9 Haftalık galibiyet serisi, 11 haftalık deplasman galibiyetleri serisi, grup liderliği , final4 yolu derken Laboral bize çok ciddi bir tokat attı. Maçın başından sonuna kadar tanınmayacak bir FBU vardı sahada ve bir an için bile maçı kazanma ışığı gösteremediler.
Hickman’ın yokluğunda beklediğim gibi Bogdan’ı kullandı Zoc. Bazen Emir destek oldu ona. Ancak Serhat ilk beş başlamasına rağmen bir daha maç kopana kadar süre alamayınca rotasyon 8 kişiye indi. Üstelik Vesely de çok erken faul problemine girince rotasyon iyi daraldı. Zaten takım olarak savunmada yeteri kadar istekli ve agresif değilken, hücumda da başta Glock olmak üzere herkesin kötü gününde olması bizim maçın içine girmemize engel oldu. Rakip gayet iyi bir hücum performansı ile başlarken bizim sürekli basit top kayıpları yapmamız onları daha da çok havaya soktu. Aslında savunmasıyla öne çıkan bir takım olmamaları rağmen gayet iyi savunma yapıp sadece ilk yarıda 10 top kaybı yapmamıza neden oldular. Maç öncesi yazımda belirttiğim gibi gene kısa oyunculardan çok sayı buldular, San Emeterio, Darius Adams , Fabian Causeur ve Mike James dörtlüsünden 64 sayı yedik. Bertans’ın yokluğunu onlar tölere ederken biz Hickman’ın eksikliğini kapattık diyemeyiz. Bizim kısa oyuncular hem bu oyuncuların savunmasında çok aksadılar bir de bunun üzerinde hücumda çok verimsiz bir akşam geçirdiler. Bu şartlar altında maçı kazanmak gerçekten çok zordu.
Ancak asıl mesele bence isteksizlikti, Obradovic bile alıştığımız agresifliğinden uzaktı, ya da maç içinde bu şekle dönüştü. Rakibin 93 sayı atması zaten bizim normal bir basketbol oynamadığımızın net delili. Özellikle Top16 ile arttırdığımız savunma sertliğinden yeller esiyordu. Savunmadaki isteksizlik ve yumuşaklık bizi savunma kaynaklı kolay sayılardan da mahrum bıraktı.
İkinci yarının başında 2 dakika içinde yakaladığımız 8-0 lık seri , “acaba mı” sorusunu sordurmak üzereyken yine benzer bir sürede gelen 12-0 lık Laboral serisi bu sorunun sorulmasına fırsat vermedi. 3.Çeyreğin 6.dakikası itibariyle skorun 54-37 ye gelmesiyle maç aslında kafalarda bitmiş oldu.
Ne zaman bir ritm tutturup biraz havaya girsek bu tarz mağlubiyetler aldık. Artık bunun bir çeşit Zoc taktiği olduğunu da düşünmeye başladım. Ayakların yere daha sağlam basması ve işlerin aslında çok da kolay olmadığını göstermek açısından iyi bir mesaj bile olabilir. Diğer taraftan yine bir yere kadar harika gelip arkasına çözülmelerin başlaması da bir ihtimal. Ben bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum olaya mümkün olduğu kadar olumlu tarafından bakmak lazım.
Dün akşamki maçlardan sonra iki grupta da işler oldukça karıştı. Öncelikle bizim grupta ilk iki sıra ve son sıra için mücadele son haftaya sarkacak anlaşılan. Yukarıda işler bu akşamki CSKA-Oly maçından sonra netleşecek gibi. Eğer CSKA Oly’i yenerse büyük ihtimalle grupta ilk üç sıra
1-CSKA
2-FBU
3-Olympiacos
olacak. CSKA son hafta Milano deplasmanına gidiyor ve oradan rahat bir galibiyetle dönecektir. Olympiacos da kendi sahasında Nizhny ile oynuyor ki onlar açısından da kolay bir maç olacak. Bizim Efes maçı ise Olympiacos’un CSKA’ya yenilmesi durumunda bizim açımızdan pek bir anlam taşımıyor olacak. Biz yensek de yenilsek de sıralamamız değişmeyecek. Bu durumda en iyi senaryo CSKA’nın Oly’i yenmesi. Eğer bir sürpriz olur da Oly kazanırsa işler o zaman iyice karışacak. Yukarıdaki üç takımın da puanları eşitlenecek ve son hafta maçları sıralamayı belirleyecek. Üç takımında 3 mağlubiyetle kalması durumunda yani son haftayı 3 takımda galibiyetle bitirirse diğer iki takıma karşı da ikili averajda üstün olduğumuz için biz grubu lider bitiriyor olacağız. Eğer biz Efes’e karşı kendi sahamızda maçı kazanamazsak o zaman ilk iki dışında kalacağız ki bu hiç de istemediğimiz bir durum olacaktır.
Efes açısından duruma bakarsak Laboral son hafta Malaga deplasmanına gidiyor olması ve oradan galibiyetle ayrılma ihtimalleri yüksek olması nedeniyle bizim maçtan mutlak galibiyetle ayrılmak zorundalar. Dün akşam bizim Laboral’e yenilmemizden sonra ilk umutları sona erdi, ancak onlar da bu akşam CSKA’nın kazanması için bolca dua edeceklerdir.
E grubunda da işler dün akşam Alba Berlin’in deplasmanda Pana’yı yenmesiyle fazlasıyla karıştı. Bir anda 3-4-5 için yapılan mücadelede, Alba, Pana ve Maccabi üçlüsü son haftaya nefes nefese girecekler. Kilit maçta Berlinde olacak. Alba kendi sahasında ilk maçta deplasmanda mağlup ettiği Maccabi ile karşılaşacak. Eğer Alba bu maçı kazanırsa Maccabi devre dışı kalacak, Pana da deplasmanda Kızılyıldızı yendiği durumda tabi ki. 3 Takımda 8-6 ile grubu bitiricek ama ikili averajlarda Pana iki takıma karşı da üstün olduğu için 3.sırayı alacak, Alba da 4.sıradan play off turuna yükselicek. Eğer Pana galip gelemezse o zaman Alba 3 Maccabi 4 olacak.
Sonuç olarak tüm resim haftaya belli olacak. Kim üst tura çıkacak kim kiminle eşlecek sorularının cevabı haftaya kaldı. Bizim yapmamız gereken hesap kitap yapmadan basketbolumuzu oynamak. Sonuç itibariyle saha avantajını almamız durumunda Pana’da, Maccabi’de , Alba’da bizi eleyebilecek kapasitede takımlar değiller, yeter ki biz hem fiziğimizle hem beynimizle sahada olalım.
Basketbola dönersek , Zoc işler zora girdiği zaman sahada güvendiği oyuncularla olmak istiyor, yani yerli rotasyonundan kimseyi kullanmıyor. Bazen Oğuz ve Semih süre alıyorlar ama onlar da mecburiyetten bu süreleri alıyorlar. Normalde Bjelica&Vesely ikilisine 2.çeyreğin sonlarında ilk kez döner hem Oğuz hem Semih’i yanına alırdı. Ancak dünkü maçta daha ilk çeyrek dolmadan bu ikiliye döndü ve Vesely 3.faulunu almış olmasına rağmen onu kenara almadı. O da ilk yarı bitmeden 4.faulunu aldı ve çok da iyi oynuyor olmasına rağmen kenara gelmek zorunda kaldı. Bu tarz maç içinde zorlaşan veya baştan zor olan maçlarda rotasyonun çok daralması bizim önümüzdeki en büyük risk olarak duruyor. Hickman’ın da olmaması nedeniyle dün akşam bir kez daha gördük ki, Zisis kötü de olsa, yorulsa da yerine girecek oyuncu Kenan olmayacak, Bogdan&Emir ikilisi ile o pozisyonu oynayacak. Aynı şekilde Glock dün çok kötü gününde olması 4-0 üçlük atmış olmasına rağmen maçın sonları hariç onun yerine Melih’i denemedi Zoc. Buradaki tek şans olarak şu kalıyor. Bir şekilde maça başlarken Serhat ve hatta Kenan ile başlayabiliyor Zoc. Eğer bu başlangıç anlarında bu oyuncular çok iyi oynarlarsa işte o zaman rotasyon 8 kişi kalmak zorunda kalmayabilir.
Heyecanlı ve zevkli basketbol günleri bizleri bekliyor. Şu aşamada düşünmemiz gereken tek şey önümüzdeki maç. F8’i garantilediğimiz günlerde ilk hedef F4 yapmak. Senelerdir bunun hayaliyle yaşıyoruz. Umarım başka sakatlık olmadan play off maçlarına çıkabiliriz.
Herkese iyi hafta sonları.