. Aslında onun iyi yaptığı şeylerden biri de doğru noktada doğru pas açısında bulunmak. Kendini 3 sayılık atışlara o kadar hazır tutuyor ki, ona pası vermek zorunda kalıyorsunuz.
Geçen sene Atlanta da başarılı olduğu 52 üç sayılık atışın tamamı asist üzerinden gelmiş. Bu istatistik de onun doğru yerde doğru zamanda olduğunun net göstergesi.
Aslında şöyle toparlamak mümkün, Datome gibi kendi şutunu yaratan bir şutör değil, hazır bekleyip pas alan bir oyuncu. Şutları için de yayın gerisinde nerede olduğu önemli değil, köşelerde de, forvette de, tepede de kullanabiliyor bu atışları. Kendini unutturup boş alanı kolayca buluyor. Genelde sahada 5 numara olarak durduğu için savunmacısı onu sürekli yayın gerisinde takip edemiyor. O da çok rahatlıkla boş bir yer bulup şutunu gönderiyor. Ayrıca onu savunmadan özellikle yavaş adımlarla gelirken görebilirsiniz. Bunun nedeni de tepeye gelir gelmez şutunu kullanmak. Bunu bir taktik olarak kullanıyor.
3 sayılık atışları haricinde neler yapıyor derseniz, tamamen boş bir oyuncu değil Antic. Sırtı dönük de oynayabiliyor, bir veya iki adımla bitirebileceği opsiyonları kullanıyor, oldukça kalın bir oyuncu olduğu için ne kadar itiş kakış sevmese de savunmacısına göre bu şeklide hücum da edebiliyor.
Şu ana kadar hep olumlu yönlerinden bahsettim. Şimdi biraz da benim neden onu istemediğime gelelim. Bir kere ilk şaşırdığım nokta Obradovic gibi hızlı ayaklı uzunları seven bir coach’un böyle yavaş ayaklı bir oyuncuyu tercih etmesi. Bizi savunmada fazlasıyla zorlayacak bu durum. Zaten Datome gibi savunma zaafı olan bir oyuncu daha var kadroda. Bu iki oyuncunun beraber oynayacağı anların çok kısıtlı olacağını düşünüyorum. İkisinden biri sahadayken yanlarında Udoh veya Vesely mutlaka olacaktır. Hem birebir savunmada hem de p&r savunmasında sıkıntı yaşayacaktır Antic. Ancak birebir savunmada yapacağı “pis” diyebileceğimiz sertliklerle rakibini sindirmesi yüksek ihtimal. Ribaund konusunda da ayakları yerden çok kesilen bir oyuncu olmaması açığını kalıbı ile kapatıp 5 civarında bir ribaund katkısı yapacaktır. Onu iyi bir ribaundcu olarak düşünmemek ve o sahadayken ribaund konusunda kısalardan mutlaka yardım almak gerekecek. Aslında kadro yapısı bu açıkları fazlasıyla örtebilecek biçimde şekillendirildi. Son yapılan Kalinic transferi ile bu kısa desteği daha da güçlü olacak.
Tam pozisyonu yok Antic’in. 4 desen 4 değil 5 desen 5 değil. Bu da bir tercih aslında. Obradovic özellikle bu tarz oyuncular tercih etti bu sene uzun rotasyonunda. Aynı Antic gibi Datome de 3-4, Vesely 4-5, Udoh 4-5. Bu aslında belki de net bir 5 numara açığı yaratabilir takımda. Bunu izleyip göreceğiz.
Bir önemli sorun daha var ki o da yaşı. Bu aslında sorun mu yoksa çözüm mü o da tartışılır. Geçen sene genç takım olmanın sıkıntısını yaşamıştık. Bu sene kadroya iki tane 32 yaş üzeri oyuncu transfer edildi. Antic tecrübesiyle mutlaka katkı verecektir, ancak onun sürelerini iyi ayarlamak gerekiyor. Bunu yapabilecek uzman da başımızda. 33 yaşında bir oyuncunun, sertlik derecesi en yüksek bölgede 20 dk dan fazla oynaması ihtimali pek yok.
Sonuç olarak tüm takım olgusu ve oynanacak basketbol düşünüldüğü zaman Antic transferinin göründüğü kadar da olumsuz olmadığı ortaya çıkıyor. EL şampiyonluğu yaşamış, NBA tozu yutmuş, ikili oyun ve şut özelliği çok iyi olan, pota altında yer tutacak ve pis işleri yapabilecek bir oyuncumuz var. Umarım Obradovic ondan istediği verimi alabilir.
Herkese iyi haftalar.
