Top16 5. Haftada Rakibimiz Unicaja Malaga

Top16 her galibiyet altın değerinde bu çok net. Bu maç altından da değerli. Geçen hafta deplasmanda alınan Milano galibiyeti sonrası tekrar motivasyonu yükselen takımımız bu hafta Malaga’yı da yenerse bu iki rakibe karşı da büyük bir avantaj elde edecek.

Bu maç bizim için olduğundan belki çok daha kritik Malaga için. EL normal sezona iyi başlamalarına rağmen 3’ü kendi sahalarında olmakla beraber 4’ü normal sezonda 4’ü Top16 olmak üzere son 8 maçlarını kaybettiler. Bizim maç öncesinde de aslında devre dışı kaldıkları söylenebilir ancak yine de son umut olarak bu maçı görüyorlar.

Bu kaybettikleri 8 maçı biraz inceleyince aslında oldukça benzer tablolar ile karşılaşıyoruz. Genellikle ilk yarıyı hatta 3. çeyreği önde bitirip son çeyrekte inanılmaz bir düşüş yaşıyorlar. Bu 8 maçın 5 inde ilk yarıyı 3 ünde de 3.çeyreği önde bitirmişler. Hatta Limoges, CSKA ve Efes maçlarında ilk yarı sonlarında sırasıyla 13, 16 ve 15 sayı fark yapmışlar. İzlediğim CSKA ve Efes maçlarında özellikle 3.çeyrekte öyle bir dağılmışlardı ki son çeyreklerde moral olarak ayağa kalkmaları imkansıza yakın hale gelmişti. Gerçi CSKA maçının son anlarına kadar oyunun içinde kalmayı başarmalarına rağmen o kritik anlarda maç kazandıracak hamleyi yapamamışlardı.

İstatistiklerine baktığımızda da  yine ilginç bir iki nokta görebiliyoruz. Tüm maçlar dikkate alındığında EL en çok hücum ribaunda yapan takımı olarak göze çarpıyorlar. Bundan daha önemli bir not var ki bu rakam kazandıkları maçlarda 12,75’e inerken kaybettikleri maçlarda 16,6’ya çıkıyor. Bunda en büyük neden olarak şut yüzdeleri gözüküyor. Kazandıkları zaman %57 ile 2 sayı, %34 ile 3 sayı atarlarken bu rakamlar kaybettiklerinde sırasıyla %46 ve %27 olmuş. Bu kadar kötü yüzdeyle atıyor olmaları onların hücum ribaundlarına daha istekli olmalarına neden oluyor .

Screen Shot 2015-01-30 at 09.58.49

Asist rakamlarında da büyük değişkenlik var. Kazandıkları maçlarda ortalama 21,25 asist üretirlerken kaybettikleri maçlarda bu rakam 13,1 olarak gerçekleşmiş. Haliyle bu attıkları sayılara da yansımış. Kazandıkları zaman 80,5 sayı atarken kaybettikleri maçlarda 72,3 sayıda kalmışlar.

Daha fazla rakamlara girmeden biraz da kadrolarından bahsedelim. Pg mevkiinde geçen sene Banvit’ten tanıdığımız Stefan Markovic ile Uruguaylı Jayson Granger var. Granger 26 dk sahada kalırken Markovic 17 dk civarında süre alıyor. Zor ve kritik anlarda coach Plaza daha çok Granger ile oynamak istiyor. Granger önemli bir oyuncu olmakla beraber istatistik kağıdında hiç de iç açmıyor. %39 iki sayı, %23 üç sayı yüzdeleri ile oynayan pg , asist top kaybı rakamlarında da 3,8  ve 2,4 rakamları tutturmuş. Buna rağmen takım organizasyonunda oldukça önemli bir rolü var Granger’ın. Zaten tüm kadroya baktığımızda büyük yıldız denebilecek bir tek oyuncuları dahi yok. Markovic de sezon öncesi Dünya Kupasında Sırp Milli takımında Teodosic’in arkasında 2. pg olarak oynamış olmasının verdiği güvenle EL’de oldukça iyi başlamıştı. Ancak o da yetenekleri sınırlı bir oyuncu. Bu iki pg ın en önemli özelliği savunma sertlikleri. Bizim kısalarımız üzerinde baskılı bir savunma yapmaları büyük olasılık.

Sg pozisyonlarında yine tanıdık iki isim var: Kostas Vasileiadis ve Ryan Toolson. Efes ve Karşıyaka’dan tanıdığımız oyuncaların da ortak bir özellikleri ceza şutlarındaki başarıları. Eğer onları boş bırakırsanız canınızı yakarlar, ancak biraz raydan çıkarırsanız kendi takımlarının en büyük sorunu haline gelirler. Ryan Toolson 11,5 sayı ile takımın en skorer oyuncusu. Aslında bu bile takım kadrolarının bize oranla ne kadar zayıf olduğunun göstergesi. Bu pozisyondaki bir diğer oyuncuda İzlandalı Jon Stefansson. Diğer iki oyuncuya göre daha az süre almasına rağmen Plaza onu işler kötü gittiğinde dengeleri değiştirmek için kullanıyor ve bazen bunda başarılı da oluyor.

Screen Shot 2015-01-30 at 09.59.58

Bana göre en güçlü oldukları ve bize üstünlük sağlayabilecekleri tek pozisyon kısa forvet pozisyonu. Burada oldukça fizikli oyuncuları var. Hem Kuzminskas hem de Suarez bir çok işi yapabilen yetenekli oyuncular. İki oyuncu da takımın diğer oyuncuları gibi  şut yüzdeleri hariç istatistik kağıdının her alanında takımlarına katkı veren oyuncular. Bizim 3 numaralarımız Bogdan ve Emir bu maçta bu iki oyuncu karşısında hem hücumda hem de savunmada zorlanacaklar.

4 numaralı pozisyonda isi iki Amerikalı oyuncu var. Birbirine hem fizik hem stil olarak oldukça benzeyen bu oyuncular çok atletik olmamakla beraber güçlü fiziklerini kullanan oyuncular. Hücum ribaundlarına da fazlasıyla destek veriyorlar. Bjelica da Vesely’de onlara karşı hücum etmekte zorlanabilir ancak savunma kısmında işleri nispeten daha kolay olacaktır.

5 numaralarında ise Fran Vazquez ve tanıdık bir isim olan Vladimir Golubovic var. Vazquez uzun boyu ve uzun kolları ile hem ribaund hem de blok konusunda uzman bir oyuncu. Eski tarz pivot hareketlerini ve yarım hook atışlarını portföyünde barındırıyor. Ayrıca takım olarak çok iyi kullanamasalarda p&r leri de iyi bitirebilen bir uzun. Çabuk ayakları ona her zaman avantaj sağlıyor. Golubovic ise ülkemizde Antalya, Ted Kolej ve Banvit gibi bir çok takımda oynadı. Klasik eski tip pivotlardan Golubovic, bileği düzgün orta mesafe şutu var, sırtı dönük oyunları iyi oynar, ribaundlarda çok etkili olmasada iri vücudu sayesinde çok yer kaplar. Tüm bunlara rağmen vasat altı bir oyuncu. Bugün  sorsam bir tane bile Fenerbahçeli onu transfer etmek istemez. Gerçi bütün takıma baktığımızda belki Kuzminskas dışında transfer edilebilecek bir tek oyuncu bile gözükmüyor.

Ritm tutturmaları çok önemli , eğer bu ritmi tuttururlarsa bir anda çift haneli farklara çıkabiliyorlar. Bunun yanında bir anda kontrolü kaybedip aynı şekilde geri de düşebiliyorlar. Bu tarz stresli anlarda direksiyona geçip takımı toparlayacak bir oyuncuları olmaması en büyük sıkıntıları.

Genelde iyi savunma yapıyorlar ama asla bir Olympiacos savunması değil, içeriden onlara üstünlük sağlayabiliriz bizim uzunlarımızla. İşin savunma tarafında şutlarına yakın savunma yapmamız çok önemli boş şutları sokabilecek çok oyuncuları var ama zor şutları sokacak hiçbir oyuncuları yok. Tabi şutlarını bozmak yetmeyecek savunma ribaundlarına çok konsantre olmalı ve onlara ikinci şans sayıları vermemeliyiz.

Bizim şut ritmimiz de maçın belirleyeci unsurlarından biri olacak. Son zamanlarda takım istediği zaman ne kadar iyi savunma yaptılarını gördük bu savunmayı bu maçta yine göreceğimizi düşünüyorum. Ve yine her zaman söylediğim gibi işler ne kadar kötü giderse gitsin rotasyonda dakikaların dağılması bizim maçı kazanma şansımızı yukarı çıkaracaktır. Genelde çok emin olmadığım zaman galibiyetten bahsetmem ama bu maçta hem teknik olarak hem de motivasyon olarak maça yakın olan tarafın biz olduğunu düşünüyorum. Dün akşam Efes’in Olympiacos karşısında aldığı galibiyet sonrası ilk iki ihtimalleri yeniden canlanabilir. Bu durumda artık içerde dışarda maç kaybetmeden yola devam etmek gerekiyor.

Umarım güzel bir oyundan sonra kazanan taraf biz oluruz.

Herkese iyi seyirler.

 

 

Top16 5. Haftada Rakibimiz Unicaja Malaga” te bir düşünce

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir