Büyük maça sadece bir gün kaldı. Heryerde haberler, yorumlar hiç olmadığı kadar fazla. Ben de yine vakit buldukça yazılarıma devam etmeye çalışıyorum.
Bugüne kadar hiçbir maçtan önce FBU ile ilgili yorumlar ve istatistikler vermedim. İlk defa bu maç özelinde takımın son durumu ve istatistikleri hakkında yazmak istiyorum.
Son haftalarda hafif sakatlıkları bulunun Bjelica ve Glock takıma döndüler. Hickman haricinde allaha şükür eksiksiz bir şekilde gidiyoruz Madrid’e. Son Beşiktaş maçı rakibin çok kötü basketbolu nedeniyle ölçü olmaktan çok uzaktı. Yine de takımın hazırlık maçı anlamında faydalandığı bir karşılaşma oldu.
Takımın EL in başından beri yaşadığı değişimi içeren bir tablo paylaşıyorum.
Takımın savunmada almış olduğu yolun çok net göstergeleri bu tablolar. Normal sezonda EL in en yüksek yüzdeyle üçlük yiyen takımıydık, %45 lerdeki bu oran Top16 da %38 e play off larda ise %33 e düştü. İki sayılık bölgede zaten bulunduğumuz durumu koruduk, serbest atışlarda ise yine lehimize oldukça iyileşme var.
Ayrıca normal sezonda maç başına 17,1 asist yapan rakiplerimizi, ilerleyen phase larda önce 15,8 ‘e sonra 13,3’e kadar gerilettik. Yediğimiz sayılar ve rakiplerin elde ettiği verimlilik puanlarındaki düşüş de gözle görülür kadar iyi.
Değerlendirmelere oyuncu bazında bakalım biraz da. FBU , Top16 öncesinde aslında iyi bir performans sergilemişti. Pana deplasmanından sonra takımın büyük bir ivme kazandığı herkesin kabul ettiği bir gerçek. Normal sezonu 8-2 galibiyet oranıyla kapatmış ve her geçen gün daha iyi basketbol oynamaya başlamıştık. Yine de Heurtel transferi gerçekleşmeyince ortaya çıkan Zisis ihtimalini iyi değerlendirdi yöneticiler. Hiçbir zaman büyük bir yıldız olmayan ama her takımda tamamlayıcı bir rol üstlenen Zisis bize de büyük katkı sağladı. Sadece kendi yaptıkları ile değil takımdaki diğer oyuncuların yaptıklarına bile etki etti. Savunma da taşların yerine oturmasına, Hickman’ın gerçek rolüne bürünmesine, Glock’un performansının bireyselden takıma dönmesine ve Kenan’ın kendine gelmesine çok pozitif katkıları oldu Zisis’in. Play off serisinin 3.maçına kadar ne kadar olumlu işler yapsa da eleştirilmeye devam etti Zisis. Ancak o maçta gerektiğinde skor da üretebildiğini ve bunu ne kadar kritik bir zamanda yapabileceğini herkese gösterdi.
Zisis ile ilgili benim tek eleştirim serbest atışları. Bu kalitede ve bu tecrübedeki bir oyuncunun %50 lere inen bir yüzdeyle oynaması hiç kabul edilebilir değil.
RM kısalarının ne kadar önemli ve yıldız oyuncular olduğundan daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Onların karşısında duracak Zisis’in savunma performansı bu anlamda çok kritik. Özellikle Llull’un performansını aşağı çekmek için onun savunma becerisi maçın sonucuna direk etki edecektir.
Diğer taraftan rakibe göre çok daha güçlü olan pota altı oyuncularımızın hücumdaki performansları da onun organizasyonuna bağlı. Bana göre bu maçın ön plana çıkmacak ama en kilit oyuncusu Zisis.
Bana göre maçın ikinci kilit oyuncusu da Vesely. Rakip uzunlar üzerinde kuracağı üstünlük ve savunmada özellikle ikili oyun sonrasında yaşanacak eşleşme problemlerinde en kilit oyuncu olacaktır. Bu maçta onu 5 numarada ve Bjelica ile aynı anda sahada çok fazla göreceğimizi düşünüyorum.
Vesely de her geçen gün performansını arttıran oyunculardan biri. Aslında sezon başında eleştirileri alan oyunculardan biri olmasının nedeni onu takım için doğru kullanmayı henüz öğrenememiş olmamızdan kaynaklanmıştı. Zamanla takımın birbirine alışması ve onun atletik özelliklerini daha fazla kullanmamız bir anda takım için en değerli oyunculardan biri haline getirdi onu.
Basketbol hayatına başlarında 3 numara oynamış olmasına rağmen maalesef orta mesafe şutu bile yok Vesely’nin. Ve bana göre 4 numara bile oynayabilecek bir oyuncu değil. Ancak 5 numarada bu kadar hızlı ayakları , yere çok yakın olabilmesi, en hızlı kısaların bile karşısında zorlanmadan durabilmesi onu çok farklı bir 5 numara haline getiriyor. Bir de Obradovic’in oyun sisteminin sürekli switch ler üzerine kurulu olması değerini daha da arttırıyor.
Glock çok özel bir skorer, hatta birçok yorumcuya göre tam bir ‘katil’. Onun formda olduğu günler durdurulması imkansıza yakın. Heryerden her şekilde şut sokabilen ve skor üretebilen bir oyuncu. Sezon başında skorer yönü öne çıktıkça rakiplerin onun üzerinde ikili üçlü sıkıştırmaları artmış ve o da bu durumlarda çok fazla top kaybı yapmış ve zorlama şutlara gitmişti. Zamanla tüm takımdaki olumlu iyileşmeler onda da görülmüş, zorlamaları azalmış ve top paylaşımı konusunda daha iyi oynamaya başladı.
Bir diğer konu da sezon başındaki savunma zaafiyetiydi. Rakip takımlar sürekli onun tuttuğu oyuncu üzerinden hücum ediyor ve çok rahat skor buluyorlardı. Bu konuda da aşama kaydetti Glock. İyi bir savunmacı oldu demek fazla iyimserlik olur ama artık bir direnç gösteriyor, en azından çabalıyor, bu bile takıma çok büyük katkı sağladı.
Bu grafikler onun sayı ve verimlilik rakamlarının aşağı gittiğini gösteriyor olabilir. Bunun yanında bir çok kişi sezon başında Glock yerine şu andaki Glock’u tercih edecektir. Artık o da takımın bir parçası ve tamamlayacısı.
RM maçında en büyük silahlarımızdan biri her zamanki gibi Bjelica olacak. Bu sene oynadığı basketbolla taraflı tarafsız herkesin büyük saygısını kazandı. Yeteneği konusunda bugüne kadar kimsenin şüphesi olmamıştı. Ancak bu seneye kadar bunu performansa hiç bu kadar dökmemişti. O kadar çok şey yapıyor ki Bjelica takımda yeri doldurulması en zor oyuncu. Bir kere herşeyden önce asla kendini düşünmeyen, takımı için ne yapması gerekiyorsa onu yapan kafada bir oyuncu. Savunmada da hücumda da herkese yardıma gidiyor. 4-5 arası oyunları onun kadar iyi oynayan başka bir 4 numara yok şu an EL de. İşler sıkıştığı zaman savunmacısını yayın çevresine çekip ya şut ile ya da hızlı ayakları ile içeri drive ile sayıyı rahatlıkla buluyor ama bu hiçbir zaman önceliği olmuyor.
Ribaund konusunda bu sene büyük ilerleme katetti. Gerçek bir ribaund canavarına dönüştü. Sadece ribaund alması ile değil asıl fast break leri başlatması anlamında da onun aldığı savunma ribaundları büyük önem taşıyor. Bazen kendi topla çıkıyor bazen de yaklaşık 15 mt lik uzun paslar atabiliyor. Bir basketbol oyuncusunda olması gereken bütün meziyetlere sahip. 1-5 arası bütün pozisyonları oynayabilecek yetenekte.
RM maçında karşısında Nocioni, Slaughter veya Reyes’i bulacak. Bu üç oyuncu da oldukça sert oyuncular. Bir tek Reyes’e karşı çabukluk avantajını kullanabilir onun haricinde Nocioni de Slaughter da onu savunabilecek oyuncular. Fizik güç olarak da hepsi Bjelica’dan daha güçlü. Bu nedenle onun maç içinde çok öne çıkabileceğini sanmıyorum. Bu maçta ondan beklentim savunma ribaundlarını toplaması ve hücumda ceza şutlarını yüksek yüzdeyle sokması. Bir şekilde onun savunmacıları yapacakları sertlikle onu oyunun için çok sokmamaya çalışacaktır.
Bogdan bu sene transfer olduğunda benim en çok heyecanlandıran oyuncu olmuştu. Geçen sene Partizan’da yazın da dünya şampiyonasında göstermiş olduğu performanslar ondan beklentilerin fazla olmasına neden oldu. Bojan gibi bir maçta 35 atacak bir oyuncu olmamasına rağmen, çok daha istikrarlı ve oyunun her alanına katkı yapabilecek bir oyuncu Bogdan. Bana göre bunlardan daha önemlisi ise soğukkanlılığı. Obradovic’in ona olan güveni çok fazla. Her geçen gün takım içindeki sorumluluklarını arttırdı. Hickman’ın sakatlanmasıyla takımda rolü liderliğe daha da yaklaştı. Bu maçta da onun omuzlarında büyük yük olacak. Hem RM kısalarına karşı savunmada hem de hücumda ondan çok fazla şey bekliyoruz.
Gerginliğin ve sertliğin çok fazla olacağı RM maçında onun soğukkanlılığına çok ihtiyacımız olacak. Ortama ve strese karşı bugüne kadar olduğu gibi soğukkanlı davranabilirse bizi galibiyete yaklaştıracaktır.
Sıra geldi Emir’e. Bjelica ve Bogdan için takımın herşeyi yapabilen oyuncuları olduğunu konuşuyoruz. Bu kategoride aslında en önemli oyunculardan bir Emir. O da takıma her konuda katkı sağlayabilen, her pozisyonu oynayabilen çok yetenekli bir oyuncu. Tek problemi tercihleri. Bazen bu konularda hata yapıyor ve bu takımın canını çok yakıyor. Tercih hatası yapmadığı zaman büyük yetenekleri sayesinde çok verimli oluyor. Bu maçta da benim çok şey beklediğim oyunculardan biri. Belki kehanet olacak ama maçı getiren oyuncunun Emir olacağını düşünüyorum.
Play off serisi lie beriberi hem dakikalarını hem de takıma katkısını arttırdı. Özelli 4,3 asist ve 4 ribaund rakamları oldukça önemli takım açısından. Bunun yanında 2 top çalmasını gözardı etmemek lazım.
Rakip 3 numaralar ile karşılaştırdığımızda o da biraz güç problemi yaşayabilir. Hem Rivers hem de Macuilis ona göre daha güçlü oyuncular. Diğer yandan oyun bilgisi ve yetenekleri ile ikisine karşı da üstünlük kuracağını düşünüyorum Emir’in.
Oğuz ve Semih ikilisinden sadece birinin veya ikisinin toplam en fazla 10 dk sahada kalmasını bekliyorum. Bu sürede onlardan alacağımız verim çok önemli.
Kenan ve Melih ikilisine gelince, bu ikiliden Kenan özellikle savunmada direnç göstermesi ve Zisis’in dinlemesi için Melih’e nazaran biraz daha fazla süre bulabilir. Yine de Obradovic’in bu maçı mümkün olan en rotasyonla yani Zisis, Glock, Bogdan, Emir, Bjelica ve Vesely ile oynayacağını düşünüyorum. Kenan ile Oğuz&Semih ikilisinin sahada kaldığı ve katkı verdiği her saniye ana oyuncuların çok daha rahat oynamasına neden olacaktır.
Birçok kritik var tabi ki maçla ilgili. Belirleyiciler. Bir çoğundan bahsettim. Son olarak sezon boyunca canımızı çok yakan serbest atışlardan bahsetmek istiyorum. Bu maçın belirleyicelerinden birinin de serbest atış yüzdeleri olması yüksek ihtimal. Ne yapıp edip geçmişi unutup, bu maçta %80 nin altına düşmemiz lazım. Çizgiden bulunacak sayılar, maçın gerginliğinin artmasıyla çok daha önemli hale gelecek.
Artık heyecan dorukta. Herkes sabırsızlıkla maçı bekliyor. Sadece basketbolun belirleyici olduğu bir maç olması ve Final’e kalma ümidiyle herkese iyi seyirler. Bu takım bütün sezon bizim gururumuz oldu, bu maçların sonucu ne olursa olsun gururumuz olmaya devam edecekler.
