Bu hafta kendi sahamızda İspanyol temsilcilerinden Laboral Kutxa’yı ağırlıyor olacağız. Bahis sitelerine göre bu haftaki 8 maç içinde , maçın ağır favorisi olan tek takım biziz.
Rakibimiz normal sezonu D grubunda 5/5 galibiyet oranıyla 3.sırada tamamlayarak kendine Top16 F grubunda yer buldu. Bu etapta yaptığı 5 maçta 2 galibiyet alarak 6. sırada yer alıyor.
Sezon başına göre kadrosunda oldukça değişiklik yaşayan rakibimiz Doron Perkins, Lamont Hamilton, Sasha Vujacic ve Thomas Heurtel gibi önemli oyuncuları çeşitli sebeplerle kadrosundan ayırıp yerlerine, Mirza Begic, Darius Adams, Mike James ve Ben Hansbrough’yu transfer etti. Bunun haricinde sezona coach Marco Crespi ile başlayıp kendi sahalarında Kızılyıldız’dan 20 sayı fark yedikleri maçın ardından takımın başına Ibon Navarro’yu getirdiler.
Tam bir tempo takımı Laboral. Tempoyu yükseltip hızlı oyunu rakiplerine kabul ettirdikleri vakit kazanmaya yakın olurlarken , düşüp tempoda oynadıklarında hiç kazanamıyorlar. Kazandıkları 7 maçın 6’sında 88 ve üzeri sayı atarlarken sadece Nizhny’ye karşı 81 sayı atıp kazanmışlar. Kazandıkları maçlarda ortalama 90 sayı atarken, kaybettikleri maçlardaki sayı ortalaması ise 71,8 sayı. Attıkları sayılarda bu kadar büyük fark varken yedikleri sayı ise gayet istikrarlı: Kazansalar da kaybetseler de 80 sayı yiyorlar. Aslında bu açıdan bizim için bir avantaj söz konusu. Top16 ile birlikte sertleşen savunmamız son 5 maçta (CSKA maçının normal süre sayısı olan 74 üzerinden hesapladığımızda oluşan rakam) 66,6 sayıya izin veriyor olmamız onların 80 ve üzerine çıkmasına izin vermeyecektir.
Malaga gibi onlar da ribaund konusunda oldukça başarılı bir takım. Özellikle Top16 ile birlikte toplam ribaund sayılarını 43,6’ya hücum ribaundlarını da Malaga ile aynı rakam olan 15,4’e çekmiş durumdalar. Bizim yumuşak karnımız olan savunma ribaundlarında yine bizi oldukça zorlayacaklardır.
Şut yüzdeleri de yine belirleyici istatistiklerden biri. Kazanırken %56 ile 2 sayı, %37 ile 3 sayı atarlarken, kaybettiklerinde bu yüzdeler sırasıyla %43 ve %30’a düşüyor. Yüksek yüzdeyle şut atmalarına izin vermezsek maç bizim açımızdan oldukça kolaylaşacaktır.
Asist ve top kayıplarında ise birbirini dengeleyen düşük rakamlara sahipler. Top16 ile birlikte 15,7 olan asist sayıları 12,4’e inmiş. Bu da sertleşen savunmalara karşı organize olmaktan uzaklaşıp daha fazla bireysel oyuna dönmelerinden kaynaklanıyor ki buna uygun çok fazla oyuncuları var.
Bu kadar tempolu oynuyor olmaları rağmen top kayıpları da sadece 11,5 seviyelerinde. Darius Adams’ın 3 top kaybını da çıkarırsak aslında oldukça az top kaybı ile oynuyorlar.
Kadrolarına gelirsek, 1 numarayı iki Amerikalıya teslim etmiş durumdalar. Darius Adams sezona Nancy kadrosunda başlayıp Heurtel’i satmaya karar vermeleri ile birlikte takıma transfer oldu. Yetenekli bir oyuncu olmasına rağmen bana göre fazlasıyla sokak basketbolcusu. Takım düzeninden anında çıkıp arka arkaya 3 tane üçlük deneyebiliyor. Bir anda takımını havaya sokup momentumu ele geçirtebilirken, takımın tüm düzenini bozup çok yanlış tercihler de kullanabiliyor. Kendine güveni çok yüksek bir oyuncu ama işte EL’de oynadığını unutabiliyor. Her türlü zorluğu deneyebilecek kadar cesur, 2.15 lik bir pivotun üzerinden turnikeye çıkabiliyor.
Mike James biraz daha oturaklı bir pg. O da sezona Yunanistan’ın Kolossos takımında başlayıp 21 sayı 3,3 asist ve 5,1 ribaund ortalamaları tutturunca Laboral’in yolunu tuttu. Şutlarını da paslarını da çok seçerek kullanıyor. 1,85 gibi kısa bir boyu olmasına rağmen hem savunmada hem hücumda ikili mücadelelerde hiç ezilmiyor ve özellikle savunma ribaundlarına yardımcı oluyor. Üçlük yüzdesi(%28,6) pek içaçıcı olmasa da iki sayı yüzdesi(%57) gayet tatmin edici. 12,3 sayı ile takımın en skorer oyuncusu.
Sg pozisyonunda ise Fabien Causeur ve Ben Hansbrough bulunuyor. Causeur hem savunmada hem hücumda takımın önemli oyuncularından biri. Oyunun her tarafını vasat da olsa yapabiliyor. Hızlı hücumlarda oldukça etkili bitirebiliyor. Glock üzerindeki baskıyı onunla yapacaklarını düşünüyorum. Ben Hansbrough da çok ortalama bir oyuncu. Rotasyonda 10 dk civarında süre alabiliyor.
3 numarada iki önemli oyuncuları var. Biri tecrübeli İspanyol San Emeterio. Güçlü fiziği ve cesur kimliği ile ritm tutturduğunda oldukça önemli bir skorere dönüşebiliyor. Bu sene şut yüzdeleri iyice düştü. Normal sezonda %32 ile kullandığı 3 sayılık atışlarda yüzdesi Top16 ile birlikte daha da büyük bir düşüş yaşayıp sadece %9 olmuş durumda. Onunla 3 numaralı pozisyonu paylaşan diğer oyuncu 2,05 boyundaki Letonyalı Davis Bertans. Bize belki en büyük problemi yaşatabilecek oyuncuları Bertans. Pozisyonuna göre uzun boyu ve atletik yetenekleri ve her mesafeden her türlü savunmanın üzerinden kullandığı üçlük atışları ile önemli bir skorer. Çok korkutucu yüzdeleri olmamakla beraber yumuşak savunmalara karşı yüzdelerini birden inanılmaz yukarılara çıkarabiliyor. Ancak ritm tutturamadığında sokamıyor olmasına rağmen şutları zorlamaya devam edip takıma zarar verdiği maçlar da fazlasıyla oluyor(Neptunas deplasmanında 1-10 üçlük atmıştı). İşin savunma tarafında da çok etkili bir oyuncu değil, yumuşak stili ile önemli 3 numaraları tutmakta çok zorlanıyor.
4 numarada oldukça sert iki oyuncuları var. Kim Tillie de, Tornike Shengelia da görev adamları kimliği ile takıma destek oluyorlar. Özellikle Tillie herşeyden biraz biraz yapabilen ama herşeyi yapabilen bir oyuncu. Shengelia ile birlikte Bjelica’yı savunurken oldukça sertleşeceklerini düşünüyorum. Ancak Vesely 4 numara oynarken onlara fiziksel bir üstünlük sağlayabilir.
5 numarada ise geçen sene Beşiktaş’tan tanıdığımız Colton Iverson ve Mirza Begic var. Beşiktaştayken oynadığı basketbola Laboral’de de devam ediyor Iverson. Savunmada sert ve ortayı kapatan, hücumda yetenekleri sınırlı, sadece asist üzerinden basket bulabilen ancak sürekli ribaundları karıştırıp alamasa da rakiplerinin almasına engel olan bir oyun stili var. Mirza Begic ise onun tam tersi özellikleri içeren bir uzun. Savunma sertliğini sağlayamıyor olmasına rağmen hücumda birebir pozisyon yaratabilen , orta mesafe şut sokabilen , uzun kolları sayesinde hücum ribaundlarında etkili bir pivot.
Görüldüğü gibi bizim kalibremizde bir takım değiller. Ancak ritm tutturup tempoyu istedikleri gibi yönettiklerinde Olmypiacos gibi bir takıma bile 89 sayı atıp 19 sayı fark yapabiliyorlar. Bu nedenle tempoyu yükseltmelerine izin vermeden, sert savunmamıza devam edip, onları 70 sayılarda tutup maçı kazanabiliriz. Hem uzun rotasyonunda hem de kısa rotasyonunda oyuncu bazında üstünlük kurabileceğimizi düşünüyorum. Eğer Glock üzerinde baskıya devam ederlerse, onun performansı takımın tamamına olumlu olumsuz yansıyabilir. Malaga maçında olduğu gibi ikili sıkıştırmalar sırasında çabuk paslarla oyunu açması bize avantaj sağlayacaktır.
Mirza Begic’in savunurken bu maçta Semih’in kullanılmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Ama bildiğimiz Obradovic maçın büyük bölümünde onun karşısında Vesely ile duracaktır.
Pg larını ve Bertans’ı çok fazla coşturmazsak maç kolay geçecektir diye umuyorum.
Herkese iyi seyirler.