Fenerbahçe Ülker sezon başından beri çok eleştirildi. Hala eleştiriliyor. 1 ve 5 numara eksiklikleri, birbirine benzer çok sayıda oyuncu transferleri, dakika dağıtımındaki farklılıklar, savunma sıkıntıları, hücumda organizasyon eksiklikleri.. Bir çok şey konuşuldu.
Bunların akabinde Cumhurbaşkanlığı Kupasında Karşıyaka yenilgisi, ardına Panathinaikos deplasmanındaki hezimet, kendi sahamızda Barcelona mağlubiyetleri gelince eleştiriler zirve yapıp Obradovic’i tartışma noktasına gelindi. Hatta bazı kendi bilmezler onun gitmesi gerektiğini söyleme cesaretine girip yerine başka coach adayları bile önermeye başladılar.
Ardından hem EL’de hem TBL’de seri galibiyetler geldi. Savunmada sıkıntıların bir kısmı çözüldü, hücumda top dönmeye , paylaşım artmaya , asist sayıları çoğalmaya başladı, Semih, Kenan, Melih gibi oyuncular rotasyona girmeye yavaş yavaş katkı vermeye başladır. Ve herşeyden anında etkilenen ve her türlü duyguyu uçlarda yaşayan Türk insanları yine takım hakkında methiyeler düzmeye başladı.
Ne sezon başında eleştirildiğimiz kadar kötüydük, ne de şimdi çok iyiyiz. Ancak takımda gelişme ve ilerleme olduğu net. Bu takımın tek ihtiyacı zamandı ve zaman geçtikçe çok daha iyi olacak.
Bu hafta ve haftaya oynayacağımız EL maçları takımdaki ilerlemenin ne kadar olduğunu net bir şekilde ortaya koyacak. Tabi öncelikle bu haftaya kanalize olup Perşembe akşamı Ülker Arena’da konuk edeceğimiz Panathinaikos maçı hakkında düşüncelerimi paylaşacağım.
Bu maç için bir kaç farklı alanda detaylı istatistik çalışma yaptım. Hepsini sizinle paylaşmak istiyorum.
Fenerbahce | Panathinaikos | |
Index Rating | 92,3 | 93 |
Points | 83 | 82,1 |
Total Reb. | 35,1 | 34,1 |
Off. Reb. | 12,3 | 9 |
Def. Reb. | 22,9 | 25,1 |
Assist | 16,3 | 17 |
Steals | 6,9 | 5,9 |
Turnover | 9,9 | 12,6 |
Free Throw % | 66,4% | 79,6% |
Free Thr. Attm. | 19,1 | 21 |
2 Pts % | 54,2% | 55,1% |
2 Pts Attm. | 45,9 | 35,3 |
3 Pts % | 35,6% | 38,8% |
3 Pts Attm. | 19,3 | 22,9 |
True Shoot.% | 49,2% | 51,3% |
Ass-TO Ratio % | 165,2% | 135,2% |
(Koyu yeşil renk rakamlar 24 takım içinde 1., açık yeşil olanlar 2., kırmızı olanlar sonuncu, turuncu olanlar sondan ikinci olduğunu gösteriyor)
İlk olarak, iki takımın şu ana kadar oynamış olduğu EL maçları sonunda oluşan istatistiklere bakalım. Bu genel istatistikler eşliğinde takımların genelde birbirine yakın takımlar olduğu görünüyor. Hücum ribaundlarında 3 ribaundluk bir fark yaratmışken, aynı şekilde top kayıplarında da onlara göre 3 top civarında daha az kaybediyoruz. Daha önce altığını çizdiğimiz gibi serbest atış yüzdelerindeki fark dikkat çekici. Bir diğer öne çıkan rakam 2 sayılık atış denemelerinde. Biz 45,9 ile en çok kullanan takımken, onlar 35,3 ile en az kullanan takımlar. Toplam şut yüzdelerinde ise 51,3 ile en iyi 2. takım durumundalar.
Panathinaikos | ||
Home Games | Away Games | |
Index Rating | 104 | 78,3 |
Points | 88 | 74,3 |
Total Reb. | 36,8 | 30,7 |
Off. Reb. | 8,5 | 9,7 |
Def. Reb. | 28,3 | 21 |
Assist | 20,3 | 12,7 |
Steals | 3,8 | 8,7 |
Turnover | 12,5 | 12,7 |
Free Throw % | 79,1% | 80,3% |
Free Thr. Attm. | 21,5 | 20,3 |
2 Pts % | 53,5% | 57,1% |
2 Pts Attm. | 35,5 | 35 |
3 Pts % | 49,4% | 25,4% |
3 Pts Attm. | 22,3 | 23,7 |
True Shoot.% | 55,3% | 46,1% |
Ass-TO Ratio % | 162,0% | 100,0% |
Panathinaikos’un iç ve dış saha performanslarına bakınca bir iki rakam çok dikkat çekiyor. Her alanda performansı çok ciddi düşüyor Panathinaikos’un deplasmanlarda. En dikkat çekici rakamlardan biri asist sayılarında. Deplasmanlarda 7,6 asist daha az yapıyorlar, bu onların organize olmakta zorlandıklarının bir göstergesi. Top çalma sayılarında ise şaşırtıcı bir artış var. Ancak en büyük fark 3 sayılık yüzdelerinde ortaya çıkıyor. Kendi sahalarında %49,4 ile en iyi atan 2. takımken, deplasmanda %25,4 ile en kötü atan 2. takım durumuna geliyorlar. Kendi sahalarında bu kadar iyi üçlük atıyor olmaları nedeniyle 2 sayılık denemelerinde de en az kullanan 2.takımlar.
Home Games | Away Games | |
Fenerbahce | Panathinaikos | |
Index Rating | 88,3 | 78,3 |
Points | 81,3 | 74,3 |
Total Reb. | 36,7 | 30,7 |
Off. Reb. | 13 | 9,7 |
Def. Reb. | 23,7 | 21 |
Assist | 14 | 12,7 |
Steals | 6 | 8,7 |
Turnover | 10 | 12,7 |
Free Throw % | 60,4% | 80,3% |
Free Thr. Attm. | 17,7 | 20,3 |
2 Pts % | 55,0% | 57,1% |
2 Pts Attm. | 49,7 | 35 |
3 Pts % | 31,4% | 25,4% |
3 Pts Attm. | 17 | 23,7 |
True Shoot.% | 48,4% | 46,1% |
Ass-TO Ratio % | 140,0% | 100,0% |
Şimdi de, bizim iç saha performansımız ile onların dış saha performansını yan yana koyarak bir iki değerlendirme yapmak istiyorum. Bu tablo bize bizim bu maçı rahat kazanacağımızı söylüyor. Tabi herşey istatistik değil ama önemli bir gösterge. Bizden iyi oldukları çok az kategori var, top çalma(bence buna dikkat etmek gerekiyor) ve serbest atış yüzdesi. Diğer kategorilerde ya biz iyiyiz ya da çok yakınız. Bu tablo bize ayrıca bu maçın daha çok pota altında oynanacağını gösteriyor. Biz kendi sahamızda en az üçlük deneyen 2. takımken onlar da en düşük yüzdeyle atan 2. takım durumundalar. Haliyle maçın daha çok pota altında geçeceğini düşünebiliriz. İki sayılık yüzdelerinde aslında iki takım birbirine oldukça yakın. Ancak asıl önemli fark kullanılan top sayısında ortaya çıkıyor. Onlar iyi yüzdeyle atmalarına rağmen bizden yaklaşık 12 top az kullanıyorlar. Bizim mümkün olduğu kadar onları pota altından uzak tutup dış atışlara yönlendirmemiz gerekiyor. Gerçi burada da önemli bir istatistik var ki, biz kendi sahamızda %50,5 ile rakiplerine en iyi üçlük attıran takım durumundayız. İşte düğüm burada çözülecek : Panathinaikos bugüne kadar ki dış saha üçlük yüzdesiyle mi oynayacak yoksa bizim gibi çok rahat üçlük atılan bir takıma karşı bizim istatistik rakamlarımıza mı çıkacak? Bu sorunun cevabı maçın galibiyetini belirleyecektir.
Panathinaikos | ||
Games Won | Games Lost | |
Index Rating | 101,2 | 72,5 |
Points | 86,2 | 72 |
Total Reb. | 36,4 | 28,5 |
Off. Reb. | 8,8 | 9,5 |
Def. Reb. | 27,6 | 19 |
Assist | 18,8 | 12,5 |
Steals | 4,8 | 8,5 |
Turnover | 13,6 | 10 |
Free Throw % | 79,8% | 78,8% |
Free Thr. Attm. | 22,8 | 16,5 |
2 Pts % | 52,3% | 62,0% |
2 Pts Attm. | 35,2 | 35,5 |
3 Pts % | 48,1% | 19,2% |
3 Pts Attm. | 21,6 | 26 |
True Shoot.% | 54,6% | 43,5% |
Ass-TO Ratio % | 138,2% | 125,0% |
Son olarak da Panathinaikos’un galip&mağlup maçlarını karşılaştırdım. Bu tabloda da aslında resim iyice netleşiyor. Kazandıkları maçlarda %48,1 ile üçlük atıyorlar ki bu rakamla 1. durumdalar. Kaybettileri maçlarda bu oran dehşet bir düşüş ile %19,2 olmuş. Bir ilgi çekici rakam da kaybettikleri maçlarda %62 ile en iyi 2 sayılık yüzde tutturan takım olmalarına rağmen, kullandıkları 35,5 top ile en az iki sayılık deneyen 2.takım durumundalar. Yani aslında anahtar önlerinde, üçlüklerinin girmediği gün topu içereye indirseler işin rengi değişecek ama bugüne kadar bunu pek yapamamışlar. Bizim maçta da bu şekilde devam etmelerini umuyoruz 🙂
Genelde maça içeriden Batista’yı(sakatlıktan yeni çıktı, bu maç oynaması bekleniyor ama sakatlığın etkisini yaşayabilir) kullanarak başlıyorlar, o da yüksek yüzdeyle aldığı topların çoğunu bitiriyor. Dakikalar ilerledikçe bu akış değişip dışardan kullanıyorlar hücumlarını. Pota altındaki en önemli silahları Batista. Onu durdurmak da çok önemli. Birebirde genelde hem güçlü fiziği hem de hareketli ayakları nedeniyle savunmacısını ekarte ediyor. Bu nedenle ona ikili sıkıştırma yapmak şart. Tomic gibi üstün bir pas yeteneği olmadığı için ikili sıkıştırma sonrasında pozisyonu zorlamaya devam edecek bu da onu top kaybına itecektir ki bu da onun bireysel istatistiklerine ortalama 4 top kaybı olarak yansımış . Mümkün olduğu kadar onu birebirde bırakmadan ikili sıkıştırmalarla hataya zorlamalıyız.
Çok fazla dış şutörü var Panathinaikos’un. Janis Blums(%70,6), A.J.Slaughter (%42,4), Nikos Pappas(%43,8) ve Antonis Fotsis (%60,9) en dikkat etmemiz gereken dış atıcılar, Diamantidis(%20) , Giankovits (%18,5) , James Gist (%23,5) ve Bochoridis(%20) ise daha risk edilebilir oyuncular. Ne olursa olsun klasik alışkanlığımız olan dış şutları risk etme işi bu maçta bize çok pahalıya patlayabilir. Hatırlayacağınız gibi ilk maçta bu bir kabus olmuş, %69 ile 18 üçlük görmüştük potamızda.
Panathinaikos’da süreler gayet iyi paylaştırılmış durumda. 10-26 dakika arasında süre alan 11 oyuncu kullanılmış rotasyonda. En fazla süreyi 26:28 ile Diamantidis alıyor. Buna rağmen geçen senelerdeki etkinliğinin olmadığını söyleyebiliriz. 5 sayı 5.9 asist ortalamaları tutturmuş durumda. A.J. Slaughter bu senenin en büyük kazancı onlar adına. 22:32 süre alan guard 12,1 sayı ortalamasını, %48,6 iki sayı, %42,4 üç sayı, %81,8 serbest atış yüzdeleri ile yakalamış durumda. Bunun yanında 2,4 asisti 0,7 top kaybı ile sağlıyor. Giankovits bu senenin öne çıkan oyuncularından biri. 25:20 süre alıyor ve oyunun her alanında katkı veriyor. James Gist ve Antonis Fotsis birbirlerini tamamlayan 4 numaralar. Fotsis dış şutları ve oyun zekasıyla , Gist ise atletizmi ile katkı veriyor. Pota altında daha önce bahsettiğim gibi Batista’yı çok etkili kullanıyorlar. Onun haricinde Julian Wright ve son maçlarda performansını arttıran Mavrokefalidis(büyük ihtimalle sakatlığı nedeniyle oynayamayacak) onu tamamlıyorlar. Bize karşı her zaman iyi oynayan Mavrokefalidis de bu maçın kilit oyuncularından biri olabilir.Pappas ve Blums da çok lokomotif oyuncular olmamakla beraber takımı tamamlayan, ceza şutlarını çok iyi değerlendiren oyuncular.
Bize gelince, hücumda son maçlarda artan top paylaşamına devam etmemiz şart. Bogdan ve Glock’un son maçlarda artan performansı bizi hücumda rahatlatacaktır. Biz de maçın başında topu mümkün olduğu kadar pota altına indirmeliyiz. Nasıl biz onların Batista’sını tutmakta zorlanacaksak onlar da Semih’in potaya yakın aldığı topları bitirmesini engelleyemeyeceklerdir. Maçın başlangıcı çok önemil, eğer seyirci desteği ile yüksek tempo yakalar ve farkı biraz açarsak maçın genelinde daha rahat olabiliriz. Gerçi maç içinde mutlaka düşüşler yaşıyor ve rakiplere fırsat veriyoruz ama önden farkı ne kadar açarsak işimiz o kadar kolay olur.
Savunmada agresifliğimizi maç boyunca devam ettirmeli ve savunma ribaundlarına çok konsantre olmalıyız. Bugüne kadar çok fazla verdiğimiz hücum ribaundlarını bu maçta vermemeliyiz. Net alınan savunma ribaundları bize Vesely ve Bogdan ile kolay sayı bulma şansı yaratacaktır. Fastbreak sayıları onların savunmada direncini kıracak önemli bir silah olacaktır.
Sonuçta bu maç sıralama açısından çok büyük bir önem taşımıyor. Ben grubu 2. veya 3. bitirmenin ve oluşacak top16 gruplarının çok önemli olmadığını düşünüyorum. Bu ligin dominant üç takımı var: CSKA, Barcelona ve Real Madrid. Geri kalan tüm takımlar fark yaratacak kadar iyi takımlar değiller. Ki aslında bu senenin en büyük favorisi olarak CSKA’yı görüyorum. Barcelona ve Real Madrid’de yenilmeyecek takımlar değiller.
Maçın asıl önemi en başta da belirttiğim gibi bizim gücümüzün şu anda ne olduğunu gösterebilecek bir rakiple oynuyor olmamız. Moral olarak bu maçın kazanılması takımın güvenini çok sağlamlaştıracaktır. Bundan sonra özellikle top16 grubunda yapacağımız zorlu maçlar öncesinde bu tarz galibiyetlerin psikolojik önemi çok büyük olacaktır.
Dolu bir salonda , rakibi ve hakemleri etki altına alacak bir seyirci baskısıyla bu maçı oynamak takımın işini kolaylaştırır. Umarım sonu galibiyetle biten güzel bir basketbol izleriz.
Herkese iyi seyirler.