Geçen hafta alınan CSKA deplasman galibiyetinin ardından sıralamada oldukça avantajlı bir konuma geçtik. Matematiksel olmasa da Top8 için büyük avantaj elde edip ilk iki için de dizginleri elimize geçirmiş olduk.
Bu hafta evimizde deplasmada 18 sayı farkla mağlup ettiğimiz Nizhny ile oynuyor olacağız. Top16’nın ilk turundan sonra takıma İsrailli pg Gal Makel dahil edildi. Kendi sahalarında yenildikleri Milano maçında görev almayan Makel bu güne kadar kendinden beklenen büyük çıkışı bir türlü yapamamış, potansiyelini performansa dönüştürememiş bununla beraber çok yetenekli ve çok iyi saha görüşü olan bir pg. Ne zaman ondan beklentiler büyüse o başarısız oldu. Ne zaman beklentiler küçülüp daha mütevazi takımlara gitti o zaman da yıldızı parladı. Savunma tarafı fazlasıyla eleştirilebilecek ama işin hücum kısmında fazlasıyla dolu bir oyuncu. Takıma adaptasyon sağlarsa mutlaka katkı verecektir.
Bizim maçta Gal Makel büyük ihtimalle sahada olacak ama bir taraftan da iki önemli silahları Parakhouski ve Kinsey sakatlıkları nedeniyle oynayamayacaklar. Zaten çok geniş bir rotasyonu olmayan, daha doğrusu takımın kemik oyuncularından çok fazla verim alıp yedek oyuncularından çok katkı alamayan coach Bagatskis için bu iki oyuncunun eksikliği büyük problem yaratacaktır.
Bizim açımızdan da bir avantaj yaratacağı aşikar bir taraftan da bu maçla ilgili tek endişemi daha da alevlendirecek bir durum olabilir. Bu maç Top16 boyunca içerde dışarda tüm maçları düşündüğümüzde tüm herkesin en rahat gördüğü maç. Eğer oyuncular da böyle düşünür ve konsantrasyon eksikliği yaşarlarsa o zaman çok az olmakla birlikte büyük bir sürprizi yapabilir Nizhny.
Basketbol anlayışları bize en uygun gelen takımlardan biri Nizhny. Sert bir savunma takımı değiller, tempoyu seviyorlar, özellikle ilk beş başlayan oyuncuları kendi pozisyonlarında oldukça iyi oyuncular. Özellikle Taylor Rochestie bu sezon kariyerinin en iyi yılını geçiriyor. Top16 da sayı, asist ve verimlilik sıralamasında lider durumda. Bütün sezonda ise verimlilikte 2., sayı liderliğinde 1., asist sıralamasında ise 2. durumda. Bu kadar yüksek ortalama ile skor üretiyor olmasına rağmen şut yüzdeleri inanılmaz derecede iyi. 3 sayı yüzdesi 50 ki tüm oyuncular içinde 4. sırada. 2 sayılık yüzdesi bile 51,7 ki bir pg için fazlasıyla iyi. Serbest atışlarda da %92,42 ile 4.sırada ve şunu da söylemek lazım bu yüzdeyi 66 atışta yakalamış, önündeki 3 oyuncunun da 41 den fazla denemesi yok.
Son zamanlarda iyice öne çıkan savunmamız açısından güzel bir sınav olacak Rochestie karşısında yaptıklarımız. İlk maçta onu tamamen düzen dışına çıkarıp hem şut yüzdelerini çok aşağı çekmiş hem 4 top kaybı yapmasına neden olmuş ve maçı da sadece 10 sayı ile bitirmesini sağlamıştık. Bizim maçta bu sene oynadığı maçlar içinde en düşük skor ve verimlilikte kaldığı maçı oynamıştı. Onu bu şekilde durdurabilmek bir sonraki hafta Spanoulis’e yapacağımız savunma için bize gösterge olacaktır.
İlk maçta verimliliğini düşürdüğümüz bir diğer oyuncu da Trey Thompkins’di. Bizim maç hariç 17,4 sayı ile oynayan Thomkins bizim maçta 4 sayıda kalmıştı. PF pozisyonunda bu sene önemli bir çıkış yakalayan Thompkins de problem çıkarabilecek bir oyuncu.
Bize en büyük problemi aslında sürpriz bir oyuncu olan Semen Antonov yapmıştı. Özellikle kalın ve güçlü fiziği ile hem içerden hem dışardan 3 numarada büyük problem olmuştu.
Parakhouski’nin olmaması bizi 3 saniye koridorunda rahalatıp, uzunlarımızdan aldığımız verimi arttırmamızı sağlayacaktır. Ayrıca ilk maçta takımın iki kısası Glock ve Bogdan’dan büyük katkı alıp toplamda 40 sayı bulmuştuk.Hücumda hem uzunlarımızın hem kısalarımızın çok ekstra bir durum olmadığı sürece rahat bir maç çıkaracaklarını umuyorum.
Arka arkaya oynayacağımız iki önemli GS ve Olympiacos maçları öncesi umarım stresi az, güzel basketbol izleyeceğimiz keyifli bir maç olur.
