FBU-GSLH: 93-67 .. Çok Büyük Güç Farkı Skora Yansıdı

Farklı senaryolar vardı maçtan önce. F4 dönüşü yorgun olan FBU’e karşı GSLH’ın uzun zamandır hazırlandığı, hem fiziksel hem mental olarak maça hazır olduğu görüşünün yanında, uzun zamandır maç yapmayan GSLH’ın , oldukça güçlü rakiplerle zorlu maçlar yaparak  maç ritmini kaybetmeyen FBU’e karşısında dezavantajlı olacağı görüşleri tartışılıp durdu. Bana göre bu iki takım arasında o kadar güç farkı var ki, iki görüşün de çok fazla geçerliliği yok.

Maçın başı savunma sertliğinin iki ekip tarafından da gözardı edilmesiyle başladı. İlk 5 dk dolmadan ve tv molasına gidilmeden önce FBU 15 sayıyı bulmuştu bile, buna karşı GSLH da sayı bulmakta pek zorlanmıyordu. Bu dakikadan sonra FBU kolay sayı bulmaya devam ederken, savunmada sertleşmesiyle GSLH’ın hücumlarını tıkamayı başardı. 15-11 lik ilk beş dakika skorundan sonra 14-5 lik seri ile ilk çeyrek skoru 29-16 olarak sonuçlandı.

Bu çeyreğin başında Glock, Madrid’de bıraktığı yerden devam eder şekilde şutları sokarak başlarken, pota altında Zoric inanılmaz bir performans sergileyip çeyreği 10 sayı ile tamamladı. Glock yerine Bogdan, Zoric yerine Semih oyuna dahi oldu ve onlar da hiç aşağı kalmayan performanslar gösterdiler. Tüm takım bir makine düzeni ile, inanılmaz seri ve etkili top paylaşımının yanında hücuma çok hızlı çıkarak , geri koşma konusunda büyük problem yaşayan rakibinin direncini daha baştan kırmış oldu.

İlk çeyrek sonunda sahadaki görüntü ağır siklet bir boksör ile , orta siklet bir boksörün maçına benziyordu. GSLH bırakın rakibine darbe indirmeyi, kendini korumayı dahil başaramıyordu.

Obradovic ilk yarı boyunca 10 kişiye süreleri eşit bir şekilde dağıttı. Oğuz ve Serhat hariç tüm oyuncular süre buldular ve etkili oynadılar. İlginçtir ki takımın en değerli oyuncusu Bjelica başka bir çok konuda takıma katkı verirken işin skor tarafında ilk yarı boyunca hiç olmadı.

İkinci çeyrekte ilk çeyreğe benzer bir senaryo ile oynandı. Fark giderek açılmaya 30 lara dayanmaya başladı. O kadar rahat skor buluyordu ki FBU , skor 60 lara gidiyordu. İkinci çeyreğin son 5 dakikası içinde biraz vidaların gevşemesi ile GSLH farkı biraz olsun aşağı çekebildi. O tarafta sadece Young ve Micov ile direnen oyuncular olarak göze çarptı. İşin skor tarafını bir kenara bırakalım asıl savunmada hiç yoktu sarı kırmızılılar. Faul bile yapmadan , ellerini ayaklarını hiç hareket ettirmeden sadece savunma yapıyor görüntüsü veriyorlardı.

Bu çerçevede maçın ikinci yarısında da senaryo aslında çok değişmedi. Yenilgiyi kabullenmiş GSLH karşısında iyice rahat oynayan FBU , 20 sayı civarlarında farklarla devam ediyor, tüm oyuncularına süre veriyor, antreman maçı havasında basketbol oynuyordu. Ligin son maçında Beşiktaş karşısında da aynı görüntü varken , rakibin hiç direnç göstermediğinden bahsetmişti yine bir çok yorumcu. Bu maçta da aynı şeyleri söylüyoruz aslında ama işin diğer tarafı da , FBU öyle bir basketbol oynadı ki, rakibin direnç gösterme isteği kalmadı. Belki de işi bu kadar kolay gösteren şey Fenerbahçenin oynadığı basketbol idi.

Çok fazla istatistik vermek istemiyorum ama çok çarpıcı rakamlar da var maçtan. Bugüne kadar ribaund üstünlüğünü her maçta gösteren GSLH’a karşı 41-23 lük bir fark ortaya çıktı. Bunda FBU in yüksek yüzdeli hücumlarının da etkisi var ancak bu kadar ezici bir üstünlük olması rakibin direncinin hiç olmadığının göstergesi.

Toplamda 21 asist yaptı FBU ve bunun tam 8 tanesi zaten fişlerin çekildiği ilk çeyrekte gerçekleşti. Ayrıca tam 7 blok yaptı takım, Semih ve Zoric başta olmak üzere potayı çok iyi savundu.

Maçın bu şekilde farklı gitmesi maçın gerginleşmesini de önlemiş oldu. Geçen sene yaşananlardan sonra bu şekilde sakin bir maç olması iki tarafın da sadece basketbola odaklanması açısından oldukça iyiydi.

Kenan’dan biraz bahsetmek lazım dün akşamki maç sonrasında. Kenardan oyuna dahil olan Kenan bu senenin en iyi maçlarından birini çıkardı. Hem takımı organize etmesi hem asistleri, hem çekinmeden ve yüzdeli attığı şutları ve herşeyden önemlisi yerine gelmiş özgüveni ile beklediğimiz Kenan’ı izlettirdi bize. Onun bu şekilde oynaması ama sürekli bu şekilde oynaması bizi bir iki yıl içinde başka bir seviyeye taşıyacaktır. Çok özel yetenekleri olan bir oyuncu zaten kimse bunu tartışmıyor. Ancak sakatlığı sonrası yerlerde gezinen özgüveni yükselmedikçe hedeflerini her geçen gün yükselten FBU’de kendine yer bulması pek mümkün olmayacaktı. Dün bunun işaretlerini verdi, sadece savunmada yaptığı agresiflikle değil aynı zamanda hücumdaki verimliliği ile de bu takıma katkı verebileceğini gösterdi.

Son söz Semih’e. Madrid’de , CSKA maçının ikinci yarısında oyuna girip , kopmuş maçın geri döndürülmesinde Glock ile birlikte büyük rolü vardı Semih’in. Bazen gerçekten ‘Ya bu Semih niye hep böyle oynamıyor’ dedirtiyor maalesef. Keşke CSKA ve dünkü GSLH maçlarındaki performansını genele yayabilse. Bu kadar özel bir oyuncunun henüz daha 28 yaşında yok olup gitmesine gönlüm hiç razı olmuyor. Ancak ne kadar yetenekli olursa olsun, istikrarı sağlayamadığı sürece , konsantrasyon problemlerini çözemediği sürece maalesef kaybolacak. Umarım bu seneden bazı dersler çıkartmıştır, ve gelecek sene takımda kalabilmek ve Obradovic’in gözüne girmek için son şansın play off serisi olduğunun farkındadır. Maalesef şunu da ilave etmek istiyorum ki, bu play off serisinde , dün akşam oynadığı gibi harika maçlar çıkarıp takımda kalsa bile benim düşüncem onun sürekli bu tarz inişler çıkışlar yaşayacağı ve kendini tamamen basketbola veremeyeceği yönünde. Umarım yanılırım.

Pazar günü ikinci maç Abdi İpekçi’de oynanacak. Seyircinin de etkisiyle GSLH orada çok daha agresif olacaktır, ve bizim maç ne kadar olaysız geçmiş olursa olsun, orada sakin bir maç olmayacak yine bir dolu kavga  dövüş çıkacaktır. R.Madrid yenilgisi daha yeni yaşandı. Takımımızın olayları basketbol dışına çekmeye çalışan rakibi karşısında provakasyonlara gelmeyip, sakin kalıp basketbolunu oynaması lazım. Eğer Madrid maçında olduğu gibi oyuna gelirsek yine kaybeden biz oluruz.

Screen Shot 2015-05-22 at 11.06.20

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir