Akşam maçtan sonra uyumak gelmedi içimden, maçı bir kez daha izlemek, twitter da eğlenmek, istatistik kağıdına sevgiliye bakar gibi bakmak , bu keyfi uzatabildiğim kadar uzatmak istedim.
Nereden başlasam bilmiyorum gerçekten, herşeyi yazmak herşeyi anlatmak istiyorum, bütün coşkumu paylaşmak istiyorum. Dün akşam maçın gazıyla attığım bir iki twit gibi Obradovic düşmanlarına saydırmak istemiyorum. Bu hafta sonu keyif hafta sonu. Güzellikleri yaşayalım 🙂
Çok zor bir maç olacaktı, herkesin beklediği gibi. Maç önü yazımda da söylediğim gibi bir çok unsurun bizim lehimize dönmesi gerekiyordu. Birazdan hepsine değineceğim. Ancak maçın en öne çıkan olayı takımın KARARLILIĞI idi. O kadar kararlı o kadar inançlı başladık ki maça her şeye cevap verebilecek bir karakter koyduk sahaya.
Galibiyeti getiren unsurlar için bir sıralama yapsam :
Spanoulis’i etkisiz hale getirmek (10 asistine rağmen)
Pota altında ezilmemek (bırakın ezilmemeyi biz onları ezdik)
3 Numaralarının verimliliğini düşürmek (Darden 3 Lojeski 0 sayı)
Ve Goudelock..(En sona koyduğuma bakmayın maçı getiren en önemli faktör oydu)
Bunların hepsini sağlayan Obradovic’e buradan şükranlarımı sunuyorum. FBU’i, inanılmaz kadrosu ile EL’in en iyi hücum takımı olana CSKA ve oturmuş sistemi ile EL’in en iyi savunma takımı olan Olympiacos’un olduğu Top16 grubunda hem de kendi sahamızda onlara basit hatalar ve hakemler nedeniyle yenilmiş olmamıza rağmen 10.hafta sonunda lider duruma getirmiş olması nedeniyle Obradovic kendisini eleştirenlere en güzel cevabı vermiştir.
Evet CSKA en iyi hücum Oly’de en iyi savunma takımı. Ancak biz hem hücumda hem savunmada en az onlar kadar iyiyiz. Teşekkürler Obradovic.
İlk beşte Zisis yerine Hickman’ı görünce aslında şaşırdığımı söylemeliyim. Zoc’un Spa’yı Zisis ile tutacağını düşünüyordum. Ancak bu görev maçın başında Bogdan’a verildi. Sadece Bogdan’ın Spa üzerindeki baskısı değil, tüm takım inanılmaz bir savunma arzusuyla çıktı maça. Tüm maç boyunca da bu arzu hiç aşağı düşmedi. Sadece p&r sonrasında devrilen uzunları savunmakta zorluk çektik. Çok hızlı ve atlet oyuncular olmaları nedeniyle bu konuda bizi oldukça zorladılar. Özellikle Spa , üzerindeki büyük baskıya rağmen çoğu zaman devrilen uzunu bulmayı başardı. Bunun dışında tüm maç boyunca hem boyalı alanda hem de yayın gerisinde neredeyse nefes aldırmadık. Lafayette’in ekstra verdiği katkı olmasa maç çok daha erken kopabilirdi.
Özellikle benim en çok korktuğum pota altı savaşında inanılmaz bir üstünlük sağladık. İlk yarı boyunca bir kez bile hücum ribaundu vermedik, bunun aksine biz sürekli hücum ribaundlarını alarak onların direncini aşağı çektik. Hücum ribaundu alamasak bile onların net savunma ribaundu almalarını ve hızlı hücuma çıkmalarını engelledik. Bir iki tane hariç kolay basket hiç bulamadılar.
Bogdan’ın bıraktığı yerden Zisis başladı Spa’yı savunmaya. Özellikle maçın sonlarına doğru Spa’nın artık sazı ele almaya çalıştığı anlarda öyle bir savunma yaptı ki onu bench’te oturmaya mahkum etti. Hiçbir perdeye takılmadan sürekli karşısında kaldı Spa’nın. İstatistik kağıdında verimlilik puanı olarak belki -2 yazıyor olabilir. Ancak bunun hiçbir önemi yok, bu kadar önemli bir oyuncuyu tamamen devre dışı bırakmasıyla istatistik kağıdını yırtıp atmıştır Zisis.
Hickman sezon başında benim de çok tepkimi almıştı. Bir türlü katkı vermiyor hatta Zoric ile birlikte takıma en çok zarar veren oyuncu oluyordu. Sakatlığının ardından Zisis transferi ile gerçek kimliğine bürünmeye başladı. Bu takımın en olgun oyuncusu olarak her maç katkı veriyor artık. Kendine güveni fazlasıyla geldi, ve bunu sadece 2 numara oynarken değil 1 numara oynarken bile yapabiliyor. Dün 26 dk sahada kalarak Glock’tan sonra en çok süreyi alan oyuncu oldu. Kritik sayıları ribaundları ile takıma büyük katkı sağladı.
Glock hakkında çok şey yazılıp çiziliyor. Bunları konuşmaktan bıktık artık. Yapılması gerekeni artık Obradovic de biz de anladık. Bazen bu adam maçı tek başına alabilecek gibi oynuyor. Üzerinde kim olursa olsun, pozisyon ne olursa olsun sayıyı buluyor. Önemli olan o günün onun günü olup olmadığını anlamak. Dün Glock’ın günüydü. Rakibin direncini kıran en önemli oyuncuydu. Üzerinde büyük baskı olmasına rağmen öyle hücum etti ki, sadece kendi attığı sayılar için değil, o sayı attıkça rakibin ona olan konsantrasyonun artması nedeniyle takımın diğer oyuncuları da fazlasıyla etkili oldular özellikle Bjelica. Maçın sonunda bir hücum ribaundu ve tamamlaması var, sonrasında Oly tribünlerine attığı bir bakış. Gerçekten o an boynuna sarılıp kucaklamak geldi içimden 🙂
Bogdan maça Spa’yı durdurma konsantrasyonu ile başladı. Tüm maç boyunca da bu konsantrasyonu kaybetmedi. Bunun yanında hücumda da etkili olabilseydi bizi daha da rahatlatırdı ancak yine de görevini fazlasıyla yaptı. Spa’nın enerjisini bitiren maça olan inancını azaltan ilk faktör oldu.
Emir aslında maça çok fazla giremedi gibi durdu. Ne asistleriyle ne sayılarıyla çok katkı vermedi. Ama yaptığı çok önemli bir şey vardı savunmada. P&R arkasında pota altına yardımı öyle başarılı getirdi ki, o oyundayken savunmamız bir kademe daha iyi oldu. Üstelik maçın sonlarında attığı bir üçlük ile rakibin bütün direncini kırmayı da başardı.
Bjelica bu ligin en elit oyuncularından biri. Bize transfer olana kadar hep büyük potansiyel olduğu konuşuldu. İlk senesinde bizde de potansiyeli hep konuşulup bir türlü gerçekten yüksek bir performans gösteremedi. Ancak bu sene yine Obradovic sayesinde potansiyelini performansa dönüştürmesine şahit oluyoruz. Onu bu takımda izlemekten büyük keyif alıyorum. Dün de maçta sertlikse sertlik, savunma ise savunma, şut ise şut, ribaund ise ribaund yapılacak ne varsa yaptı. Öyle kritik anlarda öyle kritik üçlükler soktu ki, tam rakip bir hava yakalamaya çalışırken balonlarının ağzını açıp havalarını kaçırttı. Glock ile birlikte takımın hücumdaki en önemli oyuncusu oldu.
Vesely belki dün akşam istatistik kağıdında çok şatafatlı bir sonuca ulaşmamış olabilir. Bana göre ise takımın özellikle savunmada yine çok iş yapanlarından biriydi. Oğuz ve Semih’in gayet iyi niyetli oyunlarına rağmen ayaklarının yavaşlığı nedeniyle yediğimiz p&r sayılarını engelleyen faktör oldu. Hücumda kolayca bitirebileceği bir çok atışı kaçırmış olmasına rağmen bence yine takımın görev alan tüm oyuncuları gibi başarılı bir akşam geçirdi.
Oğuz&Semih ikilisi Zoric’in hiç süre almadı akşamda 28 dk sahada kalıp, 8 sayı 7 ribaund(ki 5 tanesi hücum ribaundu) 2 asist ile bence görevlerini yerine getirdiler.
Dün maçın belki de en olumsuz tarafı, son maçlarda düzelttiğimiz serbest atışlardı. Bu seviyede artık bu kadar serbest atış kaçırmıyor olmamız lazım. Bir şekilde bunu da çöz Obradovic , lütfen … 🙂
Heryerden F4 ve hatta şampiyonluk naraları gelmeye başladı. Evet takım artık buna aday olduğunu net bir şekilde herkese ispatladı. Ancak Obradovic’in de maç sonunda dediği gibi daha oynamamız gereken 4 maç var. Bunların 3’ü de kendi sahamızda. Son Efes maçına kadar ilk iki şansımızı garanti altına almalı ve gerekirse son maçta Efes’e de F8 yolunu açacak bir kıyak yapma şansını elimizde tutmalıyız.
MAÇIN İSTATİSTİKLERİ