Top8’de İlk Maçlar Tamamlandı. Favoriler Kazandı, Sürpriz Yok..

Saha avantajı olan tüm takımların evlerinde kazandıkları ilk maçlar sonrasında bu akşam 2. maçlar başlıyor. Bizimle aynı gün oynayan CSKA , beklendiği gibi rahat bir galibiyet ile Pana’ya ciddi bir mesaj verdi. 3.Çeyreğin sonunda 35 sayı farka ulaşan CSKA, son çeyrekte tüm kadroya yer vererek rahat bir galibiyet aldı. 12 oyuncusundan da skor katkısı alan CSKA inanılmaz şut yüzdeleri ile maçı bitirdi. %63 iki sayı, %52 üç sayı ve %86 serbest atış yüzdeleri ile 93 sayı ürettiler. Bunu 27 asist ile yapmış olmaları da topu ne kadar paylaştıklarının ve organize olduklarının göstergesi. Genelde 30 dk üzerinde süre alan Teodosic ve De Colo bu maçta 20 dk nın altında sahada kaldılar, bu sayede 2.maç öncesi hiç yıpranmamış oldular. İkinci maçta da CSKA’nın bu kadar farklı olmasa da zorlanmadan maçı kazanacağını düşünüyorum. Zaten EL’in en iyi kısa rotasyonuna sahip olmalarının yanında Khryapa’nın sahalara dönmüş olması ve Kirilenko’nun da takıma alışıp form tutmasıyla durdurulması çok zor bir takım haline geldiler. Bu serinin çok uzamadan bitmesi çok da sürpriz olmayacaktır.

CSKA-Pana: 93-66 .. İSTATİSTİKLERİ

İkinci günün ilk karşılaşmasında Barcelona , Olympiacos’u konuk etti. Spanoulis’in ve Petway’in dönmesiyle zorlu bir maç olmasını bekliyordum ancak daha ilk çeyrekte maça iyi başlamamasına rağmen Olympiacos’un ipini çekti Barcelona. Satoransky’nin Spanoulis üzerindeki inanılmaz baskısı, Oly şutörlerinin bir türlü ritm tuttaramaması ve çok kolay top kayıpları yapması ve Barcolana’nın inanılmaz hücum ribaundu yapması galibiyetin anahtarları oldu. Daha ilk yarıda 10 hücum ribaundu ile sürekli ikinci şans sayıları buldu Barcelona. Rakibinin yayın gerisinde çok zorlandığı karşılaşmada fazlasıyla yüksek yüzdeyle üçlük bulmaları da işleri iyice kolaylaştırdı. Justin Doellman gibi çok önemli bir kozundan hiç katkı alamamasına rağmen geri kalan 11 oyuncusandan da verim alan Barcelona da hiçbir oyuncu 10 sayının üzerinde skor üretmedi.

Barcelona-Olympiacos: 73-56.. İSTATİSTİKLER

R.Madrid-A.Efes karşılaşması ise iki farklı senaryonun yaşandığı bir maç oldu. İlk yarıda Efes, sezon başındaki kimliğine dönüp, savunması ile R.Madrid’e nefes aldırmayan bir basketbol oynadı. Sürekli 24 saniye hücum süresini kullandırmayıp son saniyelerde zorlama şutlara ittiler ev sahibi takımı. Ne içerden ne dışardan skor üretemeyen R.Madrid molalar almasına ve sürekli oyuncu değiştirmesine rağmen bir türlü çözüm bulamadı. Özellikle 2.çeyrekte inanılmaz oynayan Efes savunması, Heurtel’in de mükemmel organizasyonu ile farkı 11 sayıya kadar çıkardı. Çok yetenekli bir oyuncu Heurtel, benim de çok beğendiğim bir pg. Farkın açılmasında onun topu dolaştıran ve biran önce sayıya giden paslarının büyük rolü vardı. Zaten savunmada aşırı agresif olan ve sürekli kaptıkları toplarla hücuma kalkan Efes’e, Heurtel’in de bu şekilde hücum katkısı eklenince inanılmaz bir Efes seyretmeye başladık. 2.Çeyreğin bitmesine 3 dk kala skor 38-27 idi. Bu dakikadan sonra Heurtel yorulmasının da etkisiyle yine saçmalamaya başladı. Topu elinde çok fazla tutmaya, zorlama paslar aramaya, ve top kayıpları yapmaya başladı. Hemen ritm bu fırsatı değerlendiren R.Madrid 35-38 ile farkı 3 sayıya kadar indirdi. Heurtel’in kenara gelmesiyle tekrar düzen içine giren Efes hücumları Saric’in arka arkaya bulduğu 5 sayı ile devreye 8 sayılık avantaj ile girdi.

Ancak momentumu kaybetmişti Efes artık. Ve üçüncü çeyrek ile birlikte R.Madrid seyircisini de arkasına alıp rüzgar gibi başladı ve 8 sayı geride başladığı çeyreği 26-10 luk çeyrek sonucu ile 8 sayı önde bitirdi. Bundan sonra Efes bir daha geri dönemedi.

Heurtel çok önemli bir oyuncu. Onun yeteneklerinde pg bulmak çok da kolay değil. Ancak onun dizginlerini iyi tutmak lazım. Maalesef şu an ne Efes ona ne de o Efes’e alışamadı. Glock için konuşulanların benzerleri onun için de geçerli. Bu seviyede takımlar için yıldız olacak oyuncuların sadece iyi yaptıkları şeyleri iyi yaparak yıldız olmaları mümkün değil. Bir çok şeyi iyi yapmak zorundalar. Ama herşeyden önce takım oyuncusu olmak zorundalar. Glock daki gelişimin bir benzerini de Heurtel de görmeliyiz yoksa bu birlikteliğin çok da uzun süreceğine inanmıyorum.

Real Madrid-Anadolu Efes: 80-71.. İSTATİSTİKLER

Gelelim bu akşamki maça. İlk maç aslında bu sezon ilk defa karşılaşan iki rakibin birbirini tanıma maçı da oldu diyebiliriz. Biz net olarak şunu gördük ki, Maccabi’nin tek bir silahı var ve bunu çok iyi kullanıyorlar. Kısa oyuncuların topla oynama yetenekleri ile rakiplerini geçip ya potaya gitmeleri, ya yardıma gelen oyuncunun boşalttığı ters taraftaki oyuncuya hazırlanan boş şut imkanı ya da alley oop larla sayıya gidiyorlar. Obradovic ikinci maçta onların hücum performanslarını aşağı çekecek önlemleri mutlaka alacaktır.

Glock ve Bogdan’ın normal performansları yani ikisinin toplam en az 30 sayı civarında ürettiği bir akşam yaşarsak elimiz daha rahatlayacaktır.

İlk maç olduğu gibi yine yüksek enerjili ve motive bir taraftar grubuyla güzel bir galibiyet olması dileğiyle.

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir